İstanbul Kıyamet Vakti Bir TÜRK Oyunu

gururla sunuyorum ve oynuyorum

İSTANBUL KIYAMET VAKTİ

bundan 1 ay öncesine kadar oyunda bazı sorunlar ve yetersizlikler vardı örneğin alan sınırlıydı yaratıklar azdı oyuncu sayısının artması nedeniyle oynayan insanlar yaratık öldürmek için birbirleriyle yarışıyolardı vs vs ama ekim ayının 1 inde açılan meteor eklentisi ile bu sorunlar giderildi alan olarak eskisinden çok daha büyüdü çok çok daha fazla ve çok daha güçlü yaratıklar var, yeni yetenek sistemi getirildi ve artık 39 lvldeyiz çok yakında yeni lvller geliyor ben bakmanızı denemenizi öneririm oyunun artık çok ciddi bir oyuncu kitlesi var profesyonel oynayanların sayısı arttıkça artıyor siz ne kadar destek verirseniz oyun okadar gelişçek destek olmanızı oynamanızı dilerim
şimdi bilmeyenler için birazda oyunu tanıtmak istiyorum

oyun mynet işbirliği ile sobee oyuna yaptırılmaktadır.Sobee oyun Mevlüt Dinç tarafından kurulmuştur Mevlüt Dinç Last Ninja 2, First Samurai, Street Racer gibi ünlü oyuncuların yapımcısıdır ayrıca kabus 22 de Mevlüt Dinç in son ışık ekibine desteği çok büyüktür.yurt dışında oyun sektöründe geçen 20 senenin ardından türkiyeye dönen Mevlüt Dinç daha çok projelere imzat atıcak görünüyor.

birazda oyunun hikayelerinden bahsedelim

--------------------------------------------

Kör Adamın Gördükleri

Demek afeti ve getirdiklerini soruyorsun bana genç kişi. Dinle öyleyse, sana en başından anlatayım ortak kaderimizi


1956 yılının 25 Aralık' ında dünyanın yörüngesi güneş sistemi dışından gelen bir asteroid kümesiyle kesişti. Dünyanın her yanında büyük bir yıkım gerçekleşti. Sadece gökyüzünde asılı kalan toz bulutları bile milyonlarca insanın ölümü için yeterliydi. Fakat meteorların ortaya çıkardığı tek gerçek, yıkım ve ölüm olmamıştı.

Asıl açığa çıkanın yüz binlerce yıldır yer kabuğunu bizlerle paylaşmış, kimilerinin canavarlar kimilerininse saklı türler olarak adlandırdığı, arzın bilinmeyen derinliklerindeki komşularımız olduğunu öğrendik. Çok sıra dışı tesadüfler sonucu kimi insanlarla karşılaşmış ve masal diye adlandırdığımız hikayelere konu olmuş varlıklar!

Afetten birkaç yıl sonra, daha insanlık kozmik yıkımın yaralarını yeni sarmaya başlamışken, meteorların açtığı derin yarıklardan yollarını buldular yeryüzünün yabancı ortamına. İlk kim saldırdı bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki o da hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olamayacağıdır.

5 milyar yaşındaki yerkürenin üzerinde yalnızca birkaç yüz bin yıldır varolan bizlerin daha öğrenecek çok şeyi olduğu bir gerçekti. Element büyüsünü ilk kullanabilen insan, saklı türler 'den elde edilmiş bir kitabı deşifre edebilmiş yaşlı bir dil bilimciydi. Bugünün madde büyücüleri halen kitaplarının kapaklarına onun adının baş harflerini işlerler.

Ruh büyücülerinin namıdiğer şifacıların varlığı ise saklı türler den kimileriyle kurdukları bağlantı sonucu ruhun ve doğanın güçlerini harmanlamayı öğrenmiş küçük bir Mevlevi toplulukla başladı.

Eski usuller ile birlikte yeni keşfedilmiş güçlerin de kullanıldığı amansız bir savaş açıldı dünyanın dört bir yanında "Saklı Türler" 'e karşı!

Neredeyse yarım asırdır izliyorum bu savaşı ve çok şey gördü bu artık görmeyen gözlerim. Bir büyücünün sözüyle harekete geçip eti kavuran yıldırımları, bir şifacının dileğiyle canlanıp düşmanlarını sarmalayan zehirli sarmaşıkları, korkusuz bir savaşçının çığlığıyla düşmanlarının dizlerinin titrediğini gördüm...

Sayısız ölüm gördüm. Bunlar kimine keder getirdi, kimineyse yaşama sebebi ve insanoğlu her zaman yaptığı gibi yeni dünyaya uyum sağladı.

