Sabiha Gökçen kimdir?

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Doğum tarihi: 22 Mart 1913, Bursa
Ölüm tarihi ve yeri: 22 Mart 2001, Ankara
Doğum: 22 Mart 1913; Bursa, Osmanlı İmparatorluğu
Defin yeri: Cebeci Askerî Şehitliği, Ankara
Defnedildiği yer: Cebeci Askerî Şehitliği, Ankara
Çocuklar: S. Eris Ülger

Sabiha Gökçen 1913 yılında Bursa'da doğdu. Babası ve annesinin ölümünün ardından 1925 yılında Bursa'yı ziyaret eden Atatürk tarafından evlat edinildi. Sabiha Gökçen'e "Gökçen" soyadı, henüz havacılıkla ilgisinin olmadığı 1934 yılında soyadı kanununun çıkmasıyla Atatürk tarafından verildi.

Sabiha Gökçen
Hayatı aslında anne ve babasını kaybettiği zaman başladı. Onlar Sabiha daha çok küçükken ölmüştü. Sabiha’nın bakımını da abisi Neşet üstlendi.

Her insanın hayatında bir köşe başı dönüşü vardı; keskin ve baş döndüren dönüşler. Sabiha’nın köşe başından dönüşü 1925’te, henüz 12 yaşındayken gerçekleşti. Atatürk ile tanışmıştı.

Mustafa Kemal Atatürk, 1925’te Bursa ziyareti sırasında Hünkar Köşkü’nde kalıyordu ve bu köşk Sabiha’nın yaşadığı eve çok yakındı. Ne yaptı etti, sonunda Atatürk’e ulaştı ve okumayı e kadar çok istediğini iletti. Çakmak çakmak gözleri, Ata’nın gözlerinde parladı. Hayat şimdi yeniden başlıyordu. Atatürk, abisinden izin aldı ve Sabiha’yı evlat edinerek Ankara’ya götürdü. Anne ve babasını kaybettiğinde yaşadığı yıkım, Türkiye’nin Atatürk’ünde onarım bulacaktı…

Çankaya İlkokulu ve İstanbul Üsküdar Kız Koleji'nde eğitim gören Sabiha Gökçen, 1935'te Türk Hava Kurumu'nun Türk Kuşu Sivil Havacılık Okulu'na girdi. Ankara'da yüksek planörcülük brövelerini aldı. Gökçen 7 erkek öğrenci ile birlikte Kırım Rusya'ya gönderildi ve orada yüksek planörcülük eğitimini tamamladı.

1936'da Eskişehir Askeri Hava Okulu'na girdi ve burada aldığı özel eğitimden sonra askeri pilot oldu. Eskişehir'de 1.Tayyare Alayı'nda bir süre staj yaptı ,avcı ve bombardıman uçakları ile uçtu. 1937 yılında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın da katıldığı bir törenle kendisine Türk Hava Kurumu Murassa (İftihar) Madalyası verildi. 30 Ağustos 1937'de askeri uçuş brövesi aldı.

Gökçen 1938'de Balkan devletlerinin davetlisi olarak, uçağıyla Balkan turu yaptı.

Türkiye'ye dönüşünün ardından Türk Hava Kurumu Türkkuşu'na "Başöğretmen " tayin edildi ve 1955'e kadar bu görevini başarıyla sürdürdü.

1953 ve 1959'da davet üzerine ABD'ye giden Sabiha Gökçen, Türk toplumu ve Türk kadınını tanıttı.

1996'da havacılık kariyerinin en büyük ödülünü aldı. Amerikan Hava Kurmay Koleji'nin mezuniyet töreni için düzenlenen Kartallar Toplantısı'nın onur konuğu olarak katıldığı Maxwell Hava Üssü'nde ki törende "Dünya Tarihine adını yazdıran 20 Havacıdan biri" seçildi. Gökçen bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacı oldu.

Son uçuşunu 1996'da 83 yaşında iken Fransız pilot Daniel Acton eşliğinde Falcon 2000 uçağıyla yaptı.

- - - - - - - - - -

Dünyanın ilk kadın savaş pilotu
1937’de Tunceli’de bir ayaklanma çıktı. Bu ayaklanmayı bastırmak için de Dersim Harekatı başlatıldı. İşte bu harekatın hava saldırısı safhasında yer alan Sabiha, dünyanın ilk kadın savaş pilotu olmuştu.

Bu harekatta kadının şans verildiğinde neler yapabileceğini kanıtlamıştı Sabiha. Önce kendine, sonra babasına ve sonra tüm dünyaya. Başarısı ödülsüz de bırakılmadı. Harekatta göstermiş olduğu üstün başarı sebebiyle, kendisine, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın da katılımıyla “Türk Hava Kurumu Murassa Madalyası” (iftihar) takdim edildi. 30 Ağustos 1937’de askerî uçuş brövesi aldı.

Harekatın sonucunda çok insan öldürülmüştü. Bu da acı bir gerçekti. Sabiha Gökçen, yıllar sonra 1956’da Halit Kıvanç’a verdiği röportajda savaşın ortasında yaptıklarını şöyle açıklayacaktı: "Canlı ne görürseniz ateş edin! emirini almıştık. Asilerin gıdası olan keçileri dahi ateşe tutuyorduk".


