Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
İlginç Bilgiler
'Sus Hemşire' Şimdi Ne Yapıyor? İşte Gerçek Hikayesi
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="kAşİf" data-source="post: 845846" data-attributes="member: 116803"><p><span style="font-size: 18px"><strong>Hastane duvarlarında 'sus hemşire'yi görmeyeniniz kaldı mı? Peki 'hepimizi susturan kadın' Dilek Tunca şimdi ne yapıyor.</strong></span></p><p>[ATTACH=full]56748[/ATTACH] </p><p>Hastane duvarlarında 'sus hemşire'yi görmeyeniniz kaldı mı? Peki 'hepimizi susturan kadın' <u>Dilek Tunca</u> şimdi ne yapıyor. 1976'da çekilen fotoğraftan yıllar sonra meşhur pozun sahibi gerçek hikayesini anlattı. Hastane duvarlarını süsleyen ünlü 'Sus' pozunun sahibi <u>Dilek Tunca</u> herkesin kendisini hemşire sandığını ancak o yıllarda mankenlik ve fotomodellik yaptığını söyledi. <u>Tunca</u> hikayesini ve yaşadığı ilginç olayları OT Dergisi'nden Seçil Türkkan'a anlattı.</p><p><strong>İşte <u>Türkiye</u>'de hemen herkesin tanıdığı 'Sus hemşire'nin hikayesi:</strong></p><p>"Hiç unutmuyorum, 1976 senesinin yazıydı. Turizm işimle ilgili <u>Almanya</u>'dan döndüğüm gün annem söyledi "Seni ajanstan aradılar" diye. <u>İstanbul</u> Reklam Ajansı'ydı, Cağaloğlu'nda. Şimdi kapandı tabii. Hatta döndüğümün ertesi günü çekildi o fotoğraf. <u>Şişli</u>'de yaşıyordum. Babam Subay Emeklisi, annem ise terziydi.</p><p><strong>MANKENLİK YAPMIŞ</strong></p><p>O dönem turizmciydim, aynı zamanda mankenlik yapıyordum. Şimdiki kadar çok <u>manken</u> yoktu. Biz 10-12 kişi kadardık. Simla Kantarcıoğlu, Başak Gürsoy, Fatoş <u>Altınkum</u>'lar filan. Ertesi gün hemen gittim ajansa. Yurtoğlu ilaç firması, hastanelere bir 'Sus Pankartı' yaptırmak istiyormuş. Firma beni seçmiş. O zamanlar 'kast ajansı' diye bir şey de yoktu. Reklam ajansları birbirine haber verirdi. Bağlı olduğumuz bir ajans da yoktu. Hepimiz birbirimizi tanırdık. Ekspozisyonlara 1-2 kişi çıkardık. Rozet Konfeksiyon için hep beraber çektirdiğimiz fotoğraflarımız da vardır.</p><p><strong>REKLAMLARDA DA OYNAMIŞ</strong></p><p>20 küsurlu yaşlardaydım. Gündüz çalışırken, 2 saatliğine gidiyorsun. Bir tek katalog çekimleri art arda birkaç gün sürerdi. O da günde 2 saat, dediğim gibi. Çalıştığım turizm şirketi <u>Harbiye</u>'deydi, izin alıp giderdim. 'Sus hemşire'den önce de deterjan reklamları vardı. 4 sene oynadım. 'Bayan <u>Omo</u>'ydum o zamanda. Hayat, Ses Mecmuası'nda çıkardı fotoğrafları. Reklam filmi de çekildi. Hem de ilk renkli reklam filmiydi. Çamaşırları asıyorum. 'Benim için önemli olan beyazlık' diyorum.</p><p>[ATTACH=full]56749[/ATTACH]</p><p><strong>ELBİSEYİ ÖDÜNÇ ALMIŞTIK</strong></p><p>'Sus hemşire' için ajansta bir sürü poz çektiler, sonra arasından da bildiğimiz pozu seçtiler. Set normaldi. 