Gece yine zifiri karanlık gökte tek bir yıldız bile yok, rüzgar acı bir tokat gibi çarpıyor yüzüme... Üzerime yağan yağmur taneleri değildi sanki yanlızlığımın,paramparça oluşumun, atomlara ayrılmış ve her molekülü ayrı bir hüzün olan yanlızlığım yağıyordu üstüme...Gecenin bir yarsı ve ben yalınızlar rıhtımında gelecek o meçhul gemiyi ve ondaki meçhul yolcuyu bekliyorum...
Ay karanlık yine bu gece zehrini yudumluyor ruhum, yalnızlığın melankonisinin, ay karanlık yine bu gece! denizin kulakları tırmalayan uğultusu dalga dalga çarpıyor yalnızlığımın orta yerine....Burası yalnızlar rıhtımı ve ben daimi müdavimi, her gece beklerim ben o meçhulden gelecek gemiyi..Kim bilir kaç yanlız yürek bekliyor bu rıhtımda! bilmemki ben kaçıncıyım, uzaktan adım adım biri yaklaşıyor ve bir gemi beliriyor karanlığın orta yerinden....Bir anda içimde bir şeyler oluyor nefesim daralıyor, adımlara kulak veriyorum, sessizce bana yaklaşıyor ve gemide limana! içimi bir sevinç kaplıyor o an! İşte geldi meçhulüm işte benim gemim bu diyorum. bu ayak sesleri onun ayak sesleri, sanki nefesi ensemde o kadar yakın bana, dönüp bakıyorum ona! Ay karanlık yine bu gece...Gördüğüm yüz bakmıyor bile bana, hüznün melankoni leriyle kırışmış bir yüz, ağlamaktan yorgun bir çift göz, yanlızlıktan iki büklüm bir beden, beklemekten saçları kar beyazı bir adam beliriyor yanlızlar rıhtımında.... Tebessüm ediyor bana ve......
_ ben ömrümü tükettim buralarda çiçekler açmazki yanlızlar rıhtımında ne gün ne yıldızlar doğar bu rıhtıma alışmalısın sende buna! diyor yaşlı adam ve derin bir ahhh çekiyor....
_Amca isminiz nedir diye sordum
_ benim adım YALNIZLIK dedi yaşlı adam dünya var olduğundan beri ben bu limandayım o an içimi bir ürperti kapladı....
Düşüncelere daldım bir anda neden bu rıhtımda tek yanlız bendim neden benden başka kimse yok diye düşündüm o an yanlızlıkla göz göze geldim sanki düşüncelerimi okuyormuşçasına cevapladı.
_ Tek yanlız sen değilsin dedi..
Ufuktaki gemi rıhtıma iyice yanaşmıştı ve bir anda rıhtımı mahşeri bir kalabalık kapladı. nereden geldiği belli olmayan yüzbinlerce insan kapladı yalnızlar rıhtımını...
_Bunlar kim diye sordum.- yalnızlığa
_Gözlerime bak dedi ve yalnızlığın gözlerinden bir damla kırmızı kan kırmızı bir yaş dökülüverdi sustum konuşamadım..
_Gördünmü diye sordu
_Evet dedim
_Ne gördün dedi
_Kendimi dedim
_Ya bu insanlar dedi
_ ben gibi dedim o an içimde fırtınalar kopuyordu ve bir ümit yeşeriyordu yüreğimin orta yerinde tek yanlız ben değildimki......
Rıhtımda binlerce kederli yüz genç,ihtiyar,cocuk hepsi bir şey bekliyordu sanki karanlıkta ne beklenirki diye düşündüm kendi kendime,neden burdayım ne bekliyorum diye düşünüyordum....Yalnızlık sorular sormamı beklemeden cevaplıyordu...
_Öbür yarını bekliyorsun.
_Karanlıktamı diye sordum
_Her karanlık aydınlığa gebedir diye cevapladı. Unutmaki en karanlık vakit şafaktan önceki vakittir dedi yanlızlık..
_Burdaki herkes yanlız dedim hepsi benim gibi nasıl bulacağımki bu karanlıkta öbür yanımı hem o da yanlız o da kederli değilmi diye sordum..
_Gelecek gemiyi bekle dedi yanlızlık..
_Ne varki o gemide
_O karşı limandan gelir özlem ve hasretin limanından ordan buraya yolcu getirir burdan oraya yolcu götürür..
