Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
İlginç Bilgiler
ÖLÜMLE İLGİLİ ADETLER
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="yesim434" data-source="post: 1008639" data-attributes="member: 41"><p>İnsanoğlu doğar, yaşar ve ölür. Bu dönem içerisinde birçok <strong>inanç, âdet</strong> ve <strong>pratiklerin</strong> gelişmiş olduğunu görürüz.</p><p></p><p></p><p>Ölümle ilgili inanç ve uygulamalar <strong>ölüm öncesi, ölüm sırası ve ölüm sonrası</strong> olmak üzere üç bölümde incelenebilir.</p><p></p><p></p><p><strong>Ölüm Öncesi:</strong> Yöredeki halkın inanışlarına göre ölümün habercisi olarak adlandırılan hayvanlarla ilgili düşünceler bulunmaktadır. Bunlar; <strong>köpeğin gereksiz yere uzun uzun uluması</strong>, <strong>evin damına baykuşun kaçıp ötmesi.</strong> Bu gibi durumlar bir kara haberin geleceğine ve ölü olacağına yorumlanır. Ölüme yorumlanabilecek rüyalar da vardır: Önceden ölen bir yakınının kendisini de yanma çağırması, rüyasında evin orta direğinin yıkılması, evin bir yanının yıkılarak göçmesi, gibi rüyalar ölüme yorumlanır. Hastanın öleceği düşüncesi şu belirtilerle anlaşılır: Gözleri kayar ve soğur, burnu çöker, nefes alıp vermede hırıltı olur, daha önceden ölen bir kimsenin kendisini çağırdığını söyler, gurbette olan çocukları varsa onları sayıklar, su ister, yanındakilerden helallik alır, ağzına köpük yığılır.</p><p></p><p><strong>Ölüm Sırası:</strong> Bir kişinin öldüğü, <strong>vücudunun hareketsiz ve kaskatı kesilmesinden</strong>, <strong>göğüs kafesinin inip kalkmasından</strong>, <strong>bakışlarından ve vücudunun soğumasından</strong> anlaşılır. Ayrıca, şu pratiklere de başvurulur, Ağzına ayna tutulur, Aynada buharlaşma olursa yaşadığı, yoksa öldüğü anlaşılır. Ayrıca nabzına da bakılır. Ölüm haberi çabuk duyulur, derler. Yakın çevrelerine ya telefon edilerek, haberci gönderilerek ya da camiden duyuruda bulunulur. Öldüğü anlaşılır anlaşılmaz <strong>çenesi çekilir ve bağlanır</strong>. <strong>Gözleri açıksa kapatılır</strong>. Elleri yanlara getirilir, ayak başparmak uçları bir iplikle bağlanır. Gözü açık ölmüşse bir beklediği var düşüncesiyle ve gözü arkada kalmasın duygusuyla elle sıvazlanarak kapatılır. Temiz bir yatağa alınır, buna <strong>'rahat döşeği'</strong> denilir. Ölen kişinin üzerindeki giysiler yırtılarak çıkarılır. Bu giysilere ölünün soykası da denildiği olur. Yatakta sağ yanı kıbleye gelecek biçimde bırakılan ölünün üzerine çarşaf serilir. Bazen karnının üzerine, <strong>şişmemesi için bir bıçak veya makas</strong> konulur. Yatağın etrafında halka biçiminde oturularak beklenir.</p><p></p><p>Yakınları tarafından kefen hazırlanır. Kara kazanda su ısıtılır. <strong>Ölü evinin pencereleri açılarak havalandırılır.