Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Genel
Hukuk Köşesi
Yeni Türk Ceza Kanunu’nda uluslararası suçlar
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 303601" data-attributes="member: 21093"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>VI. GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">1. Genel Olarak</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Göçmen kaçakçığı suçu 3.8.2002 tarih ve 4771 sayılı Kanunla TCK’ya ilave edilen yeni bir uluslararası suçtur. Bu suçun dayanağını BM tarafından 2000 yılında imzalanan “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ve bu Sözleşmeye ek “Göçmenlerin Kara, Deniz ve Hava Yollarıyla Kaçırılmalarına Karşı Protokol” oluşturmaktadır. Türkiye bu sözleşme ve protokolü 30.01.2003 tarih ve 4804 sayılı kanunla onaylamıştır. Her iki protokol de, sözleşmeye taraf olan devletlere sözleşmede yasaklanan fiilleri suç haline getirme yükümlülüğü getirmektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">1926 tarihli TCK’da çalışma hürriyetine karşı suçlar kısmında 201/a ve 201/b maddelerinde düzenlenmiş olan bu suçlar, yeni TCK’da uluslararası suçlar kısmında 79. ve 80 maddelerde düzenlenmiştir. Göçmen kaçakçılığı suçu 1926 tarihli TCK’ya eklenmeden önce kaçak göçmenler, duruma göre Pasaport Kanunu’nun 34. veya 35. maddesine göre, hafif hapis veya hafif para cezası cezalandırılırken, bu kimselere aracılık edenler ise aynı Kanunun 36. maddesine göre hapis cezası ile cezalandırılıyordu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">2. Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Yeni TCK’daki Düzenleniş Şekli ve 1926 Tarihli TCK’dan Farkları</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Göçmen kaçakçılığı suçu, 1926 tarihli TCK’da çalışma hürriyetine karşı suçlar kısmında 201/a maddesinde düzenlenmişken, yeni TCK’da ise uluslararası suçlar kısmında 79. maddede düzenlenmiştir. Doktrinde bu suçun düzenleniş yeri eleştirilmektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Yeni TCK’daki göçmen kaçakçılığı suçunun tanımı ve unsurları, 1926 tarihli TCK’daki düzenlemeye göre önemli farklılıklar içermektedir:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">a) Suçun tanımı, </span>yeni TCK’da (md. 79/1) 1926 tarihli TCK’ya göre (md. 201/a fık. 1 ve 2) daha açık ve anlaşılır hale getirilmiştir. Temelde her iki tanım da aynı içeriktedir. Ancak, 1926 tarihli TCK’nın 201/a maddesinin 2. fıkrasındaki karmaşık ve hukuk tekniğine uymayan düzenleme, 79. maddeye alınmamıştır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">b) İkinci farklılık,</span> suçun yaptırımına ilişkindir. 1926 tarihli TCK’da 2 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis ve bir milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezası öngörülmüşken, yeni TCK’da 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası kabul edilmiştir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">c) 1926 tarihli TCK’da </span>suçun teşebbüs aşamasında kalması tamamlanmış bir suç gibi cezalandırılırken, yeni TCK bu düzenlemeyi kaldırdığı için teşebbüs konusunda genel hükümler uygulanacaktır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">d) 201/a maddenin</span> 3. fıkrasındaki ağırlaştırıcı neden 79. maddeye alınmamıştır. Bunun neticesi olarak kaçak göçmenlerin yaşam veya vücut bütünlüklerinin tehlikeye sokulması veya zarara uğraması halinde genel içtima kurallarına göre cezai sorumluluk söz konusu olacaktır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Görüldüğü gibi ilk bakışta yeni kanundaki cezaların daha ağır olduğu göze çarpmaktadır. Ancak, her iki maddede suçun unsurları ve ağırlaştırıcı nedenlerinde değişiklik yapıldığı ve 1926 tarihli TCK’da teşebbüsün tamamlanmış suç gibi cezalandırılacağı hükmü yeni kanuna alınmadığı için, hangi hükmün daha lehe düzenleme getirdiğini somut olaya göre belirlemek gerekecektir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red"><span