Ne zaman nerede gördüm bu sözü bilmiyorum ama benden çıkmayacak kadar derin olsa da beni anlatan bir cümle…Bugün farkettim ki ben etrafımdaki herkesten farklıyım. Farklılığım zaman zaman can yaksada ne yazık ki böyle… Mesela kimsenin gülmediği şeyler bana komik geliyor. Herkesin benim gibi düşüneceğini zannedip, bir cümle kuruyorum ve nedendir bilinmez kimse benim anladığım gibi anlamıyor.
Bugün yolda genç bir kız gördüm. Ama elinde torbalar vardı. Belli ki evine bir şeyler almış. Suratı kireç gibiydi. Muhtemelen işinden çıkmış, evine bir şeyler almış ama rahatsız. Midesi bulanıyor besbelli, utana sıkıla bir çöp tenekesinin yanında duruyor. İstifra edecek, edemiyor. Ben ise donuk gözlerle bakmaya devam ediyorum. Bu kız ne yapıyor diye? Sonra kendime geliyorum, kafamı çeviriyorum. Ama gözümde güneş gözlüğü, durduğum yerden yan gözle kızı izlemeye devam ediyorum. Kız istifra edemiyor ama belli ki başı dönüyor. Sıkı sıkı tutuyor torbalarını belki de 10 gün boyunca yiyeceği yiyecekler o torbalarda, sonra toparlıyor kendini, yavaş yavaş yürümeye devam ediyor…O uzaklaşırken ben kendime kızıyorum. Ne olur ki yani alsan torbalarını elinden, götürsen evine kadar…İstanbul’da ruhumu kaybettim…
Sabah erkenden bebek sahiline doğru iniyoruz. 3 arkadaş, deniz havası iyi gelir diye düşünerek, çöp toplayan bir çocuk yanımızdan geçiyor. 1 dakika geçmiyor ki yanımızdan daha yaşlı belki 30′larında bir çöp toplayıcı koşarak geçiyor ve genç olana saldırıyor. Ama ne dövmek, bir an genç olanın ağzından bir diş fırladığını görüyorum. Şeytana lanet diyip, yaşlı adama doğru koşmaya başlıyorum. Yanımdakiler biliyor ki olmadık şeyler yapacağım, tutuyorlar beni…Duruyorum…5 sene önce kimse beni durduramazdı böyle bir durumda…İstanbul’da ruhumu kaybettim…
Ufak bir çocuk, yağmurlu havada bir köşede duruyor, üzerinde okul önlüğü, belli ki akıllı, dilenmiyor belki ama bana yardım edin diye basbas bağrıyor sesini çıkarmadan. Yaklaşıyorum yanına, 5 milyon lira uzatıyorum…5 milyon lira…Günde 3 paketini içtiğim sigaranın, bir paket parası…Gülümsüyor, saol abi diyor…Dersini yapmaya devam ediyor. Ne çalışıyorsun bile diyemiyorum…Gülümseyip uzaklaşıyorum….İstanbul’da ruhumu kaybettim….
Aslında, normalde vereceğim tepkilerin hiç biri hoş karşılanmaz, niye tanımadığın bir kıza yardım edesin? (Abaza mısın?) niye tanımadığın bir adama, başka tanımadığın bir adamı dövdü diye dalasın? (Manyak mısın?) Veya kim olduğunu bilmediğim bir çocuğa derslerin sorsan ne değişir? (Sapık mısın?)
Yani eni sonu ben ruhumu kaybettim ama Hükümsüz olarak…Benim ruhum 60 lı 70 yılların ruhuydu ve tedavülden kalktı…
(Ali Sor)
Bugün yolda genç bir kız gördüm. Ama elinde torbalar vardı. Belli ki evine bir şeyler almış. Suratı kireç gibiydi. Muhtemelen işinden çıkmış, evine bir şeyler almış ama rahatsız. Midesi bulanıyor besbelli, utana sıkıla bir çöp tenekesinin yanında duruyor. İstifra edecek, edemiyor. Ben ise donuk gözlerle bakmaya devam ediyorum. Bu kız ne yapıyor diye? Sonra kendime geliyorum, kafamı çeviriyorum. Ama gözümde güneş gözlüğü, durduğum yerden yan gözle kızı izlemeye devam ediyorum. Kız istifra edemiyor ama belli ki başı dönüyor. Sıkı sıkı tutuyor torbalarını belki de 10 gün boyunca yiyeceği yiyecekler o torbalarda, sonra toparlıyor kendini, yavaş yavaş yürümeye devam ediyor…O uzaklaşırken ben kendime kızıyorum. Ne olur ki yani alsan torbalarını elinden, götürsen evine kadar…İstanbul’da ruhumu kaybettim…
Sabah erkenden bebek sahiline doğru iniyoruz. 3 arkadaş, deniz havası iyi gelir diye düşünerek, çöp toplayan bir çocuk yanımızdan geçiyor. 1 dakika geçmiyor ki yanımızdan daha yaşlı belki 30′larında bir çöp toplayıcı koşarak geçiyor ve genç olana saldırıyor. Ama ne dövmek, bir an genç olanın ağzından bir diş fırladığını görüyorum. Şeytana lanet diyip, yaşlı adama doğru koşmaya başlıyorum. Yanımdakiler biliyor ki olmadık şeyler yapacağım, tutuyorlar beni…Duruyorum…5 sene önce kimse beni durduramazdı böyle bir durumda…İstanbul’da ruhumu kaybettim…
Ufak bir çocuk, yağmurlu havada bir köşede duruyor, üzerinde okul önlüğü, belli ki akıllı, dilenmiyor belki ama bana yardım edin diye basbas bağrıyor sesini çıkarmadan. Yaklaşıyorum yanına, 5 milyon lira uzatıyorum…5 milyon lira…Günde 3 paketini içtiğim sigaranın, bir paket parası…Gülümsüyor, saol abi diyor…Dersini yapmaya devam ediyor. Ne çalışıyorsun bile diyemiyorum…Gülümseyip uzaklaşıyorum….İstanbul’da ruhumu kaybettim….
Aslında, normalde vereceğim tepkilerin hiç biri hoş karşılanmaz, niye tanımadığın bir kıza yardım edesin? (Abaza mısın?) niye tanımadığın bir adama, başka tanımadığın bir adamı dövdü diye dalasın? (Manyak mısın?) Veya kim olduğunu bilmediğim bir çocuğa derslerin sorsan ne değişir? (Sapık mısın?)
Yani eni sonu ben ruhumu kaybettim ama Hükümsüz olarak…Benim ruhum 60 lı 70 yılların ruhuydu ve tedavülden kalktı…
(Ali Sor)