Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
Uluğ Bey (1393-1449)
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 849944" data-attributes="member: 112565"><p><span style="color: #000000"><span style="font-size: 22px">AYA ADINI YAZDIRAN TÜRK</span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-size: 22px">ULUĞ BEY</span></span></p><p></p><p>Dünyaca ünlü Türk matematikçisi ve astronomi bilgini olan hu kümdardır. 22 Mart 1395 tarihinde Semerkant'ta doğdu. Timurlenk'in torunlarından olup hükümdar Muînüddin Şah Ruh'un oğludur. Asıl adı Mehmet Torgay'dır. O, savaştan çok kendisini bilime adamış bir hükümdardı. Sarayına zamanın bilginlerini topladı ve onia rı korudu. İnceleme için Çin'e kadar heyetler gönderdi. Uluğ Bey Semerkant'ta bir medrese, bir de rasathane yaptırdı. Astronomi ilminin gelişmesine çalıştı.</p><p></p><p>Uluğ Bey'in yeryüzünde bir karış toprak bile fethetmek gibi bir ihtirası yoktu. Onun bütün merak ve hevesi, yeryüzünde değil, gökyüzündeydi. Ülkeler fethetmekten ziyade, gökyüzü âleminde araştırmalar yapmayı, gök kubbenin sırrını çözmeye çalışmayı tercih ediyordu. Fen bilimleri ve astronomiye merakı, ileride kendisini, dünya tarihinin en büyük astronomlarından biri haline getirdi. Bir akademi haline ge- tirdiği sarayı, devrin meşhur âlimlerinin toplanıp bilimsel tartışmalar j yaptığı ve eserler hazırladığı bir mekan oldu. </p><p></p><p>Matematikçi, astronom, tarihçi ve şair olan Uluğ Bey, Mesud el- Kâşî, Bursalı Kadızade Rûmî, Ali bin Muhammed (Ali Kuşçu) gibi bilginleri sarayına topladı. Semerkant medrese ve rasathanesini büyüttü ve yeni aletlerle donattı. Uluğ Bey zamanında yeni astronomi aletleri yapılmış, eski aletler geliştirilmişti. 9. ve 10. yüzyılda bir usturlap ile ancak 43 işlem yapılırken, Uluğ Bey zamanında geliştirilen ustur- lap, 1000 den fazla işlem yapıyordu. Uluğ Bey'in usturlabının çapı 40 </p><p></p><p>metre idi.</p><p></p><p>Uluğ Bey, bu arada gökyüzünün bir de haritasını yapmayı başarmıştı. Bu gökyüzü haritası, kendisinden sonra gelecek nesillere astronomi çalışmalarında ışık tutacak, onlara rehber olacaktı.</p><p></p><p>Uluğ Bey, astronomi çalışmalarının temelini teşkil eden trigonometri ilmi üzerinde de geniş çalışmalar yaptı. Kendisinden önceki Doğu ve Batı dünyasının tahmini bilgilerini bir kenara bırakıp, bilimsel esasları tespit ederek, trigonometride yeni bir araştırma yolu açtı. Dünya onu, astronomi alanındaki eseriyle tanıdı. Semerkant'taki rasathanesinde yapılan çalışmalar, bugünkü astronomiye hala ışık tutmaktadır. Zîc-i Ulûgî denilen cetveli, diğer İlmî eserleri ve rasatları, akademiden farkı olmayan sarayındaki çalışmalarının sonucudur. adı "Gûrgânî Takvimi" olan bu cetvel, o devrin İlmî esaslara dayanan yegâne takvimi sayılmaktadır. Bu eser, daha önce yazılan 'zîc'lerin yanlışlarını düzeltiyor ve yıldızların hareketini daha mükemmel gösteriyordu. Zîc-i Ulûgî, 1655 yılında İngiltere'de Oxford şehrinde İngilizce, 1853'te de Fransızca olarak basıldı. Daha sonra da çeşitli dillere tercüme edildi. Batı bilim dünyası, Uluğ Bey'e "XV. yüzyıl Astronomu" unvanını layık görürken, Milletlerarası Astronomi Derneği de Ay yüzeyindeki bir kratere onun adını verdi. Beş ülkenin astronomlarından ve özellikle Ay'a uydu gönderen ülkelerin uzmanlarından oluşan bir komisyonun hazırladığı Ay Haritasında, üç Türk astronomunun adları da yer alır. Büyük bir kratere Uluğ Bey adı ve rilmiştir. Ay atlasında adları bulunan diğer iki Turk bilgini. Birûnî ve Nasireddîn Tusî'dir.