Yaz mevsimi bitiyor. Sonbaharın yaklaştığı şu günlerde vücudumuzu iklim değişikliğine hazırlamamız gerekiyor. Hava sıcaklığının düşmesinden kaynaklanan grip, bonito, soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanmamak için bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye ihtiyacımız var. Emsey Hospital’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Yılmaz, bu konuda önemli ipuçları veriyor ve toksinlerden arınmak için bir de detoks önerisi sunuyor.
Sonbaharda nasıl beslenmeliyiz?
Sonbahar mevsiminde insanlar, hava değişiminden dolayı depresyona girme olasılıkları yükseldiğinden, hamurlu gıdalara ve abur cubur diye tabir ettiğimiz sağlıksız beslenmeye daha meyilli olmaktadırlar. Bu noktada depresyonun önüne geçebilmemiz için B vitamini grubu gıdaları tüketmemiz gerekmektedir. Bu grubun içerisinde tam tahıllı ürünler, et ve süt ürünleri, kuru bakliyat, sebze ve meyveler yer almaktadır.
Bağışıklık sistemimizi hangi besinlerle güçlendirerek vücut direncimizi artırabiliriz?
A vitamini açısından zengin olan kayısı, yumurta, karaciğer ve yeşil yapraklı sebzeleri tüketmekle işe başlayabiliriz. Örneğin, karaciğeri 14 günde 1 tüketebiliriz. C vitamini; maydanoz, kuşburnu, limon, çilek, greyfurt, yeşil sivri biber, karnabahar, karalahana, brokoli vb. sebze ve meyvelerde bulunmaktadır. E vitaminini de genelde bitkisel yağlardan, soya yağından ve yağlı tohumlardan alabiliriz.
Çinkoyu et, karaciğer, yumurta, badem içi, ceviz, elma, kuru bakliyat ve diğer et ürünlerinden; selenyum’u böbrek, yürek, deniz ürünleri ve yumurtadan; magnezyumu muz, badem, ceviz, tahıl, fındık, fıstık, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru bakliyatlardan rahatlıkla alabiliriz. Bunlar zaten sonbahar ve kış mevsiminde rahatça bulunan besin maddeleridir. Bununla beraber metabolizmayı hızlandırmak için zencefil ve yeşil çay içilmelidir.
Sağlıklı beslenme açısından ben günde 3-4 fincan çay veya kahve tüketilmesini öneriyorum, bunun 2-3 fincanı mate çayı olursa daha iyi olur. Bunlarla beraber, sonbaharda bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için aynı zamanda antioksidan almamız gerekiyor. Antioksidan da biraz önce saydığım besinlerin çoğunda var. A, C, E vitamini ve selenyum, çinko, magnezyum mineralleri içeren besinlerin içerisinde sıklıkla bulunuyor. Antioksidan, vücudun içerisindeki oksitlenmeyi önlemeye çalıştığından dolayı bu besinler, hastalıklara daha az yakalanmamızı veya hastalıkları daha hızlı atlatmamızı sağlar.
Antioksidanın bol olduğu sebze meyveler hangileridir?
Genelde kırmızı ve yeşil renkli sebze ve meyveler, mesela domates, brokoli, yeşilbiber, kırmızıbiber, elma, limon, portakal, greyfurt ve bütün yeşil yapraklı sebzeler. Bunları tükettiğimiz takdirde “Hiç grip olmaz mıyız? Soğuk algınlığına yakalanmaz mıyız?” derseniz, elbette ki yakalanabiliriz ama en azından çok hafif bir şekilde atlatmamız mümkün olur. Ayrıca yeterli derecede (15-20 dakika) güneş ışığında kalırsak D vitamini almış oluruz. Belli oranlarda süt, yoğurt tüketmemiz gerekiyor ki kemiklerimiz güçlenebilsin.
Sonbahar detoksunun ayrıntıları nelerdir?
3 gün yeterli olur. Zaten 3-5 günlük uygulamadan sonra vücut toksinlerden arındığı için, tekrar normal gıdaya geçtiğinizde fazlalıklarınızdan 1-2 kilo kadar gitmiş olacaktır. Detoks halsizliğe yol açtığı için en fazla 5 gün uygulayabiliriz. Detoks ile birlikte normal temponun biraz üzerinde, yarım saatlik bir egzersiz de faydalı olacaktır. Dengeli bir biçimde beslendiğimizde, egzersiz ve bolca su tüketimi de zaten bizi sağlıklı beslenmeye doğru itmiş oluyor. Detoksunuzu yaparken bir ürüne yönelmektense, bıkmamak ve uzun vadeli sürdürebilmek için değişik ürünlere yönelip yelpazenizi daha geniş tutabilirsiniz. Mesela her gün yeşil çay içmekte ısrar ederseniz kısa süre içerisinde bıkkınlık verebilir, ama bir gün yeşil çay, bir gün mate çayı, bir gün zencefil çayı şeklinde ikame yapmanız daha yerinde olur.
