• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Ülkemizde Yiyebileceğiniz En Lezzetli 10 Balık

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Bir başkadır benim memleketimin havası suyu taşı toprağı. Başka ülkelerde bu lezzeti tatmanız mümkün değildir. İşte ülkemizde yiyebileceğiniz en lezzetli 10 balık türü.


Mercan


_baliklar_08.jpg


Lezzeti kadar pembe rengiyle görünümü de güzel olan bir balık. Temmuz-Haziran ayları arasındaki av yasağı döneminde yemek için ideal. Her yerden çıkıyor ama Ege mercanı daha bir meşhur. Bir tanesinin ağırlığı 15-20 kiloya kadar çıkabiliyor, fakat lezzet açısından yarım ile bir kilo arası olanları makbul. En verimli ayları nisan ve mayıs. Başlıca yemleri arasında kalamar, karides ve midye var.


Lüfer

_baliklar_05.jpg


Lüferin Ağustos-Kasım ayları arasında yenmesi tavsiye ediliyor. En lezzetli lüfer İstanbul Boğazı’ndan çıkıyor. Küçükten büyüğe defne yaprağı, çinekop, kaba çinekop, sarı kanat, lüfer, kaba lüfer ve kofana adlarını alıyor. İstanbul Boğazı’nda Yeniköy Feneri, Çengelköy, Vaniköy, Üsküdar ve Kumkapı başlıca av yerleri. Balıkçılar kurnaz balığı avlamak için uzun olta, at-çek, kamış ve mavruka ya da çarpma kullanıyor.


Kalkan

_baliklar_02.jpg


Bir başka Karadeniz balığı olan kalkan için en uygun zaman Aralık-Şubat ayları. Kumluk, çamurluk ve midyelik alanlarda yaşıyor. Avcılığı dip ağları ve paraketay ile yapılıyor. Paraketa çok uzun binlerce iğnesi olan bir olta ve bununla kalkan avlamak zahmetli bir iş. Kalkan insanlar kadar köpekbalıkları ve yunusların da mönülerinin başında yer alıyor.


Barbun

_baliklar_03.jpg


En sevdiği balıklardan biridir... Derin su balığı olduğu için Karadeniz gibi Ege ve Akdeniz’in de barbunyası lezzetli. Nisan-Mayıs ayları arası en uygun zamanları. Kumluk ve çamurlu diplerde yaşıyor. Ağ ve oltayla avlanıyor. Ağ kullanıldığında mutlaka güneş doğmadan toplamak gerekiyor, aksi halde diğer balıklara yem oluyor. Olta ile avlanacaksa yem olarak ya deniz kurdu, ya da deniz solucanı kullanılıyor.


Hamsi

_baliklar_06.jpg


Aralık-Ocak döneminde Karadeniz’in hamsisi güzel oluyor. Marmara hamsisi daha büyük ama daha az lezzetli. İstanbul Su Ürünleri Hali Müdürü Hakan Farımaz ızgarasını da tavsiye edebileceğini söylüyor. Ortalama boyu 12 santimetre. Ancak 20 santimetreye kadar olanlarına rastlanıyor. Olta avı yapılmamasına rağmen, Boğaz’da ince çapari takımına atladıkları oluyor. Ama iğnenin mutlaka sinek olması gerekiyor.


Sinarit

_baliklar_10.jpg


Sinarit Akdeniz’de yaygındır, ama Karadeniz ve Britanya Adalarından Mauretania’ ya , bazen Senegal ve Kanarya Adalarına kadar Doğu Atlas Okyanusu’nda da görülür. 200 m ye kadar kumlu veya taşlı derinliklerde yaşar, ve diğer balıklardan, yumuşakçalardan ve kafadan bacaklılardan beslenen etkin bir yırtıcıdır. Yetişkin sinarit bir metreden fazla boya ve 20 kg ağırlığa erişebilir. Genç sinaritlerin mavi yüzgeçlerle birlikte kahverengi-mavi olmak üzere gri-mavi olan yetişkinlerden daha farklı bir yüzeyi vardır.