Sustum...Kalabalık hiç konuşmadan geminin rıhtıma yanaşmasını bekliyor ve her yüzde umudun melankonisi çalıyordu sanki, gemi rıhtıma iyice yanaşmıştı...... Gemiden yüzlerce insan inmeye başlamıştı inen her yolcu şaşkın şaşkın ama umutla rıhtımdaki insanların arasında karışıverdi bir anda....Belkide hasretin özlemin kavuştuğu yerdi burası,inen yolculardan bir kaçı aradığını bulmuştu öylesine sıcak kucaklaştılarki o an rıhtım aydınlanı vermişti.Kavuşmak ne güzeldi sarılmak ne güzeldi hissediyordum bunu tüm sıcaklığıyla kavuşan sarılan bedenlerde.............
Ahhhhh yalnızlar rıhtımı bende bir parçanım artık
Sessiz, yanlız bir yanım artık
Ağlasam feryat etsem duyarmısın sesimi
Yalnızlar rıhtımında titreyen nefesimi
Neden hiç yıldız yok ay doğmazmı gecene!
Neden vuruyor dalgalar acımazca sinene!
Günler hiç doğmazmı kara gecene!
Yalnızlar rıhtımında ağlıyor inliyor
Yüreğim her gece........
İşte yine rıhtımda bir gece
Ay karanlık yine bu gece
sensizliğim sessizliğim gelir aklıma
gece kara gönül sessiz
yalnızlar rıktımında yine bu gece
İçimdeki hüzün dayanılmaz yalnızlık içimi öylesine derinden kaplamıştıki dokunsalar seller boşalacaktı göz pınarlarımdan.Yüreğimin orta yerine zehirli bir hançer saplanmıştı sanki.Ne zor şeydi bu yalnızlık ve ne zor şeydi beklemek birde beklenen bir meçhulse gelip gelmeyeceği bilinmiyorsa o zaman dayanılmaz oluyor.Yalnızlık tebessümle beni izliyor,tavırlarıyla halinden anlıyorum diyordu.....O an gemiden inen biri dikkatimi çekti solgun, ürkek,acılı,yaralı bir sima.Bir anda göz göze geldik onunla, içimi bir ürperti kaplamıştı.Kimdi bu kadın neden bakışları beni bu kadar derinden etkilemişti hiç tereddütsüz çekinmeden nasıl bakabilmiştim o gözlerin taa derinlerine şaşkındım ürkektim ve o da aynı benim gibiydi.O an yanlızlığın bizi süzdüğünü ve tebessüm ettiğini gördüm,yaklaştım ve sordum.
_Kim bu kadın?.....
_Senin öbür yanın!
_Ben tanımıyorumki onu ilk kez gördüm.
_O buranın müdavimlerindendir devamlı bu limandadır
_Ne arıyor burda?
_Sevgisini
_Burrdamı,yalnızlar rıhtımındamı?
_Onun adı Menekşedir ben ona solgun Menekşe derim
_Neden solgun! oysa bakışları öyle sıcak öyle sevgi doluki!
_O da çok sevmiş,senin gibi
_O zaman nasıl benim öbür yanım olurki o sevdiğini bekliyor demekki
_Aşk bir kez yaşanır ve aşk sevgiye çevrilmezsse biter
_Nasıl yani?
_Sende aşıktın bir zamanlar ne oldu ?
_ (
Sustum bir süre konuşamadım......Yaşamım bir filim şeridi gibi geçti gözlerimden,göz pınarlarımdan bir damla yaş süzülü verdi.Geriye döndüğüm zaman Menekşeyle göz göze geliverdim bir anda.Tatlı ama buruk bir tebessümle,ince ve buğulu bir sesle
_Merhaba
_Merhaba dedim
İkimizde hiç konuşmuyorduk gözlerimiz bir birine kenetlenmiş hiç bilmediğimiz ama hep hissettiğimiz o gönül dili konuşmaya başlamıştı..Ben sevda diyordum o sevdam diyordu.Aynı dili aynı kelimeleri konuşuyorduk onunla...Kelimeler olmadan saatlerce konuştuk......
_Artık ayrılma vakti dedi Menekşe
_Gidecekmisin dedim kırık bir sesle
_Evet gitmeliyim... dedi
_Tekrar gelecekmisin?
_Evet geleceğim
_Sen bensin. dedim
_Evet sen benisin dedi
Gene sustuk uzunca bir süre
_Bunu al dedi... elindeki solgun menekşeyi uzattı bana....
_Ne yapacağım bunu? diye sordum
_Eğer ona yeniden hayat verebilirsen döneceğim dedi
_Ya yeşermezsse?
_Solgun bir Menekşe sana ne verebilirki ? dedi
Elimde solgun bir menekşe gözlerimde bir damla yaş yolcu ettim öbür yarımı....
Artık yalnızlar rıhtımına arada bir gidiyorum eski dostları görmek için ve her gidişimde rıhtıma rengarenk menekşeler götürüyorum....
