Türk mutfağındaki içecekler
* Ayran
* Boza
* Gelincik şerbeti
* Kefir
* Kımız
* Limonata
* Meyan şerbeti
* Nogay çayı
* Pekmez
* Rakı
* Salep
* Türk kahvesi
* Türk çayı
* Türk şarabı
* Şalgam suyu
* Şerbet
Ayran
Ayran, yoğurdun içine su katılarak elde edilen bir tür içecek. Ayran, Türk mutfağına ait en yaygın içeceklerdendir. En çok görüldüğü yer Türkiye'dir. Bunun yanı sıra Ermenistan, Azerbaycan, İran, Lübnan, Bulgaristan ve bazı Balkan ülkeleriyle Orta Doğu ve Orta Asya (Türki Cumhuriyetler) ülkelerinde yapılır. Ayran yapımında, doğal nitelikli, yağlı koyun yoğurdu yeğlenir. Bir ölçü yoğurda en çok bir buçuk ölçü su karıştırılır. Daha lezzetli olması için, su yerine süt de katılabilir. Az ölçüde tuz da eklenebilir. Türkler'in geleneksel içeceği olan ayran, Balkan ve Asya ülkelerinde de içilir.* Ayran
* Boza
* Gelincik şerbeti
* Kefir
* Kımız
* Limonata
* Meyan şerbeti
* Nogay çayı
* Pekmez
* Rakı
* Salep
* Türk kahvesi
* Türk çayı
* Türk şarabı
* Şalgam suyu
* Şerbet
Ayran
Boza
Uygun şartlarda muhafaza edilirse bozanın içilebilecek kıvamını koruduğu süre 6 ya da 7 gündür
Gelincik şerbeti
Gelincik çiçeğinin kırmızı petallerinden yapılan geleneksel bir içecek. Özellikle İstanbul ve Marmara / Ege Bölgeleri'nde çok eski dönemlerden beri yapılan ve sevilerek içilen serinletici ve çeşitli faydaları olduğu ileri sürülen bir içecektir. Üretim süreci zor ve gelincik hasat dönemi çok kısa olduğu için ender bulunur, dolayısıyla değerlidir. Üretimi: Kırmızı gelincik petalleri (taçyaprakları) toplandıktan sonra, kapsüle yakın kısmındaki siyah kısımlar ayıklanır. Bir parça limon ve bol su ilavesiyle kavanozlarda, güneş görecek yerlerde bir hafta kadar bekletilir. Petallerin kırmızı rengi suya çıktıktan sonra, yapraklar süzülerek atılır. Bol şeker ve limon ile karıştırılır. Çok az miktar limontuzu da dilenirse eklenebilir. Elde edilen sıvı yoğun olduğundan su ve bol buz eklenerek içime hazırlanır. Son yıllarda Bozcaada'da üretimi yapılmaktadır. Kefir
Kefir, beyazımtrak renkte, karnabaharı andırır biçimde ve genellikle bezelye veya fındık büyüklüğünde tanelerden oluşmuştur. Kefir tanesinde; Torula mayaları, Saccharomyces sp., Lactococcus spp., Lactobacillus spp.,Leuconostoc spp gibi mikroorganizmalar bulunur. Bunların faaliyeti sonucu süt asidi, etil alkol ve karbondioksit meydana gelir. Kefir tanesi içerisinde bulunan mikroorganizmalardan bazıları süt şekerini parçalayarak süt asidi oluştururlar ve süt pıhtılaşır. Mikroorganizmalardan bazıları ise karbondioksit ve etil alkol meydana getirirler.
Fermantasyon sonucu kefir adı verilen hafif ekşimsi, köpüklü, alkollü ve yoğurt kıvamında bir süt içkisi ortaya çıkar. Kefir yapımında inek, koyun, keçi, manda sütleri yağlı veya yağsız olsun kullanılabilir. Eski Orta Asya'da çok kullanılan kefire, günümüzde bilhassa Kafkasya'da rastlanmaktadır.
