Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Müzik
Türkü Hikayeleri
Sunam - Türkü Hikayesi
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Papatya" data-source="post: 833987" data-attributes="member: 91538"><p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Uyan Sunam Derin Uykudan Türkü Hikayesi </span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Suna, Fahri Kayhan’ın eşidir. Çok sevmektedir Fahri Bey Suna’yı… Devir, o zamanın Malatya’sı… Ancak sevdiğine sevdiğini söylemenin bile ayıp karşılandığı o dönemde Fahri Bey her daim söyler Suna’ya, ona olan sadakatini ve bağlılığını… Ve bilir karısının gözlerinin başka kimselere bakmadığını…</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">O dönemin kadınlarının en büyük eğlencesidir, haftada bir yapılan hamam sefaları… Kendilerine ayrılan günde toplanıp hamama gider mahallenin tüm kadınları… İşte o hamam sefalarından birinde Suna’nın sırtında bulunan ve normal şartlarda kıyafetinden asla görünme ihtimali olmayan bir ben dikkatini çeker hamamda bulunan ve sunanın yakın arkadaşı olan Neriman Hanım’ın…</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Neriman Hanım, akşam eve geldiğinde laf arasında eşi Mustafa Bey’e, Suna’nın sırtında ben olduğunu anlatır… Aradan zaman geçer… Fahri Kayhan bir gün evlerinin yakınında bulunan kahvede Mustafa Bey ile karşılaşır… Aralarındaki sohbet belli bir süre sonra tartışmaya dönüşür ve olay karşılıklı hakarete kadar gider… Fahri Kayhan hiddetle cevap verir Mustafa Bey’e: “Bir daha karşıma çıkma, seni el aleme rezil ederim.” Bu söylem karşısında sinirlerine hakim olamayan ve sırf Fahri Kayhan’ı yaralamak gayesiyle hareket eden Mustafa Bey’in dudaklarından şu sözler dökülüverir: “Sen benimle uğraşacağına kendi karına sahip çık, ben senin karının sırtındaki beni bile bilirim.”</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Fahri Kayhan beyninden vurulmuşa döner… Evet inanamaz biricik Suna’sının kendisine ihanet ettiğine, ama bu başına gelen neyin nesidir? Elin adamı, Suna’nın sırtındaki beni nerden bilecektir? Bu sorular kafasında iken eve varır, dayanamaz ve karşısına alıp Suna’yı durumu anlatır… Suna iki gözü iki çeşme yeminler eder Fahri Kayhan’a: “Aman beyim etme” der, “Bakar mıyım senden bir başkasına?” O gece konuşurlar, konuşurlar… Fahri Kayhan eşine sarılır, ve ikna olduğunu söyleyip bir daha hiç açmamacasına konuyu kapatır… Lakin durum hiç de öyle olmamıştır… O günden sonra istemeden de olsa aklında hep o şüphe, Fahri Bey karısına kötü davranır…</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Yine bir akşam yemekte sudan bir sebeple çıkan tartışma sonrasında Fahri Kayhan ceketini alır ve başlar Malatya sokaklarında dolaşmaya… Eve geldiğinde neredeyse güneş doğmak üzeredir… Eve girer ve gördüğü manzara karşısında dona kalır… Biricik karısı Suna, kendini asmıştır… Sallanan ayağının dibinde elinden düşmüş bir mektup durmaktadır. O mektupta Suna son sözlerinde şunları yazmıştır: <strong>' Kusura bakma beyim, ama günlerdir kafandaki soru işaretlerinin sebebini bilmekteyim… Kendimi temize çıkarmak için başka yol göremedim. Şunu bil ki, ben sana hiç ihanet etmedim… ' </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Fahri Kayhan gözyaşları içinde eşinin cansız bedenini yağlı urgandan ayırır, yere yatırır… Islak gözlerini silerken bir bakar ki hava aydınlanmıştır… İçindeki yangın öyle büyüktür ki, sözün bittiği yerde, kelimelerin küllerinden o meşhur türküyü yakmıştır:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">“Şafak söktü, Suna’m yine uyanmaz</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Hasret çeken gönül derde dayanmaz</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Çağırırım Suna’m sesim duyulmaz</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Uyan Suna’m uyan, derin uykudan</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Nice diyar gezdim gözlerin için</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Niye kızdın bana el sözü için</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Dilerim Allah’tan sızlasın