• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Yalçın Küçük

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Prof. Dr. Yalçın Küçük, İskenderun'a Halep'ten gelip yerleşmiş bir ailenin çocuğudur. Baba tarafından Türkmen, anne tarafından ise Kafkasyalı bir aileye mensuptur. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki öğrencilik hayatı boyunca, Fikir Kulüpleri Federasyonu, ardından Sosyalist Fikir Kulüpleri Federasyonu, Dev-Genç ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi olan Fikir Kulübü Başkanlığı'nı yaptı. Siyasal Bilgiler'i 1960 senesinde birincilikle bitiren Küçük, 27 Mayıs ihtilalinde, büyük öğrenci eylemlerinin başında yeraldı. 60 ihtilalinden sonra Devlet Planlama Teşkilatı'na girdi. Burada bir süre çalıştıktan sonra ABD'ye giderek Yale'de lisans eğitimi aldı. 1966'da ODTÜ'de çalışmaya başladı. 1968-70 yılları arasında Sovyetoloji araştırmalarını kitaplaştırdı. Bu kitaptan dolayı sekiz yıla mahkum edildi.

1970'lerde, İşçi Partisi'nin ikinci kez kuruluşu için çalışmalara katıldı. 1973 yılı sonlarında askere alındı. Kıbrıs Barış Harekatı'na katıldı. 12 Eylül 1980'den sonra ise 1402'liklerden biri olarak üniversiteden uzaklaştırıldı. 1983'te Sultanahmet Cezaevi'ne girdi. 1993'te Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasını öne sürerek Paris'e gitti. Çeşitli sol dergiler çıkarttı. PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilk röportajı gerçekleştirdi. Türkiye'ye 1998'de döndü ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2000'de tahliye oldu. Son dönemde özellikle Sabetayistler'le ilgili yaptığı çalışmalarla adından sözettirdi.
 

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
ESERLERİ

Türkiye Üzerine Tezler
1908-1998
1. Kitap
Yalçın Küçük
Tekin Yayınevi

İkinci kitabı tamamlayıp, birincisini genişletme hazırlıklarını bitirdikten sonra gördüğüm şu: Birinci kitap, fersiz bir ışıkla karanlıkta yürümeye veya sık ağaçlı bir ormanda yol aramaya benziyor. Her adımda çekingen, ürkek ve bir ölçüde korkak. Bir kayaya çarpıp devrilmemek veya kuyuya düşmemek için. Çekingenliği, ürkekliği ve bir ölçüde korkaklığı, yolunu arayan ve bulan biliyor. Ürkek ve bir ölçüde korkak da olsa, henüz stabilize olmayan, asfaltlanmamış bir yoldan ilk kez geçmenin heyecanını duyuyor. Başkalarına ne yaptı, bilemem; birinci kitap bana yol açtı. Üçüncü baskıda bu yolu pekiştirmeye ve asfaltlamaya çalıştım.


Türkiye Üzerine Tezler
1908-1998
3. Kitap
Yalçın Küçük
Tekin Yayınevi

Bilim mi daha gerçekçi, yoksa somut gerçek mi daha gerçek? Bilim, eğer bilim olabiliyorsa, somut gerçekten çok daha gerçek'dir, çok daha "sahih"; buna inanıyorum. Bulgularımın, yurttaş düşünenlerin acımasız hücumlarına uğramasını istiyorum; kuşkusuz, bu hücumların sonunda ayakta kalabilmelerini diliyorum.Bulgularımın, yurttaş düşünenlerin, yoldaş kafaların, açacakları bir savaşı yaşamadan ayakta kalmalarından kaygılanıyorum. Bunun, bu ülke için, önemli bir talihsizlik olabileceğini görebiliyorum.

Türkiye Üzerine Tezler
1908-1998
4. Kitap
Yalçın Küçük
Tekin Yayınevi

Bu çalışmam, bir geçiş, bir interregnum, bir fetret devrine yoğun ve derinlemesine bir bakışı kapsıyor. 1960 yıllarının bir yaz yağmurundan daha kısa "sanayi demokrasisi" ile 1980 yıllarının artık faşizmin tüm kurumlarını asimile eden tekelsi düzeni arasında Türkiye gericiliğiyle ilericiliğinin bir kanlı savaşı anlatılıyor. Perspektiften yoksun, kanının ne için akıtıldığını pek iyi bilemeyen Türkiye ilericiliği bu savaşta yorgun düşüyor ve eylülist darbe ile bir daha yeşermek üzere eziliyor. Bu çalışmam, bu döneminin yer yer güncelinde yapılmış çözümlemeleriyle birlikte vardığı noktayı ele alıyor...

Davalarım
Yalçın Küçük
Tekin Yayınevi

İnsan en çok savaşta insan oluyor ve en iyi romanlar savaş romanlarından çıkıyor. Davalarım'da tanıdığınız, bildiğiniz insanlar var, bir bölümü insan oluyor ve bir bölümü insanlıktan çıkıyor. Davalarım, yakın tarihimizin direngen ve korkak, dik ve titrek insan manzarasıdır. Bir yanda çürüme var ve bir yanda yeniden diriliş duyuluyor, bunları yazdım. İnsan için yürek ve akıl gerekiyor. Yürek, aklın özgürlüğüdür. Felsefe aklın sınırında bir serüven alanıdır. Davalarım, benim, felsefeyle en çok içli dışlı
çalışmamdır. Burada insan, bilgi ve yaşam dalgalarına binerek, yüreğin ve aklın sınırlarında dolaşmaya cüret ettim…
 
Top