Çeşitli yayınlarda kefirin iştahsızlık, uykusuzluk, verem ve böbrek hastalıklarında, bronşit ve astımda, ekzema Dış deri yırtılmaları ve çatlaklar tedavisinde kullanıldığı belirtilmektedir.
Kımız
Süt şekerince zengin olan kısrak sütünden îmâl edilen kımız, beyazımsı bir sıvıdır. Çok eski bir târihi vardır. İlk olarak Orta Asya’da Türkistan ve Moğolistan taraflarında yaşayan kavimlerce içilmiştir. Müslümanlıktan önce Türkler arasında yaygın olarak kullanıldığı söylenmektedir. Sarhoş edici olması sebebiyle İslâmiyetin haram kılması, Müslüman Türklerin kımızı terk etmesine sebep oldu.
Kımız, benzeri süt ürünleri gibi, belirli bir mikroorganizma topluluğunun faaliyeti sonucunda meydana gelir. Bu topluluk süt asidi bakterileri (Lactobacillus bulgaricus, streptococcus) ve mayalardan (torula kumys) ibârettir. Bu mikroorganizmalar aşılandıkları sütte süt şekerine etki yaparak asit, alkol ve CO2 çıkarırlar. Açık kaplarda yapıldığı için îmâl sırasında CO2’nin çoğu uçar. Alkol miktârı kefirden çoktur. Asit ikisinde de aynıdır.ayrıca insana güç verici bir etkisi vardır
Kımızda albumin ve kazein parçalanması olur. Pepton miktârı kefirdekinin 10 misli kadardır. Kazein çok ufak parçacıklar hâlindedir. Bunun sebebi iyi ve sık karıştırmadır. Kokusu yayık altını veya ekşi peynir suyunu andırır. Çalkalanınca köpürür.
Kımızın bileşimi, yapıldığı hammaddeye, işleniş şekline göre az çok farklılık gösterir. Laktik asit ve alkol miktârına göre çeşitli tiplerde işlenir. Zayıf, normal ve sert kımızlardaki asit ve alkol durumu şöyledir:
Zayıf kımız tipi, Laktik asit (%) = 0.7, Etil alkol (%) = 1.0
Normal kımız tipi, Laktik asit (%) = 1.1, Etil alkol (%) = 1.8
Sert kımız tipi, Laktik asit (%) = 1.8, Etil alkol (%) = 2.5
Limonata
Limon kabuğuda dahil olmak üzere çok faydalı ve antioksidandır.
Meyan şerbeti
Meyan şerbeti, meyan kökünden elde edilen bir içecektir. Şanlıurfa'da özellikle yaz aylarında ve ramazanda tercih edilir. Eskilerden kalma adet üzere çarşıda-pazarda sırtlarında taşıdıkları düğümde satıcıları vardır. Ramazanda ise köşe başlarında şeffaf poşetlere doldurulmuş şerbetlerin başında duran çoğunlukla çocuklardır.Nogay çayı
Nogay çayı, çayın sütte kaynatılmasıyla yapılan bir içecektir. Tatar çayı olarak da anılır.Hazırlama ve sunum
Nogay çayı hazırlanırken öncelikle tencerede çay demini alana kadar kaynatılır. bundan sonra 1 ölçek suya 2 ölçek süt eklenir ve tekrar bu karışım kaynatılır. kaynama noktasından önce karabiber ve tuz ilave edilir. kaynadıktan sonra ateşten indirilir ve başka bir tencereye süzülür. süzülme işleminden sonra tas veya bardakta servis edilerek içilir.
Sıcak Nogay çayı kaselere bölüştürülür, üzerine ufak bir parça tereyağı veya tercihan kaymak eklenir. Türk kahvaltısındaki çayın yerinden farklı olarak, bir nevi eş yemek veya aş malzemesi olarak tüketilir. Nogay çayına ekmek, açma, börek gibi çeşitli hamur ürünlerinin banılabilir.
