Türk mutfağındaki içecekler

Suskun

V.I.P
V.I.P
Türk mutfağındaki içecekler
* Ayran
* Boza
* Gelincik şerbeti
* Kefir
* Kımız
* Limonata
* Meyan şerbeti
* Nogay çayı
* Pekmez
* Rakı
* Salep
* Türk kahvesi
* Türk çayı
* Türk şarabı
* Şalgam suyu
* Şerbet

220px-Fresh_ayran.jpg

Ayran
Ayran, yoğurdun içine su katılarak elde edilen bir tür içecek. Ayran, Türk mutfağına ait en yaygın içeceklerdendir. En çok görüldüğü yer Türkiye'dir. Bunun yanı sıra Ermenistan, Azerbaycan, İran, Lübnan, Bulgaristan ve bazı Balkan ülkeleriyle Orta Doğu ve Orta Asya (Türki Cumhuriyetler) ülkelerinde yapılır. Ayran yapımında, doğal nitelikli, yağlı koyun yoğurdu yeğlenir. Bir ölçü yoğurda en çok bir buçuk ölçü su karıştırılır. Daha lezzetli olması için, su yerine süt de katılabilir. Az ölçüde tuz da eklenebilir. Türkler'in geleneksel içeceği olan ayran, Balkan ve Asya ülkelerinde de içilir.


200px-Boza_bg.jpg

Boza
Boza, darı irmiği, su ve şekerden üretilen bir kış içeceğidir. Bilinen en eski Türk içeceklerinden biridir. Boza, genelde kış aylarında tüketilir. Bozanın mevsimi 15 Eylül – 15 Mayıs arasıdır.

Uygun şartlarda muhafaza edilirse bozanın içilebilecek kıvamını koruduğu süre 6 ya da 7 gündür




Gelincik şerbeti
Gelincik çiçeğinin kırmızı petallerinden yapılan geleneksel bir içecek. Özellikle İstanbul ve Marmara / Ege Bölgeleri'nde çok eski dönemlerden beri yapılan ve sevilerek içilen serinletici ve çeşitli faydaları olduğu ileri sürülen bir içecektir. Üretim süreci zor ve gelincik hasat dönemi çok kısa olduğu için ender bulunur, dolayısıyla değerlidir. Üretimi: Kırmızı gelincik petalleri (taçyaprakları) toplandıktan sonra, kapsüle yakın kısmındaki siyah kısımlar ayıklanır. Bir parça limon ve bol su ilavesiyle kavanozlarda, güneş görecek yerlerde bir hafta kadar bekletilir. Petallerin kırmızı rengi suya çıktıktan sonra, yapraklar süzülerek atılır. Bol şeker ve limon ile karıştırılır. Çok az miktar limontuzu da dilenirse eklenebilir. Elde edilen sıvı yoğun olduğundan su ve bol buz eklenerek içime hazırlanır. Son yıllarda Bozcaada'da üretimi yapılmaktadır.


300px-Kefirpilze.jpg

Kefir
Kefir, çok eski yıllardan beri özellikle Kafkasya bölgesinde yapılan, bugün ise Avrupa ve Amerika ülkelerinde ticari amaçla üretilen süt asidi ve alkol fermantasyonu yardımıyla yapılan köpüklü, koyu kıvamlı (yoğurt kıvamında), hafif ekşimsi bir Türk içeceği.

Kefir, beyazımtrak renkte, karnabaharı andırır biçimde ve genellikle bezelye veya fındık büyüklüğünde tanelerden oluşmuştur. Kefir tanesinde; Torula mayaları, Saccharomyces sp., Lactococcus spp., Lactobacillus spp.,Leuconostoc spp gibi mikroorganizmalar bulunur. Bunların faaliyeti sonucu süt asidi, etil alkol ve karbondioksit meydana gelir. Kefir tanesi içerisinde bulunan mikroorganizmalardan bazıları süt şekerini parçalayarak süt asidi oluştururlar ve süt pıhtılaşır. Mikroorganizmalardan bazıları ise karbondioksit ve etil alkol meydana getirirler.

