Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
"Zeytinyağlı Yiyemem Aman" Türküsü ve İlginç Hikayesi
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Enda" data-source="post: 979061" data-attributes="member: 123367"><p><strong>Hepimizin Ezbere Bildiği Zeytinyağlı Yiyemem Aman Türküsünün Çok İlginç Hikayesi</strong></p><p></p><p></p><p>Daha önce sizinle birçok şarkının/türkünün hikayesini paylaşmıştık. Ancak bu kez anlatacağımız hikaye, hiç de alışık olduğumuz cinsten değil. Çünkü altında yarım kalmış bir aşk yok. Ticari çıkarlar, kandırılmış bir halk ve bu gibi sebeplerle yıllarca sağlıksız bir tüketime mecbur bırakılan insanlar var. İşte dinlerken büyük ihtimalle üzerine bir kez bile düşünmediğiniz, duyduğunuzda hayret edeceğiniz “Zeytinyağlı yiyemem aman” türküsünün hikayesi.</p><p></p><p>Gereken aydınlanmayı yaşamanız için türkü eşliğinde okumanız önerilir…</p><p>“Zeytinyağlı Yiyemem Aman” isimli türkü, Bursa yöresine aittir…</p><p>[ATTACH=full]71898[/ATTACH]</p><p></p><p>Hepimizin bildiği bu türkü, 2 Kasım 1954’te İhsan Kaplayan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir.</p><p></p><p>Bu çok bilinen türkünün çok ilginç hikayesini anlayabilmek adına öncelikle bilmeniz gereken şey, 2. Dünya Savaşı sonrasında yürürlüğe geçen Marshall Planı’dır.</p><p></p><p>[ATTACH=full]71899[/ATTACH]</p><p>Marshall Planı, 1947’de önerilen, 1948-1951 yılları arasında da yürürlüğe giren Amerika kaynaklı bir yardım paketidir. Bu yardım paketinden yararlanan ülkeler arasında, Türkiye de dahil tam 16 ülke bulunmaktadır.</p><p></p><p>Amerika çok eski yıllardan beri dünyanın en büyük mısır üreticisidir. Haliyle ülkede birikmiş olan mısırı eritmenin yolu da, bunu diğer ülkelere satmak; yani ihracattan geçecektir.</p><p>Dünyanın en büyük mısır üreticisi olan Amerika, biriken mısır dağını eritmek için, Marshall yardım paketinden faydalanmak isteyen ülkelere “mısırözü yağı alma” ön koşulunu koyar</p><p></p><p>(Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).</p><p>Türkiye de, buna karşılık ilk margarin fabrikasını kurar. Aynı dönemde sırf bu sebeple, birçok zeytin ağacı yerlerinden sökülür…</p><p>[ATTACH=full]71900[/ATTACH]</p><p>Katliamdan kurtulan az miktarda zeytin ağacından elde edilen zeytin yağı da, Amerika tarafından Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır.</p><p></p><p>Sonra insanlar zeytinyağından uzaklaşıp margarin tüketsin diye, zeytinyağının ısındığında kanser yaptığına dair yalan yanlış iddialar ortaya atılır…</p><p></p><p></p><p>Oysa zeytinyağı, en zor yanan sıvı yağlardan biridir. Sonuç olarak Türk insanı, bu tarz haberlerle zeytinyağından uzaklaştırılıp, margarine alıştırılır.</p><p>Bu da yetmez… Yine zeytinyağını kötülemek için bir türkü sipariş edilir: “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman…”</p><p></p><p>Sonra da bu türkü, döneminin en popüler türküsü haline gelir. Tıpkı bugün olduğu gibi. Margarinle, sırf bu nedenle tanışan insanlar, margarine çok çabuk alışır. Hatta hiçbirimiz, zeytinyağı kullanma alışkanlığını tam anlamıyla kazanmış sayılmayız hala. Ve türkünün devamında olduğu gibi, basma giyen kadınlar da zamanla bugünkü plastik giysilerle tanışır…</p><p></p><p>İnsan gerçekten hayret ediyor; ne kadar güzel kandırılmışız değil mi?