</strong> Bu arada ölenin giysileri, yatak ve yorganı bir kadın tarafından yıkanır. Bu kadına birkaç kalıp sabun verilir. Akşam gün batımına yakın zamanda cenaze defnedilmez. İnanışa göre, <strong>gün batımından sonra yer mühürlüdür,</strong> kimseyi kabul etmez inancı hakimdir. Ertesi sabah defnedilir. Bu beklemenin bir amacı da uzaktaki yakınlarının gelmesi içindir. Erkek cenazesini erkekler, kadın cenazesini kadınlar yıkar. Abdesti aldırılır. Yıkama işi <strong>"Teneşir"</strong> denilen bir tahta kerevet üzerinde yapılır. Ölen kişi nişanlı veya yeni gelin ise yanma gelinliğinin konulduğu, saçının ardına kına yakıldığı da olur. Saçları örülür veya boynuna dolanır. Kefenlenen cenaze çam veya kavak ağacından yapılmış kapaklı tabuta veya <strong>"Salaca"</strong> denen dört kollu tabuta konur. Ölen <strong>kadın ise tabutun üzerine yazması</strong> atılır. <strong>Erkek ise</strong> giysisi çoğu zaman konulmaz, üzerine bir <strong>örtü</strong> atılır. 3-4 aylık çocuklar bir kişinin kolları arasında mezara götürülür. Yıkama işlemi bittikten sonra bazı yörelerde kazan ters çevrilir. Gece orada ışık yakılır.</p><p></p><p></p><p>Cenaze yıkandıktan sonra bekletilmeden mezara götürülme işlemi başlar. <strong>Kadının mezarı göğüs hizası</strong> yüksekliği kadar, <strong>erkek mezarı göbek hizası</strong> yüksekliği kadar derinlikte eşilir. Eşilen mezarda başkasına ait kemik çıkmışsa bunlar bir köşeye toplanır. Bazı yörelerde <strong>âdet gereği mezara madeni para atılır</strong>. (Böylece inanışa göre o yer alınmış sayılır) Cenaze namazı kılındıktan sonra mezara indirilir. Mezar, oradakiler tarafından hızlı bir şekilde toprak atılarak kapatılır. Kapatma işlemi bittikten sonra üzerine su dökülür. Bu inanış bazı yörelerde sorgusunun ve sualinin çabuk ve kolay verilmesi içindir. Mezarın yanında <strong>gün batınımdan sonra ateş yakmak geleneği yaygındır</strong>. Bunun amacı yabani hayvanlar tarafından cenazeye zarar gelmemesi içindir.</p><p></p><p></p><p><strong>Mezar Sonrası Yapılan İşlemler:</strong> Mezar dönüşü cenaze evine gelinir ve <strong>Kur'an okutulur</strong>. Kadınlar tarafından ağıtlar yakılır. Yaygın bir gelenek olarak, ölen kimse kadın ise sağlığında komşularından ödünç bir şeyler almıştır ve hakkı geçmesin düşüncesinden hareketle kadınlara sabun, iplik gibi şeyler dağıtılır.</p><p></p><p>Daha önceleri mezar dönüşü cenaze çıkan ev tarafından bir <strong>yemek verme âdeti</strong> vardı. Bazı köylerde bu, bugün de devam etmektedir. Ölü evinde <strong>üç gün ile yedi gün arası yemek yapılmaz</strong>, komşular tarafından getirilir. Ölü sahipleri, ikinci günün sabahı mezarı ziyaret ederler. Ölü çıkan eve komşu, tanıdık, akraba gelerek başsağlığı diler. Cenaze çıkan evin erkekleri en az bir hafta sakal traşı olmazlar. Kadınlar ise alınlarını siyah veya beyaz bir yazma ile bağlarlar. Ölümün üçüncü ya da yedinci günü ölü evi yemek yaparak <strong>mevlüd</strong> okutur. <strong>Helva dağıtılır</strong> ve yemeğe köyün tamamı katılır. Üçüncü günü ile kırkıncı günü arası hatim indirilir. İnanışa göre elliikinci günde et kemikten ayrılır. Bu günün akşamı Kur'an okutulduğu görülür. Ölümden sonra gelen Ramazan ve Kurban Bayramı ölen kişinin <strong>"İlk Yas Bayramı"</strong>dır. Köylerde bayramlaşma ilk önce bu evlere ve hasta olanlara gidilerek yapılır. İlk yas bayramında mezara gidilerek şeker, leblebi gibi yiyecekler dağıtılır.</p><p></p><p></p><p></p><p><strong>ÖLÜ-ÖLÜM-MEZARLIKLA İLGİLİ İNANIŞLAR</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>1-</strong> Mezarlık, parmakla işaret edilerek gösterilmez, unutularak gösterildiğinde parmak ısırılır.