Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Yaşam...
Hikayeler / Efsaneler
Tavsiye
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Defne" data-source="post: 13695" data-attributes="member: 4"><p>Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyele rde bulunuyor muş: </p><p>Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyele rde bulunuyor muş: </p><p></p><p></p><p>-*Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum*. Demiş. </p><p></p><p></p><p>Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı "*Olur*" demiş çekine çekine... </p><p></p><p></p><p>Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de </p><p>altını yakmış. </p><p></p><p></p><p>- *Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksi n bana*. Demiş oğluna. </p><p>Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş... Oğlu </p><p>hepsinden ikişer tane vermiş babasına. </p><p></p><p></p><p>Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış </p><p>kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi dakika süreyle </p><p>kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. </p><p></p><p></p><p>Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları, </p><p>yumurtala rı ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş. </p><p>Sonra oğluna dönüp sormuş: </p><p></p><p></p><p>- *Ne görüyorsun?* </p><p></p><p></p><p>Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış. </p><p></p><p></p><p>- *Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.Yumurtalar görünüşte </p><p>baştaki gibi sert duruyorla r ama içleri katılaşmış. Kahve taneleri ise </p><p>olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler.. * </p><p></p><p></p><p>Sonra asıl tavsiyesi ne sıra gelmiş: </p><p></p><p></p><p>- *Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır. Aşksız bir evlilikte her iki </p><p>eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirler ini tüketirler, eskitirle r, </p><p>pörsütürler. Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirler ine ne kadar </p><p>tahammül etseler de, şu gördüğün yumurtala r gibi içten içe katılaşırlar, </p><p>birbirler inden uzaklaşırlar. Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, </p><p>şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirler inin </p><p>yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezl er. Kahve tanelerin in tekrar </p><p>kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirler iyle baş başa uzun </p><p>yıllar geçirmeye isteklidi rler.* </p><p></p><p></p><p>Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyord u. </p><p></p><p></p><p>- *Asıl ders bu değil!* Dedi baba. Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde </p><p>bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi. </p><p></p><p></p><p>- *Havuçlardan ve yumurtala rdan arta kalan suya bak... İkisinde de bir tat </p><p>yok.* Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana </p><p>boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu . Fincanı oğluna uzattı. </p><p></p><p></p><p>- *İçmek istersin herhalde.* Dedi. Oğlu kahvesini yudumlark en konuşmasını </p><p>sürdürdü: - *Kahve çekirdekleri gibi birbirler ini tüketmeyen eşlerin </p><p>paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici. Başka </p><p>herkesin fincanına koyup yudumlaya cağı taze kahve gibi... çünkü onlar </p><p>birbirler ini harcamaya rak, birbirler ine aşkla ve şefkatle davranara k hayata </p><p>kendi tatlarını, kokularını ve renklerin i katmayı başarırlar.*</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Defne, post: 13695, member: 4"] Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyele rde bulunuyor muş: Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyele rde bulunuyor muş: -*Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum*. Demiş. Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı "*Olur*" demiş çekine çekine... Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış. - *Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksi n bana*. Demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş... Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına. Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtala rı ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş. Sonra oğluna dönüp sormuş: - *Ne görüyorsun?* Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış. - *Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorla r ama içleri katılaşmış. Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler.. * Sonra asıl tavsiyesi ne sıra gelmiş: - *Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır. Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirler ini tüketirler, eskitirle r, pörsütürler. Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirler ine ne kadar tahammül etseler de, şu gördüğün yumurtala r gibi içten içe katılaşırlar, birbirler inden uzaklaşırlar. Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirler inin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezl er. Kahve tanelerin in tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirler iyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidi rler.* Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyord u. - *Asıl ders bu değil!* Dedi baba. Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi. - *Havuçlardan ve yumurtala rdan arta kalan suya bak... İkisinde de bir tat yok.* Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu . Fincanı oğluna uzattı. - *İçmek istersin herhalde.* Dedi. Oğlu kahvesini yudumlark en konuşmasını sürdürdü: - *Kahve çekirdekleri gibi birbirler ini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici. Başka herkesin fincanına koyup yudumlaya cağı taze kahve gibi... çünkü onlar birbirler ini harcamaya rak, birbirler ine aşkla ve şefkatle davranara k hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerin i katmayı başarırlar.* [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Yaşam...
Hikayeler / Efsaneler
Tavsiye
Top