style="font-size: 15px"><strong>3. Suçun Unsurları</strong></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">a) Suçun Maddi Unsuru</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Göçmen kaçakçılığı suçu 79. maddenin 1. fıkrasında, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan, bir yabancının ülkeye sokulması veya ülkede kalmasına imkan sağlanması ya da bir Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması olarak tanımlanmıştır. Bu tanım, 1926 tarihli TCK md. 201/a fık. 1’deki tanımla aynıdır. Ancak yeni tanım daha açık ve sadedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Buna göre suçun maddi unsurunu;</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">-bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması,</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">-bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasının sağlanması veya</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">-bir Türk veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması hareketleri oluşturmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Görüldüğü gibi göçmen kaçakçılığı suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Bu fiillerden birisinin işlenmesi suçun oluşması için yeterlidir. Yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan kişinin yine yasal olmayan yollarla çıkarılması ya da Türkiye’de kalmasının sağlanması halinde fail, suçun birden fazla seçimlik hareketini gerçekleştirmesine rağmen tek bir suçtan cezalandırılacaktır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Yasal yollardan Türkiye’ye girmiş olan bir yabancının, yasal olmayan yollardan oturma izni temin edilerek ülkede kalmasının sağlanması ya da yasal olmayan yollardan çıkmasını temin için sahte pasaport veya belgeler hazırlanması da 79. maddeye göre göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">b) Suçun Fail ve Mağduru</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Göçmen kaçakçılığı suçunun çoğunlukla bu amaçla çalışan suç örgütleri tarafından işlendiği gerçeğini de göz önünde bulunduran kanun koyucu, suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesini cezayı arttırıcı neden olarak kabul etmiştir (md. 79/2). Diğer taraftan, göçmen kaçakçılığını gerçekleştiren örgütün yönetici ve üyeleri, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan da 220. maddeye göre ayrıca cezalandırılacaklardır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru, yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan veya kalmasına ya da yurt dışına çıkmasına imkan sağlanan yabancıdır. Yine yasal olmayan yollardan ülkeden çıkmasına imkan sağlanan Türk vatandaşı da suçun mağdurudur. Mağdurluk ve faillik sıfatı aynı kişide birleşemeyeceği için bu mağdurların göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılması mümkün değildir. Yukarıda zikredilen göçmen kaçakçılığına ilişkin protokol de kaçak göçmenlerin göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılmamasını istemektedir. Ancak bu kimselerin Pasaport Kanuna aykırılıktan dolayı cezai sorumlulukları devam etmektedir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">c) Suçun Manevi Unsuru</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Suçun manevi unsurunu, “doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla” fiilin işlenmesi oluşturmaktadır. Bu açıdan failde özel kastın varlığı aranmaktadır. Ancak, menfaatin elde edilmesi, örneğin kararlaştırılan paranın alınmış olması, suçun oluşması için gerekli değildir. Eğer failin amacı, mağdurdan cinsel yönden yararlanmak gibi maddi amaç dışında bir amaç elde etmekse, bu suç oluşmayacaktır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Faildeki maddi menfaat elde etme özel kastı ve mağdurun bu fiillere rıza göstermesi, göçmen kaçakçılığı suçunu diğer suçlardan ayırmaya yarar. Bu nedenle “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak” veya “vücut organlarının