Yakilası Mektuplar

Defne

Usta
altın kalplim, ensevgili! Bana gönül alıcı, güzel mektuplar yaz, biraz alçakgönüllü ol, inayet et de arada beni sevdiğini söyleyiver. Kendini küçültmekten korkma. Sen bana, bugün benim sana verdiğimden üç kuruşluk daha çok sevgi vermişsin, eee, n’olmuş yani? Benden karşılık görmezsin korkusuyla duygularını açıklamaktan çekinme, utanma –kuşkusuz, duyguların varsa eğer. Yoksa, zaten zorla çekip alamam ki. Ruhunla diz çökmeyi de öğren, yalnızca ben kollarımı açıp seni çağırdığımda değil, ben arkamı döndüğümde de. Kısacası, cömert ol, harca, israf et sevgini benim için. Senden bunu istiyorum! Ne yazık ki seninle sürekli birlikte olmak benim kişiliğimi bozuyor, ama bunu bilmek seninle boğuşmak için güç veriyor bana. Unutma, teslim olmalısın, çünkü sevgimin gücü nasıl olsa sana boyun eğdirecek. ...

Ah sevgili, Tanrı şahidim olsun, başka hiçbir çift böyle bir görev üstlenmemiştir: birbirlerinden birer insan yaratmak. Bir tanem, kendine iyi bak, seni kucaklar, öpücüklere boğarım.”
 

cırcırböcee

V.I.P
V.I.P
Seni ne çok sevdim ben. Ne çok gözyaşı döktüm senin için. Geceleri sen yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim. Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim.

Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için kül kesildim. Ağır hastalar geceyi zor geçirir. Sabahı bekler kırgın yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar. Yalnızdı gecelerim. Hastaydı gecelerim. Kan kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim. Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı gecelerim. Adına yalnızlık dedim. Sensizlik dedim.. Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin.. Bu bir ölümdü, bu bir fermandı .. Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz. Yaşamak mümkün değil, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı. Amansız acılar içindeyim.

Ey Sevdiğim.. Ben seni ne çok sevdim. Dünya bildi, bir sen bilmedin. Yalnızlığın diğer adı aşka karşılık almamaktır. Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak kadar uzak bir yerdesin.. Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı. Senin yokluğuna dokundum, içim yandı. Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim. Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı. Kendi sesim yine bana ulaştı. Anladım ki beni hiç duymayacaksın.

Sana sitem edemem. Sana kırılamam. Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim. O da MUTLU OLMAN.

MUTLU OL SEVDİĞİM.. BİRİCİĞİM.. AŞKIM. NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN MUTLU OL...


(karşılıksız bir aşka mektup )
 

Defne

Usta
Ve sessizce içilen and, gökyüzündeki yıldızların en parlağı oldu yolunu bulmak isteyenlere...

Kelimeler....

Topu topu bildiğin bir kaç kelimeymiş ama sen bütün kelimeleri bildiğini, kullandığını sanırmışsın da kendini aldatırmışsın....


Cümleler...

Bildiğin üç beç kelime ile en fiyakalı cümleleri kurduğunu sanırmışsın, en güzel cümleleri kurmak ister, kuranlara özenir ve kıskanırmışsın... sanki en güzel cümlenin kime ait olduğunu, en güzel cümleyi kuranın da kurduranın da kim olduğunu bilmezmiş gibi...


Sorular....

Sorduğun sorulara aldığın yada alamadığın cevapları beğenmez ve bütün cevapların en iyisini kendinin bildiğini sanırmışsın... Sordukların en bilindik sorularken bile, en bilinmeyen cevabı verdiğini zannederek kendini beğenirmişsin... Kendi kendine kanarmışsın...


Cevaplar...

Bir çok cevap içerisinde yüzerken sen, sorularına cevap alamamaktan şikayet eder, yakınırmışsın... Etrafındaki cevaplarla tatmin olmazmışsın ama yine de içlerinden en işine geleni alır ve sonradan da bu benim hayat felsefem diye yuttururmuşsun kendine...


Ve susmak...

En zoru gelirmiş sana... konuşamadığını bile bile, inatla kendini anlatmaya çalışırmışsın, kendine, çevrene, dünyaya... kelimelerin içine sığdırmak için uğraşırmışsın hayatını... bilmediklerinin bir çığ gibi büyüyerek üstüne geldiğini göre göre sanki herşeyi biliyormuşçasına anlatmak istermişsin...


Tüm bildiklerinin aslında hiç bir şey bilmediğine işaret olduğu bildiğin halde... Ve bazen konuşamadığını anladığında 'susmak' yapabileceğinin en iyisiyken...
 

cırcırböcee

V.I.P
V.I.P
Tek kanatlı,solgun düşlerimi, yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim...

SANA NEYİ ANLATAYIM?"EVET YANLIZIM...

Sadece bunu söyleyip susmak isterdim...Ebediyyen susmak.çünkü canım acıyor...Konuştukça,arzuladıkça,özledikçe,en kötüsü yaşadıkça canım acıyor."

Ruhumu yaktıktan sonra şimdi de damarlarımda dolaşan sensizliğin etimi yakan acısını mı?O acıyı uyutsun diye sığındığım,ama sevgini orada da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüyalarımı mı?Odamın tavanındaki yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin,o sonsuz çatlakların altında ,sen,diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümlerimi mi?

Şimdi burada değilsin.Ama beni duyabiliryorsun,biliyorum.Kapat gözlerini benim için ve dinle n'olur.çünkü bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var.Seni ait olduğun çevre için değil,bana ait olman için değil,karşılığında beni sevmeniz için değil. Sadece sen olduğun için sevdiğimi söyleyebilseydim...Ne zaman sevgine acıksam kendi kalbimi yedim.

Kendi etimi...Aşkımı....Ruhumu yedim.

"YÜREĞİMİN EN SAKLI YERİNDE YALNIZCA SENİN ELİN DOLAŞMIŞTI"

Seni yollarca,şehirlerce uzağından sevdim.

Seni kelimelerce,şiirlerce yakınından sevdim.

Seni,dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp yazdığın mektuplarca sevdim.

Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim uzağından.

Zamanla kırgınlık kimlik değiştirdi ve vazgeçiş oldu benim için.Unutmanın en ağırı unutamadan unutmaktır.Seni sonsuza kadar kaybetmek,kimlik değiştirdi ve unutmak oldu benim için...

Anlamadın mı artık,varlığım sana acı vermek için değil,sadece seni sevebilmek için yaşadım ben...Hala seninle geçireceğim anların telaşıyla ,tüketir gibi yaşıyorum sensiz geçen günlerimi...Seninle geçen zaman bir daha tekrarı mümkün olmayan,doğaçlama bir melodi gibi benim için.Sanki birlikte yazılmış kaderimizin sayılı dakikalarından an çalıyorum.Öyle birikmişsin ki içimde...Seni yaşamakla tüketmem,seni sıradanlaştırmam mümkün değil.İçime çektikçe çoğalıyorsun sevgili...

"Sevgilim,beni bensiz bırakma olur mu?çünkü sen nereye gidersen git,ben oradayım.Benim başka gidecek bir yerim yok.
Benim senden başka gerçeğim yok.Sende yaşıyorum ben sadece.


Senin kalbinin topraklarında yaşıyorum ben.Beni bensiz bırakma olur mu?
 
Top