</p><p><strong>2-</strong> Gece sakız çiğneyene "Ölü eti çiğniyorsun" diye müdahale edilir.</p><p></p><p><strong>3-</strong> Mezardaki ölünün canına batar düşüncesiyle gece şiş ile çorap örülmez.</p><p></p><p><strong>4-</strong> Mezar ziyaretinde ağlayıp kendini kaybedenlerin başı üzerine toprak serpilir.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="yesim434, post: 1008639, member: 41"] İnsanoğlu doğar, yaşar ve ölür. Bu dönem içerisinde birçok [B]inanç, âdet[/B] ve [B]pratiklerin[/B] gelişmiş olduğunu görürüz. Ölümle ilgili inanç ve uygulamalar [B]ölüm öncesi, ölüm sırası ve ölüm sonrası[/B] olmak üzere üç bölümde incelenebilir. [B]Ölüm Öncesi:[/B] Yöredeki halkın inanışlarına göre ölümün habercisi olarak adlandırılan hayvanlarla ilgili düşünceler bulunmaktadır. Bunlar; [B]köpeğin gereksiz yere uzun uzun uluması[/B], [B]evin damına baykuşun kaçıp ötmesi.[/B] Bu gibi durumlar bir kara haberin geleceğine ve ölü olacağına yorumlanır. Ölüme yorumlanabilecek rüyalar da vardır: Önceden ölen bir yakınının kendisini de yanma çağırması, rüyasında evin orta direğinin yıkılması, evin bir yanının yıkılarak göçmesi, gibi rüyalar ölüme yorumlanır. Hastanın öleceği düşüncesi şu belirtilerle anlaşılır: Gözleri kayar ve soğur, burnu çöker, nefes alıp vermede hırıltı olur, daha önceden ölen bir kimsenin kendisini çağırdığını söyler, gurbette olan çocukları varsa onları sayıklar, su ister, yanındakilerden helallik alır, ağzına köpük yığılır. [B]Ölüm Sırası:[/B] Bir kişinin öldüğü, [B]vücudunun hareketsiz ve kaskatı kesilmesinden[/B], [B]göğüs kafesinin inip kalkmasından[/B], [B]bakışlarından ve vücudunun soğumasından[/B] anlaşılır. Ayrıca, şu pratiklere de başvurulur, Ağzına ayna tutulur, Aynada buharlaşma olursa yaşadığı, yoksa öldüğü anlaşılır. Ayrıca nabzına da bakılır. Ölüm haberi çabuk duyulur, derler. Yakın çevrelerine ya telefon edilerek, haberci gönderilerek ya da camiden duyuruda bulunulur. Öldüğü anlaşılır anlaşılmaz [B]çenesi çekilir ve bağlanır[/B]. [B]Gözleri açıksa kapatılır[/B]. Elleri yanlara getirilir, ayak başparmak uçları bir iplikle bağlanır. Gözü açık ölmüşse bir beklediği var düşüncesiyle ve gözü arkada kalmasın duygusuyla elle sıvazlanarak kapatılır. Temiz bir yatağa alınır, buna [B]'rahat döşeği'[/B] denilir. Ölen kişinin üzerindeki giysiler yırtılarak çıkarılır. Bu giysilere ölünün soykası da denildiği olur. Yatakta sağ yanı kıbleye gelecek biçimde bırakılan ölünün üzerine çarşaf serilir. Bazen karnının üzerine, [B]şişmemesi için bir bıçak veya makas[/B] konulur. Yatağın etrafında halka biçiminde oturularak beklenir. Yakınları tarafından kefen hazırlanır. Kara kazanda su ısıtılır. [B]Ölü evinin pencereleri açılarak havalandırılır.[/B] Bu arada ölenin giysileri, yatak ve yorganı bir kadın tarafından yıkanır. Bu kadına birkaç kalıp sabun verilir. Akşam gün batımına yakın zamanda cenaze defnedilmez. İnanışa göre, [B]gün batımından sonra yer mühürlüdür,[/B] kimseyi kabul etmez inancı hakimdir. Ertesi sabah defnedilir. Bu beklemenin bir amacı da uzaktaki yakınlarının gelmesi içindir. Erkek cenazesini erkekler, kadın cenazesini kadınlar yıkar. Abdesti aldırılır. Yıkama işi [B]"Teneşir"[/B] denilen bir tahta kerevet üzerinde yapılır. Ölen kişi nişanlı veya yeni gelin ise yanma gelinliğinin konulduğu, saçının ardına kına yakıldığı da olur. Saçları örülür veya boynuna dolanır. Kefenlenen cenaze çam veya kavak ağacından yapılmış kapaklı tabuta veya [B]"Salaca"[/B] denen dört kollu tabuta konur. Ölen [B]kadın ise tabutun üzerine yazması[/B] atılır. [B]Erkek ise[/B] giysisi çoğu zaman konulmaz, üzerine bir [B]örtü[/B] atılır. 