Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Canlılar Dünyası - Doğa
Ekoloji ve Çevre Hakkında Makaleler
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 279501" data-attributes="member: 21093"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Öldüren Sular</span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"><u>Resimde çevre kirlenmesi ve zararlı sanayi artıkları sebebiyle kirlenen kar ve yağmur sularından gelen sülfirik ve nitrik asitle ölen alabalıklar görülmektedir.</u></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"><u><img src="http://i.imgur.com/jSHR60V.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></u></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Kar ve yağmur sularından gelen sülfirik ve nitrik asitle kirlenmiş dere suyundan dolayı, Adirondack ırmağında, tel kafese konulan dere alabalıkları oksijensizliğe dayanamayarak öldüler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Binlerce İskandinav, yüzlerce A.B.D. ve Kanada göllerinde şimdi asit yağmurlarından dolayı balık yaşamamaktadır. İlim adamları fosil yakıtların yanmasından dolayı oluşan asitlerle bu göllerin kirlendiğine inanmaktalar. Bu göllerin nasıl öldürücü bir hal aldığı bilmecesi ise tamamen çözülememiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"><img src="http://i.imgur.com/hRPGiz5.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Yayılan sanayi artıkları çeşitli canlıların hayatını tehdit etmektedir. Resimde 5.0 pH değerindeki asitli sularda solungaçları bodurlaşmış, omurgası deforme olmuş bir semender görülmektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Avrupanın sânayi merkezlerinden yayılan ve rüzgar vasıtasıyla gelen kirleticilerin, İskandinav ülkelerinde bilhassa Norveç'in güney kısımlarında tesirli olduğu görülmektedir. Bu bölgede zararlı maddeler tesirsiz hale getirilememekte ve binlerce canlı yok olmaktadır. Ekolojist Dr. Hans Hultberg İsveçte 4000 gölde artık balık yaşamadığını, diğer 14000 gölün de asitli hale geldiğini söylüyor. İsveçli ilim adamları da diğer ülkelerden gelen rüzgarların bu kirlenmeyi doğurduğunu savunuyorlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Zararlı maddelerle kirlenmemiş yağmur suları çok zayıf asittirler. 5,6 pH değeri taşırlar. Midyelerin 6 pH değerindeki sularda; küçük ağızlı levreklerin 5,5 pH değerindeki sularda öldüklerini biliyoruz. Fırıldak böceği ve su kayıkçısı gibi aside dayanıklı böceklerin 3,5 pH değerindeki sularda bile yaşadığı görülmüştür.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Cornell Üniversitesinde birkaç günlük semender embriyonları 5.0 pH değerinde asitli suya maruz bırakıldılar. Bu embriyonların beslenme problemleri belirdi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">İkibuçuk haftalık embriyonda ise kalbinin yanında şişlikler ve diğer uzuvlarında bodurlaşmalar görüldü. Bu bozukluklar umumiyetle öldürücüdür.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Dr. Pough 6,0 pH değerindeki sularda bu yaratıkların yumurtalarının yüzde altmışının (%60) öldüğünü görerek, beslenme zincirinde kuşlar veya küçük memeliler için önemli yeri olan semenderlerin de geleceğinin balıklar gibi yok olmak olduğunu belirtirken, onların sayısındaki bu şiddetli değişmenin, çevredeki canlıların dengesini bozacağını ileri sürdü.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Bazı ilim adamlarına göre, yağmurun asitlik derecesi ağaçtan toprağa geçinceye kadar bir miktar değişir. Yağmur suları çam, köknar gibi ağaçların yapraklarından geçerken organik ve mineral asitleri de alarak pH değeri 4,0’dan 3,9’a doğru değişir ve ağacın tepesinden dibine ininceye kadar bir kat daha kuvvetli asit haline gelir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Bunun tam aksine, sert ağaçların yapraklarındaki tuzlar da yağmur sularının asitliğini 5.0 pH değerine kadar hafifletirler, fakat kaybedilen tuzların yeniden kazanılması için bu sert ağaçlar toprağa asitli hidrojen iyonları salıverirler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Her iki halde de topraktan kalsiyum ve potasyum filtre edilip süzüldüğü için ağaç kökleri bu gıdalardan mahrum kalırlar. Aynı zamanda filtre edilen alüminyum ve hidrojen iyonları da balıklar için zehirdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Ahtapot kolları gibi yeryüzünü kaplayan yirminci yüzyıl teknolojisi oksijeni emip zehirli maddeler salıveren dev bir yaratığa benzemekte. Evet, insanlar da hayvanlar da oksijen için nefes alırlar ama nefes verdiklerinde hayatı tehdid eden zehirler yaymadıkları gibi nebatat için gıda sayabileceğimiz CO2 neşrederler ve bu muvazene binlerce yıldır sürer gelir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green">Dünyada canlılar muvazenesi öyle bir keyfiyet taşımaktadır