• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Osman Pamukoğlu İle Röportaj

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
ÇATIŞMANIN ÇÖZÜM MODELİ



Devrim Sevimay : pkknın silah bırakması ve dönüş sürecinde nasıl bir yöntem izlenmelidir?



Osman PAMUKOĞLU : pkk, yani kürdistan işçi partisinin nasıl tasviye edilmesini soruyorsunuz… Yani bizim yürürlükteki yasalarımıza göre; “Eşkıya, düşmandır. Düşman gibi karşılık görür.” Diye tarif edilen, 25 yıldır bölgeye kan kusturan, milleti anlatılmaz acılara boğan, onbinlerce insanımızı öldüren, çocukları oralarda askerlik yapan yüzbinlerce anneyi sabahlara kadar kötü haber korkusu yaşatan, devletin hazinesine balta vuran, şimdi de hükümete paket sunmaya kalkan eşkiyanın silah bırakması ve dönüş süreci nasıl olacak öylemi ?

Tek yol var : kayıtsız şartsız, insan, silah, mühimmat dahil gelecekler ve Türk adaletine teslim olacaklar. Bunu yapmayacaklarını biliyorum. Çünkü İmralı’daki başları ile meclisteki uzantısı parti, dağlarda ki silahlı güçleri bitince hep beraber balon gibi sönecekler, çünkü bu silahlı kalkışmanın zerre kadar halk nezdinde içselleşmiş bir yönü ve kabul görmüş ilkesi yoktur. Yıllardır yaptıkları, şiddet ve korku yaratarak bölge insanlarımızı sindirerek kendi siyasi çıkarları doğrultusunda yönlendirmektir.



Devrim Sevimay : pkk kadrolarını dağdan indirmek amacıyla af ilan edildiği takdirde kapsamı ne olmalıdır?


Osman PAMUKOĞLU : Af kararını kim verecek? Hükümet mi ? Parlemento mu ? Tüm siyasi partilerle sağlanacak uyum mu ? Hangi partinin programında af var ? Hangi seçim kampanyasında kim bunu halka taahhüt etti ? Etseydiniz seçimlerde ne olduğunu görürdünüz.

Gelecekler ve Türkiye Cumhuriyeti adaletine teslim olacaklar. İşledikleri suçların ölçüsü, onların geleceklerini belirleyecektir.


Devrim Sevimay : Çözüm sürecine Abdullah Öcalan’ın da dahil edilmesi yolundaki taleplere nasıl bakıyorsunuz ?


Osman PAMUKOĞLU : Kartalın sığırcıkla pazarlığı olmaz !…


Devrim Sevimay : Çözüm süreci boyunca operasyonlar durmalı mı – durmamalı mı; neden ?


Osman PAMUKOĞLU :
Operasyon yapılıyormu ki ? Bizim yaptığımız ve anladığımız manada operasyon falan yok ortada. Buna rağmen gün geçmiyor ki bir şehit haberi gelmesin.


Devrim Sevimay : Terörü bitme menziline girdiği konusunda yayılan iyimser havaya katılıyormusunuz?


Osman PAMUKOĞLU :
İnsanlara hayaller iyi gelir. Hangi menzil? Dağdakiler yerlerinde, hükümet kuvvetleri yerlerinde… Ne olacak? Ne yapacaksınız da bitecek? İşe yaramaz bir yığın akademik zırva.


KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜM MODELİ


Devrim Sevimay : Türkiye’de yaşayan kürtlere mevcut anayasa ve yasalarla tanınmış olan hak ve özgürlükler alanının genişletilmesi gerektiğini düşünüyormusunuz; düşünüyorsanız yapılabilecek düzenlemeler neleri içermelidir?


Osman PAMUKOĞLU : Türkiye’de mevcut anayasa ve yasalarla tanınmış hak ve özgürlüklerdeki çıkmaz, bizim kürt vatandaşlarımıza özgü değil ki. 73 milyon insanımızın tamamıyla ilgili. Türkiye’de parlamenter demokrasi diye halka yutturdukları oligarşik ve bürokratik bir yapıdan öte değil. Türkiye hiçbir zaman ne demokrat, ne de bir hukuk devleti olamadı ki !… Türkiye bir Dükler Cumhuriyetinden ibaret.


Devrim Sevimay : Soruna çözüm çerçevesinde demokratikleşme paketi ve ekonomik önlemler yeterlimidir? Bölgeye özel düzenlemeler de yapılmalı mıdır?