3-4 aylık çocuklar bir kişinin kolları arasında mezara götürülür. Yıkama işlemi bittikten sonra bazı yörelerde kazan ters çevrilir. Gece orada ışık yakılır. Cenaze yıkandıktan sonra bekletilmeden mezara götürülme işlemi başlar. [B]Kadının mezarı göğüs hizası[/B] yüksekliği kadar, [B]erkek mezarı göbek hizası[/B] yüksekliği kadar derinlikte eşilir. Eşilen mezarda başkasına ait kemik çıkmışsa bunlar bir köşeye toplanır. Bazı yörelerde [B]âdet gereği mezara madeni para atılır[/B]. (Böylece inanışa göre o yer alınmış sayılır) Cenaze namazı kılındıktan sonra mezara indirilir. Mezar, oradakiler tarafından hızlı bir şekilde toprak atılarak kapatılır. Kapatma işlemi bittikten sonra üzerine su dökülür. Bu inanış bazı yörelerde sorgusunun ve sualinin çabuk ve kolay verilmesi içindir. Mezarın yanında [B]gün batınımdan sonra ateş yakmak geleneği yaygındır[/B]. Bunun amacı yabani hayvanlar tarafından cenazeye zarar gelmemesi içindir. [B]Mezar Sonrası Yapılan İşlemler:[/B] Mezar dönüşü cenaze evine gelinir ve [B]Kur'an okutulur[/B]. Kadınlar tarafından ağıtlar yakılır. Yaygın bir gelenek olarak, ölen kimse kadın ise sağlığında komşularından ödünç bir şeyler almıştır ve hakkı geçmesin düşüncesinden hareketle kadınlara sabun, iplik gibi şeyler dağıtılır. Daha önceleri mezar dönüşü cenaze çıkan ev tarafından bir [B]yemek verme âdeti[/B] vardı. Bazı köylerde bu, bugün de devam etmektedir. Ölü evinde [B]üç gün ile yedi gün arası yemek yapılmaz[/B], komşular tarafından getirilir. Ölü sahipleri, ikinci günün sabahı mezarı ziyaret ederler. Ölü çıkan eve komşu, tanıdık, akraba gelerek başsağlığı diler. Cenaze çıkan evin erkekleri en az bir hafta sakal traşı olmazlar. Kadınlar ise alınlarını siyah veya beyaz bir yazma ile bağlarlar. Ölümün üçüncü ya da yedinci günü ölü evi yemek yaparak [B]mevlüd[/B] okutur. [B]Helva dağıtılır[/B] ve yemeğe köyün tamamı katılır. Üçüncü günü ile kırkıncı günü arası hatim indirilir. İnanışa göre elliikinci günde et kemikten ayrılır. Bu günün akşamı Kur'an okutulduğu görülür. Ölümden sonra gelen Ramazan ve Kurban Bayramı ölen kişinin [B]"İlk Yas Bayramı"[/B]dır. Köylerde bayramlaşma ilk önce bu evlere ve hasta olanlara gidilerek yapılır. İlk yas bayramında mezara gidilerek şeker, leblebi gibi yiyecekler dağıtılır. [B]ÖLÜ-ÖLÜM-MEZARLIKLA İLGİLİ İNANIŞLAR 1-[/B] Mezarlık, parmakla işaret edilerek gösterilmez, unutularak gösterildiğinde parmak ısırılır. [B]2-[/B] Gece sakız çiğneyene "Ölü eti çiğniyorsun" diye müdahale edilir. [B]3-[/B] Mezardaki ölünün canına batar düşüncesiyle gece şiş ile çorap örülmez. [B]4-[/B] Mezar ziyaretinde ağlayıp kendini kaybedenlerin başı üzerine toprak serpilir. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Güncel
İlginç Bilgiler
ÖLÜMLE İLGİLİ ADETLER
Top