2-3 kişiydik. "Bir tek hastanelere koyacağız, sus işareti yapın" dediler. Reklam ajansının müdürü, bir de kameramanlar vardı. Elbiseyi de Haseki Hastanesi'nin başhemşiresinden ödünç almışlardı. Ben hastanelere gittiğimde doktorlar ve hemşireler önce bir bakıyorlar bana, onlara her seferinde tanıdık geliyorum. Yakın davranıyorlar. İlk kez karşılaşmışız aslında ama yıllarca fotoğrafıma bakmışlar, aşinalar bana. Bu duruma çok gülüyorum. Bir gün göz doktoruna gittim. Kızcağız bana bakıp "Yüzünüz hiç yabancı gelmiyor" dedi gülerek, halbuki tam arkasında benim hemşire pozum asılı. Ben hiç çaktırmayıp gülüyorum, "Olabilir tabii" diyorum. Söylemiyorum da. Çünkü gözüme <u>makyaj</u> fırçası batmıştı, canım yanıyor. Çıktım oradan, sonradan kendi bulsun diye.</p><p><strong>"GENELDE O KADIN OLDUĞUMU SÖYLEMEM"</strong></p><p>Genelde söylemem, o kadının ben olduğumu. Bir keresinde anjiyo oluyordum, hastaneye birlikte gittiğim arkadaşım söylemiş doktorlara, bana gelip "Aşkolsun niye söylemiyorsunuz o olduğunuzu?" dediler. "Siz bir an evvel bitirin işinizi, oradaki benim işte!" dedim. Hatta sonra beni özel odaya aldılar, çok hoşuma gitti. Doktorlarla çaktırmadan da olsa samimi bir ilişkim var.</p><p><strong>ALMANYA DA BİLE GÖRMÜŞ</strong></p><p><u>Almanya</u>'da bir dişçi polikliniğine gittim, poliklinikte de bir Türk varmış. Odaya girdim, duvarda benim fotoğrafım asılı. "Nereden buldunuz bu fotoğrafı?" dedim, doktor "Aaa, ben onu çok seviyorum, bayılıyorum, âşığım o hanıma" dedi. Ben kaldım. Hiçbir şey söyleyemiyorum. Bir baktı "Yoksa siz misiniz?" dedi. "Yok, o benim kardeşim" dedim. "Hadi canım, kandırmayın. Sizsiniz işte" dedi, güldük.</p><p>[ATTACH=full]56750[/ATTACH]</p><p><strong>"BAYAN SUS OLARAK KALDIM"</strong></p><p>Sonra bir gün <u>Tekirdağ</u>'a gidiyordum, seçim zamanıydı. Bir otobüs gördüm. Bir baktım, otobüsün bir yanında Ecevit'in, diğer yanında benim fotoğrafım var. "Ne alaka yahu!" diye düşündüm. Kime sus diyorlar anlamadım hiç. 'Bayan Sus'un ayrı bir yeri daha vardı, çünkü <u>Atatürk</u>'ten sonra duvardan inmeyen fotoğraf benimkiydi. Herkes geldi gitti, ben duvarda 'Bayan Sus' olarak kaldım.</p><p><strong>"HALA FOTOĞRAFIMI KULLANIYORLAR"</strong></p><p>Son zamanlarda da bir gazete sürekli benim fotoğrafımı kullanıyor. Sanırım orada bir çalışan var bunu yapan. En son <u>Aziz Yıldırım</u> için koymuşlardı, "Sus kimse duymasın" yazmışlar. Öncesinde bir takıma söylüyorlardı "Sus!" diye. Önüne gelen o fotoğrafı kullanıyor! <u>Kurtlar Vadisi</u> de hep kullanıyor mesela. Bir de arada zum yapıyorlar. Çok enteresan geliyor bana, hâlâ o fotoğrafımı kullanıyor olmaları. <u>Nejat Uygur</u>'un bir dizisinde de hep vardı. Ama en komiği <u>Metin Akpınar</u>'ın 'Hastane' dizisindekiydi. "Hastaneye giriyorsun, karşında bir kadın! Hastalığını söyleyeceksin doktora, o sus deyince söyleyemiyorsun!" diyor. Dizilerde, fotoğrafımın yanında o pozu veriyorlar. Görünce kendimi, gülüyorum. Şaşırıyor insan. Anı işte. Zaten oğlum da bir yerde gördüğü zaman bana hemen telefon açar; "Kurtlar Vadisi'ndesin, en başta hem de..." filan diye.</p><p>Oğlum Ömür, 'Bayan Sus'u çok beğenir. Nerede görse hemen fotoğrafını çekip gönderir. O <u>Amerika</u>'da yaşıyor, ben <u>Bodrum</u>'da. 4 sene önce yerleştim <u>Bodrum</u>'a, dinleniyorum. Hemşire olmayı hiç istemedim, turizmci olmak istemiştim, oldum da. Hem zaten beni kan tutar ki. Ama herkes beni hemşire sanıyor..."