• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Sabun konusunda doğru bilinen yanlışlar

KynrcL

Katılımcı

Reşadiye Esnafı Sokağı'nda 14 yıldır sabunculuk yapan Nedim Yurtsever, sektör gün geçtikçe artan katkı maddesi kullanımıIın toplumu yanlış yönlendirdiğini belirtti. Sabun saf oldukça değerinin o derece artacağını belirten Yurtsever "Sabun seçerken vatandaşların kesinlikle rengine ve kokusuna kanmamaları gerekiyor. Ben çok kötü, çok berbat bir sabunu iki damla esans parfüm sıkarak, vatandaşa çok kaliteli diye satabilirim. Maalesef bizim vatandaşımızın ilk yaptığı şey, sabunun rengine ve kokusuna bakmaktır. Ama renge ve kokuya aldanmayın. Alacağınız sabunlar kokusuz olsun. Çünkü sabun kokusuz olduğu zaman en azından kokuyla bir şeyi örtmeye kalkmamışlardır. Ama kokuyorsa 'Bir şeyin üstünü mü örtmeye çalışmışlar' diye düşünürüm. Ayrıca kokular hiçbir zaman doğal olmaz. Dünyanın en kaliteli parfümü sıktığınızda o koku en fazla 5 saat etkisini gösterir. Fakat sabunlar bugün marketlerde aylarca duruyor ve hala koku salıyor. Onun nedeni de sabunda kimyasal kullanılmasıdır. O sabunla vücudunuzu yıkadığınızda o madde vücuttaki gözeneklere gider ve yerleşir. Zamanla deri kanserine yol açar. Bu nedenle orjinali dışında kokulu sabunları kullanmamak lazım" dedi.

Kremli ve gliserinli sabunlar derinin gözeneklerini kapatır
Kremli ve gliserinli sabunların derinin gözeneklerini kapattığını ve sağlıklı olmadığını aktaran Yurtsever, "Kremli ve gliserinli sabunlar son yıllarda moda oldu. Onlar, sabunu özelliğinden çıkaran maddelerdir. Sabunun özelliği temizliktir. İnsanlar vücudu temizlensin ve gözenekleri açılsın diye yıkanır. Ama krem ve gliserinli sabunlar gözenekleri kapatır ve derinin hava almasını engeller. Vatandaş, 'Tenim ne güzel, yumuşacık oldu' diye düşünür, ama bu da çok yanlıştır" ifadelerini kullandı.

Köpük, sabunun iyi olup olmadığında bir ölçü değildir
Yıllardır sabun sektöründe çalıştığını anlatan ve işinin sadece bu olduğunu söyleyen Yurtsever, sabun seçerken 'köpük' faktörünün baz alınmaması gerektiğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Vatandaşın kafasında 'Çok güzel köpürüyor, çok güzel sabun' düşüncesi var. Köpük, sabunda kullanılan yağ ile kişinin saçındaki yağın uyuşması sonucu oluşur. Köpük, sabunun iyi olup olmadığında bir ölçü değildir ve ölçü olmamalıdır. Sabunun bazı, mayası kostik dediğimiz bir kimyasaldır. Bazı sabunlar görürsünüz kurumuştur, sanki una bulanmış gibidir. Bu beyazlıklar sabunun beklediğinden dolayı dışarı attığı kostiktir. O kostik sağlıklı bir şey değildir. Biz mümkün olduğunda sabunlarımızda az kullanırız. Ama birçok üretici kostiği sabunda bolca kullanır. Çünkü sabunu köpürten kostiktir. Vatandaş bolca kostik basılmış, köpüren sabunu 'İyi sabun' diye bilir. Fakat çok tehlikelidir ve o sabunun çok kaliteli olduğunu göstermez. O yüzden de sabun seçerken köpük faktörünün baz alınmaması gerekir."

Eğer sabun çatlamıyorsa kesinlikle kimyasal maddeler içerir
Kuruyarak çatlayan sabunun iyi olduğunu ifade eden Yurtsever, doğal sabunların belli bir süre sonra çatladığını ama doğal olmayan sabunların çeşitli kimyasallar içerdiği için çatlamadığını belirtti. Nedim Yurtsever, "Çatlayan sabunu suyun altına koyun belli bir süre sonra sabun biter. Fakat doğal olmayan sabunu suyun altına koyun, taş gibi kalır ve günlerce bitmez. Neden bitmez? Çünkü o sabunlarda alçı tozu, kemik tozu gibi kıvam verici maddeler kullanılıyor. Yani bu sabunlar doğal değildir" diye konuştu.

İhtiyaca göre sabun satıyoruz

Nedim Yurtsever, dükkanında yaklaşık 80 çeşit sabun bulunduğunu, bitkisel sabunların çeşitli hastalıklara iyi geldiğini ve vatandaşların bu nedenle bitkisel sabunlara büyük ilgi gösterdiği kaydetti. Kilosu 12 lira ile 120 lira arasında değişen çeşitli sabunlar sattığını aktaran Yurtsever, bitkisel sabunların egzama, mantar, sivilce gibi birçok rahatsızlığa da iyi geldiğine, vatandaşın ihtiyacına göre sabun önerdiğine de dikkat çekti.
 

Top