ki; herhangi bir yerinden yapılan bir müdahele hiç umulmadık yerlerde umulmadık neticeler ve zararlar vermektedir. Üzerinde yaşadığımız şu Küre-i Arzda mutlu ve huzur dolu bir hayat en tabii hakkımız olmakla beraber, bu hakkın korunması da; kendi ellerimizle geliştirdiğimiz teknolojinin yaratılış gayemize uygun olmasına ve bu gaye içinde hareket etmemize bağlı olsa gerektir. </span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 279501, member: 21093"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red]Öldüren Sular[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=Green][U]Resimde çevre kirlenmesi ve zararlı sanayi artıkları sebebiyle kirlenen kar ve yağmur sularından gelen sülfirik ve nitrik asitle ölen alabalıklar görülmektedir.[/U] [U][/U] [U][IMG]http://i.imgur.com/jSHR60V.jpg[/IMG][/U] Kar ve yağmur sularından gelen sülfirik ve nitrik asitle kirlenmiş dere suyundan dolayı, Adirondack ırmağında, tel kafese konulan dere alabalıkları oksijensizliğe dayanamayarak öldüler. Binlerce İskandinav, yüzlerce A.B.D. ve Kanada göllerinde şimdi asit yağmurlarından dolayı balık yaşamamaktadır. İlim adamları fosil yakıtların yanmasından dolayı oluşan asitlerle bu göllerin kirlendiğine inanmaktalar. Bu göllerin nasıl öldürücü bir hal aldığı bilmecesi ise tamamen çözülememiştir. [IMG]http://i.imgur.com/hRPGiz5.jpg[/IMG][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=Green]Yayılan sanayi artıkları çeşitli canlıların hayatını tehdit etmektedir. Resimde 5.0 pH değerindeki asitli sularda solungaçları bodurlaşmış, omurgası deforme olmuş bir semender görülmektedir. Avrupanın sânayi merkezlerinden yayılan ve rüzgar vasıtasıyla gelen kirleticilerin, İskandinav ülkelerinde bilhassa Norveç'in güney kısımlarında tesirli olduğu görülmektedir. Bu bölgede zararlı maddeler tesirsiz hale getirilememekte ve binlerce canlı yok olmaktadır. Ekolojist Dr. Hans Hultberg İsveçte 4000 gölde artık balık yaşamadığını, diğer 14000 gölün de asitli hale geldiğini söylüyor. İsveçli ilim adamları da diğer ülkelerden gelen rüzgarların bu kirlenmeyi doğurduğunu savunuyorlar. Zararlı maddelerle kirlenmemiş yağmur suları çok zayıf asittirler. 5,6 pH değeri taşırlar. Midyelerin 6 pH değerindeki sularda; küçük ağızlı levreklerin 5,5 pH değerindeki sularda öldüklerini biliyoruz. Fırıldak böceği ve su kayıkçısı gibi aside dayanıklı böceklerin 3,5 pH değerindeki sularda bile yaşadığı görülmüştür. Cornell Üniversitesinde birkaç günlük semender embriyonları 5.0 pH değerinde asitli suya maruz bırakıldılar. Bu embriyonların beslenme problemleri belirdi. İkibuçuk haftalık embriyonda ise kalbinin yanında şişlikler ve diğer uzuvlarında bodurlaşmalar görüldü. Bu bozukluklar umumiyetle öldürücüdür. Dr. Pough 6,0 pH değerindeki sularda bu yaratıkların yumurtalarının yüzde altmışının (%60) öldüğünü görerek, beslenme zincirinde kuşlar veya küçük memeliler için önemli yeri olan semenderlerin de geleceğinin balıklar gibi yok olmak olduğunu belirtirken, onların sayısındaki bu şiddetli değişmenin, çevredeki canlıların dengesini bozacağını ileri sürdü. Bazı ilim adamlarına göre, yağmurun asitlik derecesi ağaçtan toprağa geçinceye kadar bir miktar değişir. Yağmur suları çam, köknar gibi ağaçların yapraklarından geçerken organik ve mineral asitleri de alarak pH değeri 4,0’dan 3,9’a doğru değişir ve ağacın tepesinden dibine ininceye kadar bir kat daha kuvvetli asit haline gelir. Bunun tam aksine, sert ağaçların yapraklarındaki tuzlar da yağmur sularının asitliğini 5.0 pH değerine kadar hafifletirler, fakat kaybedilen tuzların yeniden kazanılması için bu sert ağaçlar toprağa asitli hidrojen iyonları salıverirler. Her iki halde de topraktan kalsiyum ve potasyum filtre edilip süzüldüğü için ağaç kökleri bu gıdalardan mahrum kalırlar. Aynı zamanda filtre edilen alüminyum ve hidrojen iyonları da balıklar için zehirdir. Ahtapot kolları gibi yeryüzünü kaplayan yirminci yüzyıl teknolojisi oksijeni emip zehirli maddeler salıveren dev bir yaratığa benzemekte. Evet, insanlar da hayvanlar da oksijen için nefes alırlar ama nefes verdiklerinde hayatı tehdid eden zehirler yaymadıkları gibi nebatat için gıda sayabileceğimiz CO2 neşrederler ve bu muvazene binlerce yıldır sürer gelir. Dünyada canlılar muvazenesi öyle bir keyfiyet taşımaktadır ki; herhangi bir yerinden yapılan bir müdahele hiç umulmadık yerlerde umulmadık neticeler ve zararlar vermektedir. Üzerinde yaşadığımız şu Küre-i Arzda mutlu ve huzur dolu bir hayat en tabii hakkımız olmakla beraber, bu hakkın korunması da; kendi ellerimizle geliştirdiğimiz teknolojinin yaratılış gayemize uygun olmasına ve bu gaye içinde hareket etmemize bağlı olsa gerektir. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Canlılar Dünyası - Doğa
Ekoloji ve Çevre Hakkında Makaleler
Top