Ne kadar hayıflansam
Etrafımda zuhur edenlere şahitlik etmekten sakınsam
İnsan bu kadar sefilleşir mi diye suali aklın ve kalbin sahibine sorsam
Sessiz hıçkırıklarımı satırlara bıraksam, hisseden gönüllere nazar edip ağlasam
Nefes ne kadar latiftir
Hilkatiyle mücehhez olan insan için narin bir ülfettir
İnsan kul oldukça zariftir, idrakin meşkiyle ne müthiş şevk-i abidedir
Edebin hülalasında ki ferdir, hesabıyla yol alan mefkuredir, yoksa akıl niyedir
Durmadan akıyor sular
Rahmetin naibidir henüz farkedemeyen aciz kullar
Toplumu nizam eden yasalar, kalbine ve ruhuna hükmeder furkan-ı beyanlar
Rabbine yakın oldukça zail olur gamlar, taatinle bereketlenir o kıtkanaat rızıklar
Abdest almak, durulmaktır
Ruhunun sevdası için yol aldıran kuraldır, kalbin için vardır
İraden ne kadar kaim olsa, aşkın vecdi ruhundan südur etmiyorsa hicrandır
Sığındığın bahaneler ahdettiğin sözü yalanlamaktadır, insan tercihleriyle bahttır
Denizlerin lisanıdır dalgalar
Tüval üzerine işlenmez rüzgarlar, içini dağlayan burukluklar
Narın haşyetini gönüllerinde yaşayanlar, nitelikleriyle fark atan kutlu soluklar
Avam kalmak, herşeyden bihaber kalıp yol almak, ölmemek adına yaşamak zandır
Yazdığım her neyse korkma
Bir ömür uykudaymış gibi duyarsız kalıpta sakın solma
Kalbinin inşiraha olan hasretini anla, ruhunun firkati dinmiyor bak, unutma
Beldeler, çöller, dereler, pınarlar, gönlüne hicran zerkeden sancılar kimindir, anla
Lakin duygularınla boğulma
Aklın ve izanın refakatiyle yol almayı da ihmale alma
Anlamadan ve nevine müdrik olmadan, iştişarede bulunmadan da kanma
Yanılan bahanelerindir, tedbirsizlikte ki cehlindir,nedensiz teslimiyetindir, bakma
İçini titreten histen yoksun kalma
Sevgi ve muhabbet adına gönlünü hasredene, zan içinde bulunma
Ön yargılar nefsindir, cehlin çehresinde ki kerihtir, aklı ve idrak söyle kimindir
Bahanelere kurban gitmek aklı selim için nasıl gerekçedir, can kendini bilmeyendir
Nefsin kulluğunu yapan esirdir
Ne ruhunu ve ne de kalbini şehreden bir nefestir, acziyettedir
Farkındalık ihsan ve aklın dilidir, idrakin ruhundan zuhur eden bir payedir
İltica ettiğin makamdan ne kadar habersizdir, fakirliğin bizzat adresinde ki endir
Uykunun en baskın anında
Henüz ölüm halinde ki kapıyı açmayınca, korkusuz olma
Seni yaratan asla uyumaz unutma, ruhunu ve kalbini hasretmeni bekliyor, anla
Suskun gözyaşların ne vakit ruhuna refakat edecek, kalbi hıçkırıkların dinmeyecek
Mustafa CİLASUN
Etrafımda zuhur edenlere şahitlik etmekten sakınsam
İnsan bu kadar sefilleşir mi diye suali aklın ve kalbin sahibine sorsam
Sessiz hıçkırıklarımı satırlara bıraksam, hisseden gönüllere nazar edip ağlasam
Nefes ne kadar latiftir
Hilkatiyle mücehhez olan insan için narin bir ülfettir
İnsan kul oldukça zariftir, idrakin meşkiyle ne müthiş şevk-i abidedir
Edebin hülalasında ki ferdir, hesabıyla yol alan mefkuredir, yoksa akıl niyedir
Durmadan akıyor sular
Rahmetin naibidir henüz farkedemeyen aciz kullar
Toplumu nizam eden yasalar, kalbine ve ruhuna hükmeder furkan-ı beyanlar
Rabbine yakın oldukça zail olur gamlar, taatinle bereketlenir o kıtkanaat rızıklar
Abdest almak, durulmaktır
Ruhunun sevdası için yol aldıran kuraldır, kalbin için vardır
İraden ne kadar kaim olsa, aşkın vecdi ruhundan südur etmiyorsa hicrandır
Sığındığın bahaneler ahdettiğin sözü yalanlamaktadır, insan tercihleriyle bahttır
Denizlerin lisanıdır dalgalar
Tüval üzerine işlenmez rüzgarlar, içini dağlayan burukluklar
Narın haşyetini gönüllerinde yaşayanlar, nitelikleriyle fark atan kutlu soluklar
Avam kalmak, herşeyden bihaber kalıp yol almak, ölmemek adına yaşamak zandır
Yazdığım her neyse korkma
Bir ömür uykudaymış gibi duyarsız kalıpta sakın solma
Kalbinin inşiraha olan hasretini anla, ruhunun firkati dinmiyor bak, unutma
Beldeler, çöller, dereler, pınarlar, gönlüne hicran zerkeden sancılar kimindir, anla
Lakin duygularınla boğulma
Aklın ve izanın refakatiyle yol almayı da ihmale alma
Anlamadan ve nevine müdrik olmadan, iştişarede bulunmadan da kanma
Yanılan bahanelerindir, tedbirsizlikte ki cehlindir,nedensiz teslimiyetindir, bakma
İçini titreten histen yoksun kalma
Sevgi ve muhabbet adına gönlünü hasredene, zan içinde bulunma
Ön yargılar nefsindir, cehlin çehresinde ki kerihtir, aklı ve idrak söyle kimindir
Bahanelere kurban gitmek aklı selim için nasıl gerekçedir, can kendini bilmeyendir
Nefsin kulluğunu yapan esirdir
Ne ruhunu ve ne de kalbini şehreden bir nefestir, acziyettedir
Farkındalık ihsan ve aklın dilidir, idrakin ruhundan zuhur eden bir payedir
İltica ettiğin makamdan ne kadar habersizdir, fakirliğin bizzat adresinde ki endir
Uykunun en baskın anında
Henüz ölüm halinde ki kapıyı açmayınca, korkusuz olma
Seni yaratan asla uyumaz unutma, ruhunu ve kalbini hasretmeni bekliyor, anla
Suskun gözyaşların ne vakit ruhuna refakat edecek, kalbi hıçkırıkların dinmeyecek
Mustafa CİLASUN