Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Sağlık
Genel Sağlık Bilgileri
Tiroit kanserlerinin tanısı
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Çağlayağmur" data-source="post: 408586" data-attributes="member: 62850"><p><span style="color: #0000ff">Öykü ve fizik inceleme:</span> </p><p></p><p>Kanser, tiroitte oluşan nodül adı verilen yumrularda görülür. Hasta, boynunda bir şişliğin olduğunu ve çoğu kez yutkunmakla hareket ettiğini belirterek hekime gidebilir. Buna karşın son zamanlarda tiroit nodüllerinden çoğunun, dolayısıyla kanserlerin bir kısmının rastlantısal olarak bulunduğu söylenebilir. Diğer bir deyişle başka bir hastalık araştırması sırasında fizik muayenede ya da boyuna yönelik ultrason gibi tetkikler sırasında bulunan nodüllerde kanser olabilir. </p><p></p><p>Hasta hangi şekilde gelirse gelsin bu hastaların vereceği en önemli öykü; daha önce radyasyonla karşılaşıp karşılaşmadığı ve ailede tiroit kanseri olup olmadığıdır. Bu durumlarda nodülde kanser olasılığı artmaktadır. </p><p>Öyküden sonraki aşamada tiroit kanserinin neden olabileceği bulguların belirlenmesidir. Tiroit kanserleri özellikle erken evrelerde çoğu kez herhangi bir belirti ve bulguya neden olmaz. Ancak klinik kanser risk faktörleri olarak bilinen değişkenler varsa nodülde kanser olabileceği düşünülmelidir. Bu faktörlerden en önemlileri tekrar verilecektir;</p><p>- Boyunda tiroit bölgesinde saptanan nodülün hızlı büyümesi</p><p>- Boyundaki lenf bezlerinin sert ve büyük olması</p><p>- Ses kısıklığı</p><p>- Solunum sıkıntısı</p><p>- Yutkunma güçlüğü</p><p></p><p>Ancak bu bulguların varlığı mutlaka kanser olduğu anlamına gelmez ve bir çok iyi huylu hastalıkta da bu bulgular ortaya çıkabilir. Dolayısıyla bu durumlarda telaşlanmadan hekimize danışmanızda yarar olduğunu belirtmeliyim. </p><p></p><p></p><p><strong>Görüntüleme yöntemleri: </strong></p><p></p><p>Radyasyon öyküsü olmayan hastaların nodülleri incelenmelidir. Eğer yapılmamışsa önce tiroit ultrasonu yapılmalı ve ultrasonda kanser riski bulguları olup olmadığı belirlenmelidir. Kanser araştırmasında bazı özel durumlar haricinde tiroit sintigrafisi fazla yardımcı olmadığından yapılmayabilir. Ayrıca bilgisayarlı tomografi, MR ve PET adı verilen görüntüleme yöntemlerine çok ender olarak gereksinim olabilir. Tiroit kanseri tanısında kuşkusuz en yardımcı yöntemin tiroit ince iğne biyopsisi olduğu kabul edilir. </p><p></p><p><strong></strong></p><p><strong>Tiroit kanseri için tarama testleri:</strong></p><p></p><p>Bu konuda genel olarak iki türlü testten söz edilebilir. İlki kanserli hastaların an azından bir kısmında kan düzeyi yükselen kanser belirteçleri adı verilen maddelerdir. İkincisi ise o kansere özgü olabilecek genetik bozukluğu gösterebilen genetik testlerdir.</p><p></p><p><strong>Kanser belirteçleri:</strong></p><p>Tiroit kanserlerinde de tiroglobulin kalsitonin, CEA adı verilen bazı belirteçlerden yararlanılır. Kan tiroglobulin düzeyi bazı iyi huylu tiroit hastalıklarında yükselebilir. Ayrıca başka organlara yayılmış (metastaz) tiroit kanserinde çok yüksek düzeylere erişebilir. Dolayısıyla nodülü olan bir hastada tiroglobulin düzeyinin bilinmesi nodül açısından fazla yardımcı değildir. Tiroglobulinin en önemli kullanım alanı, papiler ya da folliküler kanser nedeniyle ameliyat edilen hastaların izlenmesidir. </p><p></p><p>Kalsitonin