Örgüt ve Yönetim Kuramları

ÖRGÜT VE YÖNETİM KURAMLARI


Örgüt


Örgütsel amaçları gerçekleştirmek için yönetimin kullandığı bir araçtır (Başaran, 2000, 28).

Toplumsal gereksinmelerin bir kesimini karşılamak üzere, önceden belirlenmiş amaçları gerçekleştirecek düzenli işleri yapmak için güçlerini gönüllü eşgüdümleyen insanlardan oluşan toplumsal açık bir sistemdir (Balcı ve Aydın, 2003, 10).


Yönetim

Bir örgütün amaçlarına ulaştıracak işleri yapmak için bir araya gelen insanları örgütleyip eşgüdümleyerek eyleme geçirme sürecidir (Balcı ve Aydın, 2003, 10).


Örgütün 2 yanı (Bursalıoğlu, 2002, 23):

Formal: Örgtün yapısını yansıtır, formal iletişim yoluyla işler, kesinlik ve verim gösterir. Amaçlardan çok araçlara önem verilir.

İnformal: Örgütteki kişiler arası ilişkilerden meydana gelir, informal iletişim yoluyla işler. Bu yön araştırma değişme ve bireyin doyumunu yansıtır.


Örgüt ve Yönetim Kuramları

Kuram


Yönetim alanında denenmiş bilimsel bilgilerin düzenli olarak bir araya getirilmesiyle
oluşturulurlar (Başaran ve Çınkır, 2012, 266).


Örgüt ve Yönetim Kuramları

1) Klasik Kuram
2) Neoklasik Kuram
3) Modern Kuram


Klasik Örgüt Teorisine Genel Bakış
LPQKDvv.png

1) KLASİK KURAM

Yönetim alanında sistemli bilgi kümesini oluşturan ilk yazarların eserleri ve görüşleri.


Bilimsel Yönetim Akımı Frederick Taylor (1856-1915)

* Bilimsel Yönetimin lkeleri (Principles of Scientific Managemen-1911)
* İşletme Yönetiminin babası olarak kabul edilmektedir.
* “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” (1911)
*Amacı: Tek tek her işgörenin performansını yükselterek örgütün verimliliğini yükseltmektir.


Taylor'un Çalıştığı İşletmelerdeki Temel Gözlemleri Şunlardır:

a- Verimsizlik.

b- Tembellik ve kaytarma
c- Çalışma kural ve prosedürlerinin standartlardan yoksun oluşu.

d- İşe almada ehliyet, yetenek ve kapasite kıstaslarının kullanılmayışı.

e- Yapılan işler için standart sürelerin belirlenmeyişi.


Bilimsel Yönetimin Felsefesi

Şu dört ilkeyle özetlenebilir (Can, 2005, 46):

1) Yönetimin uygulanmasında, bilimsel yöntemlerin kullanılması ve geliştirilmesi,
2) İşçileri işe alırken, belirtilen ie en uygun kişiye seçmeye yarayacak bilimsel yaklaşımları kullanma,
3) İşçiye bilimsel, öğretim, eğitim ve kendini geliştirme olanağı sağlama ve böylece işçilerle içten gelen bir işbirliği geliştirme,
4) Yönetim ile işçilerin görevlerini ayırmak ve bu ayırmayla birlikte bu iki grup arasında arkadaşça ilişki ve işbirliğini teşvik etmektir.


TAYLORİZM…MAKİNA KURAMI

* Standartlaşma
* Hareket ve zaman etüdleri
* Sistematik seçim ve eğitim
* Parça başına ücret sistemi
* Fonksiyonel usta başılık


Max Weber (1864-1920)

* Alman sosyolog
* Antipozitivist
* Sosyolojinin babası
* Almanya’nın Erfurt şehrinde doğmuş, 7 kardeşin en büyüğü
* Entelektüel bir ortamda büyüdü, hukuk, ekonomi ve tarihe merak saldı. Üniversitede hukuk okudu.
* Mezun olduktan sonra stajyer avukatlık yaptı.
* Berlin Üniversitesinde doçent oldu.
* Siyasetle ilgilendi, sol siyasi oluşumlara girdi.
* 1894’te ekonomi profesörü oldu.
* 1903’te profesörlükten istifa etti.
* Bir dergide editörlük yaptı.
* 1904’te “Kapitalizmin Ruhu ve Protestan Ahlak” isimli en önemli eserlerinden birini yayınladı. (Hayattayken yayınlanan tek eseri)


