Zananin son yillari

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
Şu ahir zaman denilen yüzyıl öyle acınası bir zaman dilimi ki; babalar "güçsüz ve neredeyse bitik" adımlarla ailesini ilerilere taşıma çabasında.
Anaların "ne kadın ne de insan" olarak kıymeti kalmamış ve her an ezilmekte.
Çocuklar duyarsız - gıda yoksunu veya tamamı kimyasallardan oluşan besinlerle "zavallıca bir büyümenin" gayretinde.
Ahlak bozula bozula artık en derin kuyuların diplerinde.
Tüm insanoğlu bedenlerinin yanısıra "ruhsal açlık" ve sefaletlerin pençesinde.
Ve bu haller hiç de geçecekmiş gibi durmuyor.
Herkes elleri bağrında ve ümitsiz olduğu kadar da nice etkisiz teşebbüsler içinde...
Çok parası olmadığı, lüks içinde yaşayamadığı, holdingleri yönetip de insanlara patronluk yapamadığı, paranın açabileceği kapıları arşınlayamadığı için üzülüp de, kahırdan, ne yapacağını bilmez halde dolaşanlara şaşıyorum.
Yahu; mesela, yüzgeçlerin yok ama suda yüzebiliyorsun. Standartları yakalayan bir bedenin varsa ve uzuvların tamamsa daha neyin peşindesin? Altı bacağının olması sana ne katabilir ki, paranın yokluğuna hayıflanıyorsun?!.
Şu işim şöyle yolunda gitse de filanca dileğim gerçekleşse;
hani şu kişi var ya, o falan sözü söylese de akıbet tam istediğimce beni bulsa;
olsa – bitse – varsa – dönse - denk gelse - tam öyle olsa - gönlümce gerçekleşse - bana musallat olmasa – bulaşmasa - tedirgin etmese; se-sa-se-sa!
Yahu çıldırdınız mı?
Bu dünyadaki en bedbaht edici - en derde salıcı - mutsuzluğa onlarca kapı açıcı - yemeden içmeden kestirici - şaşkınlık budalası yapıp, gidip durduğun yoldan çıkarıp da yersiz yurtsuz bırakıp "hayallerinin tümüne veda ettirici" yegane şey; "istediğini ele geçirmek ve emeline ulaşmak!" değil midir?..
 
Top