Fakat afetten sonra bile kişinin unutmadığı tek bir şey vardı ki o da insanın insana kıymasıdır. "Lodos" ve "Arzın Çocukları" işte bu anıların ürünüdür.

İnsanlık tarihi böylesine zıt görüşleri hiçbir zaman hoş görmemiştir ne yazık ki. İki topluluk arasındaki kanlı savaş otuz yıldır devam ediyor dünyanın birçok yerinde ve daha da devam edecek gibi görünüyor.

Bense insanın insana kıymaya tekrar başladığı gün kapadım gözlerimi ışığa.

Şimdi sen söyle genç kişi...

Bir zamanlar bir tablo kadar güzel olan İstanbul'da sen bu savaşın neresinde duruyorsun ?

--------------------------------------------

Sıradan Bir Gün

Sokağın sonu yıkıntılarla kapalıydı. Ne saklanmak ne de kaçmaya çalışmak enselerindeki ölümcül pençelerden onları kurtarabilirdi. Büyücü, peşlerindeki dehşeti yavaşlatmak için kullandığı büyünün etkisinin her geçen saniye azalmakta olduğunun farkındaydı. Yanındaki savaşçıya çaresiz bir bakış attı. İkisi de oldukça perişan görünüyordu. Savaşçı bir elinde efsunlanmış satırını hazır ederken diğer koluna sabitlenmiş kalkanını önünde tutarak gözlerini sokağın başına dikmiş, nefes nefese ama sabırsızca son savaşının gelmesini bekliyordu.

Büyücü yere oturup bağdaş kurdu.

"Ne yapıyorsun seni ahmak? Uyuklamanın sırası mı şimdi!", diye gürledi savaşçı, gözlerini kapamış öylece oturmakta olan büyücüyü görünce.

"Kes sesini!", diye yapıştırdı cevabı büyücü ve usulca ekledi transa geçerken: "Zihnimi toparlamam lazım. Odaklanamıyorum. Bana zaman kazandır Kasap."

Aslında savaşçının kasaplıktan anladığı yoktu. İki parça pirzola hazırlamak için bir kilo eti ziyan ederdi kesinlikle ama iş elindeki o satırı düşmanlarının üzerinde kullanmaya gelince hakkıyla almıştı bu lakabı.

"Zaten ne zaman işe yarayacak olsanız lanet kudretiniz tükeniverir!", diye huysuzlanıyordu ki sokağın başından gelen hırlamalar ve patırtılar sözlerini yarım bıraktı Kasap'ın.

Dumanların arasından önce iki devasa suret belirdi ve arkalarındaki bir çift gözün daha ışıltısı seçildi kolayca. Avlarını tuzağa düşürmüş olmanın verdiği rahatlıkla acele etmeden yaklaşıyorlardı. Büyücünün attığı yapışkan örümcek ağları vardı hala tüylerinde.

Et, kemik, pençe ve dişten oluşan üç ölüm taciri, asla evcilleştirilemeyecek olan üç vahşi avcı; üç kurt adam ilerlemeye devam etti.

Kasap, satırının sapını sıkıca kavradı, ayaklarını sağlamca yere bastı ve büyücünün önünde koruyucu bir edayla dururken kollarını havaya kaldırıp kudretli bir savaş narası attı. Haykırış yaratıkların sadece bir göz kırpma süresi kadar duraksamalarını sağladı ama savaşçının kanının kaynamasına ve gözlerine soğuk bir bakışın yerleşmesine yetti.

Önce sağındaki atıldı üzerine. Boynunu hedeflemiş jilet keskinliğindeki pençeleri, kalkanını biraz yukarı kaldırarak rahatça savuşturup, yarım bir dönüşle ağır satırını yaratığın baldırına indirdi. Yaratık hırlayıp birkaç adım geriledi. Şimdi rakibine daha bir saygı duyuyormuş ve rakibinin dişli çıkmasından tuhaf bir keyif alıyormuş gibi bir ifade vardı hayvansı yüzünde.

Hemen ardından saldıran soldaki yaratığı karşılamak içinse kalkanını siper edip dosdoğru yaratığın bedenine çarptı genç savaşçı ve ikisi de birer metre geriledi. Arkasındaki büyücüde hala en ufak bir kıpırtı bile yoktu.

Az önce yüzleştiği yaratıklar şimdi yana çekilip daha iri olan bir tanesine yol açtılar. Tüyler ürpertici bir ulumayla beraber, iki adam boyundaki yaratık dosdoğru savaşçıya koşmaya başladı. Kaslı ensesinden sarkan uzun tüylerinin rüzgarda uçuşmasında ve kısılmış gözlerindeki ölümcül parıltıda vahşi bir güzellik vardı.