verilmesini sağlamak” amacıyla göçmenlerin ülkeye sokulması halinde aşağıda inceleyeceğimiz, insan ticareti suçu oluşacaktır. Diğer taraftan failin amacı, mağduru fuhuş için kullanmak veya fuhuş yapmasını sağlamak ise, 227. maddedeki fuhuş suçu gerçekleşecektir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">d) Hukuka Uygunluk Nedenleri</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Göçmen kaçakçılığı suçunda mağdurun rızası bir hukuka uygunluk nedeni değil, suçun unsurunu oluşturmaktadır. Maddede açıkça belirtilmese de bu suç, ancak mağdurun rızası ile işlenebilir. Genelde yurda yasal olmayan yollardan girme, kalma veya çıkma fiilleri mağdurun iradesine dayanmaktadır. Eğer mağdurun rızası, failin hileli davranışları sonucu, elde edilmişse, artık göçmen kaçakçılığı değil, duruma göre dolandırıcılık suçu (md. 157) oluşur. Örneğin, yurt dışına götürüleceği vaat edilerek, göçmenlerin paralarının alınması ancak deniz ortasında bırakılıp kaçılması veya ülke içinde başka bir yere bırakılması halinde dolandırıcılık suçu oluşur.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">4. Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Diğer Suçlarla Bağlantısı (İçtima)</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Göçmen kaçakçılığı suçu, aynı zamanda Pasaport Kanunu’nda veya yabancıların Türkiye’de oturmalarına ilişkin mevzuattaki cezai hükümleri de ihlal edebilir. Diğer taraftan, yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması ya da ülkede kalabilmesi için sahte kimlik veya seyahat belgesi veya oturtma izni düzenlenmesi halinde, bu fiiller, aynı zamanda 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Ancak bu gibi durumlarda 44. madde hükmü uyarınca fikri içtima kuralı uygulanarak fail daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılacaktır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">1926 tarihli TCK’ya göre ise durum farklıdır. Çünkü, 1926 tarihli TCK’nın 201/a maddesinin 2. fıkrasında yer alan göçmen kaçakçılığı suçuna “iştirak etmeksizin, daha önce ülkeye sokulmuş veya girmiş kaçak göçmenleri, maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollarla ülkeden çıkaranlara, yasal koşullara uymaksızın ülkede kalmalarını olanaklı kılanlara, bu maksatla sahte kimlik veya seyahat belgelerini hazırlayanlara veya temin edenlere ya da bu suçlara teşebbüs edenlere, fiilleri başka bir suçu oluştursa bile ayrıca” ceza verileceği hükmü yeni TCK’ya alınmamıştır. Bu nedenle, belirtilen bu durumlarda fail 1926 tarihli TCK’ya göre hem resmi evrakta sahtekarlık hem de göçmen kaçakçılığı suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması gerekiyordu. Yeni TCK’ya göre ise fail sadece göçmen kaçakçılığından cezalandırılacaktır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">1926 tarihli TCK md. 201/a fık. 3 uyarıca, göçmen kaçakçılığı fiillerinin “kaçak göçmenlerin yaşamlarını veya vücut bütünlüklerini tehlikeye soktuğu veya insanlık dışı veya onur kırıcı muamele biçimlerine tabi kılınmalarına neden olduğu hallerde faillere verilecek cezalar, yarısı oranında; ölüm meydana gelmiş ise bir kat artırılarak” verilmesini öngörüyordu. Bu nedenle, göçmenlerin yurda sokulması veya çıkarılması sırasında yaralanmaları veya ölmeleri halinde fail yalnızca göçmen kaçakçılığının bu ağırlaştırıcı nedenine göre cezalandırılması söz konusu idi. Ancak suçun bu nitelikli hali yeni kanuna alınmamıştır. Bu açıdan yeni kanuna göre fail bu gibi durumlarda hem göçmen kaçakçılığı suçundan hem de taksirle yaralama (md. 89) veya taksirle öldürme (md. 85) suçlarından cezalandırılabilecektir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">5. Cezayı Arttıran Nedenler</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">79. maddenin 2. fıkrasında, suçun örgüt tarafından işlenmesi halinde cezanın yarı oranında arttırılacağı belirtilmiştir. Bu açıdan yeni düzenleme, cezanın bir kat arttırılmasını öngören 1926 tarihli TCK’dan