Solgun menekşeyi yüreğime diktim kalbim toprağı, sevgim suyu,özlem ve hasretim havası oldu.............
Menekşem yeniden yeşerdi,rengarenk çiçekler açtı şimdi sahibini bekliyor.....
Ay karanlık yine bu gece zehrini yudumluyor ruhum, yalnızlığın melankonisinin, ay karanlık yine bu gece! denizin kulakları tırmalayan uğultusu dalga dalga çarpıyor yalnızlığımın orta yerine....Burası yalnızlar rıhtımı ve ben daimi müdavimi, her gece beklerim ben o meçhulden gelecek gemiyi..Kim bilir kaç yanlız yürek bekliyor bu rıhtımda! bilmemki ben kaçıncıyım, uzaktan adım adım biri yaklaşıyor ve bir gemi beliriyor karanlığın orta yerinden....Bir anda içimde bir şeyler oluyor nefesim daralıyor, adımlara kulak veriyorum, sessizce bana yaklaşıyor ve gemide limana! içimi bir sevinç kaplıyor o an! İşte geldi meçhulüm işte benim gemim bu diyorum. bu ayak sesleri onun ayak sesleri, sanki nefesi ensemde o kadar yakın bana, dönüp bakıyorum ona! Ay karanlık yine bu gece...Gördüğüm yüz bakmıyor bile bana, hüznün melankoni leriyle kırışmış bir yüz, ağlamaktan yorgun bir çift göz, yanlızlıktan iki büklüm bir beden, beklemekten saçları kar beyazı bir adam beliriyor yanlızlar rıhtımında.... Tebessüm ediyor bana ve......
_ ben ömrümü tükettim buralarda çiçekler açmazki yanlızlar rıhtımında ne gün ne yıldızlar doğar bu rıhtıma alışmalısın sende buna! diyor yaşlı adam ve derin bir ahhh çekiyor....
_Amca isminiz nedir diye sordum
_ benim adım YALNIZLIK dedi yaşlı adam dünya var olduğundan beri ben bu limandayım o an içimi bir ürperti kapladı....
Düşüncelere daldım bir anda neden bu rıhtımda tek yanlız bendim neden benden başka kimse yok diye düşündüm o an yanlızlıkla göz göze geldim sanki düşüncelerimi okuyormuşçasına cevapladı.
_ Tek yanlız sen değilsin dedi..
Ufuktaki gemi rıhtıma iyice yanaşmıştı ve bir anda rıhtımı mahşeri bir kalabalık kapladı. nereden geldiği belli olmayan yüzbinlerce insan kapladı yalnızlar rıhtımını...
_Bunlar kim diye sordum.- yalnızlığa
_Gözlerime bak dedi ve yalnızlığın gözlerinden bir damla kırmızı kan kırmızı bir yaş dökülüverdi sustum konuşamadım..
_Gördünmü diye sordu
_Evet dedim
_Ne gördün dedi
_Kendimi dedim
_Ya bu insanlar dedi
_ ben gibi dedim o an içimde fırtınalar kopuyordu ve bir ümit yeşeriyordu yüreğimin orta yerinde tek yanlız ben değildimki......
Rıhtımda binlerce kederli yüz genç,ihtiyar,cocuk hepsi bir şey bekliyordu sanki karanlıkta ne beklenirki diye düşündüm kendi kendime,neden burdayım ne bekliyorum diye düşünüyordum....Yalnızlık sorular sormamı beklemeden cevaplıyordu...
_Öbür yarını bekliyorsun.
_Karanlıktamı diye sordum
_Her karanlık aydınlığa gebedir diye cevapladı. Unutmaki en karanlık vakit şafaktan önceki vakittir dedi yanlızlık..
_Burdaki herkes yanlız dedim hepsi benim gibi nasıl bulacağımki bu karanlıkta öbür yanımı hem o da yanlız o da kederli değilmi diye sordum..
_Gelecek gemiyi bekle dedi yanlızlık..
_Ne varki o gemide
_O karşı limandan gelir özlem ve hasretin limanından ordan buraya yolcu getirir burdan oraya yolcu götürür..
Sustum...Kalabalık hiç konuşmadan geminin rıhtıma yanaşmasını bekliyor ve her yüzde umudun melankonisi çalıyordu sanki, gemi rıhtıma iyice yanaşmıştı...... Gemiden yüzlerce insan inmeye başlamıştı inen her yolcu şaşkın şaşkın ama umutla rıhtımdaki insanların arasında karışıverdi bir anda....Belkide hasretin özlemin kavuştuğu yerdi burası,inen yolculardan bir kaçı aradığını bulmuştu öylesine sıcak kucaklaştılarki o an rıhtım aydınlanı vermişti.Kavuşmak ne güzeldi sarılmak ne güzeldi hissediyordum bunu tüm sıcaklığıyla kavuşan sarılan bedenlerde.............
