Yolculuğun Tadını Çıkarmak
Yaşamı unutursanız yaşamda sizi unutur. Bir futbolcunun başarısı değerlendirilirken, attığı ya da yediği gollere değil, oyunu nasıl oynadığına bakılır. Dolayısıyla iyi oyun iyi futbolcuyla oynanır.Çoğu insan hep varış noktasına ulaşmayı ister ya da bunun için teşvik edilir. Varışa ulaşmak için ise, zaman faktörü ortaya konur. Varış noktasına ulaşmanın önemi ve yolları anlatılır.
Kimse bu yolculuk sırasında, dinlenmeden, keyiften, anın tadını çıkarmaktan vs. bahsetmez. Çünkü bunu yapmak onlar için kabul edilemez bir şeydir. Varış noktasına yoğunlaşan insanın motivasyonu iyi durumda olsa dahi bu durumunun devam edeceğinin garantisi yoktur. Varmak istediği noktaya giderken, gideceği yere odaklanan insan bu yoğunluğun getirdiği çeşitli düşünceler içinde boğulur.
Bu yoğunlaşma sırasında insanın stres düzeyi artacak, kaygı, endişe ve korkular ortaya çıkacaktır. Bu da bir belirsizlik doğuracaktır.
İnsan bu yoğunlaşmanın getirdiği aşırı motivasyon durumunu da yaşayabilir varış noktasına ulaşacağından emin olma, istediği sonuca ulaşma arzusu, aşırı cesaret ve güven duygularını ortaya çıkarır. Bu durumda ise, tedbirsizlik, rehavet, aşırı kendine güven duyguları meydana gelir.
Her iki durumda da kişi varmak istediği noktaya ulaşmak için at gözlüğü takmışçasına sadece ileriyi görür. Oysaki asıl keyif, oraya ulaşırken görülenlerde, öğrenilenlerde ve yaşananlardadır.
Yolculuğun tadına varmayı da ihmal etmeden ilerleyen insan, karşılaştığı olumsuzlukları rahat bir irade ve bilgelikle çözümler.
Başarılı insan, yolculuğun tadını çıkarma düşüncesiyle hedefe odaklanmanın olumsuz etkilerinden kendini kurtararak yolculuğun kendisini önemser. Çünkü keyifsiz bir yolculukta varış notasına ulaşamam ihtimali oldukça yüksektir.
Yolculuğa odaklanmak, bu yolculuk sırasında öğrenme algılarını ve merakı da canlı tutar. Böylece sadece varış noktasına ulaşmanın sağlayacağı faydanın yanında süreçten de fayda sağlanmış olur.
Birçok insan tatil ya da her hangi bir yolculuğu sırasında, zihninde gideceği yerin görüntüsüyle, bir an önce oraya ulaşmak için en hızlı yolu tercih eder. Oysa güzergâhta görülmesi gereken doğa harikası pek çok yer, birçok kültürel değer vardır. Fakat bunlar görülmeden faydasız bir yolculukla hedefe ulaşılır ve tatile başlanır. İnsan, görülmesi gerekenler sanki yokmuşçasına es ger ve yolculuktan tat alamaz.
Bu örnekten de anlaşıldığı gibi sadece hedefin kendisi kalıcı ve gerçek başarıları, tatları getirmez. Yolculuk sırasında hedef sadece varılacak yerdir, ilerlenecek yol değildir.
Yolculuğun tadını çıkarma düşüncesi kişinin konsantrasyonunu da artırır. Yolculuğun tadını çıkarmak demek motivasyonun ve konsantrasyonun bozulması demek değildir. Bilakis, motivasyonun, konsantrasyonun kalitesini ve gücünü artıran bir etki faktörüdür.
Başarının 41 Kere Maşallahı
Niyazi Fırat Eres
Yaşamı unutursanız yaşamda sizi unutur. Bir futbolcunun başarısı değerlendirilirken, attığı ya da yediği gollere değil, oyunu nasıl oynadığına bakılır. Dolayısıyla iyi oyun iyi futbolcuyla oynanır.Çoğu insan hep varış noktasına ulaşmayı ister ya da bunun için teşvik edilir. Varışa ulaşmak için ise, zaman faktörü ortaya konur. Varış noktasına ulaşmanın önemi ve yolları anlatılır.
Kimse bu yolculuk sırasında, dinlenmeden, keyiften, anın tadını çıkarmaktan vs. bahsetmez. Çünkü bunu yapmak onlar için kabul edilemez bir şeydir. Varış noktasına yoğunlaşan insanın motivasyonu iyi durumda olsa dahi bu durumunun devam edeceğinin garantisi yoktur. Varmak istediği noktaya giderken, gideceği yere odaklanan insan bu yoğunluğun getirdiği çeşitli düşünceler içinde boğulur.
Bu yoğunlaşma sırasında insanın stres düzeyi artacak, kaygı, endişe ve korkular ortaya çıkacaktır. Bu da bir belirsizlik doğuracaktır.
İnsan bu yoğunlaşmanın getirdiği aşırı motivasyon durumunu da yaşayabilir varış noktasına ulaşacağından emin olma, istediği sonuca ulaşma arzusu, aşırı cesaret ve güven duygularını ortaya çıkarır. Bu durumda ise, tedbirsizlik, rehavet, aşırı kendine güven duyguları meydana gelir.
Her iki durumda da kişi varmak istediği noktaya ulaşmak için at gözlüğü takmışçasına sadece ileriyi görür. Oysaki asıl keyif, oraya ulaşırken görülenlerde, öğrenilenlerde ve yaşananlardadır.
Yolculuğun tadına varmayı da ihmal etmeden ilerleyen insan, karşılaştığı olumsuzlukları rahat bir irade ve bilgelikle çözümler.
Başarılı insan, yolculuğun tadını çıkarma düşüncesiyle hedefe odaklanmanın olumsuz etkilerinden kendini kurtararak yolculuğun kendisini önemser. Çünkü keyifsiz bir yolculukta varış notasına ulaşamam ihtimali oldukça yüksektir.
Yolculuğa odaklanmak, bu yolculuk sırasında öğrenme algılarını ve merakı da canlı tutar. Böylece sadece varış noktasına ulaşmanın sağlayacağı faydanın yanında süreçten de fayda sağlanmış olur.
Birçok insan tatil ya da her hangi bir yolculuğu sırasında, zihninde gideceği yerin görüntüsüyle, bir an önce oraya ulaşmak için en hızlı yolu tercih eder. Oysa güzergâhta görülmesi gereken doğa harikası pek çok yer, birçok kültürel değer vardır. Fakat bunlar görülmeden faydasız bir yolculukla hedefe ulaşılır ve tatile başlanır. İnsan, görülmesi gerekenler sanki yokmuşçasına es ger ve yolculuktan tat alamaz.
Bu örnekten de anlaşıldığı gibi sadece hedefin kendisi kalıcı ve gerçek başarıları, tatları getirmez. Yolculuk sırasında hedef sadece varılacak yerdir, ilerlenecek yol değildir.
Yolculuğun tadını çıkarma düşüncesi kişinin konsantrasyonunu da artırır. Yolculuğun tadını çıkarmak demek motivasyonun ve konsantrasyonun bozulması demek değildir. Bilakis, motivasyonun, konsantrasyonun kalitesini ve gücünü artıran bir etki faktörüdür.
Başarının 41 Kere Maşallahı
Niyazi Fırat Eres