</p><p></p><p><em><strong>Kaynak:</strong></em></p><p><em><strong>Kürşat Gökkaya</strong></em> ve <em><strong>Cemil Cahit Yeşilbursa</strong>'</em>nın <strong>YENİ VE YAKIN ÇAĞ TARİHİ</strong> kitabı</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 849944, member: 112565"] [COLOR=#000000][SIZE=6]AYA ADINI YAZDIRAN TÜRK ULUĞ BEY[/SIZE][/COLOR] Dünyaca ünlü Türk matematikçisi ve astronomi bilgini olan hu kümdardır. 22 Mart 1395 tarihinde Semerkant'ta doğdu. Timurlenk'in torunlarından olup hükümdar Muînüddin Şah Ruh'un oğludur. Asıl adı Mehmet Torgay'dır. O, savaştan çok kendisini bilime adamış bir hükümdardı. Sarayına zamanın bilginlerini topladı ve onia rı korudu. İnceleme için Çin'e kadar heyetler gönderdi. Uluğ Bey Semerkant'ta bir medrese, bir de rasathane yaptırdı. Astronomi ilminin gelişmesine çalıştı. Uluğ Bey'in yeryüzünde bir karış toprak bile fethetmek gibi bir ihtirası yoktu. Onun bütün merak ve hevesi, yeryüzünde değil, gökyüzündeydi. Ülkeler fethetmekten ziyade, gökyüzü âleminde araştırmalar yapmayı, gök kubbenin sırrını çözmeye çalışmayı tercih ediyordu. Fen bilimleri ve astronomiye merakı, ileride kendisini, dünya tarihinin en büyük astronomlarından biri haline getirdi. Bir akademi haline ge- tirdiği sarayı, devrin meşhur âlimlerinin toplanıp bilimsel tartışmalar j yaptığı ve eserler hazırladığı bir mekan oldu. Matematikçi, astronom, tarihçi ve şair olan Uluğ Bey, Mesud el- Kâşî, Bursalı Kadızade Rûmî, Ali bin Muhammed (Ali Kuşçu) gibi bilginleri sarayına topladı. Semerkant medrese ve rasathanesini büyüttü ve yeni aletlerle donattı. Uluğ Bey zamanında yeni astronomi aletleri yapılmış, eski aletler geliştirilmişti. 9. ve 10. yüzyılda bir usturlap ile ancak 43 işlem yapılırken, Uluğ Bey zamanında geliştirilen ustur- lap, 1000 den fazla işlem yapıyordu. Uluğ Bey'in usturlabının çapı 40 metre idi. Uluğ Bey, bu arada gökyüzünün bir de haritasını yapmayı başarmıştı. Bu gökyüzü haritası, kendisinden sonra gelecek nesillere astronomi çalışmalarında ışık tutacak, onlara rehber olacaktı. Uluğ Bey, astronomi çalışmalarının temelini teşkil eden trigonometri ilmi üzerinde de geniş çalışmalar yaptı. Kendisinden önceki Doğu ve Batı dünyasının tahmini bilgilerini bir kenara bırakıp, bilimsel esasları tespit ederek, trigonometride yeni bir araştırma yolu açtı. Dünya onu, astronomi alanındaki eseriyle tanıdı. Semerkant'taki rasathanesinde yapılan çalışmalar, bugünkü astronomiye hala ışık tutmaktadır. Zîc-i Ulûgî denilen cetveli, diğer İlmî eserleri ve rasatları, akademiden farkı olmayan sarayındaki çalışmalarının sonucudur. adı "Gûrgânî Takvimi" olan bu cetvel, o devrin İlmî esaslara dayanan yegâne takvimi sayılmaktadır. Bu eser, daha önce yazılan 'zîc'lerin yanlışlarını düzeltiyor ve yıldızların hareketini daha mükemmel gösteriyordu. Zîc-i Ulûgî, 1655 yılında İngiltere'de Oxford şehrinde İngilizce, 1853'te de Fransızca olarak basıldı. Daha sonra da çeşitli dillere tercüme edildi. Batı bilim dünyası, Uluğ Bey'e "XV. yüzyıl Astronomu" unvanını layık görürken, Milletlerarası Astronomi Derneği de Ay yüzeyindeki bir kratere onun adını verdi. Beş ülkenin astronomlarından ve özellikle Ay'a uydu gönderen ülkelerin uzmanlarından oluşan bir komisyonun hazırladığı Ay Haritasında, üç Türk astronomunun adları da yer alır. Büyük bir kratere Uluğ Bey adı ve rilmiştir. Ay atlasında adları bulunan diğer iki Turk bilgini. Birûnî ve Nasireddîn Tusî'dir. [I][B]Kaynak: Kürşat Gökkaya[/B][/I] ve [I][B]Cemil Cahit Yeşilbursa[/B]'[/I]nın [B]YENİ VE YAKIN ÇAĞ TARİHİ[/B] kitabı [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
Uluğ Bey (1393-1449)
Top