İskorpit

_baliklar_01.jpg


Yaşamı aynı aileden olan Lipsos’ un aynıdır. Farkları İskorpit’ in Lipsos’ a göre daha küçük olması (ortalama 20 – 30 cm.) ve renginin koyuluğudur. Eti oldukça lezzetlidir ancak dikenleri çok zehirli olduğundan yakalandığında dikkat edilmelidir. Dikenleri vücuda değdiğinde, deride kızarıklık ve şişlik meydana getiren bir balık türüdür. Zehir etkisini birkaç gün sürdürmektedir. Tedavi için amonyak kullanılabilir. Ayrıca halk arasında bu balığa “çarpan” denmektedir. Kıyıdan yem ile tutulabilen, izmarit avcılarının bol bol karşılaştığı bir balık türüdür. Genelde kumluk yerlerde tutulur. Daha önce söylendiği gibi tehlikelidir, özellikle acemi balıkçılar için daha tehlikelidir;


Çupra

_baliklar_09.jpg


Klimatik yapıdan çipura balığına tüm Akdeniz’de rastlanmakla birlikte doğu ve güney doğu Akdeniz ülkelerinde, Kanarya Adaları’nda, İngiltere kıyılarında, Verde Burnu’nda ve nadir olarak Karadeniz kıyılarında rastlanır. Genellikle tropikal, subtropikal ve ılıman kuşaklarda yayılım gösteren çipura deniz fenogramlarının bulunduğu kumlu–çamurlu ve çamurlu ortamlarda yaşamını sürdürür. Bunun yanı sıra nehir ağızlarına ve lagüner bölgelere de girer. Ülkemizde daha çok güney sahilleri ve Ege kıyılarında yayılım gösterir. 30-50 gram olanları ince lidaki , 100 gram olanları lidak i, 100-180 gram olanları kaba lidaki , 200 gram ve üzeri ağırlıkta olanları da çipura olarak adlandırılır.


Levrek

_baliklar_04.jpg


Vücudu fusiform şeklinde ve derisi iri pullarla örtülü, sırtı kurşuni, karnı gümüşi renktedir. Küçük siyah benekli olduğundan alabalığı andırır. Genç levreklerin sırtları siyah benekli, erginlerin sırtları ise beneksiz veya koyu renktedir. Dillerinin üzerinde diloit dişleri vardır. Boyları 40-100 cm arasında değişir. Genellikle ağırlıkları 8–10 kg’dır.15 kg’a kadar çıktığı görülmüştür. Türkiye kıyılarında Karadeniz, Marmara ve Akdeniz’de bulunur. Her mevsimde, genellikle de mayıs ortalarından kasım sonuna kadar avlanır. Sonbahar ayları sırasında ırmak ağızlarında üremeye başladıklarında sürüler halinde toplanırlar. Karadeniz de kış aylarında dere ağızlarına Akdeniz de Nisan-Mayıs ayları arasında ürerler.


Sarpa

_baliklar_07.jpg


Sarpa ege bölgesinde en çok bulunan balıklardan biridir, ülkemizde mevsim çipurası olarak da biliniyor.. çok çevik ve atak bir balıktır en ufak sezide korkar ve kaçarlar, avcılığı da oldukça zevklidir ve çok kolaydır. Genellikle kıyılarda ve kayalık bölgelerde barınırlar kesinlikle kumluk bölgelerde gezmezler, kıyıdan en fazla 50-100 metre kadar açığa giderler ve hep aynı bölgede yaşarlar, kayalık bölgelerde yosun yiyerek beslenirler bu yüzden kumluk bölgelere yolları hiç düşmez, egede kefal yakalayanlar sarpayı iyi bilir sürekli ara sıra oltalarına denk gelenler olur. Boyları ufak olduğuna bakmayın o kadar mücadelecidir ki 20cm uzunluğunda bir sarpayı kıyıya çekerken sanki 800 gramlık bir çipura çekiyormuşsunuz gibi olur. Oltadan kurtulmak için elinden geleni yaparlar özellikle yakalandıklarında en dibe inerler ve kayalıkların altına girmeye çalışırlar. Sarpalar denizde her zaman sürü halinde gezerler ve oltayı attığınızda da yine sürü halinde gelirler bu kural hiç değişmez.
 
Top