Atatürk’ün emri ile Hatay sınırında
Sabiha Gökçen, artık bir savaş pilotuydu. 1937’de, Fransa’nın Hatay’ı Suriye’ye devretmeye hazırlandığı yönündeki haberler Ankara’ya kadar ulaşmıştı. Her devlet adamının yüzünde sert ifadeler uyandıran bu haber karşısında Atatürk’ün emriyle Sabiha Gökçen bir kez daha üniformasını giydi.

Sabiha, Fransız elçisinin önünde havaya üç el ateş etti ve kararlı bir şekilde “Hatay’ın vatana katılması için gerekirse silahlanırız” dedi. Yaşanan bu olayın ardından yine Atatürk’ün emriyle Sabiha tutuklandı ve mahkemeye çıkarıldı. Yasa gereği bir gün hapis dahi yattı.

Atatürk’ün planı tutmuştu. Sabiha Gökçen’in kararlı duruşu ile Fransızlara gözdağı verilmişti…


Göklerin kızı: Sabiha Gökçen
Ankara’da bulunan Balkan Paktı heyeti üyeleri, Sabiha Gökçen ile tanıştıktan sonra, kendisini uçakla başkentlerine davet etti. Bu davet üzerine Sabiha Gökçen, 1938’de uçağıyla beş günlük bir Balkan Turu’na çıktı. Atatürk’ün özel arzusu üzerine bu turu yanına bir makinist dahi almadan, tek başına gerçekleştirdi.

Vultee tipği bir uçakla İstanbul’dan Atina’ya, ardından Sofya ve Belgrad’a ulaştı. Bu tur sırasında Sabiha Gökçen’e Yugoslav Genelkurmay Başkanı “Beyaz Kartal” nişanı verdi.

Özel istek üzerine Bükreş’te bir de gösteri uçuşu yaptı ve 22 Haziran’da turunun 6. Gününde İstanbul’a indi. Bu tur, basında büyük yer edindi. Her yerde Sabiha Gökçen’den “Göklerin Kızı” diye bahsediliyordu. Bu kez ünü tamamen dünyaya ulaşmıştı işte.


Atatürk’ün ölümünün ardından
10 Kasım 1938’de, tüm Türkiye’yi yasa boğan o haber alındı; Atatürk ölmüştü. Dünyada dahi yas oluşturacak bu haber, elbette en çok kızını üzmüştü.

Manevi babasının ölümünün ardından hayatını yeniden düzenlemeye koyulmalıydı. İlk iş kadınların orduda görev yapmasına ilişkin bir yasa çıkmadığından ordudan ayrıldı. Türkkuşu Uçuş Okulu’na başöğretmen tayin edilmişti. Kendisi gibi cevval pilotlar yetiştirmenin gayretine düştü. Bu görevi 1955’e kadar sürdürdü. Bu süreçte Türk Hava Kurumu Yönetim Kurulu’nun da üyesiydi. Tüm hayatı boyunca 22 değişik hafif bombardıman ve akrobatik uçakla uçtu.


Sabiha Gökçen evlendi
Sabiha, Hava Okulu’nda Askerî Coğrafya ve Topoğrafya Öğretmeni Üsteğmen Kemal Esiner ile 1940’ta evlendi. Kocasına kendi soyadını vermişti.

Ancak evlilikleri sadece 3 yıl sürecekti. Sabiha, kocasını 12 Ocak 1943’te kaybetti.


Gururlu son uçuş
Sabiha Gökçen, 1953 ve 1959’da, ABD’ye davet edildi. Türk toplumu ve özellikle de Türk kadının tanıtmak için büyük bir Amerika turu düzenledi. Kadınları temsil eden tüm başarılarının izlerini alnında gururla taşıdı.

1996’da, 83 yaşındayken Fransız Pilot Daniel Acton eşliğinde Falcon 2000 uçağı ile uçtu. Bu onun son uçuşuydu. 1996’da havacılık kariyerinde en büyük ödülü aldı. Amerikan Hava Kurmay Koleji’nin mezuniyet töreninde düzenlenen “Kartallar Toplantısı”nda onur konuğu olarak katıldı. Maxwell Hava Üssü’nde “Dünya tarihine adını yazdıran 20 havacıdan biri” seçilmişti. Bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacı olmanın gururunu da yaşamıştı.


Sabiha Gökçen öldü
Sabiha, 3 Mart 2001’de, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde genel rahatsızlıkları sebebiyle tedavi görmeye başlamıştı. Bir ay kadar süren tedavinin ardından, midesinde kanama ve beyninde pıhtı oluşumu görüldü. 22 Mart 2001, saat 08.15’te kalp ve solunum durması sonucunda hayata gözlerini kapadı.

Kadının elinin hamuru ile hiçbir işe karışmaması savının hep gözde olduğu şu dünyada Sabiha Gökçen, kocaman kalbinde biriktirdiği cesareti ile şu hayatta bir savaş pilotu olarak yer aldı. Kimselerin cesaret edemediğine yeltenmiş, susup kabullenmesi gereken ne varsa püskürmüştü. Belki bunun için bazen çok acımasız olduğu zamanlardan da geçti. Ancak bu hayatta kalıcı izler bıraktığı da bir gerçekti...

Gökyüzünde ruhunun kanatları ile uçan, manevi babasını da kalbini de gururlandıran bir Sabiha Gökçen geçti bu dünyadan…
 

KaderKatibi

Dürüstlük insanın kartvizitidir, Matbaada basılmaz
Özel üye
Ogünkü imkanlarla yapılan uçaklarımız geliştirilip sanayileşseydi bu gün daha çok Sabiha Gökçenlere sahip olurduk. Allah rahmet etsin.
 
Top