Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
YeŞİm TaŞi DeĞİl Usta!"
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="emre" data-source="post: 4752" data-attributes="member: 35"><p>Genç bir adam, değerli taşlara ilgi duyarmış ve </p><p>mücevher ustası olmaya karar vermiş. "Bu mesleği yapacaksam, </p><p>iyi bir mücevher ustası olmalıyım" diye düşünmüş ve ülkedeki </p><p>en iyi mücevher ustasını aramaya başlamış. Sonunda bulmuş,</p><p>yanına varmış, bir süre bekledikten sonra usta tarafından </p><p>kabul edilmiş. "Anlat, dinliyorum" demiş usta. Genç adam </p><p>anlatmaya başlamış; taşlara ilgi duyduğunu ve iyi bir</p><p>mücevher ustası olmaya karar verdiğini heyecanla anlatmış. </p><p></p><p>Yaşlı usta sesini çıkarmadan genç adamı dinlemiş, sözleri </p><p>bitince de ona bir taş uzatmış, "Bu bir yeşim taşıdır" dedikten </p><p>sonra genç adamın avucuna taşı bırakmış ve avucunu kapatmış. </p><p>"Avucunu aynen böyle kapalı tut ve bir yıl boyunca hiç açma. </p><p>Bir yıl sonra tekrar gel. Haydi şimdi güle güle" demiş ve </p><p>şaşkın genç adamı öylece bırakıp kalkmış, odadan çıkmış.</p><p></p><p>Genç adam evine dönmüş, kendisini merakla bekleyen </p><p>annesiyle babasına neler olduğunu anlatmış. Anlattıkça da </p><p>kendisine çok anlamsız gelen bu hareketi ve soğuk</p><p>konuşması nedeniyle kızdığı ustaya olan öfkesi </p><p>artıyormuş. Günler geçmeye başlamış. Genç adam </p><p>sürekli söyleniyor ama avucunu hiç açmıyormuş.</p><p></p><p>"Nasıl böyle budalaca bir şey yapmamı ister. </p><p>Bir de ülkenin en iyi mücevher ustası olacak. </p><p>Bu saçmalığa bir yıl boyunca nasıl katlanacağım, </p><p>böyle bir eziyetle nasıl yaşarım. Bu ne biçim ustalık. </p><p>Ustalık kaprisi yapacaksa, bari başından yapmasaydı." </p><p>diye devamlı söyleniyor, her önüne gelene </p><p>ustadan yakınıyor ama avucunu hiç açmıyormuş. </p><p></p><p>Avucu kapalı uyuyor, bütün işlerini diğer eliyle yapıyormuş. </p><p>Ve bu duruma da giderek alışmaya, diğer elini çok rahat </p><p>kullanmaya başlamış. Uyurken de yanlışlıkla avucu açılıp </p><p>taş düşmesin diye hep yarı uyanık uyuyormuş.</p><p></p><p>Böylece bir yıl geçmiş, her günü zorluklarla dolu, </p><p>her gecesi de yarım uykuyla yaşanmış bir yılı tamamlamış. </p><p>Ve o gün gelmiş. Genç adam tam bir yıl sonra, </p><p>büyük ustanın karşısına çıkmış. </p><p>Usta bir süre beklettikten sonra yanına gelince, </p><p>genç adam ne kadar saçma bulursa bulsun, </p><p>bu sınavı başarıyla tamamlamış olmanın verdiği </p><p>gururla elini uzatmış, avucunu açmış.</p><p></p><p>"İşte taşın" demiş, "Bir yıl boyunca avucumda taşıdım, </p><p>şimdi ne yapacağım?" Yaşlı usta sakin bir sesle cevap</p><p>vermiş: "Şimdi sana bir başka taş vereceğim, onu da</p><p>aynı şekilde bir yıl boyunca avucunda taşıyacaksın." </p><p>Bu söz üzerine genç adam bütün sükunetini </p><p>kaybetmiş, bağırıp çağırmaya başlamış. </p><p></p><p>Yaşlı ustayı bunaklıkla, delilikle suçlamış, </p><p>mücevher ustalığını öğrenmek için gelen genç bir insana </p><p>böyle eziyet ettiği için, hasta olduğunu bağıra çağıra </p><p>söylemiş. Genç adam bağırıp çağırırken, </p><p>yaşlı usta ona hissettirmeden birtaşı avucuna sıkıştırmış. </p><p>Öfkeden yüzü kıpkırmızı genç adam, bir yandan bağırıp </p><p>çağırırken avucundaki taşı hissetmiş. Durmuş, taşı </p><p>biraz daha sıkmış ve heyecanla konuşmuş: </p><p>"BU TAŞ, YEŞİM TAŞI DEĞİL USTA!"