YoRuMSuZ
Biz işimize bakalım...
Siz ” Toplumsal Bir -İz- misiniz, Yoksa Toplum-Siz misiniz “?Bunu hiç hayatınızda düşündünüz mü? İçinde yaşadığınız, genelleştirilmiş anlamı ile “Toplum” dediğimiz parçalanmış kişilik sorunları doğuran. Ve - ben – imleçleriyle dolan ve taşan yaşamınızda, acaba siz ”Toplumsal Bir -İz- misiniz, Yoksa Toplum - Siz misiniz “? Zamanın içerisinde, bütününe ait olamayan bir kir gibi yaşamların hüküm sürdüğü. Ancak ana/denk düsen düşünce parçacıkları üretebilenlerin dünyasını fark ettiğimden, size bu soruyu yönlendiriyorum. Çünkü bu insanların dünyasın da yoktur “ Çimenlerin üzerinde rüzgârlar ile bir ileri, bir geri savrulan tayları zevk ile mutluluk ile izlemek.” Ve yoktur “Toprağın o üzerine leke gibi işleyen yağmur damlasının, işlediği yerden bir ağaç olmak ise asla mümkün değildir.”
İnsanın insanı sömürmesi ve tahhaküm etmesinin sona erdirilmesi mümkün müdür peki? Bunu hiç düşündünüz mü yaşamınızda? Yani özel mülkiyetin kapitalizmin ve hükümetin yok edilmesi ile ortaya çıkan bu durum bir kaos mu teşkil eder. Yoksa içinde yaşadığımız durumu olduğu gibi kabullenmek mi gerekir yaşanışlarımızda ve hayatımızda? Nesiniz siz acaba “toplumda”. Siyasi, ekonomik veya toplumsal düzensizliklerin düzen içerisinde işlediği ve anlayışın, düşünmenin, yanlışı kabullenmenin olmadığı bir toplumun içerisinde, toplumun siz olmasını istemek neden bu kadar katlanılmaz gelir insanlara acaba hiç irdeliyor musunuz. Sabah kalktığınız da ya da akşam yattığınız da? Ve sizce özgürlük ve eşitlik denilen bu iki olgunun hiyerarşisi sağlanmadığı takdirde var mıdır ideal bir düzen. Ve bu düzen içerisinde yaşadığınız toplumsallık ta nedir sizin var oluş maksadınız?
Eşitlik olmadan hürriyet vaadi ile sadece aslında güçlü olan için hürriyet getirenlerin bulunduğu bir sistemin dinamiği olmaktan sıyrılabilir misiniz? Hürriyet olmadan eşitlik vardır diye savunanların vaadi ise imkânsızdır ve aslında köleliğin gerekçelendirmesidir. Bu sadece ilerici bir görünüş kisvesi altında yansıtılandır fakat görebilene değil mi? Toplumun ortak mülkiyetinde olan fikirsel bir -İzm- var mıdır evrensel literatürde acaba, dünya siyası çarkının bünyesinde bulundurduğu? Hiç sanmıyorum. Tek amaçlarıdır bunların “Toplumun Ortak Mülkiyetinde Olamayan Fikirlerin Oluşturduğu -İzm- ler” ile sizlerin bir iz olarak gelmesi dünya ya. Ve dünya üzerinde toplumsal bir iz olarak, sizlerin hüküm sürmesini istemeleridir ki, sürekli başka iktidarlar ile sizleri yönetmeye çalışmaları bunun bir göstergesidir yaşamınızda da göreceğiniz üzere.
