• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Türkiyede Nüfusun Dağılışını Neler Etkiliyor

Paradoks

... Elif ...
Özel üye
Türkiyede Nüfusun Dağılışını Neler Etkililer



Türkiyede Nüfusun Dağılışını Etkileyen Faktörler

Ülkemizde nüfusun dağılışı dengeli değildir. Nüfus dağılışını yeryüzü şekilleri, iklim, ulaşım, sanayi, ticaret, tarım ve turizm gibi etmenler etkilemektedir. Ülkemizin nüfusunu incelediğimizde daha çok ılıman iklime sahip, tarıma, ulaşıma ve yerleşmeye elverişli yerler ile sanayi, ticaret ve madencilik gibi ekonomik etkinliklerin olduğu yerlerde nüfus yoğunluğunun fazla olduğu görülür.

Bazı yerleşim yerlerimiz nüfus bakımından tenhadır. Bu durumun başlıca nedenleri, elverişsiz iklim koşulları ve yeryüzü şekillerinin engebeli olmasıdır.Yeryüzü şekilleri ulaşımı etkiler. Düzlük olan yerlerde yol yapımı kolaydır. Deniz kıyılarında liman yapılır. îklim koşulları da ulaşımı olumlu ya da olumsuz etkiler.

Yeryüzü şekilleri ulaşımı etkiler. Ulaşım koşulları uygun olduğunda ham madde gelişi ve üretilen ürünlerin ülkeye dağıtımı kolay olur. Elverişli iklim koşulları da sanayinin gelişmesinde önemli bir etmendir. Maden çıkarılan yerlerde de sanayi gelişir.

Verimli toprakların, ılık ve yağışlı iklimin etkili olduğu yerlerde nüfus yoğundur. Ekonomik faaliyetlerin geliştiği yerlerde yine nüfus fazladır. Özellikle deniz, akarsu, göl kıyıları insan yaşayışına en uygun yerlerdir. Dağlık, engebeli ve yüksek yerlerde nüfus seyrek olur. Yine kurak ya da soğuk yerlerde nüfus seyrektir.Ülkemizde nüfus, özellikle yeryüzü şekilleri ve iklime bağlı nedenlere göre dağılmıştır.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
TÜRKİYE’DE NÜFUSUN COĞRAFİ DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

hsyEutI.jpg


Türkiye’de nüfus bölgelere göre eşitsiz bir şekilde dağılmıştır. Oldukça değişik faktörlerin eseri olan bu eşitsiz dağılışın nedenleri, iki grupta incelenebilir:

1- Doğal Faktörler

a) Yerşekilleri
Yeryüzü şekilleri ve yükselti ile nüfus dağılışı arasında, sıkı bir paralellik vardır. Gerçekten de, ülke içi bölgelerde ve yüksek plato yüzeyleri, dağ sıraları ve tek tek yükselen volkanik dağ kütleleri, hemen hemen boş denecek kadar çok seyrek nüfuslu bölgelerdir. Bu bölgeleri çevreleyen alçak platolar ve ovalar nisbeten yoğun nüfuslanma bölgeleri olarak göze çarpar. Türkiye kıyı bölgelerinin hemen ardında yükselen sıradağlar, özellikle kuzey ve güneyde, kıyı bölgeleri ile iç bölgelerin ova ve platolarını birbirinden ayırmıştır. Bu sıradağlar, yüksek kesimlere çıkıldıkça, çok az nüfus barındırır. Bu bölgelerde, belli yüksekliklerden sonra, devamlı yerleşme merkezleri ortadan kalkar. Bunun yerini, geçici yerleşme şekilleri alır.

İç Anadolu Bölgesi’nde nüfuslanma Konya, Kayseri, Eskişehir ovaları ile Haymana platosunda nüfus yoğunluğu belirgin olarak artar. Buna karşılık Tuz Gölü çevresi, Bozok yaylası gibi yüksek platolar çok az nüfuslanmış yerlerdir.