farklıdır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue"><span style="color: red">6. Suçun Yaptırımı</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: blue">Göçmen kaçakçılığı suçunun cezası üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıdır. 1926 tarihli TCK 201/a ikinci fıkrada yer alan, “suçun işlenmesinde kullanılan taşıtlar ve bu fiil nedeniyle elde edilen maddi menfaatler müsadere edilir” hükmü 78. maddeye alınmamıştır. Ancak yeni TCK hem eşya müsaderesini, hem de kazanç müsaderesini genel hükümler kısmında ayrı ayrı düzenlediği için bu bir eksiklik oluşturmayacaktır. Çünkü, suçun işlenmesinde kullanılan taşıtlar 54. maddeye göre, suçtan elde edilen maddi menfaatler de 55. maddeye göre müsadere edilecektir.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 303601, member: 21093"] [FONT="Comic Sans MS"][SIZE=4][COLOR="blue"][COLOR="red"][SIZE=4][B]VI. GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU[/B][/SIZE][/COLOR] [COLOR="red"]1. Genel Olarak[/COLOR] Göçmen kaçakçığı suçu 3.8.2002 tarih ve 4771 sayılı Kanunla TCK’ya ilave edilen yeni bir uluslararası suçtur. Bu suçun dayanağını BM tarafından 2000 yılında imzalanan “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ve bu Sözleşmeye ek “Göçmenlerin Kara, Deniz ve Hava Yollarıyla Kaçırılmalarına Karşı Protokol” oluşturmaktadır. Türkiye bu sözleşme ve protokolü 30.01.2003 tarih ve 4804 sayılı kanunla onaylamıştır. Her iki protokol de, sözleşmeye taraf olan devletlere sözleşmede yasaklanan fiilleri suç haline getirme yükümlülüğü getirmektedir. 1926 tarihli TCK’da çalışma hürriyetine karşı suçlar kısmında 201/a ve 201/b maddelerinde düzenlenmiş olan bu suçlar, yeni TCK’da uluslararası suçlar kısmında 79. ve 80 maddelerde düzenlenmiştir. Göçmen kaçakçılığı suçu 1926 tarihli TCK’ya eklenmeden önce kaçak göçmenler, duruma göre Pasaport Kanunu’nun 34. veya 35. maddesine göre, hafif hapis veya hafif para cezası cezalandırılırken, bu kimselere aracılık edenler ise aynı Kanunun 36. maddesine göre hapis cezası ile cezalandırılıyordu. [COLOR="red"]2. Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Yeni TCK’daki Düzenleniş Şekli ve 1926 Tarihli TCK’dan Farkları[/COLOR] Göçmen kaçakçılığı suçu, 1926 tarihli TCK’da çalışma hürriyetine karşı suçlar kısmında 201/a maddesinde düzenlenmişken, yeni TCK’da ise uluslararası suçlar kısmında 79. maddede düzenlenmiştir. Doktrinde bu suçun düzenleniş yeri eleştirilmektedir. Yeni TCK’daki göçmen kaçakçılığı suçunun tanımı ve unsurları, 1926 tarihli TCK’daki düzenlemeye göre önemli farklılıklar içermektedir: [COLOR="red"]a) Suçun tanımı, [/COLOR]yeni TCK’da (md. 79/1) 1926 tarihli TCK’ya göre (md. 201/a fık. 1 ve 2) daha açık ve anlaşılır hale getirilmiştir. Temelde her iki tanım da aynı içeriktedir. Ancak, 1926 tarihli TCK’nın 201/a maddesinin 2. fıkrasındaki karmaşık ve hukuk tekniğine uymayan düzenleme, 79. maddeye alınmamıştır. [COLOR="red"]b) İkinci farklılık,[/COLOR] suçun yaptırımına ilişkindir. 1926 tarihli TCK’da 2 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis ve bir milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezası öngörülmüşken, yeni TCK’da 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası kabul edilmiştir. [COLOR="red"]c) 1926 tarihli TCK’da [/COLOR]suçun teşebbüs aşamasında kalması tamamlanmış bir suç gibi cezalandırılırken, yeni TCK bu düzenlemeyi kaldırdığı için teşebbüs konusunda genel hükümler uygulanacaktır. [COLOR="red"]d) 201/a maddenin[/COLOR] 3. fıkrasındaki ağırlaştırıcı neden 79. maddeye alınmamıştır. Bunun neticesi olarak kaçak göçmenlerin yaşam veya vücut bütünlüklerinin tehlikeye sokulması veya zarara uğraması halinde genel içtima kurallarına göre cezai sorumluluk söz konusu olacaktır. Görüldüğü gibi ilk bakışta yeni kanundaki cezaların daha ağır olduğu göze çarpmaktadır. Ancak, her iki maddede suçun unsurları ve ağırlaştırıcı nedenlerinde değişiklik yapıldığı ve 1926 tarihli TCK’da teşebbüsün