Ruhsal Beslenme

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Ruhsal Beslenme

İnsanın ruhsal yaşamının gelişmesi, sürdürülmesi için dışarıdan gelen uyaranlarla beslenmesi ve bunların ruhsal yaşam içinde sindirilmesi, özümlenmesi gereklidir.

Yeni doğan bebek anne sütü ya da sütle beslenir. Daha sonra aylar geçtikçe buna öteki besin maddeleri eklenir. Bebek, çocuk besin maddelerini veren anneden ya da başka bir kişiden kaynaklanan duygusal iletileri, uyaranları alır.

Bebeği, çocuğu besleyen anne ya da başka bir kişi besin maddeleriyle birlikte duygularını da iletir. Bebek, çocuk ağzı aracılığıyla besin maddelerini sindirim sistemine alır. Gelişme evresine göre, duyu organlarıyla çevreden gelen iletileri, uyaranları ruhsal yapısına yansıtır. Böylece bir yandan beslenip bedensel yaşamı sürdürecek enerjiyi, temel yapı taşlarını oluşturur, öte yandan ruhsal yapışan, gelişmesini sağlayacak uyaranları, iletileri toplamaya başlar.

Dışarıdan gelen besin maddeleriyle bedensel, uyaranlar ve iletilerle de ruhsal gereksinimlere doyum sağlanır. Bebeğin, çocuğun ieti er ve uyaranlan ruhsal yaşamının içine almasına içe-alım (incorporation) süreci adı verilir. İnsan yaşamının her döneminde, içe-alım doyum sağlayan bir süreç olarak sürüp gider.

Dışarıdan alınan besin maddelerinin bir bölümü sindiriemez, emiemez, özümienemez. İletiler, uyaranlar için de benzer durum sözkonusudur. Benlik içe alınan iletilerin, uyaranların bir bölümünü yaşamına katar. Başka bir deyişle, içe atar (introjection) sindirip emer. Ancak içe atılan iletiler, uyaranlar besinlerin özümlemesine eşdeğer olan özdeşim, özdeşleşme (Identification) adını alan süreçle benliğin malı olur.

Kişier, nesneler ve olaylarla igli olarak içe atrfanlann taşıdığı duygu yükü, bunlara yaprian duygu yatınmı benlik tarafından ayn olarak yaşanır. Ancak özdeşleşme süreci sonunda içe atılmış kişiden, nesneden gelen duygu yükü benliğin duygulanım atanma katta. Benliğin malı olur.

Özcan Köknel, Yaşamın Zaferi
 
Top