</p><p></p><p>**Bu yazı “Prof. Dr. Kenan Demirkol”un yazısından hareketle hazırlanmıştır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Enda, post: 979061, member: 123367"] [B]Hepimizin Ezbere Bildiği Zeytinyağlı Yiyemem Aman Türküsünün Çok İlginç Hikayesi[/B] Daha önce sizinle birçok şarkının/türkünün hikayesini paylaşmıştık. Ancak bu kez anlatacağımız hikaye, hiç de alışık olduğumuz cinsten değil. Çünkü altında yarım kalmış bir aşk yok. Ticari çıkarlar, kandırılmış bir halk ve bu gibi sebeplerle yıllarca sağlıksız bir tüketime mecbur bırakılan insanlar var. İşte dinlerken büyük ihtimalle üzerine bir kez bile düşünmediğiniz, duyduğunuzda hayret edeceğiniz “Zeytinyağlı yiyemem aman” türküsünün hikayesi. Gereken aydınlanmayı yaşamanız için türkü eşliğinde okumanız önerilir… “Zeytinyağlı Yiyemem Aman” isimli türkü, Bursa yöresine aittir… [ATTACH=full]71898[/ATTACH] Hepimizin bildiği bu türkü, 2 Kasım 1954’te İhsan Kaplayan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir. Bu çok bilinen türkünün çok ilginç hikayesini anlayabilmek adına öncelikle bilmeniz gereken şey, 2. Dünya Savaşı sonrasında yürürlüğe geçen Marshall Planı’dır. [ATTACH=full]71899[/ATTACH] Marshall Planı, 1947’de önerilen, 1948-1951 yılları arasında da yürürlüğe giren Amerika kaynaklı bir yardım paketidir. Bu yardım paketinden yararlanan ülkeler arasında, Türkiye de dahil tam 16 ülke bulunmaktadır. Amerika çok eski yıllardan beri dünyanın en büyük mısır üreticisidir. Haliyle ülkede birikmiş olan mısırı eritmenin yolu da, bunu diğer ülkelere satmak; yani ihracattan geçecektir. Dünyanın en büyük mısır üreticisi olan Amerika, biriken mısır dağını eritmek için, Marshall yardım paketinden faydalanmak isteyen ülkelere “mısırözü yağı alma” ön koşulunu koyar (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966). Türkiye de, buna karşılık ilk margarin fabrikasını kurar. Aynı dönemde sırf bu sebeple, birçok zeytin ağacı yerlerinden sökülür… [ATTACH=full]71900[/ATTACH] Katliamdan kurtulan az miktarda zeytin ağacından elde edilen zeytin yağı da, Amerika tarafından Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır. Sonra insanlar zeytinyağından uzaklaşıp margarin tüketsin diye, zeytinyağının ısındığında kanser yaptığına dair yalan yanlış iddialar ortaya atılır… Oysa zeytinyağı, en zor yanan sıvı yağlardan biridir. Sonuç olarak Türk insanı, bu tarz haberlerle zeytinyağından uzaklaştırılıp, margarine alıştırılır. Bu da yetmez… Yine zeytinyağını kötülemek için bir türkü sipariş edilir: “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman…” Sonra da bu türkü, döneminin en popüler türküsü haline gelir. Tıpkı bugün olduğu gibi. Margarinle, sırf bu nedenle tanışan insanlar, margarine çok çabuk alışır. Hatta hiçbirimiz, zeytinyağı kullanma alışkanlığını tam anlamıyla kazanmış sayılmayız hala. Ve türkünün devamında olduğu gibi, basma giyen kadınlar da zamanla bugünkü plastik giysilerle tanışır… İnsan gerçekten hayret ediyor; ne kadar güzel kandırılmışız değil mi? **Bu yazı “Prof. Dr. Kenan Demirkol”un yazısından hareketle hazırlanmıştır. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
"Zeytinyağlı Yiyemem Aman" Türküsü ve İlginç Hikayesi
Top