</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kAşİf, post: 845846, member: 116803"] [SIZE=5][B]Hastane duvarlarında 'sus hemşire'yi görmeyeniniz kaldı mı? Peki 'hepimizi susturan kadın' Dilek Tunca şimdi ne yapıyor.[/B][/SIZE] [ATTACH=full]56748[/ATTACH] Hastane duvarlarında 'sus hemşire'yi görmeyeniniz kaldı mı? Peki 'hepimizi susturan kadın' [U]Dilek Tunca[/U] şimdi ne yapıyor. 1976'da çekilen fotoğraftan yıllar sonra meşhur pozun sahibi gerçek hikayesini anlattı. Hastane duvarlarını süsleyen ünlü 'Sus' pozunun sahibi [U]Dilek Tunca[/U] herkesin kendisini hemşire sandığını ancak o yıllarda mankenlik ve fotomodellik yaptığını söyledi. [U]Tunca[/U] hikayesini ve yaşadığı ilginç olayları OT Dergisi'nden Seçil Türkkan'a anlattı. [B]İşte [U]Türkiye[/U]'de hemen herkesin tanıdığı 'Sus hemşire'nin hikayesi:[/B] "Hiç unutmuyorum, 1976 senesinin yazıydı. Turizm işimle ilgili [U]Almanya[/U]'dan döndüğüm gün annem söyledi "Seni ajanstan aradılar" diye. [U]İstanbul[/U] Reklam Ajansı'ydı, Cağaloğlu'nda. Şimdi kapandı tabii. Hatta döndüğümün ertesi günü çekildi o fotoğraf. [U]Şişli[/U]'de yaşıyordum. Babam Subay Emeklisi, annem ise terziydi. [B]MANKENLİK YAPMIŞ[/B] O dönem turizmciydim, aynı zamanda mankenlik yapıyordum. Şimdiki kadar çok [U]manken[/U] yoktu. Biz 10-12 kişi kadardık. Simla Kantarcıoğlu, Başak Gürsoy, Fatoş [U]Altınkum[/U]'lar filan. Ertesi gün hemen gittim ajansa. Yurtoğlu ilaç firması, hastanelere bir 'Sus Pankartı' yaptırmak istiyormuş. Firma beni seçmiş. O zamanlar 'kast ajansı' diye bir şey de yoktu. Reklam ajansları birbirine haber verirdi. Bağlı olduğumuz bir ajans da yoktu. Hepimiz birbirimizi tanırdık. Ekspozisyonlara 1-2 kişi çıkardık. Rozet Konfeksiyon için hep beraber çektirdiğimiz fotoğraflarımız da vardır. [B]REKLAMLARDA DA OYNAMIŞ[/B] 20 küsurlu yaşlardaydım. Gündüz çalışırken, 2 saatliğine gidiyorsun. Bir tek katalog çekimleri art arda birkaç gün sürerdi. O da günde 2 saat, dediğim gibi. Çalıştığım turizm şirketi [U]Harbiye[/U]'deydi, izin alıp giderdim. 'Sus hemşire'den önce de deterjan reklamları vardı. 4 sene oynadım. 'Bayan [U]Omo[/U]'ydum o zamanda. Hayat, Ses Mecmuası'nda çıkardı fotoğrafları. Reklam filmi de çekildi. Hem de ilk renkli reklam filmiydi. Çamaşırları asıyorum. 'Benim için önemli olan beyazlık' diyorum. [ATTACH=full]56749[/ATTACH] [B]ELBİSEYİ ÖDÜNÇ ALMIŞTIK[/B] 'Sus hemşire' için ajansta bir sürü poz çektiler, sonra arasından da bildiğimiz pozu seçtiler. Set normaldi. 