Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Türkiye Coğrafyası
TÜRKİYE’DE EROZYON ve EROZYONU ÖNLEME ÇALIŞMALARI
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 841858" data-attributes="member: 112565"><p><strong><u><span style="font-size: 22px"><span style="color: #b30059">1. EROZYONU OLUŞTURAN SEBEPLER</span></span></u></strong></p><p></p><p>Ülkemizde son derece şiddetli olarak devam eden erozyon olaylarım başlıca sebepleri ise şunlardır:</p><p></p><p><strong><em>1.1. TOPOGRAFYANIN ÇOK ARIZALI VE EĞİMLİ OLMASI</em></strong> </p><p></p><p>ülkemizde eğimin fazla olması, doğal bitki örtüsünün tahrip edildiği alanlarda özellikle sağanak yağmurlardan yüzeysel akıma geçen su miktarının artmasına neden olmaktadır. Bu durum ise yamaçlar boyunca toprakların, toprakların aşındığı yerlerde çözülmüş malzemelerin ve ana materyalin kolaylıkla taşınmasına yol açmaktadır.</p><p></p><p><strong><em>1.2. YANLIŞ ARAZİ KULLANMA</em></strong></p><p></p><p>ülkemizin dağlık ve engebeli alanlarında bulunan köy halkı geçimini temin etmek için arazinin tarıma uygun olup olmamasına bakmaksızın kendilerince uygun olan alanları tarıma açmıştır. Buralardaki otlak ve ormanlarda fazla sayıda hayvan otlatılır. Dolayısıyla tarıma uygun olmayan sahaların tarıma açılması, özellikle ormanla kaplı olması gereken sahalarda tarım yapılması, eğimli yamaçlarda toprağın eğime paralel olarak sürülmesi, toprakların kısa zamanda aşınmasına neden olmakladır Halihazırda ülkemi/ yüzölçümünün % 8'ini oluşturan 6 milyon hektardan fazla tarıma uygun. olmayan alanda tarım yapılmaktadır.</p><p></p><p><strong><em>1.3. DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN AŞIRI OLARAK YOK EDİLMESİ</em></strong></p><p></p><p>İklim şartlan dikkate alındığında ülkemizin % 70 kadarının ormar arU kaplı olması gerekir. Ancak tahripler sonucu ormanlar, ülkemiz yuzudur v s % 27'sine kadar düşmüştür. Günümüzden yaklaşık 3000 4000 > . m önce başlayan orman tahribi sonucunda özellikle eğimli alanlar ak h j e bürünmüştür. Suyun yüzeysel akıma geçmesini önleyen ve toprak sistemi ile ören ormanların tahribi ile topraklar önemli ölçüde aşınmış ve buralarda toprak katı altında bulunan ana materyal yüzeye çıkmıştır.</p><p></p><p>Otlaklarımızda ot veriminin üstünde hayvan otlatılmaktadır. Böyle saha larda hayvanlar karınlarını doyurmak için otları kök boğazına, yanı toprak seviyesine kadar yemektedir. Bu ise otların büyümesini engelleyerek otlağın zayıflamasına neden olmaktadır. Hayvanların yemediği dikenli ve acı otlar, yaygın duruma geçmektedir. Ayrıca, ilkbaharda otlaklarda henüz otlar yeteri kadar büyümeden hayvanların otlatılması da otların büyümesini engel* lemektedir. Bütün bu olaylar sonucunda ülkemizdeki bitki örtüsünün en az üçte ikisi doğal özelliğini yitirmiş, ormanla kaplı olması gereken sahalar seyrek ve zayıf ot örtüsü ile kaplanmıştır . Bu sahaları Karadeniz Bölgesi’nin dışında ülkemizin her tarafında görmek mümkündür,</p><p><strong><em></em></strong></p><p><strong><em>1.4. İKLİMİN ETKİSİ</em></strong></p><p></p><p>Ülkemizin iç bölgelerinde çoğunlukla Mayıs ve Haziran aylarında zaman zaman meydana gelen sağanak yağmurlar, ani sellerin oluşmasın yol a- maktadır. Günlük yağış şiddetlerinin fazla olduğu Akdeniz ve Karadeniz iklim bölgelerinde oluşan yağışlar, toprak aşınmasını artırmakta, taşkın ve sellerin oluşmasını teşvik etmektedir. 