tamamlanmış suç gibi cezalandırılacağı hükmü yeni kanuna alınmadığı için, hangi hükmün daha lehe düzenleme getirdiğini somut olaya göre belirlemek gerekecektir. [COLOR="red"][SIZE=4][B]3. Suçun Unsurları[/B][/SIZE] a) Suçun Maddi Unsuru[/COLOR] Göçmen kaçakçılığı suçu 79. maddenin 1. fıkrasında, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan, bir yabancının ülkeye sokulması veya ülkede kalmasına imkan sağlanması ya da bir Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması olarak tanımlanmıştır. Bu tanım, 1926 tarihli TCK md. 201/a fık. 1’deki tanımla aynıdır. Ancak yeni tanım daha açık ve sadedir. Buna göre suçun maddi unsurunu; -bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması, -bir yabancının yasal olmayan yollardan ülkede kalmasının sağlanması veya -bir Türk veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması hareketleri oluşturmaktadır. Görüldüğü gibi göçmen kaçakçılığı suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Bu fiillerden birisinin işlenmesi suçun oluşması için yeterlidir. Yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan kişinin yine yasal olmayan yollarla çıkarılması ya da Türkiye’de kalmasının sağlanması halinde fail, suçun birden fazla seçimlik hareketini gerçekleştirmesine rağmen tek bir suçtan cezalandırılacaktır. Yasal yollardan Türkiye’ye girmiş olan bir yabancının, yasal olmayan yollardan oturma izni temin edilerek ülkede kalmasının sağlanması ya da yasal olmayan yollardan çıkmasını temin için sahte pasaport veya belgeler hazırlanması da 79. maddeye göre göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur. [COLOR="red"]b) Suçun Fail ve Mağduru[/COLOR] Suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Göçmen kaçakçılığı suçunun çoğunlukla bu amaçla çalışan suç örgütleri tarafından işlendiği gerçeğini de göz önünde bulunduran kanun koyucu, suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesini cezayı arttırıcı neden olarak kabul etmiştir (md. 79/2). Diğer taraftan, göçmen kaçakçılığını gerçekleştiren örgütün yönetici ve üyeleri, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan da 220. maddeye göre ayrıca cezalandırılacaklardır. Göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru, yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan veya kalmasına ya da yurt dışına çıkmasına imkan sağlanan yabancıdır. Yine yasal olmayan yollardan ülkeden çıkmasına imkan sağlanan Türk vatandaşı da suçun mağdurudur. Mağdurluk ve faillik sıfatı aynı kişide birleşemeyeceği için bu mağdurların göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılması mümkün değildir. Yukarıda zikredilen göçmen kaçakçılığına ilişkin protokol de kaçak göçmenlerin göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı cezalandırılmamasını istemektedir. Ancak bu kimselerin Pasaport Kanuna aykırılıktan dolayı cezai sorumlulukları devam etmektedir. [COLOR="red"]c) Suçun Manevi Unsuru[/COLOR] Suçun manevi unsurunu, “doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla” fiilin işlenmesi oluşturmaktadır. Bu açıdan failde özel kastın varlığı aranmaktadır. Ancak, menfaatin elde edilmesi, örneğin kararlaştırılan paranın alınmış olması, suçun oluşması için gerekli değildir. Eğer failin amacı, mağdurdan cinsel yönden yararlanmak gibi maddi amaç dışında bir amaç elde etmekse, bu suç oluşmayacaktır. Faildeki maddi menfaat elde etme özel kastı ve mağdurun bu fiillere rıza göstermesi, göçmen kaçakçılığı suçunu diğer suçlardan ayırmaya yarar. Bu nedenle “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak” veya “vücut organlarının verilmesini sağlamak” amacıyla göçmenlerin ülkeye sokulması halinde aşağıda inceleyeceğimiz, insan ticareti suçu oluşacaktır. Diğer taraftan failin amacı, mağduru fuhuş için kullanmak veya fuhuş yapmasını sağlamak ise, 227. maddedeki fuhuş suçu gerçekleşecektir. [COLOR="red"]d) Hukuka Uygunluk Nedenleri[/COLOR] Göçmen kaçakçılığı suçunda mağdurun rızası bir hukuka uygunluk