• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf oylamasi başladı  BURADAN  En güzel Yapay Zeka resmini seçiyoruz

Madde bağımlılığına yaşamdan örnekler

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Özcan Köknel'in KİŞİLİK kitabından alıntılardır.

Madde Bağımlılığına Yaşamdan Örnekler
Vakalarımız arasında uyuşturucu madde ya da ilaç kullanan gençlerin yaşam öyküleri, ruhsal durumları ve bağımlılıklarına ilişkin birkaç örnek vermenin yararlı olacağı kanısındayız.

Bu örnekler, genci bağımlılığa götüren bireysel ve toplumsal nedenleri daha somut olarak ortaya koyacak niteliktedir.


C6IGaEj.jpg


___________________________________________________________________________

A.K. 28 yaşında. Köyde doğmuş. Çocukluk ve ilk gençlik dönemi köyde geçmiş, öğrenim için kasabaya gelmiş. Ailesi içinde daimi bir geçimsizlik ve huzursuzluk olduğunu belirtiyor.
Bu nedenle evdekilere karşı sevgi ve saygısı kalmamış. Evden soğumuş, zamanla nefret etmeye başlamış. Diğer insanlara yaklaşmak istemiş, ancak çevresiyle kolay ilişki kuramadığından insanları sevdiği halde onlardan uzaklaşmaya başlamış. İçine düştüğü yalnızlığın verdiği sıkıntıdan kurtulmak için çeşitli çarelere başvurmuş. Arkadaşları esrar içmesini tavsiye etmişler ve ona esrar sağlayarak alıştırmışlar. Bu yüzden işine gidemez olmuş. Bütün günü «uyuşuk ve cansız» geçmeye boşlamış. Askerlik döneminde de esrar içmeyi sürdürmüş, yakalanıp mahkûm olmuş. Mahkûmiyeti bittikten sonra askerlik görevini tamamlamış. Artık çölışma hayatına dönmek ve topluma karışmak isteği içindeydi. Ancak bunları gerçekleştirecek bedensel ve ruhsal gücü kendisinde bulamıyordu. Ayrıca bütün iyi niyetlerine ve aldığı ciddi kararlara karşın esrar olmadan günlük hayatını sürdüremiyordu.

___________________________________________________________________________

H.D 19 yaşında. Halen öğrenci. Babasını 11 yaşında kaybetmiş. annesi hasta. Memur olarak çalışıyor. Kendi anlattıklarına göre, «baba sevgisinden», «anne ilgisinden» yoksun olarak yetişmiş. Kendisini daima güvensiz, sıkıntılı ve tedirgin hissetmiş, ilk ve orta okulda başarısı iyi olduğu halde, lisede başarısızlıklar başlamış. Bunlara neden olarak hastalıklarını gösteriyor.
Hastalıkları ve evdeki ilgisizlik yüzünden, kendine dışarda yeni bir çevre aramaya başlamış. 17 yeşim geldiği zaman çoğu lise mezunu, birkaçı konservatuar ve akademi öğrencisi olan bir arkadaş grubunun içine girmiş. Onların tavsiyesi ve kendi merakı yüzünden esrar kullanmaya başlamış. Başlangıçta haftada 1-2 gram aldığı halde zamanla bunu günde 3 grama yükseltmiş. Özlediği rahatlık ve güveni bulamamış. Sürekli olarak «içini döktüğü» arkadaşlarından biri onu evine çağırmış, esrarla birlikte uyku ilacı ve viski vermiş.
tz4gP19.jpg

