Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Kitap Özetleri
Reşat Nuri Güntekin - Sönmüş Yıldızlar Özeti
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Paradoks" data-source="post: 426980" data-attributes="member: 75409"><p><strong>SÖNMÜS YILDIZLAR</strong></p><p><strong>Misafir salonunda sizinle karsı karsıya geldiğim zaman ne kadar sasırdığımı hatırlarsınız. Aman ya</strong></p><p><strong>Rabbi! Bu kadar ince ve derin seyler söyleyen sanatkâr, o kısa pantolonlu, sarısın çocuk muydu?</strong></p><p><strong>Gözlerime inanamı-yordum. Siz de benim hayretime gülmeğe baslamıstınız. Artık eskisi gibi mahcup</strong></p><p><strong>ve çekingen değildiniz. Tavırlarınıza emniyet, sözlerinize tatlı ve serbest bir nese gelmisti. Çok</strong></p><p><strong>değismistiniz Kenan Bey… Yalnız o eski masum saffetiniz hâlâ baki idi. O günden sonra sizinle iki</strong></p><p><strong>samimî dost olduk. Haliniz, bana öyle emniyet veriyordu ki, hayatımın en gizli gamlarını ve acılarını</strong></p><p><strong>size söylemekten çekinmiyordum. Yazılarınızı daha büyük bir dikkatle takibe baslamıstım. Fakat</strong></p><p><strong>onlarda bir zamandan beri garip bir değisme farkediyordum. Mahzun, tatlı hayalperestliğinizi yavas</strong></p><p><strong>yavas kaybediyor; hırçın, acı bir muharrir oluyordunuz.</strong></p><p><strong>Artık mukaddesata dil uzatmağa, güzel seylerle eğlenmeğe baslamıstınız. Artık hayat ile çarpısmaktan</strong></p><p><strong>çekinmiyor, kaleminizi zalim bir kamçı gibi kullanıyor; zavallı insanları hakaretlere, istihzalara</strong></p><p><strong>boğuyordunuz.</strong></p><p><strong>Daha sonra neseli, alaycı bir muharrir oldunuz. Herkes, sizi takdir ediyordu. Fakat, ya Rabbi, ben, sizin</strong></p><p><strong>eski hüzünlerinizi ne kadar tercih ediyordum. Maatteessüf, bu kadarla da kalmadınız Kenan Bey… Bir</strong></p><p><strong>zaman geldi ki, o hakaretleri, istihzaları bile çok gördünüz. Zavallı insanların gözünüzde eğlenilmeğe,</strong></p><p><strong>hırpalanmağa bile, değer bir kıymeti kalmamıstı. Niçin böyle oldu Kenan Bey? Niçin siirsiz, bedbin,</strong></p><p><strong>bedbaht, müstehzi, gaddar bir hikayeci oldunuz? Niçin semanızdaki yıldızlar birer birer dökülüp</strong></p><p><strong>söndüler? Bunu bana söylemeğe mecbursunuz; çünkü onlar, benim gamlı günlerimin, karanlık</strong></p><p><strong>gecelerimin en derin tesellisiydi. Temiz, ince, yüksek ruhlu Hüseyin Kenan’ı öldüren bu müstehzi,</strong></p><p><strong>gaddar adama karsı içimde sönmez bir kin var.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Paradoks, post: 426980, member: 75409"] [B]SÖNMÜS YILDIZLAR Misafir salonunda sizinle karsı karsıya geldiğim zaman ne kadar sasırdığımı hatırlarsınız. Aman ya Rabbi! Bu kadar ince ve derin seyler söyleyen sanatkâr, o kısa pantolonlu, sarısın çocuk muydu? Gözlerime inanamı-yordum. Siz de benim hayretime gülmeğe baslamıstınız. Artık eskisi gibi mahcup ve çekingen değildiniz. Tavırlarınıza emniyet, sözlerinize tatlı ve serbest bir nese gelmisti. Çok değismistiniz Kenan Bey… Yalnız o eski masum saffetiniz hâlâ baki idi. O günden sonra sizinle iki samimî dost olduk. Haliniz, bana öyle emniyet veriyordu ki, hayatımın en gizli gamlarını ve acılarını size söylemekten çekinmiyordum. Yazılarınızı daha büyük bir dikkatle takibe baslamıstım. Fakat onlarda bir zamandan beri garip bir değisme farkediyordum. Mahzun, tatlı hayalperestliğinizi yavas yavas kaybediyor; hırçın, acı bir muharrir oluyordunuz. Artık mukaddesata dil uzatmağa, güzel seylerle eğlenmeğe baslamıstınız. Artık hayat ile çarpısmaktan çekinmiyor, kaleminizi zalim bir kamçı gibi kullanıyor; zavallı insanları hakaretlere, istihzalara boğuyordunuz. Daha sonra neseli, alaycı bir muharrir oldunuz. Herkes, sizi takdir ediyordu. Fakat, ya Rabbi, ben, sizin eski hüzünlerinizi ne kadar tercih ediyordum. Maatteessüf, bu kadarla da kalmadınız Kenan Bey… Bir zaman geldi ki, o hakaretleri, istihzaları bile çok gördünüz. Zavallı insanların gözünüzde eğlenilmeğe, hırpalanmağa bile, değer bir kıymeti kalmamıstı. Niçin böyle oldu Kenan Bey? Niçin siirsiz, bedbin, bedbaht, müstehzi, gaddar bir hikayeci oldunuz? Niçin semanızdaki yıldızlar birer birer dökülüp söndüler? Bunu bana söylemeğe mecbursunuz; çünkü onlar, benim gamlı günlerimin, karanlık gecelerimin en derin tesellisiydi. Temiz, ince, yüksek ruhlu Hüseyin Kenan’ı öldüren bu müstehzi, gaddar adama karsı içimde sönmez bir kin var.[/B] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Kitap Özetleri
Reşat Nuri Güntekin - Sönmüş Yıldızlar Özeti
Top