Akdeniz bölgesi, gerek Ege ve gerekse Karadeniz Bölgesi kıyı kuşaklarına göre, Çok az nüfus barındırır. Bölgede Çukurova, Hatay ve Antalya ovalarında nüfus fazla iken Teke ve Taşeli platoları kıyıya çok yakın olmasına rağmen arazi yapısı nüfuslanmaya elverişli olmadığı için oldukça tenhadır.

Marmara bölgesinde ovalar ve havzalar, oldukça sık nüfuslu bölgelerdir. Bununla birlikte Yıldız Dağları, Kocaeli platosunun iç ve kuzey yöreleri, Biga yarımadasının iç kesimleri seyrek nüfusludur.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde nüfus azdır ve seyrek dağılmıştır. Nüfus genelde çöküntü ovalarında toplanmıştır. Yüksek platolar ve dağ kütleleri seyrek nüfuslu bölgelerdir. Hakkari bölümü, Karasu – Aras Dağları ve çevresi en az nüfuslu yerlerdir.

Buna göre, Türkiye genelinde, nüfusun sık ya da seyrek olmasında öncelikle yükselti ve yer şekillerinin elverişli olup olmaması etkilidir. Türkiye,’de yerleşmenin dikey sınırı yaklaşık 2000 – 2400 m’lerde genel olarak sona erer. Bununla birlikte Ege Bölgesi’nde 800 m, iç Anadolu’da 1500 m, Doğu Anadolu’da 2000 m, Karadeniz ve Akdeniz Bölgeleri’nde 1000 metrenin üzerindeki yerler çok seyrek nüfusludur.

b) İklim
y6aop73.jpg

Türkiye’de enlem ve özel konum koşullarına bağlı olarak farklı iklim bölgeleri belirmiştir. Her yerde sıcaklık ve yağış koşullan aynı değildir. Denizden uzak iç bölgelerimizde kışlar daha soğuk ve yağış miktarı azdır. Oysa kıyı bölgelerimizin iklimi daha ılıman ve bol yağışlıdır. Bu nedenle ülke nüfusunun yandan fazlası kıyı bölgelerimizde toplanmıştır, iç bölgelerimizde ise iklimin elverişsizliği nüfusu azaltmıştır. Örneğin, denizlere kıyısı olan kentlerin sayısı 26 adet kadar olup, bunların toplam alanı Türkiye alanının yaklaşık % 27.9′nu oluşturur.

c) Su kaynakları
Türkiye’nin büyük bir bölümünde yarı kurak iklim koşulları görülür. Bu durum su kaynaklarının önemini artırmıştır. Örneğin İç Anadolu Bölgesi’nde yerleşmelerin Kızılırmak vadisi ve çevresindeki dağların eteklerinde kıvrılmış olması nüfusun dağılışında su kaynaklarının önemini açıkça ortaya koyar. Aynı şekilde Karadeniz Bölgesi’nde nüfusun dağınık olması arazi yapısı yanında su kaynaklarının fazla ve her yerde bulunmasının bir sonucudur.

d) Toprak Koşulları
İnsanın bir yere yarleşmesi, orayı işlenebilir hale getirmesi toprak ve su kaynaklarına bağlıdır. Verimli topraklar nüfusun fazla olduğu yerlerdir. Örneğin, Çukurova, Bafra, Amik, Çarşamba, Gediz ve Bursa ovalarının verimli olması buralarda nüfusun yoğunlaşmasına neden olmuştur. Buna karşılık tuzlu ve kıraç toprakların geniş yer tutuğu Tuz Gölü çevresi çok tenhadır.​


2- Beşeri ve Ekonomik Faktörler
Dg2XN6U.jpg

Belli bir bölge ya da ülkedeki nüfus dağılış düzeni, yalnızca doğal faktörler tarafından belirlenmez. Beşeri ve ekonomik faktörlerin de büyük etkisi olmuştur. Bunların başlıcalarını, ulaşım, yer altı kaynakları, sanayileşme, tarım, turizm ve tarihi faktörler oluşturur.

a) Ulaşım
Ulaşımın gelişmiş olması diğer ekonomik faaliyetlerinde gelişmiş olmasına bağlı olarak bu tür yöreler dışarıdan göç alır. Bu yüzden ulaşımın gelişmiş olduğu yörelerde nüfuslanma fazladır.