nedeni değil, suçun unsurunu oluşturmaktadır. Maddede açıkça belirtilmese de bu suç, ancak mağdurun rızası ile işlenebilir. Genelde yurda yasal olmayan yollardan girme, kalma veya çıkma fiilleri mağdurun iradesine dayanmaktadır. Eğer mağdurun rızası, failin hileli davranışları sonucu, elde edilmişse, artık göçmen kaçakçılığı değil, duruma göre dolandırıcılık suçu (md. 157) oluşur. Örneğin, yurt dışına götürüleceği vaat edilerek, göçmenlerin paralarının alınması ancak deniz ortasında bırakılıp kaçılması veya ülke içinde başka bir yere bırakılması halinde dolandırıcılık suçu oluşur. [COLOR="red"]4. Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Diğer Suçlarla Bağlantısı (İçtima)[/COLOR] Göçmen kaçakçılığı suçu, aynı zamanda Pasaport Kanunu’nda veya yabancıların Türkiye’de oturmalarına ilişkin mevzuattaki cezai hükümleri de ihlal edebilir. Diğer taraftan, yabancının yasal olmayan yollardan ülkeye sokulması ya da ülkede kalabilmesi için sahte kimlik veya seyahat belgesi veya oturtma izni düzenlenmesi halinde, bu fiiller, aynı zamanda 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Ancak bu gibi durumlarda 44. madde hükmü uyarınca fikri içtima kuralı uygulanarak fail daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılacaktır. 1926 tarihli TCK’ya göre ise durum farklıdır. Çünkü, 1926 tarihli TCK’nın 201/a maddesinin 2. fıkrasında yer alan göçmen kaçakçılığı suçuna “iştirak etmeksizin, daha önce ülkeye sokulmuş veya girmiş kaçak göçmenleri, maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollarla ülkeden çıkaranlara, yasal koşullara uymaksızın ülkede kalmalarını olanaklı kılanlara, bu maksatla sahte kimlik veya seyahat belgelerini hazırlayanlara veya temin edenlere ya da bu suçlara teşebbüs edenlere, fiilleri başka bir suçu oluştursa bile ayrıca” ceza verileceği hükmü yeni TCK’ya alınmamıştır. Bu nedenle, belirtilen bu durumlarda fail 1926 tarihli TCK’ya göre hem resmi evrakta sahtekarlık hem de göçmen kaçakçılığı suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması gerekiyordu. Yeni TCK’ya göre ise fail sadece göçmen kaçakçılığından cezalandırılacaktır. 1926 tarihli TCK md. 201/a fık. 3 uyarıca, göçmen kaçakçılığı fiillerinin “kaçak göçmenlerin yaşamlarını veya vücut bütünlüklerini tehlikeye soktuğu veya insanlık dışı veya onur kırıcı muamele biçimlerine tabi kılınmalarına neden olduğu hallerde faillere verilecek cezalar, yarısı oranında; ölüm meydana gelmiş ise bir kat artırılarak” verilmesini öngörüyordu. Bu nedenle, göçmenlerin yurda sokulması veya çıkarılması sırasında yaralanmaları veya ölmeleri halinde fail yalnızca göçmen kaçakçılığının bu ağırlaştırıcı nedenine göre cezalandırılması söz konusu idi. Ancak suçun bu nitelikli hali yeni kanuna alınmamıştır. Bu açıdan yeni kanuna göre fail bu gibi durumlarda hem göçmen kaçakçılığı suçundan hem de taksirle yaralama (md. 89) veya taksirle öldürme (md. 85) suçlarından cezalandırılabilecektir. [COLOR="red"]5. Cezayı Arttıran Nedenler[/COLOR] 79. maddenin 2. fıkrasında, suçun örgüt tarafından işlenmesi halinde cezanın yarı oranında arttırılacağı belirtilmiştir. Bu açıdan yeni düzenleme, cezanın bir kat arttırılmasını öngören 1926 tarihli TCK’dan farklıdır. [COLOR="red"]6. Suçun Yaptırımı[/COLOR] Göçmen kaçakçılığı suçunun cezası üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıdır. 1926 tarihli TCK 201/a ikinci fıkrada yer alan, “suçun işlenmesinde kullanılan taşıtlar ve bu fiil nedeniyle elde edilen maddi menfaatler müsadere edilir” hükmü 78. maddeye alınmamıştır. Ancak yeni TCK hem eşya müsaderesini, hem de kazanç müsaderesini genel hükümler kısmında ayrı ayrı düzenlediği için bu bir eksiklik oluşturmayacaktır. Çünkü, suçun işlenmesinde kullanılan taşıtlar 54. maddeye göre, suçtan elde edilen maddi menfaatler de 55. maddeye göre müsadere edilecektir.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Güncel
Genel
Hukuk Köşesi
Yeni Türk Ceza Kanunu’nda uluslararası suçlar
Top