Defne
Usta
Arkamda bir şarkı bırakıyorum giderken…Arkamdakilerin sadece duyup ,içinden söyleyeceği bir şarkı; benim bıraktığımı bilmeden…Bir gün dönersem ; “kime bakmıştınız” diyecekleri bir yerdeyim…
Arkamda bir şarkı birkaç da tel toka bırakıyorum; aynanın önünde kalmış tel tokalar; bir gün birinin şöyle tek eliyle oradan düşürüp atacağı tokalar…Geldiğimde kim bilir ben neleri sıyırıp attım yerlerden…
Kimse benim sabahın erken saatlerinde içine kendimi bırakıp; evimden çok seni sevdiğimi bilmeden yürüyecek o parkelerin üzerinde…
Benden sonra gelen biri öpebilecek mi bastığımız yerleri benim öptüğüm gibi..Ne olursa olsun , ne zaman gelirsem geleceğim her zaman kıskanacağım seni herkesten .
Dudağımın ucuna kadar gelip ,kesik bir nefesle sonlanan bir cümlesin şimdi sen: “seneye_neyse…” …
En çok ağladığım yersin; en çok acıdığım yer; beni hem kusan hem içine çeken yersin sen…Dilediğin kadar acıt canımı yüreğimin en nazik yerinde duracaksın sen.
Bir kadın evinden giderken , sıcak bıraktığı yatağını nasıl kıskanırsa gelecek her hangi birinden , öyle kıskanıyorum seni…
Sadece seni hayal ederek uyuduğum çok gece oldu ; sana gelirken arkamda bıraktığım çok şey oldu ; sana geldiğim için beni arkada bırakan sevgili oldu ; seni anlayamadığı için büyünü sisli ve pis bir sokak gibi görenler oldu … Ama ben şimdi senin içindeyim solumaya doyulmaz havanla; tertemiz… Emeklemeye başladığım yersin sen ; büyük adımlarla emeklemeyi öğretmeye geleceğim yersin…
Şimdi yürüyerek başka yerlerde soluklanmaya gidiyorum; git gide yaklaşıyorum kapılarına,hissediyorum.ben gözlerimi kapatıp kendimi sana ve adımlarıma bırakırken ,gizlice ,içimden biliyorum kapıya yaklaştığımı…
Sırlarımı ve seninle yaşadığım her şeyi ikimize sakla “alt sahne” ; ellendim , ayaklandım , soluklandım; gitme vaktim yaklaşıyor dostum
alıntı
Arkamda bir şarkı birkaç da tel toka bırakıyorum; aynanın önünde kalmış tel tokalar; bir gün birinin şöyle tek eliyle oradan düşürüp atacağı tokalar…Geldiğimde kim bilir ben neleri sıyırıp attım yerlerden…
Kimse benim sabahın erken saatlerinde içine kendimi bırakıp; evimden çok seni sevdiğimi bilmeden yürüyecek o parkelerin üzerinde…
Benden sonra gelen biri öpebilecek mi bastığımız yerleri benim öptüğüm gibi..Ne olursa olsun , ne zaman gelirsem geleceğim her zaman kıskanacağım seni herkesten .
Dudağımın ucuna kadar gelip ,kesik bir nefesle sonlanan bir cümlesin şimdi sen: “seneye_neyse…” …
En çok ağladığım yersin; en çok acıdığım yer; beni hem kusan hem içine çeken yersin sen…Dilediğin kadar acıt canımı yüreğimin en nazik yerinde duracaksın sen.
Bir kadın evinden giderken , sıcak bıraktığı yatağını nasıl kıskanırsa gelecek her hangi birinden , öyle kıskanıyorum seni…
Sadece seni hayal ederek uyuduğum çok gece oldu ; sana gelirken arkamda bıraktığım çok şey oldu ; sana geldiğim için beni arkada bırakan sevgili oldu ; seni anlayamadığı için büyünü sisli ve pis bir sokak gibi görenler oldu … Ama ben şimdi senin içindeyim solumaya doyulmaz havanla; tertemiz… Emeklemeye başladığım yersin sen ; büyük adımlarla emeklemeyi öğretmeye geleceğim yersin…
Şimdi yürüyerek başka yerlerde soluklanmaya gidiyorum; git gide yaklaşıyorum kapılarına,hissediyorum.ben gözlerimi kapatıp kendimi sana ve adımlarıma bırakırken ,gizlice ,içimden biliyorum kapıya yaklaştığımı…
Sırlarımı ve seninle yaşadığım her şeyi ikimize sakla “alt sahne” ; ellendim , ayaklandım , soluklandım; gitme vaktim yaklaşıyor dostum
alıntı