</p><p></p><p></p><p></p><p>Öğrenmek için zaman gerekir, </p><p>sabır gerekir, ustaları izlemek gerekir. </p><p>Dünya hızlandıkça zaman kısalabilir </p><p>ama öğrenmenin esası değişmez.</p><p></p><p></p><p>Yazarı Bilinmiyor</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="emre, post: 4752, member: 35"] Genç bir adam, değerli taşlara ilgi duyarmış ve mücevher ustası olmaya karar vermiş. "Bu mesleği yapacaksam, iyi bir mücevher ustası olmalıyım" diye düşünmüş ve ülkedeki en iyi mücevher ustasını aramaya başlamış. Sonunda bulmuş, yanına varmış, bir süre bekledikten sonra usta tarafından kabul edilmiş. "Anlat, dinliyorum" demiş usta. Genç adam anlatmaya başlamış; taşlara ilgi duyduğunu ve iyi bir mücevher ustası olmaya karar verdiğini heyecanla anlatmış. Yaşlı usta sesini çıkarmadan genç adamı dinlemiş, sözleri bitince de ona bir taş uzatmış, "Bu bir yeşim taşıdır" dedikten sonra genç adamın avucuna taşı bırakmış ve avucunu kapatmış. "Avucunu aynen böyle kapalı tut ve bir yıl boyunca hiç açma. Bir yıl sonra tekrar gel. Haydi şimdi güle güle" demiş ve şaşkın genç adamı öylece bırakıp kalkmış, odadan çıkmış. Genç adam evine dönmüş, kendisini merakla bekleyen annesiyle babasına neler olduğunu anlatmış. Anlattıkça da kendisine çok anlamsız gelen bu hareketi ve soğuk konuşması nedeniyle kızdığı ustaya olan öfkesi artıyormuş. Günler geçmeye başlamış. Genç adam sürekli söyleniyor ama avucunu hiç açmıyormuş. "Nasıl böyle budalaca bir şey yapmamı ister. Bir de ülkenin en iyi mücevher ustası olacak. Bu saçmalığa bir yıl boyunca nasıl katlanacağım, böyle bir eziyetle nasıl yaşarım. Bu ne biçim ustalık. Ustalık kaprisi yapacaksa, bari başından yapmasaydı." diye devamlı söyleniyor, her önüne gelene ustadan yakınıyor ama avucunu hiç açmıyormuş. Avucu kapalı uyuyor, bütün işlerini diğer eliyle yapıyormuş. Ve bu duruma da giderek alışmaya, diğer elini çok rahat kullanmaya başlamış. Uyurken de yanlışlıkla avucu açılıp taş düşmesin diye hep yarı uyanık uyuyormuş. Böylece bir yıl geçmiş, her günü zorluklarla dolu, her gecesi de yarım uykuyla yaşanmış bir yılı tamamlamış. Ve o gün gelmiş. Genç adam tam bir yıl sonra, büyük ustanın karşısına çıkmış. Usta bir süre beklettikten sonra yanına gelince, genç adam ne kadar saçma bulursa bulsun, bu sınavı başarıyla tamamlamış olmanın verdiği gururla elini uzatmış, avucunu açmış. "İşte taşın" demiş, "Bir yıl boyunca avucumda taşıdım, şimdi ne yapacağım?" Yaşlı usta sakin bir sesle cevap vermiş: "Şimdi sana bir başka taş vereceğim, onu da aynı şekilde bir yıl boyunca avucunda taşıyacaksın." Bu söz üzerine genç adam bütün sükunetini kaybetmiş, bağırıp çağırmaya başlamış. Yaşlı ustayı bunaklıkla, delilikle suçlamış, mücevher ustalığını öğrenmek için gelen genç bir insana böyle eziyet ettiği için, hasta olduğunu bağıra çağıra söylemiş. Genç adam bağırıp çağırırken, yaşlı usta ona hissettirmeden birtaşı avucuna sıkıştırmış. Öfkeden yüzü kıpkırmızı genç adam, bir yandan bağırıp çağırırken avucundaki taşı hissetmiş. Durmuş, taşı biraz daha sıkmış ve heyecanla konuşmuş: "BU TAŞ, YEŞİM TAŞI DEĞİL USTA!" Öğrenmek için zaman gerekir, sabır gerekir, ustaları izlemek gerekir. Dünya hızlandıkça zaman kısalabilir ama öğrenmenin esası değişmez. Yazarı Bilinmiyor [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
YeŞİm TaŞi DeĞİl Usta!"
Top