Fermantasyon sonucu kefir adı verilen hafif ekşimsi, köpüklü, alkollü ve yoğurt kıvamında bir süt içkisi ortaya çıkar. Kefir yapımında inek, koyun, keçi, manda sütleri yağlı veya yağsız olsun kullanılabilir. Eski Orta Asya'da çok kullanılan kefire, günümüzde bilhassa Kafkasya'da rastlanmaktadır.

Çeşitli yayınlarda kefirin iştahsızlık, uykusuzluk, verem ve böbrek hastalıklarında, bronşit ve astımda, ekzema Dış deri yırtılmaları ve çatlaklar tedavisinde kullanıldığı belirtilmektedir.



220px-Kumis.jpg

Kımız
Kımız (Kazakça: қымыз), kısrak sütünün fermante edilmesiyle elde edilen geleneksel içecek. Orta Asya bozkırlarında yaşayan Başkırt, Kazak, Kırgız, Moğol, Yakut ve Özbek halkları arasında bugün de önemli bir içecektir.

Süt şekerince zengin olan kısrak sütünden îmâl edilen kımız, beyazımsı bir sıvıdır. Çok eski bir târihi vardır. İlk olarak Orta Asya’da Türkistan ve Moğolistan taraflarında yaşayan kavimlerce içilmiştir. Müslümanlıktan önce Türkler arasında yaygın olarak kullanıldığı söylenmektedir. Sarhoş edici olması sebebiyle İslâmiyetin haram kılması, Müslüman Türklerin kımızı terk etmesine sebep oldu.

Kımız, benzeri süt ürünleri gibi, belirli bir mikroorganizma topluluğunun faaliyeti sonucunda meydana gelir. Bu topluluk süt asidi bakterileri (Lactobacillus bulgaricus, streptococcus) ve mayalardan (torula kumys) ibârettir. Bu mikroorganizmalar aşılandıkları sütte süt şekerine etki yaparak asit, alkol ve CO2 çıkarırlar. Açık kaplarda yapıldığı için îmâl sırasında CO2’nin çoğu uçar. Alkol miktârı kefirden çoktur. Asit ikisinde de aynıdır.ayrıca insana güç verici bir etkisi vardır

Kımızda albumin ve kazein parçalanması olur. Pepton miktârı kefirdekinin 10 misli kadardır. Kazein çok ufak parçacıklar hâlindedir. Bunun sebebi iyi ve sık karıştırmadır. Kokusu yayık altını veya ekşi peynir suyunu andırır. Çalkalanınca köpürür.

Kımızın bileşimi, yapıldığı hammaddeye, işleniş şekline göre az çok farklılık gösterir. Laktik asit ve alkol miktârına göre çeşitli tiplerde işlenir. Zayıf, normal ve sert kımızlardaki asit ve alkol durumu şöyledir:

Zayıf kımız tipi, Laktik asit (%) = 0.7, Etil alkol (%) = 1.0

Normal kımız tipi, Laktik asit (%) = 1.1, Etil alkol (%) = 1.8

Sert kımız tipi, Laktik asit (%) = 1.8, Etil alkol (%) = 2.5


200px-LemonadeJuly2006.JPG

Limonata
Limonata limon suyu, şeker ve sudan yapılan bir içecektir. Limonata dünyanın hemen hemen her ülkesinde yapılır ve içilir. Limonun her tarafıyla yapıldığı da olur, özellikle dışarda büfe ve lokantalarda böyledir. Bu tarife göre, limonlar dilimlenip üzerine şeker atılır ve bekletilir, bir gün gibi bir zaman içerisinde süzülüp posası atılır.

Limon kabuğuda dahil olmak üzere çok faydalı ve antioksidandır.