Böylece kendini daha neşeli ve rahat hissetmiş. Artık sık sık bu arkadaşın evinde beş on kişilik gruplar halinde toplanıp esrar partileri yapmaya başlamışlar. İlk zamanlar neşelenip rahatladığı halde, daha sonra sıkıntı duymaya başlamış. Sigarayla çektiği esrardan sonra büzülüp yattığı halı üzerinde «insan yüzleri, yanıp sönen fenerler» görüyormuş. Bu arada fikir bağlantısının kaybolduğunu, hatırlamasının zorlaştığını söylüyor. Ağız kuruluğu, kalp sıkışması, bitkinlik, güçsüzlük, başağrısı, başta boşluk duygusu yüzünden esrarı bırakmak istemiş, ama başarılı olamamış. Yurt dışına gezi fırsatından yararlanıp beş ay kadar esrar kullanmamayı başarabilmiş. Ancak yurda dönünce yeniden eski arkadaşlarını bulup esrara başlamış. Aldığı miktarı çoğalttığı halde, eski zevki ve rahatlığı bulamadığından arkadaşlarının tavsiyesiyle esrarla birlikte LSD, uyarıcılar, uyku ilaçları yutmuş. Bunları birlikte kulandığı ilk devrelerde yine eski «keyfini» bulmuş. Ancak zamanla «beyninden bir şeylerin gittiğini» hissetmeye, kendini «küçük görmeye.» «herkesin kendisini küçük gördüğünü, eleştirdiklerini, kınadıklarını, alay ettiklerini» sanmaya başlamış. Çevreden kaçmış, içine kopanmış, tek amacı esrar ve diğer maddeleri bulup çevre- 1 den uzaklaşmak oluyormuş. Birini görünce, «konuşması bazu- jyup, düşüncesi karışıyormuş». Bu yüzden hiç kimseyle konuşmak istemiyor, «esrar ve diğer ilaçların yarattığı tiyatro içinde kalmak» istediğini söylüyordu.
H.D. bu belirtilerle polikliniğimize tedavi için getirildi.

___________________________________________________________________________

23 yaşında bekâr bîr erkek olan B.C. İstanbul'da doğup büyümüş. Ortaokulda İyi ve parlak bir öğrenci olduğu halde, lisede arka arkaya sınıfta kalıp belge almış. Okuldan ayrılmış. Annesi çok sinirli ve tedirgin olduğu için evde daima gergin ve tartışmalı bir hava olurmuş. Eve karşı soğukluk duymaya, zamanının büyük bir bölümünü arkadaşlarıyla dışarda geçirmeye başlamış. Okul ve iş sorumluluğu olmadığından sabahtan akşama kadar işsiz, amaçsız dolaşıyormuş, bu arada devam ettiği diskoteklerde arkadaşlarının özendirmesiyle esrar kullanmaya başlamış. Evdeki huzursuzluk, işsizlik, kendine olan güvensizlik yüzünden kullanmaya başladığı bu .maddeye iyice alışmış. Günde ortalama olarak 4-5 esrarlı sigara içmekte, her sigaranın içine esrar plakalarından kopardığı 10-15 küçük parça koymaktaymış. Bir ara esrar satıcısı diye tutuklanmış, bir süre cezaevinde kalmış. Orada da esrar içmeye devam etmiş.
uxr5SmJ.jpg

İçici olduğu anlaşıldığından serbest bırakılmış. Cezaevinden çıktıktan sonra «hap» da kullanmaya başlamış. Esrar ve «hap» bulmak için ayda 5-6 bin lira para harcadığını ve bu parayı ailenin gelirinden aldığını söylüyor. Halen bu alışkanlıklarını sürdürüyor. Belirli işi ve çevresi yok. Aileden kopmuş, toplumla ilişki kuramıyor. Bütün zamanını esrar bulmak için harcıyor. Esrarın verdiği durgunluk içinde sıkıntılarından ve endişelerinden uzak kaldığına inanıyor. Esrar almadığı zaman şiddetli başdönmesi, isteksizlik dengesizlik, hareketlerine hâkim olamamaktan şikâyetçi. Bir iki kez bırakmayı denemiş, şiddetli bir sıkıntı ve gerginlik hissetmiş. Çevreye karşı saldırgan olmuş. Bir kez evi ve kendini yakmak, bir kez de annesini öldürmek istemiş. Esrar almadığı zaman başkalarına kötülük yapmak isteğinin uyandığını, bu nedenle saldırgan olduğunu söylüyor. Bu yüzden esrarı bırakmaktan çekiniyormuş.