1995 yılı Kasım ayında İzmir de an» yağış sonucu oluşan seller, maddî hasar yanında 67 vatandaşımızın hayatini kaybetmesine neden olmuştur. Karadeniz Bölgesi'nde yaz aylarında günlerce devam eden yağışlar, sellere ve heyelanlara, can ve mal kaybına yol açmaktadır. 2002 ve 2010'da Rize çevresinde çok sayıda can kaybı olmuştur</p><p></p><p><strong><em>1.5. ANA MATERYALİN ETKİSİ</em></strong></p><p></p><p>Ülkemizde doğal bitki örtüsünün tahrip edildiği alanlarda ortaya çıkan bazı ana materyalin erozyona karşı dirençlerinin zayıf olması, aşınmanın daha da hızlanmasına ve özellikle seller tarafından taşman çeşitli boyuttaki malzemenin artmasına neden olmaktadır. Şöyle ki, toprakların aşınması ile yüzeye çıkan kumlu-milli depoların bitki örtüsünden yoksun eğimli yamaçları, yüzeysel akıma geçen suların aşındırılması ile oyuntularla parçalanmıştır. Bu durumu Anadolu'nun her yerinde görmek mümkündür. Öte yandan, bünyesinde çözünebilir klor, karbonat ve sülfat bulunduran çökeiler de bünyesine su aldıklarında âdeta tuz veya şeker gibi eriyerek eğimli yamaçlar boyunca akmaktadır. Ayrıca yüzeysel akıma geçen suların</p><p>kimyasal ve fizikî olarak aşındırması ile de derin oyuntular oluşmaktadır. Oyuntularla parçalanmış yamaçlar boyunca da sık sık heyelanlar meydana gelmektedir. Bu durum, Oltu-Narman, Kağızman- Tuzluca arasındaki Araş vadisi boyunca, bütün açıklığı ile görülür. Karadeniz kıyı kesiminde ise killi ve kumlu tabakaların nöbetleşe istiflendikleri yamaçlar, potansiyel heyelan sahalarıdır. Buralarda açılan fındık bahçeleri ve yol açılması, doğal yamaç dengesini bozmaktadır. Böyle sahalarda killi tabakaların bünyesine tu alarak şişmeleri ve kaygan bir yüzey oluşturmaları, killi tabakalar üzerindeki kütlenin kaymasına neden olmaktadır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 841858, member: 112565"] [B][U][SIZE=6][COLOR=#b30059]1. EROZYONU OLUŞTURAN SEBEPLER[/COLOR][/SIZE][/U][/B] Ülkemizde son derece şiddetli olarak devam eden erozyon olaylarım başlıca sebepleri ise şunlardır: [B][I]1.1. TOPOGRAFYANIN ÇOK ARIZALI VE EĞİMLİ OLMASI[/I][/B] ülkemizde eğimin fazla olması, doğal bitki örtüsünün tahrip edildiği alanlarda özellikle sağanak yağmurlardan yüzeysel akıma geçen su miktarının artmasına neden olmaktadır. Bu durum ise yamaçlar boyunca toprakların, toprakların aşındığı yerlerde çözülmüş malzemelerin ve ana materyalin kolaylıkla taşınmasına yol açmaktadır. [B][I]1.2. YANLIŞ ARAZİ KULLANMA[/I][/B] ülkemizin dağlık ve engebeli alanlarında bulunan köy halkı geçimini temin etmek için arazinin tarıma uygun olup olmamasına bakmaksızın kendilerince uygun olan alanları tarıma açmıştır. Buralardaki otlak ve ormanlarda fazla sayıda hayvan otlatılır. Dolayısıyla tarıma uygun olmayan sahaların tarıma açılması, özellikle ormanla kaplı olması gereken sahalarda tarım yapılması, eğimli yamaçlarda toprağın eğime paralel olarak sürülmesi, toprakların kısa zamanda aşınmasına neden olmakladır Halihazırda ülkemi/ yüzölçümünün % 8'ini oluşturan 6 milyon hektardan fazla tarıma uygun. olmayan alanda tarım yapılmaktadır. [B][I]1.3. DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN AŞIRI OLARAK YOK EDİLMESİ[/I][/B] İklim şartlan dikkate alındığında ülkemizin % 70 kadarının ormar arU kaplı olması gerekir. Ancak tahripler