Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Tarih
Genel Türk Tarihi
Türklerin, Müslümanlığı Kabul Etmelerinden Önceki Sosyal ve Kültürel Hayatları
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="ZeyNoO" data-source="post: 369843" data-attributes="member: 10904"><p><strong><span style="color: #FF0000">Sanat çalışmaları ve eserleri</span></strong></p><p><strong>Orta Asya Türk toplumlarının gerek yarı göçebe gerek yerleşik kesimleri arasında, bu insanların zevklerini, dünya görüşlerini, ruh yüceliklerini anlatan yoğun bir sanat faaliyeti bulunuyordu. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Ev ve giyecek eşyası olarak en çok kullanılan madde hayvan dersis ve yün idi. Bunlardan yapılan eşya ve giyeceklerin içindeki zekâ unsuru, üstündeki süslemelerdeki zevk oldukça yüksek idi. Deri ve yün eşyalara çeşitli renklerde veya çeşitli maddelerden birçok süslemeler yapılıyordu. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Orta Asya Türk kültüründe birçok maden işlemeciliği örneklerine rastlıyoruz. Köktürklerin demirci bir millet olduğunu, efsaneleri de tarihleri de doğrulamaktadır. Türklerin demir ve diğer maddelerden yapılmış eşyalar üzerinde ne kadar mükemmel altın kaplama yaptıklarını da, M.Ö. 5. Ve 4. Yüzyıla tarihlendirilen Esik Kurganından çıkan eşyalar, çok mükemmel göstermektedir. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Resim ve heykelde, -gerçi Çin, Hint ve Helenistik Anadolu ve İran sanatlarının etkisi olmakla beraber- bir Orta Asya geleneği yaratılabilmişti. Çeşitli konuları işleyen duvar resimlerinde, daha sonraki minyatür sanatının da esasını teşkil edecek grafik tarzı kalın çizgi ve motiflerin ağır bastığı bir tarz ortaya çıkmıştır. Heykelde de daha ziyade balçık ve toprak kullanılarak bir gelenek yaratılmıştır. Heykelde bilhassa üç alanda büyük bir gelişme olmuştur: mezarlara konulan, değişik konulardaki küçük heykeller (Orta Asya'da milattan önceki yıllarda başlayan gelişmiş bir mezar taşları ve mezar-içi kültürü vardır), en iyi örneklerini Orhun anıtlarında gördüğümüz hükümdar heykelleri ve her bıyda binlerce Buda heykeli. Bilhassa Budizmin yayılması sırasında resim ve heykel, güçlü bir propaganda ve eğitim vasıtası olarak kullanılmıştır. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Saray, kale ve şehir yapımı, yerleşik hayata geçen Türk toplumlarında oldukça gelişmişti. Ancak bu alanda, özellikle Tapgaçlar döneminde yoğun bir Çin etkisi görülüyordu. Buna rağmen, Kansu ve Turfan yerleşik medeniyetlerinde yüksek bir maddî Türk kültürü ile karşı karşıyayız. Türk şehirciliğinin ve tapınak yapımının gelişmesinde, kendine has bir mimari geliştiren Budizmin de etkisi büyük olmuştur. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Orta Asya Türk toplumları arasında, orijinal müzik âletleriyle birlikte, son derece canlı bir müzik faaliyetinin ortaya çıktığını görüyoruz. Hem de halk müziğinin yanı sıra, ondan bazı işleniş tarzları ve âletler bakımından ayrılan askerî müzik ve saray müziği ile birlikte!.. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Burada kısaca sözü edilen sanat çalışmalarını sürdürebilmek için, halkın bu yönde hazırlanması ve halk arasından seçilen yetenekli kişilerin bu yönde, geleneksel usta-çırak ilişkisi içinde olsa bile, eğitilmesi gerekiyordu. Sanat tarihçileri, bunun pek çok örneklerini göstermektedir.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ZeyNoO, post: 369843, member: 10904"] [B][COLOR="#FF0000"]Sanat çalışmaları ve eserleri[/COLOR] Orta Asya Türk toplumlarının gerek yarı göçebe gerek yerleşik kesimleri arasında, bu insanların zevklerini, dünya görüşlerini, ruh yüceliklerini anlatan yoğun bir sanat faaliyeti bulunuyordu. Ev ve giyecek eşyası olarak en çok kullanılan madde hayvan dersis ve yün idi. Bunlardan yapılan eşya ve giyeceklerin içindeki zekâ unsuru, üstündeki süslemelerdeki zevk oldukça yüksek idi. Deri ve yün eşyalara çeşitli renklerde veya çeşitli maddelerden birçok süslemeler yapılıyordu. Orta Asya Türk kültüründe birçok maden işlemeciliği örneklerine rastlıyoruz. Köktürklerin demirci bir millet olduğunu, efsaneleri de tarihleri de doğrulamaktadır. Türklerin demir ve diğer maddelerden yapılmış eşyalar üzerinde ne kadar mükemmel altın kaplama yaptıklarını da, M.Ö. 5. Ve 4. Yüzyıla tarihlendirilen Esik Kurganından çıkan eşyalar, çok mükemmel göstermektedir. Resim ve heykelde, -gerçi Çin, Hint ve Helenistik Anadolu ve İran sanatlarının etkisi olmakla beraber- bir Orta Asya geleneği yaratılabilmişti. Çeşitli konuları işleyen duvar resimlerinde, daha sonraki minyatür sanatının da esasını teşkil edecek grafik tarzı kalın çizgi ve motiflerin ağır bastığı bir tarz ortaya çıkmıştır. Heykelde de daha ziyade balçık ve toprak kullanılarak bir gelenek yaratılmıştır. Heykelde bilhassa üç alanda büyük bir gelişme olmuştur: mezarlara konulan, değişik konulardaki küçük heykeller (Orta Asya'da milattan önceki yıllarda başlayan gelişmiş bir mezar taşları ve mezar-içi kültürü vardır), en iyi örneklerini Orhun anıtlarında gördüğümüz hükümdar heykelleri ve her bıyda binlerce Buda heykeli. Bilhassa Budizmin yayılması sırasında resim ve heykel, güçlü bir propaganda ve eğitim vasıtası olarak kullanılmıştır. Saray, kale ve şehir yapımı, yerleşik hayata geçen Türk toplumlarında oldukça gelişmişti. Ancak bu alanda, özellikle Tapgaçlar döneminde yoğun bir Çin etkisi görülüyordu. Buna rağmen, Kansu ve Turfan yerleşik medeniyetlerinde yüksek bir maddî Türk kültürü ile karşı karşıyayız. Türk şehirciliğinin ve tapınak yapımının gelişmesinde, kendine has bir mimari geliştiren Budizmin de etkisi büyük olmuştur. Orta Asya Türk toplumları arasında, orijinal müzik âletleriyle birlikte, son derece canlı bir müzik faaliyetinin ortaya çıktığını görüyoruz. Hem de halk müziğinin yanı sıra, ondan bazı işleniş tarzları ve âletler bakımından ayrılan askerî müzik ve saray müziği ile birlikte!.. Burada kısaca sözü edilen sanat çalışmalarını sürdürebilmek için, halkın bu yönde hazırlanması ve halk arasından seçilen yetenekli kişilerin bu yönde, geleneksel usta-çırak ilişkisi içinde olsa bile, eğitilmesi gerekiyordu. Sanat tarihçileri, bunun pek çok örneklerini göstermektedir.[/B] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Cevapla
Forumlar
Tarih
Genel Türk Tarihi
Türklerin, Müslümanlığı Kabul Etmelerinden Önceki Sosyal ve Kültürel Hayatları
Top