ve CEA düzeyi medüller kanserin tanısında yardımcı olabilen testlerdir. Daha önce de değinildiği gibi medüller tiroit kanserleri parafollikül hücre kaynaklı olup yüksek miktarda kalsitonin hormonu üretir ve kana verir. Özellikle ailesinde medüller tip tiroit kanser öyküsü olan bir bireyde kalsitonin ve CEA belirteçlerinin yüksekliği bu bireyde de medüller kanser olabileceğini gösterebilir. Dolayısıyla ailesel medüller kanseri olan bir hastada ister nodül saptanmış, isterse saptanmamış olsun kan kalsitonin düzeyleri belli aralıklarla kontrol edilmeli ve yüksek bulunduğunda gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. </p><p></p><p>Ailesel medüller kanser öyküsü olmayan, ancak nodülü olan her hastada kalsitonin ölçümü yapılıp yapılmaması gerektiği konusu henüz tam olarak açıklık kazanmamıştır. Bunun için hastada saptanan veriler göz önüne alınır. Ancak bir çok hastada ölçüme gerek olmadığı söylenebilir. </p><p></p><p><strong>Genetik testler: </strong></p><p></p><p>Medüller kanserli hastalarda ikinci tarama testi, kanseri başlatan bir genetik değişiklik(genetik mutasyon) olup olmadığının belirlenmesidir. Bu konuda saptanmış bir kaç gen vardır. Özellikle ret geninde olan değişimin saptanması yol göstericidir. Örneğin çernobil kazasından sonra papiller tiroit kanserine yakalanların büyük çoğunluğunda ret/PTC adlı bu gende mutasyon olduğu belirlenmiştir. ret geninin asıl yardımcı olduğu kanser türü ailesel medüller kanserlerdir. Bu gende mutasyon saptanmış bir aile bireyinin birinci derecede akrabasında örneğin çocuğunda da bu gen saptanırsa, bu bireyde, yaşamının herhangi bir devresinde kanser ortaya çıkma olasılığı 0'e yakındır. Dolayısıyla inceleme olanaklarına sahip ülkelerde ailesel medüller kanser taraması için kalsitonin ölçümünden ziyade ret geni araştırılması ön plana çıkmıştır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Çağlayağmur, post: 408586, member: 62850"] [COLOR=#0000ff]Öykü ve fizik inceleme:[/COLOR] Kanser, tiroitte oluşan nodül adı verilen yumrularda görülür. Hasta, boynunda bir şişliğin olduğunu ve çoğu kez yutkunmakla hareket ettiğini belirterek hekime gidebilir. Buna karşın son zamanlarda tiroit nodüllerinden çoğunun, dolayısıyla kanserlerin bir kısmının rastlantısal olarak bulunduğu söylenebilir. Diğer bir deyişle başka bir hastalık araştırması sırasında fizik muayenede ya da boyuna yönelik ultrason gibi tetkikler sırasında bulunan nodüllerde kanser olabilir. Hasta hangi şekilde gelirse gelsin bu hastaların vereceği en önemli öykü; daha önce radyasyonla karşılaşıp karşılaşmadığı ve ailede tiroit kanseri olup olmadığıdır. Bu durumlarda nodülde kanser olasılığı artmaktadır. Öyküden sonraki aşamada tiroit kanserinin neden olabileceği bulguların belirlenmesidir. Tiroit kanserleri özellikle erken evrelerde çoğu kez herhangi bir belirti ve bulguya neden olmaz. Ancak klinik kanser risk faktörleri olarak bilinen değişkenler varsa nodülde kanser olabileceği düşünülmelidir. Bu faktörlerden en önemlileri tekrar verilecektir; - Boyunda tiroit bölgesinde saptanan nodülün hızlı büyümesi - Boyundaki lenf bezlerinin sert ve büyük olması - Ses kısıklığı - Solunum sıkıntısı - Yutkunma güçlüğü Ancak bu bulguların varlığı mutlaka kanser olduğu anlamına gelmez ve bir çok iyi huylu hastalıkta da bu bulgular ortaya çıkabilir. Dolayısıyla bu