Sertab Erener ( 1964 - ... )

OBir

MEB
Özel üye
Sertab Erener (d. 4 Aralık 1964), bazen sadece Sertab, Türk şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Koloratur soprano türündeki sesi sayesinde dikkat çekti. Klasik müzik eğitimi aldığı için pop müzik söylediği ilk zamanlarda zorlandı. Zaman zaman deneysel çalışmalar yapmasına rağmen, geniş kitlelere şarkılarını dinletmeyi hedeflediği için avangart şeyler yapmak yerine pop müzik yapmayı tercih etti.

1992'de ilk stüdyo albümü Sakin Ol!'u ve 1994'te ikinci stüdyo albümü Lâ'l'i yayımladı. 1995'te, ilk kez düzenlenen Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden En İyi Pop Kadın Sanatçı kategorisinde ödül aldı. 1997'de üçüncü stüdyo albümü Sertab Gibi'yi ve 1999'da kendi adını verdiği Sertab Erener albümünü yayımladı. Albümdeki "Yanarım", "Zor Kadın", "Vur Yüreğim" ve "Yolun Başında" şarkılarını kliplendirdi. Bir sonraki yıl Grammy Ödülü sahibi Porto Rikolu pop şarkıcısı Ricky Martinile "Private Emotion" şarkısında düet yaptı. 2001'de beşinci stüdyo albümü Turuncu'yu yayımladı. Albümdeki "Kumsalda", "Güle Güle Şekerim" ve "Söz Bitti" şarkılarını kliplendirdi; bir sonraki yılın ilk ayında "Yeni" adını verdiği bir single yayımladı.

2003'ün ilk aylarında, Türkiye'yi Letonya'nın başkenti Riga'da düzenlenecek olan 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil edeceği açıklandı. 24 Mayıs 2003'te düzenlenen yarışmaya "Everyway That I Can" şarkısı ile katıldı, dört ülkeden tam puan alarak 167 puana kadar yükseldi ve Türkiye'ye yarışma tarihindeki ilk birinciliğini getirdi. 2004'te ilk İngilizce albümü No Boundaries'i, 2005'te yedinci stüdyo albümü Aşk Ölmez'i yayımladı. Albümdeki "Aşk Ölmez, Biz Ölürüz", "Satılık Kalpler Şehri" ve "Kim Haklıysa" şarkılarını kliplendirdi. 2007'de Sertab Goes To the Club adındaki ilk remix albümünü, 2008'de "Hayat Beklemez" single'ını yayımladı. Haziran 2009'da Demir Demirkan ile ortak hazırladığı Painted On Water albümünü yayımladı. Albümde, Anadolu yörelerine ait türküleri batı müziğine uygun olarak düzenletti ve yeniden seslendirdi. Aynı yıl içinde "Bu Böyle" ve "Açık Adres" şarkılarını single olarak satışa sundu. Sekizinci stüdyo albümü Rengârenk'i Haziran 2010'da yayımladı. Albümdeki "Koparılan Çiçekler", "Rengârenk", "Bir Damla Gözlerimde", "İstanbul" ve "Bir Çaresi Bulunur" şarkılarını kliplendirdi. Dokuzuncu stüdyo albümünü ise Türk Sanat Müziği tarzında hazırlayarak Ey Şûh-i Sertab adıyla Nisan 2012'de yayımladı.

Koloratur soprano ses türüne sahip olan Sertab Erener, günümüze kadar yayımladığı dokuz stüdyo albümünün sekizinde şarkılarını Türkçe olarak seslendirmiştir. Kendisinin "Everyway That I Can" şarkısı, Eurovision tarihindeki en iyi şarkılar sıralamasının dokuzuncu sırasında yer almaktadır. Ödülleri arasında yedi Kral TV Video Müzik Ödülü ve iki Altın Kelebek Ödülü bulunmaktadır.