Benzerleri
Çayın süt ve süt ürünleriyle beraber tüketilmesi eskilere dayanır. Tibet, Hindistan ve İngiliz kültürleri bu tüketime örnek teşkil eden üç kültürdür. Bu üç örnek çayı süte kararken kullanılan yöntem açısından ikiye ayrılır.
Çayı sütte kaynatarak demleme
Tibet'te poça adı verilen içecek çay ve yöreye özgü tereyağı ile yapılır. Başka bir poça hazırlama yöntemi de yarım ölçü süt yarım ölçü suyu kaynatarak çayı içinde demlemek, daha sonra içine tuz ve tereyağı eklemektir.
Sütte demlenmiş çay Hint kültüründe de bulunmaktadır. Tibet kültüründeki çaydan farklı olarak sütlü Hint çayı tereyağı ve tuz içermez. Bu çayın ayırdedici özelliği içine katılan tarçın, karabiber ve kakule gibi baharatlardır. Her ne kadar kulağa ağır gelse de, hem süt-su karışımına konan çayın miktarının geleneksel Türk çayına nazaran az olmasından, hem de eklenen baharatların geleneksel Hint yemeklerindeki miktara göre çok çok daha az olmasından dolayı içimi hafif bir içecektir.
Nogay çayı da çay yapraklarının sütte haşlanması sebebiyle bu sınıfta yer alır.
Demlenmiş çaya süt ekleme
Daha yakın tarihten örnek ise İngilizlerin Doğu kökenli Assam gibi çayların yanında süt servis etmeleridir. Sanılanın tersine, sütlü çay kültürü Hindistan'a İngiliz etkisiyle gelmemiştir. İngiliz usulünde dinlendirmeyle demlenmiş çay süzüldükten sonra içine süt katılır. Hint ve Tibet yönteminde ise süt ile çay karıştırılıp kaynatılarak demlenir. Nogay çayı da bu yöntemle hazırlanmakta, bu sebepten dolayı İngiliz yöntemiyle demleme çaya süt eklenerek hazırlanan çayın türü farklıdır.
Pekmez
Üzümden yapılan pekmez tatlı olmasına karşılık, dut pekmezi biraz acımsı olur. Üzümden yapılan;Niğde Bahçeli Adana'nın (Pozantı ilçesi-Kamışlı köyü nün tamamen organik olarak üretilen Pekmezi),Elazığ, Nevşehir ve Zile pekmezleri meşhurdur.
Rakı
Rakı, yapımında suma ve anason tohumu kullanılan alkollü bir içkidir.Damıtma yoluyla elde edilen sumanın sade veya tarımsal kökenli etil alkolle karıştırılmış olarak 5000 litre veya daha küçük hacimli geleneksel bakır imbiklerde anason tohumuyla ikinci kez damıtılmasıyla elde edilir
Salep
Şalgam suyu
Şalgama acı olarak genellikle acı süs biberi turşusunun suyu kullanılır. Damak tadına göre 1/3 ila 1/6 oranında şalgama katılabilir. Ancak şalgam acısıyla karıştırıldıktan sonra fazla bekletilmemelidir, şalgam bozulabilir. O yüzden acıyı şalgamı içmeden hemen önce katmak daha iyi olur. Şalgamla beraber siyah havuç ikram edilir. Mayalanma sürecine de dahil olmuş bu siyah havuçlar, şalgam suyunun içinde dururlar. Bunlara tane denir, yöre aksanı sebebiyle dene dendiği bilinmektedir.
Şalgam suyu Adana'da sadece şalgam diye ifade edilir. Şalgam genellikle kebap çeşitleri ile birlikte tüketilir.
Şalgamın anavatanı Adana olarak bilinir ve en çok orada tüketilir. Araplar tarafından ilk olarak yapıldığı söylenir. Plastik şişede tadının bozulması daha kolay olduğu için genelde cam şişelerde tercih edilir.
Düzenleyen yönetici: