Önünde koca bir deniz
Gezmiş olmak yetmez kenarında
Bazı gözyaşları sakıncalı
Bakmak değil belki ama ıslanmak yasak
Bir ormandayım, yeşili koklamak yasak
İsmin çok uzak
İçimden söylüyorum içime sığmıyor adının anlamı
Bir adım daha atsan duyacaksın sesimi
Önümden geçip giderken
Dursan...
Dursan belki de bu kadar sevmezdim seni...
Hırsla çakarım kibriti,
İlk nefeste yarılanır cıgaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye,
Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin,
...Ama akşam erken iniyor mahpushaneye.
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya...
bir bidon benzin döküp hatıralarıma
tutuşturdum sevinçlerimizi. tutuşturdum
saçlarına
en beğendiğim bir hüznün görkemini,
rüzgarını,
al işte sonbahar da senin olsun artık
daha ne istiyorsun benden
al işte en biçimli intihar da senin
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.
Oyle bir uyku istiyorumki yine masum yine sevimli yine tertemiz...Ve kabuslarin olmadigi ve anne kucakliginin sicakligi ve anne sefkati ve busesi ile...