Meyan şerbeti
Meyan şerbeti, meyan kökünden elde edilen bir içecektir. Şanlıurfa'da özellikle yaz aylarında ve ramazanda tercih edilir. Eskilerden kalma adet üzere çarşıda-pazarda sırtlarında taşıdıkları düğümde satıcıları vardır. Ramazanda ise köşe başlarında şeffaf poşetlere doldurulmuş şerbetlerin başında duran çoğunlukla çocuklardır.




Nogay çayı
Nogay çayı, çayın sütte kaynatılmasıyla yapılan bir içecektir. Tatar çayı olarak da anılır.
Hazırlama ve sunum

Nogay çayı hazırlanırken öncelikle tencerede çay demini alana kadar kaynatılır. bundan sonra 1 ölçek suya 2 ölçek süt eklenir ve tekrar bu karışım kaynatılır. kaynama noktasından önce karabiber ve tuz ilave edilir. kaynadıktan sonra ateşten indirilir ve başka bir tencereye süzülür. süzülme işleminden sonra tas veya bardakta servis edilerek içilir.

Sıcak Nogay çayı kaselere bölüştürülür, üzerine ufak bir parça tereyağı veya tercihan kaymak eklenir. Türk kahvaltısındaki çayın yerinden farklı olarak, bir nevi eş yemek veya aş malzemesi olarak tüketilir. Nogay çayına ekmek, açma, börek gibi çeşitli hamur ürünlerinin banılabilir.
Benzerleri

Çayın süt ve süt ürünleriyle beraber tüketilmesi eskilere dayanır. Tibet, Hindistan ve İngiliz kültürleri bu tüketime örnek teşkil eden üç kültürdür. Bu üç örnek çayı süte kararken kullanılan yöntem açısından ikiye ayrılır.
Çayı sütte kaynatarak demleme

Tibet'te poça adı verilen içecek çay ve yöreye özgü tereyağı ile yapılır. Başka bir poça hazırlama yöntemi de yarım ölçü süt yarım ölçü suyu kaynatarak çayı içinde demlemek, daha sonra içine tuz ve tereyağı eklemektir.

Sütte demlenmiş çay Hint kültüründe de bulunmaktadır. Tibet kültüründeki çaydan farklı olarak sütlü Hint çayı tereyağı ve tuz içermez. Bu çayın ayırdedici özelliği içine katılan tarçın, karabiber ve kakule gibi baharatlardır. Her ne kadar kulağa ağır gelse de, hem süt-su karışımına konan çayın miktarının geleneksel Türk çayına nazaran az olmasından, hem de eklenen baharatların geleneksel Hint yemeklerindeki miktara göre çok çok daha az olmasından dolayı içimi hafif bir içecektir.
Nogay çayı da çay yapraklarının sütte haşlanması sebebiyle bu sınıfta yer alır.
Demlenmiş çaya süt ekleme

Daha yakın tarihten örnek ise İngilizlerin Doğu kökenli Assam gibi çayların yanında süt servis etmeleridir. Sanılanın tersine, sütlü çay kültürü Hindistan'a İngiliz etkisiyle gelmemiştir. İngiliz usulünde dinlendirmeyle demlenmiş çay süzüldükten sonra içine süt katılır. Hint ve Tibet yönteminde ise süt ile çay karıştırılıp kaynatılarak demlenir. Nogay çayı da bu yöntemle hazırlanmakta, bu sebepten dolayı İngiliz yöntemiyle demleme çaya süt eklenerek hazırlanan çayın türü farklıdır.



r2ygzyS.jpg

Pekmez
Pekmez üzüm, incir veya dut gibi tatlı meyvelerin ezilerek kaynatılması ile üretilen, Anadoluya özgü, yoğun ve tatlı bir şuruptur.
Üzümden yapılan pekmez tatlı olmasına karşılık, dut pekmezi biraz acımsı olur. Üzümden yapılan;Niğde Bahçeli Adana'nın (Pozantı ilçesi-Kamışlı köyü nün tamamen organik olarak üretilen Pekmezi),Elazığ, Nevşehir ve Zile pekmezleri meşhurdur.