Savaşçının savunmayla ilgili yeteneklerini sergilemesinin tam sırasıydı şimdi. İçinde kalan son kudreti buna odaklanmak için kullandı.

Yaratığın korkunç ağırlıktaki darbesi kalkanını ezip sol kolunu bileğine yakın bir yerden kırdı. Acıyla yüzü buruşan savaşçı, yine de savunmasını bozmadı ve bu sayede satırıyla karnını hedeflemiş delici pençeleri durdurabildi.

Yaklaşan ağzı gördüğünde saniyenin onda biri kadar bir sürede, boynunun sol yanının çok kötü bir şekilde saldırıya açık kaldığını ve açılmış ağızdaki koca dişlerin de oraya ilerlemekte olduğunu fark etti. Dişler boynuyla buluşunca hiç olmazsa rakibine son bir darbe indirebilmek için satırını tekrar havaya kaldırmaya başlamıştı ki, anlaşılmaz bir mırıldanma eşliğinde omzuna dokunan bir el hissetti.

Gözleri karanlığa alışmaya çalışırken ikisi de yer değiştirme büyüsünün yarattığı boşluk nedeniyle bir an tekleyen ciğerlerini tekrar nefes almaya zorladılar. Karanlık, rutubetli bir yerdeydiler.

"Bana borcun iki etti kasap dostum.", diye zar zor konuşabildi büyücü.

"O deli kafanı patlatacak olan cinden seni nasıl kurtardığımı unuttun herhalde.", dedi savaşçı.

Rahatlamak için büyücünün asasından yayılan zayıf ışığın görüş alanı içinde etraflarına bakınıp nerede olduklarını anlamaya çalışırlarken, gelen tıslama ve sürünmelerle birlikte etraflarında zarif ama güçlü yılankavi bedenleriyle tam altı tane meran savaşçı beliriverdi.

Kobra kafalı meran savaşçılar hiç kıpırdamadan öylece duruyorlardı. Tedirgin bakışmalardan sonra görüş alanlarına daha ince bedenli ama kesinlikle daha tehlikesiz olmayan bir dişi meran girdi.

Büyücü, arkadaşına ‘Bana bırak’ der gibi bir bakış atıp öne çıktı ve bir eliyle gömleğinin içine uzanıp boynunda asılı olan klan madalyonunu tutarak herkesin görebileceği bir şekilde havaya kaldırdı.

"Bizler ‘Arzın Çocuklarıyız’! Tıpkı bizler gibi sizlerin de arzın çocukları olduğunuzu biliyor ve mevcudiyetinize saygı duyuyoruz.", dedi ve hafifçe eğilerek selam verdi.

Dişi merandan yalnızca savaşçılarından birine kısa bir bakış şeklinde tepki geldi ve tavandaki sarkıttan düşen bir su damlası yere ulaşana kadar iki insanın başları bedenlerinden ayrılmıştı.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
oyun göruntulerini resim olarak eklesen daha hos olurr direk resim cikar karsina ben birkacini yapayimm sonra mesaji duzenle
 
Güncelleme Paketi İçeriği
* Grafik arabirim görsel ve işlev bakımından iyileştirildi
* OkO (Oyuncuya karşı Oyuncu - PvP) Sistemi geliştirildi
Klan Savaşları dönemi kapsamında Arz'ın Çocukları ve Lodos Klanı üyeleri interaktif hale getirildi, şehir ve kale güvenlikleri arttırıldı
* Kabadayı Modu eklendi
* Yüksek seviye efsunlu eşya reçeteleri eklendi (30 seviye üstü)
* Yeni para saklama yöntemi eklendi (Teşkilat Bonosu 10 Milyon para)
* Yeni satıcı ve malzemeler eklendi
* Bölgelere göre müzikler eklendi
* Atmosfer ses efektleri eklendi
* İKV mevcut bilgisayarlarda %5 - %10 daha hızlı çalışabilecek şekilde iyileştirildi
* Raporlanmış/Tespit edilen 20 hata düzeltildi


sayın [GM]Abura'dan Alıntıdır
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
**** İndirme Adresleri (Resmi Gönderim %100 Güvenli)




Bu linkler hatalı şekilde kopyalanmış.
 

JackaLL

Katılımcı
hyeni görüntü ve bir rehber oynamak isteyene içinde yeni resimler var TÜRK OYUNLARINA SAHİP ÇIKALIM LÜTFEN[/QUOTE]

Sana Sonuna Kadar Katılıyorum
 
Top