Uğraşmayın Erkekler Değişmez!

kelebek

-ütopik-
V.I.P
Her kadın gibi siz de sevgilinizin bazı huylarını değiştirmek istersiniz değil mi? Bu istek, bir kadın olarak, Tanrı'nın size verdiği en doğal hediyedir. Dilediğiniz kadar kullanabilirsiniz ama başlamadan önce size kısa bir bilgi verelim.


Nedense bütün kadınlar, aralarında genetik bir anlaşma varmış gibi sevgililerini değiştirmeye çalışırlar. Genci, gecikmişi ama hepsi, ısrarla sevgililerinde beğenmedikleri bir huyu değiştirmek isterler. Aralarında hırsa bulanmışları, kimi zaman bunda başarılı da olur. Gerçi ortaya çıkan hilkat garibesi adam, tüm erkekler tarafından bir anda dışlansa da kadınlar bu 2 yaratığı bir müddet daha, enteresan bulurlar. İşte "Hanım köylü" ya da "Kılıbık" olarak adlandırılan modeller, bu yaratıklardır. Hatta bunların şarkı söyleyen modelleri de mevcuttur.

Ancak kadınların sevgililerinde değiştirmeyi başaramadıkları huylar da vardır. Bu klasik davranışlar hakkında bilgi sahibi olmayan hanımefendiler, değişime zorlama sürecinde sert bir kayaya çarparlar ve ellerindeki son adam da kayarak meçhule gider. Böyle bir hazin sonun sizi beklememesi için size, bir erkekte değiştiremeyeceğiniz bazı davranışları anlatacağız

Pazar günü tıraş olmak...

Normal doğum sonucu dünyaya gelmiş hiçbir erkek, pazar günleri sakal tıraşı olmayı istemez. Bu saplantısını hiçbir zaman sizinle paylaşmaz ancak her zaman aklındadır. Ve bildiği gibi uygular. Siz siz olun sevgilinizin sakal tıraşına müdahale etmeyin. "Yok, benimki yapmaz!" demeyin, dikkat edin akşamları televizyonda yayınlanan tıraş bıçağı reklamlarını gördüğünde bakışlarını ekrandan kaçırıyordur. Eğer değişim konusunda cesursanız ve ısrarlı davranmayı kafanıza koyup, hele de "Annemler gelecek, tıraş olacaksın değil mi?" gibisinden kinayeler sokuşturmaya başladıysanız, adamınız yakında ilişkiden kopacak demektir. Yapmayın! Uyuyan devi uyandırmayın.

Ellemek...

Bir uzaylı için Kastamonulu bir insan neyse, bir erkek için de kadın göğsü odur. Dolayısıyla siz ne kadar "Hayır" deseniz de sevgiliniz sevişmeye her zaman oradan başlayacaktır. Ülkemizde orta yaşın üstündeki tüm kadınların göğüsleri bu nedenle sarkmıştır, yerçekimi bahanedir. Bu kadar yaygın bir davranışa "Dur" demek, en kibarından abesle iştigaldir. O yüzden karışmayın, bırakın bildiği gibi oyalansın.

Annesi...


Neredeyse arabasıyla eşdeğerdir. En önemli alışkanlığıdır. Değiştirmeye kalkmanız demek hem cinsinizle esaslı bir savaşa girmeniz demektir ki bu savaşı kazanan gelin namzedi görülmemiştir. Annesinden onu vazgeçirmeye kalkmak yerine, ağınıza düşürün, evlenin, bir erkek çocuk sahibi olun. Şartlar eşitlenmiş olacağından savaşı kazanma ihtimaliniz yüksektir. Ancak flört döneminde sevgilinizi Prens Charles, annesini de Kraliçe Elizabeth olarak görmeniz ve her bir araya gelişinizde kraliyet seremoni kurallarını uygulamanız hayrınızadır.

Maç...

Eğer sevgilinizin genlerinde bir kalite düşüklüğü ya da kromozom sıyırması yoksa bir erkek olarak en doğal dürtüsünün seks ve sonrasında da futbol olduğu açıktır. "Benimki İngiliz şekerim, medeni adam, futbol sevmez!" diyorsanız kendinizi aldatıyorsunuz. Dünyadaki tüm televizyon kanallarını gezin, yüzde 97'sinde, en fazla izlenme oranı, futbol maçlarındadır. Geri kalan
yüzde 3'ü ise erkeklerin birbirleriyle evlenebildikleri ülkelere aittir ki konumuzla ilgisi yoktur. Sevgilinizi maça göndermeme ya da televizyonda maç izletmemeye kalkışmanız gerçekten çok tehlikelidir. Bunu başarabildiğini sanan kadınların yüzde 97'si aile içi şiddet kurbanı olmuştur. Geri kalan yüzde 3'ü ise, sevgilileri homoseksüel olduğundan frijite vurmuştur. Uğraşmayın.

Sürü…

Kadınlar için en zor kavramlardan biri de sevgililerinin erkek arkadaşlarıyla olan bağlılıklarıdır. Hanımlar, sosyal yönleri daha güçlü bireyler olduklarından, tek başlarına hareket edebilir ya da yeni hemcinsleriyle kaynaşabilirler. Ancak erkekler küçük sürüler halinde yaşarlar. 'Kanka', 'Badi', 'Kankardeşi', 'Emmoğlu' gibi ifadelerle birbirlerine hitap ederler. Alakasız zamanlarda, ilgisiz kadınlarla evlenseler, çok iyi bir sosyal statü yakalasalar da bu küçük sürü psikolojisine sahip erkekler, bir araya geldiklerinde, birbirlerini parmaklar, şapır şupur öpüşür, hayvani sesler çıkarır ya da enselerine şaplak patlatırlar. Sevgilinizi sürüsünden ayırmaya çalışmak sizin için hayati bir hata olacaktır. Dokunmayın. Sürüyü uzaktan seyredin.​
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Hanımlar, sosyal yönleri daha güçlü bireyler olduklarından, tek başlarına hareket edebilir ya da yeni hemcinsleriyle kaynaşabilirler. Ancak erkekler küçük sürüler halinde yaşarlar. 'Kanka', 'Badi', 'Kankardeşi', 'Emmoğlu' gibi ifadelerle birbirlerine hitap ederler. Alakasız zamanlarda, ilgisiz kadınlarla evlenseler, çok iyi bir sosyal statü yakalasalar da bu küçük sürü psikolojisine sahip erkekler, bir araya geldiklerinde, birbirlerini parmaklar, şapır şupur öpüşür, hayvani sesler çıkarır ya da enselerine şaplak patlatırlar. Sevgilinizi sürüsünden ayırmaya çalışmak sizin için hayati bir hata olacaktır. Dokunmayın. Sürüyü uzaktan seyredin.
Birkaç alıntı ypılacak yer daha var ama sözü uzatmadan "Bu kadınlar kendilerini bulunmaz hint kumaşı zannetmekten ne zaman vazgeçecekler acaba"diyorum. :@
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Sevgilinizi maça göndermeme ya da televizyonda maç izletmemeye kalkışmanız gerçekten çok tehlikelidir. Bunu başarabildiğini sanan kadınların yüzde 97'si aile içi şiddet kurbanı olmuştur. Geri kalan yüzde 3'ü ise, sevgilileri homoseksüel olduğundan frijite vurmuştur. Uğraşmayın.
Ne çok şey biliyomuş bu araştırmayı yapan yaaa :@

Gelsin bana anlatayım erkekleri ona da gerçekleri yazsın kim yazdıysa masada oturup yazı yazmakla olmuyor bu işler :@
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Yakında bu bölümde anti araştırmalarla ilgili yazıları okuyunca da böyle gülebilecek misin bakalım? :P:P:P

Dayanışma mı seziyorum sanki bir ittifak kurlumuş gibi :@
 

Çirkin Kral

Forum Tutkunu
Annesi...

Neredeyse arabasıyla eşdeğerdir. En önemli alışkanlığıdır. Değiştirmeye kalkmanız demek hem cinsinizle esaslı bir savaşa girmeniz demektir ki bu savaşı kazanan gelin namzedi görülmemiştir. Annesinden onu vazgeçirmeye kalkmak yerine, ağınıza düşürün, evlenin, bir erkek çocuk sahibi olun. Şartlar eşitlenmiş olacağından savaşı kazanma ihtimaliniz yüksektir. Ancak flört döneminde sevgilinizi Prens Charles, annesini de Kraliçe Elizabeth olarak görmeniz ve her bir araya gelişinizde kraliyet seremoni kurallarını uygulamanız hayrınızadır.


:):):):):)
 

KALE

Üye
1)Huy Değiştirmek...
Düşünüyorumda neden huy değiştirilmek düşünülür ki..Eğer ki o kişi ile bir hayata adım attıysanız bazı şeyleride olduğu gibi kabullenmek gerekiyor.
2)Traş olmak...
Bu hayatda 2 türlü bayan var sanırım sakallı ve sakalsız sevenler.Erkeklerin pazar günleri traş olmamalarının nedeni ise hafta içi her gün traş olup o gün yüzlerini dinlenmeye bırakmalarıdır.
3)Ellemek...
Bazı beraberlikler ve o ilişkiye başlayınca acaba hayır diyebilecekmisiniz diye düşünüyorum.Eğer ki bazı şeylerden de şikayetçi iseniz neden sölemiyorsunuz ki hiç bir ilişki tek taraflı olmaz değil mi ?
4)Annesi...
Erkeklerin annesi kadar bayanların annesi de aynı değerdedir değil mi?Yada ben öle düşünüyorum,bel ki sizlerden düşünmeyenler vardır.Hiç kimse annesinden kimseyi koparamaz gördüğüm kadarıyla bu bütün ilişkilerde bu sorun yaşanıyor.Eğer ki iki çift birbirini seviyor ise neden ailere muhabbet girlir ben onu anlamıyorum.
5)Sürü...
Bunu yazan bir kişi erkek düşmanı yada lezbiyen sanırım.Acaba bayanlar arkadaşları ile bir araya gelince bu davranışları yapmıyormusunuz.O zaman bu sürü kelimesini sizlerinde kullanması gerekiyor.

Benim sonuç olarak diyorum ki,bu hayatda bir beraberlik yaşıyor isek zaman denilen kavramı sizce birbirimize neden veririz.Birbirimiz tanımak ve karşısındaki kişinin çevresinitanımak için.Bu yüzden kimse kimseye bir şey deme hakkına sahip değildir.Zaten evlendiysekde siz bence yoğurtu üfleyerek yiyin :D
 
Top