2-3 kişiydik. "Bir tek hastanelere koyacağız, sus işareti yapın" dediler. Reklam ajansının müdürü, bir de kameramanlar vardı. Elbiseyi de Haseki Hastanesi'nin başhemşiresinden ödünç almışlardı. Ben hastanelere gittiğimde doktorlar ve hemşireler önce bir bakıyorlar bana, onlara her seferinde tanıdık geliyorum. Yakın davranıyorlar. İlk kez karşılaşmışız aslında ama yıllarca fotoğrafıma bakmışlar, aşinalar bana. Bu duruma çok gülüyorum. Bir gün göz doktoruna gittim. Kızcağız bana bakıp "Yüzünüz hiç yabancı gelmiyor" dedi gülerek, halbuki tam arkasında benim hemşire pozum asılı. Ben hiç çaktırmayıp gülüyorum, "Olabilir tabii" diyorum. Söylemiyorum da. Çünkü gözüme [U]makyaj[/U] fırçası batmıştı, canım yanıyor. Çıktım oradan, sonradan kendi bulsun diye. [B]"GENELDE O KADIN OLDUĞUMU SÖYLEMEM"[/B] Genelde söylemem, o kadının ben olduğumu. Bir keresinde anjiyo oluyordum, hastaneye birlikte gittiğim arkadaşım söylemiş doktorlara, bana gelip "Aşkolsun niye söylemiyorsunuz o olduğunuzu?" dediler. "Siz bir an evvel bitirin işinizi, oradaki benim işte!" dedim. Hatta sonra beni özel odaya aldılar, çok hoşuma gitti. Doktorlarla çaktırmadan da olsa samimi bir ilişkim var. [B]ALMANYA DA BİLE GÖRMÜŞ[/B] [U]Almanya[/U]'da bir dişçi polikliniğine gittim, poliklinikte de bir Türk varmış. Odaya girdim, duvarda benim fotoğrafım asılı. "Nereden buldunuz bu fotoğrafı?" dedim, doktor "Aaa, ben onu çok seviyorum, bayılıyorum, âşığım o hanıma" dedi. Ben kaldım. Hiçbir şey söyleyemiyorum. Bir baktı "Yoksa siz misiniz?" dedi. "Yok, o benim kardeşim" dedim. "Hadi canım, kandırmayın. Sizsiniz işte" dedi, güldük. [ATTACH=full]56750[/ATTACH] [B]"BAYAN SUS OLARAK KALDIM"[/B] Sonra bir gün [U]Tekirdağ[/U]'a gidiyordum, seçim zamanıydı. Bir otobüs gördüm. Bir baktım, otobüsün bir yanında Ecevit'in, diğer yanında benim fotoğrafım var. "Ne alaka yahu!" diye düşündüm. Kime sus diyorlar anlamadım hiç. 'Bayan Sus'un ayrı bir yeri daha vardı, çünkü [U]Atatürk[/U]'ten sonra duvardan inmeyen fotoğraf benimkiydi. Herkes geldi gitti, ben duvarda 'Bayan Sus' olarak kaldım. [B]"HALA FOTOĞRAFIMI KULLANIYORLAR"[/B] Son zamanlarda da bir gazete sürekli benim fotoğrafımı kullanıyor. Sanırım orada bir çalışan var bunu yapan. En son [U]Aziz Yıldırım[/U] için koymuşlardı, "Sus kimse duymasın" yazmışlar. Öncesinde bir takıma söylüyorlardı "Sus!" diye. Önüne gelen o fotoğrafı kullanıyor! [U]Kurtlar Vadisi[/U] de hep kullanıyor mesela. Bir de arada zum yapıyorlar. Çok enteresan geliyor bana, hâlâ o fotoğrafımı kullanıyor olmaları. [U]Nejat Uygur[/U]'un bir dizisinde de hep vardı. Ama en komiği [U]Metin Akpınar[/U]'ın 'Hastane' dizisindekiydi. "Hastaneye giriyorsun, karşında bir kadın! Hastalığını söyleyeceksin doktora, o sus deyince söyleyemiyorsun!" diyor. Dizilerde, fotoğrafımın yanında o pozu veriyorlar. Görünce kendimi, gülüyorum. Şaşırıyor insan. Anı işte. Zaten oğlum da bir yerde gördüğü zaman bana hemen telefon açar; "Kurtlar Vadisi'ndesin, en başta hem de..." filan diye. Oğlum Ömür, 'Bayan Sus'u çok beğenir. Nerede görse hemen fotoğrafını çekip gönderir. O [U]Amerika[/U]'da yaşıyor, ben [U]Bodrum[/U]'da. 4 sene önce yerleştim [U]Bodrum[/U]'a, dinleniyorum. Hemşire olmayı hiç istemedim, turizmci olmak istemiştim, oldum da. Hem zaten beni kan tutar ki. Ama herkes beni hemşire sanıyor..." [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Güncel
İlginç Bilgiler
'Sus Hemşire' Şimdi Ne Yapıyor? İşte Gerçek Hikayesi
Top