Bürokrasi Kuramı (Weber, 1864-1930)

*Max Weber’e göre bürokratik bir yapı, günlük dilde kullandığımız, işlerin geciktirilmesi, yokuşa sürülmesi, ‘’bugün git yarın gel’’ anlamının tersine etkinlik açısında ideal bir örgüt yapısıdır.

* Weber’e göre salt yasa ve kurallarla çalıştırılan bürokrasi, en saf ve ülküsel yönetim biçimidir.

Weber’in önerdiği ideal tip bürokrasi beş unsurdan meydana gelmektedir (Bursalıoğlu, 2002, 20):

* 1. Hiyerarşik yapı
* 2. Görevsel uzmanlaşma
* 3. Tanımlanmış yetki ve sorumluluklar
* 4. Kestirilebilirliği sağlayan kayıtlar
* 5. Davranış Kuralları


Bürokrasi…Rasyonellik

* Görevler, hiyerarşik bir şekilde düzenlenmeli,

* İşler, bölümlere ayrılarak kurallara uygun olarak uzman kişiler tarafından yürütülmeli-ileri derecede uzmanlaşma,

* Güç, yazılı kurallarda olmalıdır. Bu nedenle çalışanlar emirlere uymak zorunda kalmalıdır.

* Çalışanlar işe uygun seçilmeli ve onlara iş güvencesi sağlanmalı – teknik yeterliklere uygun seçilmeli.

* Çalışanlar, iş ilişkilerine kişisel duygularını karıştırmamalıdır.

* Yükselmeleri performanslarına göre olmalı,

* Personel işin gerektirdiği teknik bilgi ve yeteneği ölçen sınav sonuçlarına göre seçilecek ve terfi ettirilecektir.


Bürokrasinin Üstünlükleri ve Zayıflıkları

* Uzmanlaşma
* Örgüt Yapısı
* Tahmin Edilebilirlik
* Rasyonellik
* Demokrasi
* Katılık ve Değişmezlik
* Gayri Şahsilik
* Amaçlar Hiyerarşisinin Bozulması
* Kırtasiyecilik ve Kontrolün Zorluğu
* Düzeni Koruma Eğilimi

3 Tip Meşru Yetki: Yönetim bilimine en büyük katkısı (Bursalıoğlu, 2002, 19):

1) Geleneksel Yetki: Mutlak itaat bekleyen davranışları öngörür. Kişisel- doğuştan getirilir.
2) Rasyonel Yetki: Mantığa dönüktür, demokratik ilkeleri izler.
3) Karizmatik Yetki: Büyük liderlere özgü kişisel ve hatta manyetik denilebilecek kuvvetleri kapsar. Kişisel-sonradan kazanılır.


Yönetsel Kuram/ Genel Yönetim Akımı/Yönetim Süreçleri (Henry Fayol, 1841-1925)

* Taylor’un iş ve işçilerden beklediğini, Fayol yönetim ve yöneticilerden beklemiştir. Yönetim süreçlerini ilk kez sıralayan Fayol, yönetilenden çok yöneticiye güvenmiştir (Bursalıoğlu, 2002, 19).

* Fayol, işletmecilik etkinliklerini teknik, ticari, mali, güvenlik, muhasebe ve yönetim olmak üzere altı grupta toplamıştır. Ona göre bir işletmenin başarısı, bu altı tür etkinliğin başarılı bir uygulamasına bağlıdır (Balcı, 2010).


Henry Fayol

Fayol yönetimin tanımını, yönetim fonksiyonlarına dayandırarak realist bir şekilde yapmıştır.

“... yönetimde hiçbir şey mutlak değildir. Yönetim bir ölçü ve kıyas meselesidir..., benzer şartlarda bile olsa aynı ilke nadiren aynı şekilde uygulanır.

