Yüreğimde yara var, ne sabır ve ne de sürur koyar…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Mecnunları çok severim
Vurgun yiyen sinelerinin titremesini dinlerim
Mütevekkil halinde irkilirim, dalan gözleriyle akar giderim
Sual etmekten imtina ederim, emrine amade bir nefes misali dilekleri için kefilim


Akıl ya Rab sen muhafaza eyle
Hiç kimseyi kimsenin eşiğinde süründürme
Kalbinde beslediği ümitleri viran eyleme, sukut edeni dinle
Sen sahipsin, maliksin, yaratan ve müddet verensin, şefkatini kimseden esirgemezsin


Bırakmış kendini zavallı adam
Saç sakal birbirine karışmış, mecnunlaşmış, dağlarda yatarmış
Kayıplara karışır haber alınamazmış, kimi zaman gülerek ortaya çıkarmış
Ne derin bir derdi varmış, dile getirilen hikâyeler içi burkan, yüreği yakan meyandaymış

Kendini dağlara adamış
Ne kadar ağlamışsa, ruhunda ki hicran dağlamışsa
Gülen ve sevinen bir hale boyanmış, hangi kul görse, yardımına koşarmış
Gönül zenginliği, sevdanın zarafeti, sadakatin naifliği hüznü dışlamış, kalp gözü açılmış


Şöyle bir derinden baktım
Kalbimin telleri titriyordu duramadım, ağladım
Çok genç yaşta sevdasına adanmış, gözü kararmış, varlığını bırakmış
Efkârın dağlarında derin derin düşüncelerle baş başa kalmış, hiç arkasına dahi bakmamış


İnsanlar nasıl hürmet ediyor
En yakınları gibi görüyor, hiç teklifsiz söyleniyor
Bazen evin kızına nazar ediyor, gülerek ona bir şeylerden bahsediyor
Kızın babası ve ağabeyleri değmeyin, yâdına sesleniyor, acısını tazeliyor, bir vakit sonra gülüyor


Köylü çok sahip çıkıyor
Asla gönlü kırılmasın diye hassasiyet gösteriyor
Onun duasını almak, gönlünü yapmaktır kanaatini ifade ediyor
Bir müddet sonra sessizce çekip gidiyor, ne verilmişse teşekkür edercesine tebessüm ediyor


Mustafa CİLASUN
 
Top