Facebook'tan Anilarim ve paylasimlarim

Bir oğul babasını akşam yemeği için Restorant götürür. Babası oldukça yaşlıdır. Yemek yerken üstüne yemek döküyor.
Diğer müşteriler adamı tiksinti ile izliyordu. Oğlu sakin kaldı. İkiside yemeklerini yedi. Oğlu babasını tuvalete götürdü. Yüzünü yıkadı ve üstüne dökülmüş yemek lekelerini çıkarmaya çalıştı. Nazikçe gri saçlarını taradı. Gözlüklerini taktı. Restorant tan ayrılırken derin bir sukunet çöktü.
Tam çıkarken yaşlı bir adam, adamın oğluna "Sen buraya birşey bıraktın" der.

Oğlan etrafa bakınır.​

"Hayır birşey bırakmadım" der.
"Sen buraya her evlada ders,her babaya umut bıraktın"
Restorant o kadar sessizdir ki bir iğne düşse sesini duyacak kadar.
Var olan en büyük değer, bize sahip çıkanlara sahip çıkmaktır.
Ebeveynerimiz, tüm zamanını parasını, emeğini bizim için sarf ediyor, hayatlarını feda ediyor.

Saygımızı ve sevgimizi fazlasıyla hak ediyorlar.​

 

İki damla gözyaşı, olur gönül sırdaşı Taşlaşmış kalplere sahip kişilerin gözünden akamaz. Önce yürek yanmalı. Yanmalı ki, kalpten göze yol bulup süzülsün gözlerden..​

 

cok özel Benim icin​

ve anlamli

Başarının sırrını bilmiyorum ama başarızılığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer.​

 
Onlardan olduğumuz ve yaşamımızın doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz.
 
içinizde Müslüman olan var mı?
Adam elinde bir bıçak ile camiye gi
rer:
“Ey cemaat içinizde Müslüman olan var mı?” diye bağırır.
Herkes susar. Ancak yaşlı bir amca kalkar “Ben varım” der.
Bıçaklı adam amcaya, bir dakika dışarı gelir misin diyerek koluna girer camiden çıkarlar. Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip, “Amca; bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun, İslami, kurallara uygun keselim” der. Amca koyunu kesmeye başlar.
Yaşlılık bu ya her taraf kan olur. Amca; “Oğlum yoruldum camiye git başka birini bul” der. Adam elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek bağırır.“İçinizde başka bir Müslüman var mı ?” Yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, ama topluca dönüp imama bakarlar.İmam “Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekat namaz kıldırmakla Müslüman mı olduk!” der.. :)))
 

NE KADAR DÜRÜSTÜZ?​

Karşınızdaki kişiyi nasıl tanırsınız?​

İlk gördüğünüzdeki izlenimlerinizden bahsetmiyorum.
Kaşına bakarım, gözüne bakarım, giyimine bakarım, ayakkabısına bakarım, arabasına bakarım, telefonuna bakarım ya da ne giymiş, ne yemiş nerede nasıl yaşamış diye de sormuyorum. Kişinin doğruluğundan, dürüstlüğünden ve güvenirliliğinden bahsediyorum. Ne yazık ki; güvensiz, samimiyetsiz, vefasız ve bencil olduk.
Bazı kimseler zaman zaman şöyle derler: “Sen benim söz ve davranışlarıma bakma, benim kalbim doğrudur, içimde fesatlık yoktur.” Hâlbuki doğruluk ve dürüstlük sadece sözde değil özde olur
.Başka insanlara duyulacak olan güven duygusunun temelinde kendine güven yatar. Kendine güvenmeyen insan başkalarına güvenemez. Kendi güvenilir olmayan insan da başkalarına güvenmez.
İnsanlar arasında güven çok önemlidir. Güven duyulacak insanların ise özü sözü bir olmalı ve bu durum tüm insanların genelinde olmalıdır. Yalancılık içten pazarlık gibi hareketlerin ancak insanların itibarını düşürmektedir.
 
Lan ayaktayım zaten,
Otobüs tıklım tıklım şoför bile ayakta gidiyor, teyze de pis pis bana bakıyor. Lan ayaktayım zaten, ne yapayım öleyim mi teyze ya.
 
Okumakla adammi olunuyor :)))

Türk toplumunun dilinde pelesenk olmuş bir söz vardır: Oku da adam ol! Bu genel yargının gerçekliği nedir? Adam olmanın yolu yalnızca okumadan mı geçer? Her okuyan adam da, af buyurun okumayanlar eşek mi? Okuyup da adam olanların sayısı okumayıp da adam olanların sayısından daha mı yüksek?
 
Geri
Top