Sokullu Mehmed Paşa Kimdir

KaderKatibi

Dürüstlük insanın kartvizitidir, Matbaada basılmaz
Özel üye

Sokullu Mehmed Paşa Kimdir​


1505 yılında Bosna’nın Vişegrad kazasının Rudo nahiyesinin Sokoloviç (Şahinoğlu) köyünde dünyaya geldi. Boşnak veya Sırp asıllı olduğu rivayet edilir. Boyunun uzunluğu sebebiyle Osmanlı tarihlerinde “Tavîl” veya “Uzun” lakaplarıyla anılır. Kanûnî Sultan Süleyman’ın hükümdarlığının ilk yıllarında, Bosna’dan devşirme toplamakla görevlendirilen Yayabaşı Yeşilce Mehmed Bey tarafından beğenilip saraya alınmak üzere devşirme yazıldı.
Enderun mektebinde eğitimini tamamladıktan sonra, önce küçük odada hizmet gördü, oradan iç hazine kısmına geçti. Ardından sırasıyla rikâbdar, çuhadar, silâhdar, çaşnigîrbaşı ve büyük kapıcıbaşı oldu. 1
Kanuni’nin Gözdesi
Sokullu Mehmed Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın güven ve muhabbetini kazanmıştı. Bu sebeple hızla terfi ediyordu. Vazifesi müddetince hiçbir zaman görevden azledilmeyen ve her vazife değiştirdiğinde terfi eden bir devlet adamı olarak tarihe geçmiştir. Barbaros Hayreddin Paşa’nın vefatı ile Kaptan-ı Derya rütbesine yükseltildi. Kanûnî Sultan Süleyman’ın ikinci İran seferi esnasında vezâretle Mısır beylerbeyiliğine tayin edilen Semiz Ali Paşa’nın yerine Rumeli beylerbeyliğine getirildi. 2
Rumeli Beylerbeyi iken birçok askeri sefere çıkarak, elde ettiği başarılar sebebi ile kendisine vezâret verildi ve dördüncü vezir olarak atandı. Peşpeşe terfilerle beraber en sonunda Sadrazamlığa kadar yükseldi. Ayrıca Sultan 2. Selim’in tahta geçmesinde büyük katkısı oldu ve kızı ile evlendi.
Zigetvar Kuşatması
Kanuni’nin son seferi olan Zigetvar kalesi kuşatmasında hazır bulundu. Padişah’ın, tam kale düşeceği anlarda vefat etmesi üzerine, vefat haberini gizli tuttu. Böylece ordu içinde muhtemel bir kargaşayı önleyerek büyük bir hizmette bulundu. Belgrad’a ulaştıktan sonra ise haberi duyurdu ve Orduya etkili bir konuşma yaptı.
Sultan II. Selim, ülke yönetimi ile fazla meşgul olmadığından, ülke yönetimi büyük ölçüde onun eline geçmişti. Kıbrıs’ın fethi ile kazanılan zafer üzerine İnebahtı’da bütün Donanmayı Hümayun’un batırılması ile meydana gelen sıkıntıyı başarı ile atlattı. Kısa sürede yeniden inşa edilen Osmanlı donanması, Haçlıların önüne tekrar çıkarıldı. Bu süre zaafında, tarihe geçen şu meşhur sözleri sarfetmiştir. “Biz sizden Kıbrıs‘ı alarak kolunuzu kestik, siz ise donanmamızı yenmekle yalnızca sakalımızı kestiniz; unutmayın ki, kol bir daha yerine gelmez, ama sakal eskisinden de gür çıkar.
Asrın Ötesinde Projeler
Sokullu Mehmet Paşa’nın, istikbale yönelik, gerçekleşmeyen birçok projesi vardı. Bunlar arasında, Don ve Volga ırmakları arasında bir kanal açarak Osmanlı donanmasına Hazar Denizi yolunu açma ve Süveyşe bir kanal açma sayılabilir. Ayrıca, İzmit Körfezi Sapanca Gölü Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e alternatif bir boğaz açma gibi asrın ötesinde projeleri vardı. Don-Volga kanalı için gerekli işgücü seferber edildi, ancak hava şartları nedeniyle çalışmalar sürdürülemedi. Süveyş Kanalı düşüncesiyle ön adım olarak Sudan zapt edildi. Ancak bu proje de sonuca ulaşamadı. Çok zeki ve liyakat sahibi olan Sokullu Mehmet Paşa, Osmanlı Devletini daha ilerilere taşımak için elinden geleni yapmıştı.
Hançerlenmesi ve Eserleri
Devlet idaresinde sıkıntılar içerisinde iken bir gün konağında ikindi divanına gelen bir derviş Sokullu Mehmed Paşa’ya arzuhal verecekmiş gibi yapıp koynundan bir hançer çıkararak kalbine sapladı. Ağır yaralanan yaşlı sadrazam kısa bir süre sonra öldü. Sokullu’yu öldüren kişi görünüşte timarının azaltılmasından şikâyetçi olan bir Boşnak’tı. Ancak bazı araştırmacılar suikastta Hamzavîler’in rolü olduğu üzerinde dururlar. Tarikatın şeyhi Hamza Bâlî suikasttan yıllar önce İstanbul’da idam edilmişti. Dervişin şeyhin intikamını almak için Sokullu’yu öldürdüğü söylenir.
Sokullu Mehmed Paşa birçok hayır eseri inşa ettirmiştir. Azapkapı’da yaptırdığı ve Azapkapı Camii diye de anılan cami, Kadırga’da inşa ettirdiği cami; medrese, çeşme ve zâviyeden oluşan külliye; Eyüp’te medrese, dârülkurrâ, çeşme ve türbeden meydana gelen külliye; Büyükçekmece’de yaptırdığı ve Köprübaşı Camii diye de bilinen mescid; Lüleburgaz’da inşa ettirdiği cami, medrese, sıbyan mektebi, arasta, kervansaray, çifte hamam, imaret ve köprüden oluşan külliye; Hatay iline bağlı Dörtyol Payas’ta inşa ettirdiği cami, hamam, medrese, kervansaray ve arastadan oluşan külliye; Edirne yolu üzerinde Havsa’da yaptırdığı cami, medrese, tekke, imaret, çifte hamam, arasta, çeşme, sıbyan mektebi ve köprüden oluşan külliye; Antakya’da bir han ve Erdel Beçkerek’te imaret, cami, han, çeşme, köprü ve dârülkurrâdan oluşan külliye zikredilebilir. Sokullu ayrıca Edirne, Mekke ve Medine’de bir kısmı günümüze ulaşmayan birer hamam, Saraybosna’da imaret, saray ve kervansaray, Kırklareli, Trebinye (Arslanağa), Vişegrad ve Tekirdağ’da köprü inşa ettirmiştir. Ayasofya yakınlarındaki sarayı ile Kadırga, Halkalı ve İstanbul dışındaki sarayları da bugüne kadar gelmemiştir.

Dipnotlar
1 Şefik Efendi, Cevâhirü’l-menâkıb, 18-19.
2 Emecen, Şahin, s. 23.
 
Top