Sıyrılmak ve “Toplum Siz Mi” olmak istiyorsunuz. Ve bunun için ne yapmak mı gerekiyor diye meraklanıyorsunuz? O zaman gönüllü ilişkiler kurun, karşılıksız ve çıkardan uzak. Karar alma süreçlerine eşitlikçi katılım sağlayın ve herkese değer verin, küçümsemeyin onları. Yönetme gibi ilkel bir güdüden uzaklaşarak, karşılıklı yardımlaşmayı hayatınızda görev bilin ve benimseyin bunu her zaman ve hiç unutmayarak uygulayın yaşamınızda. İşte bundan sonra ve tüm tahakküm biçimlerine ilişkin söylemleri silin ve kulaklarınızı tıkayın bundan sonra ebediyen sizleri pohpohlayanlara karşı! Ve artık sizleri tahakküm altına alıp, pohpohlayanların kokuşmuş dünyasında olmaktan sıyrılın bunları gerçekleştirerek. İşte o zaman sen;
İnsanın insanı sömürmesi ve tahhaküm etmesinin sona erdirilmesi mümkün müdür peki? Bunu hiç düşündünüz mü yaşamınızda? Yani özel mülkiyetin kapitalizmin ve hükümetin yok edilmesi ile ortaya çıkan bu durum bir kaos mu teşkil eder. Yoksa içinde yaşadığımız durumu olduğu gibi kabullenmek mi gerekir yaşanışlarımızda ve hayatımızda? Nesiniz siz acaba “toplumda”. Siyasi, ekonomik veya toplumsal düzensizliklerin düzen içerisinde işlediği ve anlayışın, düşünmenin, yanlışı kabullenmenin olmadığı bir toplumun içerisinde, toplumun siz olmasını istemek neden bu kadar katlanılmaz gelir insanlara acaba hiç irdeliyor musunuz. Sabah kalktığınız da ya da akşam yattığınız da? Ve sizce özgürlük ve eşitlik denilen bu iki olgunun hiyerarşisi sağlanmadığı takdirde var mıdır ideal bir düzen. Ve bu düzen içerisinde yaşadığınız toplumsallık ta nedir sizin var oluş maksadınız?
Eşitlik olmadan hürriyet vaadi ile sadece aslında güçlü olan için hürriyet getirenlerin bulunduğu bir sistemin dinamiği olmaktan sıyrılabilir misiniz? Hürriyet olmadan eşitlik vardır diye savunanların vaadi ise imkânsızdır ve aslında köleliğin gerekçelendirmesidir. Bu sadece ilerici bir görünüş kisvesi altında yansıtılandır fakat görebilene değil mi? Toplumun ortak mülkiyetinde olan fikirsel bir -İzm- var mıdır evrensel literatürde acaba, dünya siyası çarkının bünyesinde bulundurduğu? Hiç sanmıyorum. Tek amaçlarıdır bunların “Toplumun Ortak Mülkiyetinde Olamayan Fikirlerin Oluşturduğu -İzm- ler” ile sizlerin bir iz olarak gelmesi dünya ya. Ve dünya üzerinde toplumsal bir iz olarak, sizlerin hüküm sürmesini istemeleridir ki, sürekli başka iktidarlar ile sizleri yönetmeye çalışmaları bunun bir göstergesidir yaşamınızda da göreceğiniz üzere.
Sıyrılmak ve “Toplum Siz Mi” olmak istiyorsunuz. Ve bunun için ne yapmak mı gerekiyor diye meraklanıyorsunuz? O zaman gönüllü ilişkiler kurun, karşılıksız ve çıkardan uzak. Karar alma süreçlerine eşitlikçi katılım sağlayın ve herkese değer verin, küçümsemeyin onları. Yönetme gibi ilkel bir güdüden uzaklaşarak, karşılıklı yardımlaşmayı hayatınızda görev bilin ve benimseyin bunu her zaman ve hiç unutmayarak uygulayın yaşamınızda. İşte bundan sonra ve tüm tahakküm biçimlerine ilişkin söylemleri silin ve kulaklarınızı tıkayın bundan sonra ebediyen sizleri pohpohlayanlara karşı! Ve artık sizleri tahakküm altına alıp, pohpohlayanların kokuşmuş dünyasında olmaktan sıyrılın bunları gerçekleştirerek. İşte o zaman sen;
“Toplumsal Bir İz-Değil, Toplum Sen Olacaksın!”
Ezilen insanların hakları için ayağa kalkmalarını o zaman öğretebileceksin onlara unutma! Eşitlikçi katılımlar sağladıkça hayata iz olmayacak. Silinmeyecek ve tarihe kazınmış fikirsel bir –İzm- olacaksın. Herkese değer verince, hümanite için faydalı, kendin için karşılıksız ve çıkardan uzak duran bir birey haline geleceksin. Yönetme gibi ilkel bir duygudan uzaklaşaraktan, karşılıklı yardımlaşmayı da hayatının merkezine yerleştirdiğinde “Toplumsal bir iz olmayacaksınız, toplum sizler, bizler ve bütün insanlara ait olacak” . Ve bunlar sürdürüldükçe öyle kalacak daima ...
[ ALINTI ]