___________________________________________________________________________

25 yaşında genç bir kız olan M.K. İstanbul'da doğup büyümüş. İyi bir çocukluk dönemi geçirmiş Ancak aile durumlarının bozulması sonucunda ortaokul sonunda öğrenimine son vermiş. çalışmak zorunda kalmış. Uzun süre yıpratıcı İşlerde çatışmış. Genç yaşta kendini yorgun ve isteksiz hissetmeye baş* tomış. Bu arada zoraki bir evlenme yapmış, kocası aksi ve anlayışsız bir adammış. Maddi durumlarının iyi olmasına karşın, ev içinde mutlu değilmiş. Çalışma hayatından ayrıldığı için kendini sadece ev işlerine vermiş. Kocasının baskısı yüzünden bütün yakınları ve dostlarıyla ilişkisini kesmek zorunda kalmış. Evleneli dört yıl olduğu halde çocukları da olmamış. Gittiği doktorlar kocasının muayene ve gerekirse tedavi olmasını söyledikleri halde,. kocası «bunun lafını bile ettirmiyormuş.»
8lnrcMd.jpg

Genç yaşta gömüldüğü bu anlayışsız çevre ve yalnız yaşantı zamanla büyük sıkıntılar yaratmaya başlamış. Sıkıntıdan ve yılların yorgunluğundan daima bitkin ve halsiz olarak «oturup kalmış». Bu arada kilo da almaya başladığı için «sağdan soldan işittiklerine uyarak» uyarıcı ve zayıflatıcı ilaçları kullanmış. İlk zamanlar kendini «daha rahat ve-canlı hissettiğinden» memnun olmuş. Ancak zamanla aldığı miktarlarla «eski enerjiyi bulamadığından» miktarları arttırmış, «başka tavsiyelere uyarak» ilaçları değiştirmiş. Şimdi günde 10-15 uyarıcı ilaç kullandığı halde «hiçbir etki» göremiyormuş. Üstelik «sinirli, gergin, uykusuz ve daha sıkıntılı» olmuş. Kilo kaybetmiş, alınganlık başlamış, «canım deseler canın çıksın diye anlıyorum» diyor. Bu şikâyetlerle tedavi için başvurdu. Kocasının doktora gittiğinden, ilaç kullandığından haberi yokmuş.
Kocasına açıklamaktan çekindiği için gereken tedavi yöntemlerini uygulamak imkânı olamadı. Bir iki kez ayaktan kontrole geldi. Aldığı ilaçları bırakmak şöyle dursun, bir tane bile I azaltma imkânı olamamış. Üstelik kocası duyacak diye daha huzursuz oluyormuş. Evlilik hayatından memnun olmamasına ihayatı kaybederim diye büyük bir endişe içine düş- tedavi olmaktan vazgeçti, «kendi başına bir şeyler umuduyla evine döndü.

___________________________________________________________________________

23 yaşında bir genç olan B.C. Türkiye’nin büyük illerinden birinde doğup büyümüş. Babası oranın tanınmış bir hekimi. İki kardeşi var. Biri zaman zaman ruhsal bozukluklar gösteriyormuş. Hekimler «şizoidi» demişler. Zaten pek düzenli olmayan aile hayatı kardeşinin hastalığından sonra tümüyle huzursuz olmuş. Eve geç ve yorgun gelen babası «en ufak bir söze hemen parlıyor», bütün gün hasta kardeşiyle uğraşan annesi «hemen kavga çıkarıyor» böylece ev «bir cehennem halini» alıyormuş. Bu nedenle ortaokula kadar başarılı olan öğrenimi ' aksamaya başlamış. Ortaokul son ve lisede sınıfta kalmış. Bütün çabalarına karşın, ders çalışamaz duruma gelmiş.
F011lic.jpg

Gününü «uygunsuz arkadaşlarla» geçirmeye başlamış. Bu nedenle lise ikiden belge almış. Artık büsbütün sokağa düşmüş. Evde kalması «anne ve babasının da pek işine gelmediğinden onlar da nerede olduğunu sormazlarmış». Kolay arkadaş edindiği için hemen «değişik bir çevre» yaratmış. İlk kez lisede bir sınava hazırlanmak için arkadaşlarıyla birlikte almaya başladığı de- ' zoksin’e (uyarıcı) yeniden dönmüş, önceleri bir hapı dörde bölerek aldığı halde kısa bir zamanda günde bir hapa... sonraları günde bir tüpe kadar çıkmış. Kendi ifadesine göre «günde elli I tane aldığı» oluyormuş. Aldığı zaman başarısızlıklarını unutuyor,kendine güveni artıyor ve «ileride ne yapacağım» sorusundan kurtuluyormuş..

___________________________________________________________________________


kz0gaOW.jpg
PSq59SE.jpg
sDPbJHK.jpg
6pGrMJK.jpg
OgvkwOa.jpg

 
Top