Ahhhhh yalnızlar rıhtımı bende bir parçanım artık
Sessiz, yanlız bir yanım artık
Ağlasam feryat etsem duyarmısın sesimi
Yalnızlar rıhtımında titreyen nefesimi
Neden hiç yıldız yok ay doğmazmı gecene!
Neden vuruyor dalgalar acımazca sinene!
Günler hiç doğmazmı kara gecene!
Yalnızlar rıhtımında ağlıyor inliyor
Yüreğim her gece........
İşte yine rıhtımda bir gece
Ay karanlık yine bu gece
sensizliğim sessizliğim gelir aklıma
gece kara gönül sessiz
yalnızlar rıktımında yine bu gece
İçimdeki hüzün dayanılmaz yalnızlık içimi öylesine derinden kaplamıştıki dokunsalar seller boşalacaktı göz pınarlarımdan.Yüreğimin orta yerine zehirli bir hançer saplanmıştı sanki.Ne zor şeydi bu yalnızlık ve ne zor şeydi beklemek birde beklenen bir meçhulse gelip gelmeyeceği bilinmiyorsa o zaman dayanılmaz oluyor.Yalnızlık tebessümle beni izliyor,tavırlarıyla halinden anlıyorum diyordu.....O an gemiden inen biri dikkatimi çekti solgun, ürkek,acılı,yaralı bir sima.Bir anda göz göze geldik onunla, içimi bir ürperti kaplamıştı.Kimdi bu kadın neden bakışları beni bu kadar derinden etkilemişti hiç tereddütsüz çekinmeden nasıl bakabilmiştim o gözlerin taa derinlerine şaşkındım ürkektim ve o da aynı benim gibiydi.O an yanlızlığın bizi süzdüğünü ve tebessüm ettiğini gördüm,yaklaştım ve sordum.
_Kim bu kadın?.....
_Senin öbür yanın!
_Ben tanımıyorumki onu ilk kez gördüm.
_O buranın müdavimlerindendir devamlı bu limandadır
_Ne arıyor burda?
_Sevgisini
_Burrdamı,yalnızlar rıhtımındamı?
_Onun adı Menekşedir ben ona solgun Menekşe derim
_Neden solgun! oysa bakışları öyle sıcak öyle sevgi doluki!
_O da çok sevmiş,senin gibi
_O zaman nasıl benim öbür yanım olurki o sevdiğini bekliyor demekki
_Aşk bir kez yaşanır ve aşk sevgiye çevrilmezsse biter
_Nasıl yani?
_Sende aşıktın bir zamanlar ne oldu ?
_ (
Sustum bir süre konuşamadım......Yaşamım bir filim şeridi gibi geçti gözlerimden,göz pınarlarımdan bir damla yaş süzülü verdi.Geriye döndüğüm zaman Menekşeyle göz göze geliverdim bir anda.Tatlı ama buruk bir tebessümle,ince ve buğulu bir sesle
_Merhaba
_Merhaba dedim
İkimizde hiç konuşmuyorduk gözlerimiz bir birine kenetlenmiş hiç bilmediğimiz ama hep hissettiğimiz o gönül dili konuşmaya başlamıştı..Ben sevda diyordum o sevdam diyordu.Aynı dili aynı kelimeleri konuşuyorduk onunla...Kelimeler olmadan saatlerce konuştuk......
_Artık ayrılma vakti dedi Menekşe
_Gidecekmisin dedim kırık bir sesle
_Evet gitmeliyim... dedi
_Tekrar gelecekmisin?
_Evet geleceğim
_Sen bensin. dedim
_Evet sen benisin dedi
Gene sustuk uzunca bir süre
_Bunu al dedi... elindeki solgun menekşeyi uzattı bana....
_Ne yapacağım bunu? diye sordum
_Eğer ona yeniden hayat verebilirsen döneceğim dedi
_Ya yeşermezsse?
_Solgun bir Menekşe sana ne verebilirki ? dedi
Elimde solgun bir menekşe gözlerimde bir damla yaş yolcu ettim öbür yarımı....
Artık yalnızlar rıhtımına arada bir gidiyorum eski dostları görmek için ve her gidişimde rıhtıma rengarenk menekşeler götürüyorum....
Solgun menekşeyi yüreğime diktim kalbim toprağı, sevgim suyu,özlem ve hasretim havası oldu.............
Menekşem yeniden yeşerdi,rengarenk çiçekler açtı şimdi sahibini bekliyor.....