Osman PAMUKOĞLU : pkk “bağımsız kürdistan” siyasi hedefi ile silahlı kalkışma başlattı, politik gücü silahla ele geçirmek istedi. Siz bugün, devlete karşı bir hareket düşündüler, hayal ettiler, plan yaptılar diye Ergenekon adı altında, emekli ve muvazzaf askerler, profesörler, gazeteciler, yazarlar, iş adamları için iki yıldır sorgu sual, soruşturma. mahkeme diye uğraşıp dururken, 25 yılda 40.000 kişinin canını almış, kan dökmüş, silahlı ayaklanmayla devlete hala meydan okuyanlara yargılamadan nasıl af teklifi yaparsınız? Dünyada böyle bir cinnet geçiren devlet görülmüş, duyulmuş mu ? Şimdi akıllarınca ılımlı hallere rıza göstererek, “demokratikleşme”, “özgürlükler”, “bireysel haklar” gibi bilen bilmeyene hoş gelen laflarla, sığ sularda geziniyorlar. Bu sahte surattır. Asla esas amaçlarından vazgeçmeyeceklerdir. Ekonomik meseleye gelince; süratle yapılması gereken çok iş var ama bunu halen siyaset sahnesindeki düzen partileri gerçekleştiremez.


Devrim Sevimay :
Toplumsal mutabakatın sağlanması için sizce en çok dikkat edilmesi gereken unsur nedir?


Osman PAMUKOĞLU : Tüm masallar “evvel zaman içinde” diye başlar: Bunlarda“Devletin tepesinde mutabakat”, “Sivil Toplum Kuruluşları”, “Akil Adamlar”, “yanaşma gazeteciler” yok akademisyenler !… Mesele mücadelenin sonuçlandırılması bunların halledebileceği iş değil. Kulaklarına göre ağız isteyenlerle bu iş halledilmez. Cumhuriyet döneminin en büyük alt üst olma hali olan bu vahim durumun kararını mutlaka milletten almak gerekir. Devleti devlet kurmaz, millet kurar. Bilinmeyen yolun nereye saptığını en iyi halk kestirir.


Devrim Sevimay : Sizin açınızdan bulunacak çözüm modelinin olmazsa olmaz çizgileri nelerdir?


Osman PAMUKOĞLU : Dağ kadrosu kayıtsız şartsız teslim olacak. DTP denilen partinin mensupları milletvekili olmadan işledikleri suçlar nedeni ile Anayasa uyarınca derhal dokunulmazlıkları kaldırılıp yargılanacaklar. Türk Ceza Mahkemeleri bunları ifadeye çağırıyor, Meclis Başkanlığından “söz konusu kişilere ulaşılamamıştır.” Tarzında mahkemeye cevap gidiyor. Bu evrakı düzenleyenler de Anayasa suçu işlediklerinin farkındalar mı? Her zaman bahar olmaz.


Devrim Sevimay : Sonuç olarak ne söylemek istersiniz ?


Osman PAMUKOĞLU : Şiddete bulaşmanın bedeli ödenir. Güçlülerde, zayıflarda, akıllılarda, aptallarda öder. Fark; zayıf ve aptallar daha önce, erken öder. Diğeri biraz geç…


Bütün meselelerin üstesinden ancak batı emperyalizminin sızmalarına karşı kendini iyi savunan itibarlı, güçlü, bağımsız bir Türkiye gelebilir.


Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Irak üzerinden “çifte sarmal”la yürütülen strateji de batının oyunundan öte bir şey değildir.


“Kahya kılıklı” adamların Türkiye’ye gelmeleriyle Diyarbakır’da soluğu almaları bir oluyor. İşleri güçleri devletin zembereğini attırmak. Geçmemiş hastalıklarının kökleri hala sürgün veriyor.


Her şey küçük şeylere boyun eğmekle başlar. İlkönce zayıflar teslim olur. Türkiye’de politik liderlik çökmüştür.


Ülkeye kundak soktular. En iç karartıcı dönemden geçiyoruz. Körebe oynayarak devlet yönetilmez. Tarih boyunca da çetecilik, eşkiyalık, hükümetlerin güçsüzlüğünden çıkmıştır.


Devletler de efeler gibidir, efe gibi duramazsan efeliğin beş para etmez.






Milliyet Gazetesi/Devrim Sevimay
 
Top