Sonbaharda nasıl beslenmeliyiz?
Sonbahar mevsiminde insanlar, hava değişiminden dolayı depresyona girme olasılıkları yükseldiğinden, hamurlu gıdalara ve abur cubur diye tabir ettiğimiz sağlıksız beslenmeye daha meyilli olmaktadırlar. Bu noktada depresyonun önüne geçebilmemiz için B vitamini grubu gıdaları tüketmemiz gerekmektedir. Bu grubun içerisinde tam tahıllı ürünler, et ve süt ürünleri, kuru bakliyat, sebze ve meyveler yer almaktadır.
Bağışıklık sistemimizi hangi besinlerle güçlendirerek vücut direncimizi artırabiliriz?
A vitamini açısından zengin olan kayısı, yumurta, karaciğer ve yeşil yapraklı sebzeleri tüketmekle işe başlayabiliriz. Örneğin, karaciğeri 14 günde 1 tüketebiliriz. C vitamini; maydanoz, kuşburnu, limon, çilek, greyfurt, yeşil sivri biber, karnabahar, karalahana, brokoli vb. sebze ve meyvelerde bulunmaktadır. E vitaminini de genelde bitkisel yağlardan, soya yağından ve yağlı tohumlardan alabiliriz.
Çinkoyu et, karaciğer, yumurta, badem içi, ceviz, elma, kuru bakliyat ve diğer et ürünlerinden; selenyum’u böbrek, yürek, deniz ürünleri ve yumurtadan; magnezyumu muz, badem, ceviz, tahıl, fındık, fıstık, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru bakliyatlardan rahatlıkla alabiliriz. Bunlar zaten sonbahar ve kış mevsiminde rahatça bulunan besin maddeleridir. Bununla beraber metabolizmayı hızlandırmak için zencefil ve yeşil çay içilmelidir.
Sağlıklı beslenme açısından ben günde 3-4 fincan çay veya kahve tüketilmesini öneriyorum, bunun 2-3 fincanı mate çayı olursa daha iyi olur. Bunlarla beraber, sonbaharda bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için aynı zamanda antioksidan almamız gerekiyor. Antioksidan da biraz önce saydığım besinlerin çoğunda var. A, C, E vitamini ve selenyum, çinko, magnezyum mineralleri içeren besinlerin içerisinde sıklıkla bulunuyor. Antioksidan, vücudun içerisindeki oksitlenmeyi önlemeye çalıştığından dolayı bu besinler, hastalıklara daha az yakalanmamızı veya hastalıkları daha hızlı atlatmamızı sağlar.
Antioksidanın bol olduğu sebze meyveler hangileridir?
Genelde kırmızı ve yeşil renkli sebze ve meyveler, mesela domates, brokoli, yeşilbiber, kırmızıbiber, elma, limon, portakal, greyfurt ve bütün yeşil yapraklı sebzeler. Bunları tükettiğimiz takdirde “Hiç grip olmaz mıyız? Soğuk algınlığına yakalanmaz mıyız?” derseniz, elbette ki yakalanabiliriz ama en azından çok hafif bir şekilde atlatmamız mümkün olur. Ayrıca yeterli derecede (15-20 dakika) güneş ışığında kalırsak D vitamini almış oluruz. Belli oranlarda süt, yoğurt tüketmemiz gerekiyor ki kemiklerimiz güçlenebilsin.
Sonbahar detoksunun ayrıntıları nelerdir?
3 gün yeterli olur. Zaten 3-5 günlük uygulamadan sonra vücut toksinlerden arındığı için, tekrar normal gıdaya geçtiğinizde fazlalıklarınızdan 1-2 kilo kadar gitmiş olacaktır. Detoks halsizliğe yol açtığı için en fazla 5 gün uygulayabiliriz. Detoks ile birlikte normal temponun biraz üzerinde, yarım saatlik bir egzersiz de faydalı olacaktır. Dengeli bir biçimde beslendiğimizde, egzersiz ve bolca su tüketimi de zaten bizi sağlıklı beslenmeye doğru itmiş oluyor. Detoksunuzu yaparken bir ürüne yönelmektense, bıkmamak ve uzun vadeli sürdürebilmek için değişik ürünlere yönelip yelpazenizi daha geniş tutabilirsiniz. Mesela her gün yeşil çay içmekte ısrar ederseniz kısa süre içerisinde bıkkınlık verebilir, ama bir gün yeşil çay, bir gün mate çayı, bir gün zencefil çayı şeklinde ikame yapmanız daha yerinde olur.