Rakı
Rakı, yapımında suma ve anason tohumu kullanılan alkollü bir içkidir.
Damıtma yoluyla elde edilen sumanın sade veya tarımsal kökenli etil alkolle karıştırılmış olarak 5000 litre veya daha küçük hacimli geleneksel bakır imbiklerde anason tohumuyla ikinci kez damıtılmasıyla elde edilir



300px-Hazir_salep.jpg

Salep
Salep, Orchidaceae (orkideler) ailesinin birçok türünün toprakaltı yumrularından elde edilen içecek. Ayrıca orkide türlerine Anadolu'da verilen genel ad. Sahlepgiller familyasından; tel köklü otsu bir bitkidir. Kökünde 2 tane yumru vardır. Gövdesi, dik ve silindirimsidir. Çiçekleri salkım veya başak şeklindedir.


250px-Salgam_suyu_1.jpg

Şalgam suyu
Şalgam Turpgiller (Brassicaceae) ailesine ait bir bitki olan Şalgam bitkisinden (Brassica rape) yapılan Çukurova'ya özgü bir içecektir. Kırmızı renkli, bulanık görünüşlü ve ekşimsidir. Acılı ve acısız çeşitleri mevcuttur.

Şalgama acı olarak genellikle acı süs biberi turşusunun suyu kullanılır. Damak tadına göre 1/3 ila 1/6 oranında şalgama katılabilir. Ancak şalgam acısıyla karıştırıldıktan sonra fazla bekletilmemelidir, şalgam bozulabilir. O yüzden acıyı şalgamı içmeden hemen önce katmak daha iyi olur. Şalgamla beraber siyah havuç ikram edilir. Mayalanma sürecine de dahil olmuş bu siyah havuçlar, şalgam suyunun içinde dururlar. Bunlara tane denir, yöre aksanı sebebiyle dene dendiği bilinmektedir.
Şalgam suyu Adana'da sadece şalgam diye ifade edilir. Şalgam genellikle kebap çeşitleri ile birlikte tüketilir.

Şalgamın anavatanı Adana olarak bilinir ve en çok orada tüketilir. Araplar tarafından ilk olarak yapıldığı söylenir. Plastik şişede tadının bozulması daha kolay olduğu için genelde cam şişelerde tercih edilir.
 
Düzenleyen yönetici:

Suskun

V.I.P
V.I.P
250px-RaspberrySherbet.jpg

Şerbet
Şerbet, şekerli, ballı, güllü, baharatlı veya meyve aromalı ferahlatıcı içecek veya tatlı yapımında kullanılan şekerli sıvı.

Şurup sözcüğü de sık sık şerbet ile aynı anlamda kullanılır. Şurup, kaynatılarak yoğunluğu artırılmış içecektir. Şuruplar suyla inceltilerek şerbet haline getirilirler.

Şerbet kültürü çok geniş bir coğrafyaya yayıldığı için yüzlerce çeşidi türetilmiştir. Şerbet yapımında bal, gül yaprakları, meyveler, baharatlar, kuruyemişler ve bunların karışımları yaygın olarak kullanılmaktadır.

Günümüze kadar üretilen şerbetlerden bazıları şöyle sıralanabilir: mevlid şerbeti, düğün ve loğusa şerbeti, böğürtlen, çilek, kızılcık, kayısı, ağaç çileği, portakal, mandalina, şeftali, turunç, gül, amber, fulya çiçeği, menekşe, yasemin çiçeği, demirhindi, keçiboynuzu ve Antep fıstığı şerbeti.

Kaynatılarak yoğunluğu arttırılan şuruplar suyla inceltilerek şerbet haline getirilir. Bu şurup türlerinden bazıları; böğürtlen, ravent, dut, Frenk üzümü, koruk, kızılcık, mandalina, nar, yasemin, zambak, demirhindi, badem, kuşburnu ve şerbetçi üzümü şuruplarıdır.




