Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Dini Konular
Genel Dini Konular
Kıssadan Hisse
Sır tutmak ne demektir?
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="arz-ı hal" data-source="post: 401186" data-attributes="member: 78941"><p>Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni, bir ihtiyacı için göndermişti. Bu yüzden anneme dönmekte geciktim. Eve gelince annem:</p><p>"Niçin geciktin?" diye hesaba çekti.</p><p>"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), beni bir iş için göndermişti." dedim.</p><p>"Ne işiydi o?" diye annem sordu.</p><p>"O sırdır, söyleyemem!" deyince, annem:</p><p>"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'ın sırrını sakın kimseye açmayasın!" dedi." [Buhârî, İsti'zân 46; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe 145, (2482). Metin Müslim'e aittir.]</p><p></p><p>Buhârî hadisi, "Sırrı muhafaza" adını verdiği bir bâbta rivayet eder. Hadis, muhtelif vecihlerden rivayet edilmiştir.</p><p></p><p>Bazı âlimler, bu sırrın Hz. Peygamber (asv)'ın zevceleriyle ilgili olabileceğini, aksi takdirde, gizlemenin Hz. Enes'e helal olmayacağını söylemiştir.</p><p></p><p>İbnu Battal: "Ehl-i ilmin benimsediği görüşe göre: "Sahibine zarar getirecek bir sırrı fâş etmek mübah olmaz." der ve çoğunluğun: "Ancak adam ölünce, sağlığında gizlenmesi gereken şeylerin gizlenmemesinde bir zaruret görülmez. Yeter ki, bunda adam için bir zillet, bir alçaltma mevzubahis olmasın." dediğini belirtir. </p><p></p><p>İbnu Hacer, bu hususta şu açıklamayı yapar: </p><p>"Görünen o ki: Bir kimseyle ilgili sırların, ölümünden sonra söylenmesi veya söylenmemesi hususundakesin bir hükme gitmeyip, bir taksime tâbi tutmak uygundur:"</p><p></p><p>"1. Mübah olanlar: Bunların zikri müstehab da olabilir, hatta sır sahibi istemese bile. Söz gelimi kişinin tezkiyesine bakan kerametler, menkîbeler vs. böyledir."</p><p></p><p>"2. Mutlak olarak mekruh olanlar: Bunlar bazan haram da olabilir. İşte İbnu Battâl buna işaret etmiş olmalıdır."</p><p></p><p>"3. Vacib olanlar: Bazı sırların söylenmesi vacib olabilir. Söz gelimi, yerine getirmemekte mazur olduğu üzerindeki haklar gibi. Kendisinden sonra, onun işlerine bakarak kimsenin yanında zikredildiği takdirde o hakları yerine getireceği umulur."</p><p></p><p>Sırrın korunması sadedinde vârid olan hadislerden biri Enes (radıyallâhu anh)'e aittir: "Sırrımı koru, güvenilir ol!" </p><p></p><p>Bir diğer hadis de şöyle: "Birbirine emniyet ederek oturup konuşanlardan hiçbirisine, arkadaşının hoşlanmayacağı bir şeyi fâş etmesi helal olmaz." </p><p></p><p>Bir diğer hadiste "Bir kimse bir şey konuşur, sonra da etrafına bakınırsa bu emanettir (sır olarak saklanmalıdır)."</p><p></p><p>Şu halde arkadaşlıkla ilgili mühim âdâbtan biri sır tutuculuktur. Ağzı gevşeklik hoş olmadığı gibi, ağzı gevşeklerle samimiyet de hoş değildir. (bk. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi)</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="arz-ı hal, post: 401186, member: 78941"] Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni, bir ihtiyacı için göndermişti. Bu yüzden anneme dönmekte geciktim. Eve gelince annem: "Niçin geciktin?" diye hesaba çekti. "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), beni bir iş için göndermişti." dedim. "Ne işiydi o?" diye annem sordu. "O sırdır, söyleyemem!" deyince, annem: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'ın sırrını sakın kimseye açmayasın!" dedi." [Buhârî, İsti'zân 46; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe 145, (2482). Metin Müslim'e aittir.] Buhârî hadisi, "Sırrı muhafaza" adını verdiği bir bâbta rivayet eder. Hadis, muhtelif vecihlerden rivayet edilmiştir. Bazı âlimler, bu sırrın Hz. Peygamber (asv)'ın zevceleriyle ilgili olabileceğini, aksi takdirde, gizlemenin Hz. Enes'e helal olmayacağını söylemiştir. İbnu Battal: "Ehl-i ilmin benimsediği görüşe göre: "Sahibine zarar getirecek bir sırrı fâş etmek mübah olmaz." der ve çoğunluğun: "Ancak adam ölünce, sağlığında gizlenmesi gereken şeylerin gizlenmemesinde bir zaruret görülmez. Yeter ki, bunda adam için bir zillet, bir alçaltma mevzubahis olmasın." dediğini belirtir. İbnu Hacer, bu hususta şu açıklamayı yapar: "Görünen o ki: Bir kimseyle ilgili sırların, ölümünden sonra söylenmesi veya söylenmemesi hususundakesin bir hükme gitmeyip, bir taksime tâbi tutmak uygundur:" "1. Mübah olanlar: Bunların zikri müstehab da olabilir, hatta sır sahibi istemese bile. Söz gelimi kişinin tezkiyesine bakan kerametler, menkîbeler vs. böyledir." "2. Mutlak olarak mekruh olanlar: Bunlar bazan haram da olabilir. İşte İbnu Battâl buna işaret etmiş olmalıdır." "3. Vacib olanlar: Bazı sırların söylenmesi vacib olabilir. Söz gelimi, yerine getirmemekte mazur olduğu üzerindeki haklar gibi. Kendisinden sonra, onun işlerine bakarak kimsenin yanında zikredildiği takdirde o hakları yerine getireceği umulur." Sırrın korunması sadedinde vârid olan hadislerden biri Enes (radıyallâhu anh)'e aittir: "Sırrımı koru, güvenilir ol!" Bir diğer hadis de şöyle: "Birbirine emniyet ederek oturup konuşanlardan hiçbirisine, arkadaşının hoşlanmayacağı bir şeyi fâş etmesi helal olmaz." Bir diğer hadiste "Bir kimse bir şey konuşur, sonra da etrafına bakınırsa bu emanettir (sır olarak saklanmalıdır)." Şu halde arkadaşlıkla ilgili mühim âdâbtan biri sır tutuculuktur. Ağzı gevşeklik hoş olmadığı gibi, ağzı gevşeklerle samimiyet de hoş değildir. (bk. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi) [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Dini Konular
Genel Dini Konular
Kıssadan Hisse
Sır tutmak ne demektir?
Top