b) Yer altı kaynakları ve sanayileşme
Madenler ve onlara bağlı olarak gelişen sanayi, nüfus dağılışında etkili olmaktadır. Örneğin Zonguldak, Karabük, Batman, Seydişehir gibi yerleşim merkezlerinin ortaya çıkması ve büyümesinde sahip oldukları yer altı kaynaklarının payı büyüktür.

c) Tarım
Verimli ve geniş tarım alanlarının bulunduğu yörelerde nüfuslanma fazladır. Örneğin; Akhisar, Ödemiş, Rize, Amasya gibi merkezlerin nüfuslanması daha çok tarımla ilgilidir.

d) Turizm
Turizm varlıklarına sahip olan (Deniz, kaplıca, tarihi v.b.) merkezlerde bu etkinliğe bağlı olarak nüfus hızla artmaktadır. Örneğin; Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Alanya gibi kentlerin nüfus yoğunluğu turizm varlıklarının bir sonucudur.

e) Tarihi nedenler
Geçmiş uygarlıklar döneminde önemli şehirler durumunda olan yerleşmeler günümüzde de bu önemini korumuşlardır. Örneğin; Sivas, Edime, Erzurum, Bursa, istanbul, Konya gibi kentler bu duruma örnek verilebilir.​
 

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Nüfusun dağılışını etkileyen faktörler nelerdir?

Nüfusun dağılışıyla ilgili faktörleri iki grupta toplamak mümkündür.


(1) Doğal çevrenin verimi ve yerleşmeye uygunluğu ile ilişkili faktörler: İklim, su kaynaklan, toprak, yüzey şekli ve maden zenginlikleri;

(2) Beşeri faktörler. İnsanların coğrafi çevreye uyum sağlama yetenekleriyle ilgili faktörler, top¬lumsal ve ekonomik örgütlenme, teknolojik durum, coğrafi konum, tarihsel faktörler. Beşeri faktörleri bazı araştırıcıların "tarihsel faktörler" adı altında da topladıklarına rastlanmaktadır.

nufus-dagilisi.jpg

Doğal çevre faktörleri: Bunlar arasında nüfus dağılışını açık bir seçik etkileyen iki faktör iklim ve yüzey şekilleri dikkati çekmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık olarak onda dokuzunun ova ve benzeri düzlüklerde yaşayabilinmektedir. Diğer yandan, yeryüzü karalarının kabaca dörtte biri de yüksek sıcaklık ve az ya da düzensiz yağış koşullarının bir arada neden olduğu kuraklık yüzünden seyrek olarak nüfuslanmıştır.

Fiziki coğrafya koşullarının, yeryüzünde nüfusun dağılış ve büyüklüğünün şekillenmesinde genelde egemen olduğu kesindir. Bununla birlikte, çevreci determinist görüşün en güçlü savunucularının da kabul ettiği gibi, çevre elemanlarının (iklim, yer şekilleri, su, toprak, madenler, bitki örtüsü) ne tek ne de bütün olarak ve birbirleriyle uyum halinde nüfus sayısını ya da öteki demografik özellikleri kesin olarak belirlemediği de açıktır.

Aslında dünya nüfus dağılışıyla ilişkili olarak belirtilmesi gereken belki de en önemli özellik, söz konusu dağılışın kolay açıklanamadığıdır. Nüfusun yoğun olduğu alanlarla seyrek olduğu alanlar arasında açık çelişkiler vardır. Merkezi ve Batı Avrupada ılıman iklim koşullarının yer aldığı kesimlerde tarım dışı ekonomik faaliyetlere bağlı yoğun nüfus topluluklarını değişik tarım sistemlerinin uygulandığı yerlerde de görmek mümkündür.
 

Bayram Şenakar

Katılımcı
Gerçek hayatta bunu konuşacak olursak akıllı insanların yaptığı seçimler hariç, herkes ismi var diye "İstanbul, İzmir, Çanakkale gibi" batı illerine kayıyor. Nasıl telefon alırken Apple seçiyorlarsa aynı şekilde il seçerken de Batı olsun bizim olsun kafasında bu arkadaşlar...
 
Top