Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
Belirli Gün Ve Haftalar - Yazılar
İstiklal Marşı - 10 Kıtanın Geniş Açıklaması
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="YoRuMSuZ" data-source="post: 324975" data-attributes="member: 1"><p>İstiklal Marşı - Beşinci Kıtanın Açıklaması</p><p><strong><p style="margin-left: 20px">Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!</p></strong></p><p style="margin-left: 20px"><strong>Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.</p></strong></p><p style="margin-left: 20px"><strong>Doğacaktır sana va'dettiği günler Hak'kın;</p></strong></p><p style="margin-left: 20px"><strong>Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.</p><p></strong>Bu kıt'a, yine bir hitap cümlesi ile başlar. Bu ve diğer cümleler şöyle tespit edilebilir: 1. Arkadaş. 2. Yurduma alçakları uğratma sakın. 3. Siper et gövdeni. 4. Bu hayâsızca akın dursun. 5. Hakk'ın sana vaat ettiği günler doğacaktır. 6. Kim bilir? 7. Belki yarın, belki yarından da yakın (bir zamanda doğacaktır).</p><p></p><p> Bu sözler başlı başına bir vecize ve irsâl-i mesel olarak yıllardır aydınlarımız tarafından kullanılmaktadır. Arkadaş diye hitap edilen, Türk milletinin her bir ferdi, özellikle Türk Askeri Mehmetçik'tir. Mehmetçiğe şehit olma teklifi yapılmaktadır. Bir evvelki kıt'ada bahsi geçen çelik zırhlı duvarlarla gelen Batılı düşman silahlarına gövdeyi siper etmek, ölmek, şehit olmak demektir. Bu sesleniş, Mustafa Kemâl Atatürk'ün Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum! hitâbına çok yakın bir söyleyiştir. Hak'kın va'dettiği gün, vatanın kurtulması, milletin selâmet bulması ve askerimizin şehit olarak cennete kavuşmasıdır. Belki yarın, belki yarından da yakın ifâdesi, haklı dâvâsı olan güvenilir bir ferdin sözü kıvamında çok güven verici, askeri cesâretlendirici bir sözdür.</p><p></p><p> Mısra sonlarındaki sakın / akın / Hak'kın / yakın kelimelerinin son hecelerinde bulunan -kın harfleri, zengin kâfiye oluşturur. Bu zenginlik, dört kelimenin bulunan ilk hecelerinde bulunan -a- sesleriyle daha da kuvvetlendirilir. Kâfiye çözümünde akın seslerinin zengin kâfiyeden de kuvvetli bir mukayyed kâfiye oluşturduğu görülür; ancak Hak'kın kelimesinde, Arapça bir kuralın ortaya çıktığı ve k harfinin, kelime, ünlü ile başlayan bir ek aldığı zaman, ikileştiği görülür. Bu kural, müzikalitede bulunan akın tekrarını, üç darbe ile sürdürmekte, dört darbeye çıkışı önlemektedir. Kâfiye -kın sesleridir diyenler, bu konuda var olan kuralı yürütmektedirler ve ma'zurdurlar. Ancak bu engel, estetik açıdan kötü mü olmuştur, iyi mi olmuştur? Bunu ölçemeden, monotonluğu kırmak konusunda bir değişimin farklı bir tad verdiğini düşünmeden, dört seslik bir benzeşmeyi, üç sese indirgeyen bir sistemin yeterli olduğundan bahsedilemez.</p><p></p><p> Kıt'anın edebî sanatları için şu tespitleri yapabiliriz:</p><p></p><p>1. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın. Arkadaş hitâbında ve sakın ünleminde pekiştirici bir biçimde nidâ sanatı görülmektedir. Arkadaş kelimesi, hem bir insan hem de Türk Ordusu'nun bir askeri, bir savaşçısıdır. Arkadaş kelimesi ile Türk Ordusu'na seslenen şair, nidâ sanatı içinde mecâz-ı mürsel diyebileceğimiz bir anlam sanatı oluşturmuştur.</p><p></p><p>2. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Bir hayâsız akın gibi ortaya çıkan düşman saldırısı hayâlinde, anlam bakımından kuvvetli olan hayâsızca akın söylenmiş, düşmanın hücûmu, saldırısı söylenmemiştir. Açık istiâre yapılmıştır.</p><p></p><p>3. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın. Yaratıcı'nın söz verdiği günler, Kur'ân-ı Kerîm'de inananlara va'd edilen müjdelerdir. Kur'ân-ı Kerîm'in inananlara zafer sözü verdiği âyetler ile bu müjdelerini hatırlatmak telmih sanatı ile izah edilebilir.</p><p></p><p>4. Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Belki ve yarın kelimelerinin tekrarı, tekrir sanatına işâret eder.</p><p></p><p>5. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! / Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın / Doğacaktır sana va'dettiği günler Hak'kın / Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dört mısraın arka arkaya bir kahramanlık hitâbı üslûbunda ve özellikle kalın ünlüler ve sert ünsüzler ile orduya savaş teşviki içinde söylenmesiyle cezâlet sanatı ortaya çıkmıştır. Bu söyleyiş, ilk mısraın üslûbunda daha belirgindir.