için</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Uyan Suna’m uyan derin uykudan</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px"></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Çektiğim gönül elinden</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Usandım gurbet elinden</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Hiç kimse bilmez halimden</span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #bfbfbf"><span style="font-size: 15px">Uyan Suna’m, derin uykudan...” </span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Papatya, post: 833987, member: 91538"] [INDENT] [B][FONT=Tahoma][SIZE=4]Uyan Sunam Derin Uykudan Türkü Hikayesi [/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Tahoma][SIZE=4] Suna, Fahri Kayhan’ın eşidir. Çok sevmektedir Fahri Bey Suna’yı… Devir, o zamanın Malatya’sı… Ancak sevdiğine sevdiğini söylemenin bile ayıp karşılandığı o dönemde Fahri Bey her daim söyler Suna’ya, ona olan sadakatini ve bağlılığını… Ve bilir karısının gözlerinin başka kimselere bakmadığını… O dönemin kadınlarının en büyük eğlencesidir, haftada bir yapılan hamam sefaları… Kendilerine ayrılan günde toplanıp hamama gider mahallenin tüm kadınları… İşte o hamam sefalarından birinde Suna’nın sırtında bulunan ve normal şartlarda kıyafetinden asla görünme ihtimali olmayan bir ben dikkatini çeker hamamda bulunan ve sunanın yakın arkadaşı olan Neriman Hanım’ın… Neriman Hanım, akşam eve geldiğinde laf arasında eşi Mustafa Bey’e, Suna’nın sırtında ben olduğunu anlatır… Aradan zaman geçer… Fahri Kayhan bir gün evlerinin yakınında bulunan kahvede Mustafa Bey ile karşılaşır… Aralarındaki sohbet belli bir süre sonra tartışmaya dönüşür ve olay karşılıklı hakarete kadar gider… Fahri Kayhan hiddetle cevap verir Mustafa Bey’e: “Bir daha karşıma çıkma, seni el aleme rezil ederim.” Bu söylem karşısında sinirlerine hakim olamayan ve sırf Fahri Kayhan’ı yaralamak gayesiyle hareket eden Mustafa Bey’in dudaklarından şu sözler dökülüverir: “Sen benimle uğraşacağına kendi karına sahip çık, ben senin karının sırtındaki beni bile bilirim.” Fahri Kayhan beyninden vurulmuşa döner… Evet inanamaz biricik Suna’sının kendisine ihanet ettiğine, ama bu başına gelen neyin nesidir? Elin adamı, Suna’nın sırtındaki beni nerden bilecektir? Bu sorular kafasında iken eve varır, dayanamaz ve karşısına alıp Suna’yı durumu anlatır… Suna iki gözü iki çeşme yeminler eder Fahri Kayhan’a: “Aman beyim etme” der, “Bakar mıyım senden bir başkasına?” O gece konuşurlar, konuşurlar… Fahri Kayhan eşine sarılır, ve ikna olduğunu söyleyip bir daha hiç açmamacasına konuyu kapatır… Lakin durum hiç de öyle olmamıştır… O günden sonra istemeden de olsa aklında hep o şüphe, Fahri Bey karısına kötü davranır… Yine bir akşam yemekte sudan bir sebeple çıkan tartışma sonrasında Fahri Kayhan ceketini alır ve başlar Malatya sokaklarında dolaşmaya… Eve geldiğinde neredeyse güneş doğmak üzeredir… Eve girer ve gördüğü manzara karşısında dona kalır… Biricik karısı Suna, kendini asmıştır… Sallanan ayağının dibinde elinden düşmüş bir mektup durmaktadır. O mektupta Suna son sözlerinde şunları yazmıştır: [B]' Kusura bakma beyim, ama günlerdir kafandaki soru işaretlerinin sebebini bilmekteyim… Kendimi temize çıkarmak için başka yol göremedim. Şunu bil ki, ben sana hiç ihanet etmedim… ' [/B] Fahri Kayhan gözyaşları içinde eşinin cansız bedenini yağlı urgandan ayırır, yere yatırır… Islak gözlerini silerken bir bakar ki hava aydınlanmıştır… İçindeki yangın öyle büyüktür ki, sözün bittiği yerde, kelimelerin küllerinden o meşhur türküyü yakmıştır: [/SIZE][/FONT] [FONT=Tahoma][COLOR=#bfbfbf][SIZE=4]“Şafak söktü, Suna’m yine uyanmaz Hasret çeken gönül derde dayanmaz Çağırırım Suna’m sesim duyulmaz Uyan Suna’m uyan, derin uykudan Nice diyar gezdim gözlerin için Niye kızdın bana el sözü için Dilerim Allah’tan sızlasın için Uyan Suna’m uyan derin uykudan Çektiğim gönül elinden Usandım gurbet elinden Hiç kimse bilmez halimden Uyan Suna’m, derin uykudan...” [/SIZE][/COLOR][/FONT] [/INDENT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Müzik
Türkü Hikayeleri
Sunam - Türkü Hikayesi
Top