Bu nedenle ilkeler esnek olmalı ve ihtiyaca adapte edilmelidir” diyerek yönetimin özelliklerini belirtmiştir.


Fayol’a göre Yönetim sürecinin 5 öğesi:

1) Planlama
2) Örgütleme
3) Emretme
4) Eşgüdümleme
5) Kontrol



Özet

Klasik kuramların ortak özellikleri şu şekilde özetlenebilir:


* Zaman ve hareket çalışmaları,
* İş bölümü ve uzmanlaşma,
* Görevlerin standartlaştırılması,
* Emir birliği,
* Kontrol alanı,
* İşlev ya da fonksiyonun tekliği ve
* Formel örgütlenme.


Klasik kurama yöneltilen eleştiriler şu şekilde özetlenebilir:

* Örgütlerin iki temel boyutundan kurum boyutunda etkiliği gerçekleştirmeye odaklanmış, birey boyutunu ise ihmal etmişlerdir.

* Örgütü adeta insansız bir makine gibi görmüşlerdir.

* Örgütte insanların güdülenmelerini de sadece ekonomik gereksinmelerin karşılanması ve yakın denetime bağlayarak insanları insan yapan sosyal ve psikolojik gereksinmeleri görememişlerdir.


2) NEOKLASİK ÖRGÜT YAKLAŞIMI

* Klasik örgüt kuramına tepki olarak doğmuştur.

* Neoklasik örgüt kuramının temelinde, insan ilişkileri yaklaşımı yatmaktadır (Aydın, 2007,107).

* Bu yaklaşımın temelinde Hawthorne araştırmaları olarak bilinen ve klasikleşen bir dizi araştırmanın bulguları görülmektedir. Bu araştırmaların yürütücüsü Elton Mayo’dur (Aydın, 2007, 107).

* 1924’de başlayan ve Electric Şirketinin Hawthorne fabrikalarında Mayo ve arkadaşları tarafından yapılan altı ayrı araştırmadan oluşan deneyler literatürde Hawthorne etkisi olarak bilinmektedir.

* Bu araştırmaların sonunda; grup oluşturma, grup arkadaşlığı ve sevgi bağlarının güçlü olmasının, işletme sahip ve yöneticilerin davranışlarında olumlu değişmelerin, onların önemsenmesinin çalışma ortamının havasını değiştirdiği, bunun da sürekli verim artışına yol açtığı bulunmuştur (Balcı, 2010, 84).

Bu yaklaşımın temel özellikleri şöyle özetlenebilir (Aydın, 2007,107):

* “Ekonomik insan” kavramına doğrudan karşı çıkılmış, bireysel farklılıklar kabul edilmiştir.

* Her birey eşitsiz ve biriciktir.

* Verimliliğin belirlenmesinde dış gerçekler kadar, bireyin dış dünyası da önemsenmiştir.

* Üretimdeki artış ve düşüşler, iş yerinin fiziksel ve ekonomik koşullarından çok, iş ortamındaki insan ilişkilerinin niteliğine bağlıdır.

* Güdüleme yalnızca ekonomik unsurlara değil, ayrıca toplumsal ve bireysel unsurlara da bağlıdır.


Neoklasik Kurama Eleştiri (Bursalıoğlu, 2002, 18):


* Neoklasik yaklaşımın belki de en zayıf yönü, sistem görüşünü önemsememiş ve örgüte getirmemiş olmasıdır.


Kaynaklar
* Aydın, M. (2007). Eğitim Yönetimi. Ankara: Hatiboğlu Yayınları
* Başaran, İ.E. ve Çınkır, Ş. (2012). Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi. Ankara: Ekinoks Yayıncılık.
* Balcı, A. (2010). Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
* Balcı, A., Aydın, İ. (2003). Anadolu Öğretmen Liseleri İçin Eğitim Yönetimi. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
* Başaran, İ. E. (2000). Yönetim. Anara: Umut Yayım Dağıtım.
* Bursalıoğlu, Z. (2003). Okul Yönetiminde Yeni yapı ve Davranış. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
* Can, H. (2005). Yönetim ve Organizasyon. Ankara: Siyasal Kitabevi.
 
Top