durumlarda telaşlanmadan hekimize danışmanızda yarar olduğunu belirtmeliyim. [B]Görüntüleme yöntemleri: [/B] Radyasyon öyküsü olmayan hastaların nodülleri incelenmelidir. Eğer yapılmamışsa önce tiroit ultrasonu yapılmalı ve ultrasonda kanser riski bulguları olup olmadığı belirlenmelidir. Kanser araştırmasında bazı özel durumlar haricinde tiroit sintigrafisi fazla yardımcı olmadığından yapılmayabilir. Ayrıca bilgisayarlı tomografi, MR ve PET adı verilen görüntüleme yöntemlerine çok ender olarak gereksinim olabilir. Tiroit kanseri tanısında kuşkusuz en yardımcı yöntemin tiroit ince iğne biyopsisi olduğu kabul edilir. [B] Tiroit kanseri için tarama testleri:[/B] Bu konuda genel olarak iki türlü testten söz edilebilir. İlki kanserli hastaların an azından bir kısmında kan düzeyi yükselen kanser belirteçleri adı verilen maddelerdir. İkincisi ise o kansere özgü olabilecek genetik bozukluğu gösterebilen genetik testlerdir. [B]Kanser belirteçleri:[/B] Tiroit kanserlerinde de tiroglobulin kalsitonin, CEA adı verilen bazı belirteçlerden yararlanılır. Kan tiroglobulin düzeyi bazı iyi huylu tiroit hastalıklarında yükselebilir. Ayrıca başka organlara yayılmış (metastaz) tiroit kanserinde çok yüksek düzeylere erişebilir. Dolayısıyla nodülü olan bir hastada tiroglobulin düzeyinin bilinmesi nodül açısından fazla yardımcı değildir. Tiroglobulinin en önemli kullanım alanı, papiler ya da folliküler kanser nedeniyle ameliyat edilen hastaların izlenmesidir. Kalsitonin ve CEA düzeyi medüller kanserin tanısında yardımcı olabilen testlerdir. Daha önce de değinildiği gibi medüller tiroit kanserleri parafollikül hücre kaynaklı olup yüksek miktarda kalsitonin hormonu üretir ve kana verir. Özellikle ailesinde medüller tip tiroit kanser öyküsü olan bir bireyde kalsitonin ve CEA belirteçlerinin yüksekliği bu bireyde de medüller kanser olabileceğini gösterebilir. Dolayısıyla ailesel medüller kanseri olan bir hastada ister nodül saptanmış, isterse saptanmamış olsun kan kalsitonin düzeyleri belli aralıklarla kontrol edilmeli ve yüksek bulunduğunda gerekli girişimlerde bulunulmalıdır. Ailesel medüller kanser öyküsü olmayan, ancak nodülü olan her hastada kalsitonin ölçümü yapılıp yapılmaması gerektiği konusu henüz tam olarak açıklık kazanmamıştır. Bunun için hastada saptanan veriler göz önüne alınır. Ancak bir çok hastada ölçüme gerek olmadığı söylenebilir. [B]Genetik testler: [/B] Medüller kanserli hastalarda ikinci tarama testi, kanseri başlatan bir genetik değişiklik(genetik mutasyon) olup olmadığının belirlenmesidir. Bu konuda saptanmış bir kaç gen vardır. Özellikle ret geninde olan değişimin saptanması yol göstericidir. Örneğin çernobil kazasından sonra papiller tiroit kanserine yakalanların büyük çoğunluğunda ret/PTC adlı bu gende mutasyon olduğu belirlenmiştir. ret geninin asıl yardımcı olduğu kanser türü ailesel medüller kanserlerdir. Bu gende mutasyon saptanmış bir aile bireyinin birinci derecede akrabasında örneğin çocuğunda da bu gen saptanırsa, bu bireyde, yaşamının herhangi bir devresinde kanser ortaya çıkma olasılığı 0'e yakındır. Dolayısıyla inceleme olanaklarına sahip ülkelerde ailesel medüller kanser taraması için kalsitonin ölçümünden ziyade ret geni araştırılması ön plana çıkmıştır. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Sağlık
Genel Sağlık Bilgileri
Tiroit kanserlerinin tanısı
Top