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="YoRuMSuZ, post: 324975, member: 1"] İstiklal Marşı - Beşinci Kıtanın Açıklaması [B][INDENT]Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hak'kın; Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.[/INDENT][/B] Bu kıt'a, yine bir hitap cümlesi ile başlar. Bu ve diğer cümleler şöyle tespit edilebilir: 1. Arkadaş. 2. Yurduma alçakları uğratma sakın. 3. Siper et gövdeni. 4. Bu hayâsızca akın dursun. 5. Hakk'ın sana vaat ettiği günler doğacaktır. 6. Kim bilir? 7. Belki yarın, belki yarından da yakın (bir zamanda doğacaktır). Bu sözler başlı başına bir vecize ve irsâl-i mesel olarak yıllardır aydınlarımız tarafından kullanılmaktadır. Arkadaş diye hitap edilen, Türk milletinin her bir ferdi, özellikle Türk Askeri Mehmetçik'tir. Mehmetçiğe şehit olma teklifi yapılmaktadır. Bir evvelki kıt'ada bahsi geçen çelik zırhlı duvarlarla gelen Batılı düşman silahlarına gövdeyi siper etmek, ölmek, şehit olmak demektir. Bu sesleniş, Mustafa Kemâl Atatürk'ün Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum! hitâbına çok yakın bir söyleyiştir. Hak'kın va'dettiği gün, vatanın kurtulması, milletin selâmet bulması ve askerimizin şehit olarak cennete kavuşmasıdır. Belki yarın, belki yarından da yakın ifâdesi, haklı dâvâsı olan güvenilir bir ferdin sözü kıvamında çok güven verici, askeri cesâretlendirici bir sözdür. Mısra sonlarındaki sakın / akın / Hak'kın / yakın kelimelerinin son hecelerinde bulunan -kın harfleri, zengin kâfiye oluşturur. Bu zenginlik, dört kelimenin bulunan ilk hecelerinde bulunan -a- sesleriyle daha da kuvvetlendirilir. Kâfiye çözümünde akın seslerinin zengin kâfiyeden de kuvvetli bir mukayyed kâfiye oluşturduğu görülür; ancak Hak'kın kelimesinde, Arapça bir kuralın ortaya çıktığı ve k harfinin, kelime, ünlü ile başlayan bir ek aldığı zaman, ikileştiği görülür. Bu kural, müzikalitede bulunan akın tekrarını, üç darbe ile sürdürmekte, dört darbeye çıkışı önlemektedir. Kâfiye -kın sesleridir diyenler, bu konuda var olan kuralı yürütmektedirler ve ma'zurdurlar. Ancak bu engel, estetik açıdan kötü mü olmuştur, iyi mi olmuştur? Bunu ölçemeden, monotonluğu kırmak konusunda bir değişimin farklı bir tad verdiğini düşünmeden, dört seslik bir benzeşmeyi, üç sese indirgeyen bir sistemin yeterli olduğundan bahsedilemez. Kıt'anın edebî sanatları için şu tespitleri yapabiliriz: 1. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın. Arkadaş hitâbında ve sakın ünleminde pekiştirici bir biçimde nidâ sanatı görülmektedir. Arkadaş kelimesi, hem bir insan hem de Türk Ordusu'nun bir askeri, bir savaşçısıdır. Arkadaş kelimesi ile Türk Ordusu'na seslenen şair, nidâ sanatı içinde mecâz-ı mürsel diyebileceğimiz bir anlam sanatı oluşturmuştur. 2. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Bir hayâsız akın gibi ortaya çıkan düşman saldırısı hayâlinde, anlam bakımından kuvvetli olan hayâsızca akın söylenmiş, düşmanın hücûmu, saldırısı söylenmemiştir. Açık istiâre yapılmıştır. 3. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın. Yaratıcı'nın söz verdiği günler, Kur'ân-ı Kerîm'de inananlara va'd edilen müjdelerdir. Kur'ân-ı Kerîm'in inananlara zafer sözü verdiği âyetler ile bu müjdelerini hatırlatmak telmih sanatı ile izah edilebilir. 4. Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Belki ve yarın kelimelerinin tekrarı, tekrir sanatına işâret eder. 5. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! / Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın / Doğacaktır sana va'dettiği günler Hak'kın / Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dört mısraın arka arkaya bir kahramanlık hitâbı üslûbunda ve özellikle kalın ünlüler ve sert ünsüzler ile orduya savaş teşviki içinde söylenmesiyle cezâlet sanatı ortaya çıkmıştır. Bu söyleyiş, ilk mısraın üslûbunda daha belirgindir. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
Belirli Gün Ve Haftalar - Yazılar
İstiklal Marşı - 10 Kıtanın Geniş Açıklaması
Top