sonucu ormanlar, ülkemiz yuzudur v s % 27'sine kadar düşmüştür. Günümüzden yaklaşık 3000 4000 > . m önce başlayan orman tahribi sonucunda özellikle eğimli alanlar ak h j e bürünmüştür. Suyun yüzeysel akıma geçmesini önleyen ve toprak sistemi ile ören ormanların tahribi ile topraklar önemli ölçüde aşınmış ve buralarda toprak katı altında bulunan ana materyal yüzeye çıkmıştır. Otlaklarımızda ot veriminin üstünde hayvan otlatılmaktadır. Böyle saha larda hayvanlar karınlarını doyurmak için otları kök boğazına, yanı toprak seviyesine kadar yemektedir. Bu ise otların büyümesini engelleyerek otlağın zayıflamasına neden olmaktadır. Hayvanların yemediği dikenli ve acı otlar, yaygın duruma geçmektedir. Ayrıca, ilkbaharda otlaklarda henüz otlar yeteri kadar büyümeden hayvanların otlatılması da otların büyümesini engel* lemektedir. Bütün bu olaylar sonucunda ülkemizdeki bitki örtüsünün en az üçte ikisi doğal özelliğini yitirmiş, ormanla kaplı olması gereken sahalar seyrek ve zayıf ot örtüsü ile kaplanmıştır . Bu sahaları Karadeniz Bölgesi’nin dışında ülkemizin her tarafında görmek mümkündür, [B][I] 1.4. İKLİMİN ETKİSİ[/I][/B] Ülkemizin iç bölgelerinde çoğunlukla Mayıs ve Haziran aylarında zaman zaman meydana gelen sağanak yağmurlar, ani sellerin oluşmasın yol a- maktadır. Günlük yağış şiddetlerinin fazla olduğu Akdeniz ve Karadeniz iklim bölgelerinde oluşan yağışlar, toprak aşınmasını artırmakta, taşkın ve sellerin oluşmasını teşvik etmektedir. 1995 yılı Kasım ayında İzmir de an» yağış sonucu oluşan seller, maddî hasar yanında 67 vatandaşımızın hayatini kaybetmesine neden olmuştur. Karadeniz Bölgesi'nde yaz aylarında günlerce devam eden yağışlar, sellere ve heyelanlara, can ve mal kaybına yol açmaktadır. 2002 ve 2010'da Rize çevresinde çok sayıda can kaybı olmuştur [B][I]1.5. ANA MATERYALİN ETKİSİ[/I][/B] Ülkemizde doğal bitki örtüsünün tahrip edildiği alanlarda ortaya çıkan bazı ana materyalin erozyona karşı dirençlerinin zayıf olması, aşınmanın daha da hızlanmasına ve özellikle seller tarafından taşman çeşitli boyuttaki malzemenin artmasına neden olmaktadır. Şöyle ki, toprakların aşınması ile yüzeye çıkan kumlu-milli depoların bitki örtüsünden yoksun eğimli yamaçları, yüzeysel akıma geçen suların aşındırılması ile oyuntularla parçalanmıştır. Bu durumu Anadolu'nun her yerinde görmek mümkündür. Öte yandan, bünyesinde çözünebilir klor, karbonat ve sülfat bulunduran çökeiler de bünyesine su aldıklarında âdeta tuz veya şeker gibi eriyerek eğimli yamaçlar boyunca akmaktadır. Ayrıca yüzeysel akıma geçen suların kimyasal ve fizikî olarak aşındırması ile de derin oyuntular oluşmaktadır. Oyuntularla parçalanmış yamaçlar boyunca da sık sık heyelanlar meydana gelmektedir. Bu durum, Oltu-Narman, Kağızman- Tuzluca arasındaki Araş vadisi boyunca, bütün açıklığı ile görülür. Karadeniz kıyı kesiminde ise killi ve kumlu tabakaların nöbetleşe istiflendikleri yamaçlar, potansiyel heyelan sahalarıdır. Buralarda açılan fındık bahçeleri ve yol açılması, doğal yamaç dengesini bozmaktadır. Böyle sahalarda killi tabakaların bünyesine tu alarak şişmeleri ve kaygan bir yüzey oluşturmaları, killi tabakalar üzerindeki kütlenin kaymasına neden olmaktadır. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Eğitim
BilgiBANK
Türkiye Coğrafyası
TÜRKİYE’DE EROZYON ve EROZYONU ÖNLEME ÇALIŞMALARI
Top