250px-Wine_grapes03.jpg

Türk şarabı

Türk şarabı büyük şarap üreticisi olan ülkelerin gerisinde olmakla birlikte giderek tanınmakta ve üretim miktarı hızla artmaktadır.

Kırmızı şarap üzümleri

* Öküzgözü (Doğu Anadolu)
* Boğazkere (Güneydoğu Anadolu)
* Bornova misketi (İzmir ve Ege)
* Cabernet sauvignon
* Cinsault
* Karasakız / Kuntra (Bozcaada)
* Karalahna (Bozcaada)
* Pinot noir
* Syrah
* Merlot
* Kara dimrit (Kapadokya)
* Papaz karası (Trakya)
* Çal karası (Denizli)
* Horoz karası (Kilis)
* Ada karası (Avşa Adası)
* Kalecik Karası (Ankara)
* Sergi karası

Beyaz şarap üzümleri
* Emir (Kapadokya)
* Dökülgen
* Hasandede
* Kabarcık
* Narince (Tokat)
* Chardonnay
* Sauvignon blanc
* Rumi
* Semillon (Trakya)
* Sultaniye çekirdeksiz
* Yapıncak
* Vasilaki (Bozcaada)



200px-Turkish_tea.jpg

Türk çayı
Türk çayı Türkiye'de en çok tercih edilen sıcak içecektir. İki parçadan oluşan bir çaydanlık kullanılarak toz çaydan yapılır. Bir çeşit siyah çay olup, Doğu Karadeniz kıyılarında yetişir, bu bölgenin nemli iklimi ve verimli toprakları vardır. Tipik bir Türk çayı çaydanlık adı verilen ve çay yapımı için üretilmiş kapta yapılır. Kabın bir bölümüne su diğerinde çay konulur. Kaynamakta olan su çay tozunun üzerine dökülerek güçlü bir çay elde edilir. Eğer su fazla konulursa açık bir çay, az konulursa koyu kıvamlı bir çay elde edilir. Daha sonra çay bardağı adı verilen küçük cam bardaklara konulur ve şekeri sonradan ilave edilir.

Türkiye'de genellikle içilen Rize çayıdır. Türkiye'de çay genellikle Doğu Karadeniz'de ve Rize ili sınırlarında yetişmektedir.

2004 yılında Türkiye 205,500 tonluk (dünyanın toplam çay üretiminin %6.4) çay üretimi ile dünya üzerindeki en büyük çay pazarlarından biri olmuştur. Ayrıca, 2004'te Türkiye kişi başına 2.5 kglık çay tüketimi ile dünya birincisi olmuştur, onu kişi başına 2.1 kg ile İngiltere izlemiştir.




800px-T%C3%BCrk_kahvesi_sunum.JPG

Türk Kahvesi
Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür.

Kahvenin kökeni araştırmacılar tarafından 14. yy başlarında Güney Habeşistan'dan tüm dünyaya yayıldığı şeklinde belirtilmiştir. Bunun kaynağı da etimolojik olarak kahve ile yakın benzerlik gösteren Güney Habeşistan'daki Kaffa yöresi gösterilmektedir.

Önceleri Arap Yarımadası'nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.

Brezilya ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve tercihen kömür ateşinde ağır ağır, titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir, bir fincan kahveye iki çay kaşığı kahve atılır. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir. Su, sanıldığı gibi kahvenin sonunda değil; kahveyi içmeden evvel içilmektedir. Ayrıca tüm dünyada espresso ile en çok tüketilen kahve türüdür ki dünya genelinde hemen hemen her tür restorantın menüsünde bulunan 2 kahveden biridir.


800px-Zubereitung_mokka.jpg

Türk Kahvesinin hazırlanışı
 
Top