1964-91: İlk dönem ve kariyer başlangıcı

Sertab Erener, Nizamettin ve Yücel Erener çiftinin iki çocuğunun küçüğü olarak 4 Aralık 1964'te İstanbul'da dünyaya geldi. Çocukluğunu Pierre Loti'de geçirdi. Annesinin ailesi Yugoslavya'da yaşarken buradaki savaşlardan kaçıp Ayvalık, Balıkesir'e yerleşmişti. Annesi Yücel, 1957'de Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim eğitimi almış ancak evlenince resimle uğraşmaya ara vermişti. Baba tarafı Doğu Anadolu'dandı. Dedesi Muşluydu, babaannesinin Arap kökenleri vardı ve Siirtliydi. Babası Nizamettin, Diyarbakır'da doğmuştu. Şerif İçli'den ses eğitimi alarak kendini geliştirmiş ve bir ay İstanbul Radyosu'nda solistlik yapmıştı. Müzik alanında da yetenekleri olmasına rağmen avukat olmayı tercih etmişti. Abisinin adı Serdar'dı ve Sertab'ı çocukken büyük ölçüde etkilemişti. Sertab, babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarını dinleyerek büyüdü. Babası, "Ey Şûh-i Sertab" şarkısını sevdiği için kızına "baş ışık" anlamına gelen Sertab adını verdi. İlkokuldan sonra İtalyan Koleji'ni kazandı ancak buraya gitmek yerine Işık Lisesi'ne gitmeyi tercih etti. Bu yıllarda sarılık geçirdi ve 11 yaşındayken ülseratif kolit hastalığına yakalandı. Kolit yüzünden lise yılları hastanelerde geçirdi. Lise ikinci sınıftayken, sürekli müzikle uğraşmayı istediği için "operacı olmak amacıyla" İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'na başladı. Burada şan bölümüne bir süre devam ettikten sonra İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda dersler aldı. Mimar Sinan Üniversitesi Opera Ana Sanat Dalı Opera ve Konser Şarkıcılığı Bölümü'nde de kısa süre eğitim aldı ancak bölümü tamamlamadan okulu bıraktı. Klasik müzik eğitimi alarak kariyerine opera dalında devam etmek istedi ancak öğrencilik yıllarında operadan beklediğini elde edemediği için onun dinleyicisi olmayı tercih ederek sahne solistliği yapmaya başladı. 21 yaşındayken ilk evliliğini yaptı ve bu evlilik üç yıl sürdü.

Sertab, Sezen Aksu'nun Memduh Paşa Yalısı'nda düzenlenen 1987'deki doğum günü partisine, partiyi organize eden kişi aracılığıyla solist olarak katıldı. Sezen Aksu, Sertab'ı ilk gördüğünde onun rüküşlüğüne takıldı ancak sesini çok beğenerek ona geri vokal olmasını teklif etti. Sertab başta vokalist olmayı istemedi ve bunu şöyle anlattı: "[Sezen Aksu] Bana vokalistlik teklifi yaptı. Kabul etmedim. Çünkü kendim zaten solisttim. Bir küme düşme olayı gibi geldi. Pozisyonum gereği, vokalist olmamam lazım diye düşünüyordum." Daha sonra, arkadaşı Levent Yüksel'in Aksu'yla yakınlığı üzerine Sertab, Aksu'nun yanında geri vokallik yapmayı kabul etti. 1989'da ilk eşinin soyadı Altın'ı kullanarak Sertab Altın ismi ile Klips grubuyla "Hasret" ve 1990'da "Sen Benimlesin" şarkılarıyla iki kezEurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etmek amacıyla elemelere katıldı ancak kazanamadı. 1990'ların başında Sezen Aksu'nun desteği ile adını duyurmaya başladı. 1990'da Levent Yüksel ile evlendi. Yüksel ile evlenmesini şöyle anlattı: "Levent çok yakın arkadaşımdı; dosttuk. Onun sevgilileri vardı, benim sevgililerim vardı. Hep aynı orkestrada çalıştık. Ben boşandıktan sonra nasıl oldu bilmiyorum, adını koyamıyorum ama bir yakınlık oldu falan böyle sevgili durumuna geçtik. Birçok arkadaşım vardı benim ama Levent hep özeldi, hep ayrı bir yeri vardı. Özel bir şey hissediyormuşum demek ki. Hiç zorlamaya vermeden kendiliğinden oldu.

Sertab Erener, küçüklüğünü babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarıyla geçirdi. Alanis Morissette, Sting ve Tina Turner'ı severek dinlediğinden söz etti.[ Milliyet'ten Orhan Kahyaoğlu'na göre, çıkış yaptığı yıllarda "tüm Sezen Aksu etkisine rağmen, sesindeki incelik ve sanatsal birikiminden dolayı Sezen'in müziğinden kolayca sıyrıldı. Erener, Barbra Streisand'den ise "hayatımın kadını" diye bahsetti. Ünlü olmadan önce sürekli olarak Streisand'i taklit ettiğini şöyle anlattı: "Bir zamanlar onu nasıl taklit ederdim, anlatamam. Öylesine etüt etmiştim ki kadını, o kadar olur. gözünü kapa, Barbra karşında yani. Kendi şarkılarımı söylemeye karar verdiğimde ayıldım ki, böyle taklitle yürümez. Ondan sonra çok uğraştım sesimin kimliğini bulmak için.

Vikipedi'den alıntılanmıştır.
 
Top