ÖĞRENDİĞİM 7 GERÇEK

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Eski zamanlarda, bir genç felsefeden de nasibini almış bir din aliminin öğrencisi olmuş. Tam yirmi yıl süreyle ona öğrencilik etmiş. Genç ayrılırken, hocasıyla aralarında şöyle bir konuşma geçmiş;


Evladım Kaç yıldır benim yanımdasın?


– Yirmi yıldır efendim.


+ Bu süre içinde benden ne öğrendin?
– Hiçbir şeyle değişemeyeceğim yedi hakikat öğrendim.
+ Sadece bu kadar mı?
– Evet.
+ Peki neler öğrendin?
– Baktım ki herkes bir şeyi dost ediniyor, ona gönül verip bağlanıyor. Ancak bunların hepsi insanı yarı yolda bırakıyor. Ben ise beni hiç bırakmayacak, ölümden sonra bile benimle gelecek şeyleri aradım. Dost olarak da iyilikleri seçtim kendime.
+ Çok güzel, ikincisi neymiş bakalım?
– Baktım ki, insanların birçoğu geçici dünya değerlerine dört elle sarılmış; onları koruyor, kasalarda saklıyor, kaybolmaması için her çareye başvuruyor. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine, kimi ününe sımsıkı tutunmuş, onları elden çıkarmamak için çırpınıp duruyor. Oysa ben varlığımı ve bütün isteklerimi O’na satıp, gönlümü yalnız O’nun sevgisine açtım.
+ Devam et!
– İnsanların üstün olmak için birbirleriyle yarıştıklarını gördüm. Ama birçoğu üstünlüğü yanlış yerde arıyor ve birbirlerinin üstüne basarak yükselmek istiyor. Bunun üzerine üstünlüğü maddi değerlerde değil de akıl ve ahlak bakımından yükselmekte, kötülüklerin her çeşidinden el etek çekip, iyiliklere vasıta olmakta aradım.
+ Devam et evladım!
– Yine baktım ki, insanlar sabahtan akşama birbirleriyle uğraşıyor, hayatı boş yere kendilerine zindan ediyorlar. Bütün bunların benlik, bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm. Ben de gönlümü bu kirlerden arıtarak, herkesle dost olup, huzur ve güven içinde yaşamanın yolunu buldum.
+ Sonra?
– Nedense herkes hatasını sebebini hep dışta arıyor ve başkalarını suçlamak yoluna sapıyordu. Böylece suçlarının örtüsü altında saklanıyordu. Oysa insanın başına ne geliyorsa, kendi yüzünden ve kendi eliyle geliyor. Bunu bilip yalnız kendimle cenge girerek, nefsime uymamaya ve vesvese verenin ağına düşmemeye çalıştım.
+ Doğru!
– Baktım ki insanlar bir lokma ekmek ve dünya geçimi için helal haram demeden her türlü hakkı çiğniyorlar. Hem başkalarının hakını almakla hem de bu haksızlığın azabını vicdanlarında taşımakla iki kere kötülük etmiş oluyorlar. Oysa doğru yaşanıldığında ve hakça bölüşüldüğünde, dünya nimetleri insanlara yeter de artar bile.
+ Yedinci hakikat nedir evlat?
– Yedinci olarak şunu gördüm ki insanlar bir şeye dayanmak ve güvenmek ihtiyacındadırlar. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine. Bunların hepsi de bir süre sonra yıkılacak iğreti desteklerdir. Ben ise yalnız ona sığınıp, O’ndan yardım diledim. Bunun karşılığı ise sonsuz bir güven oldu.
+ Seni tebrik ederim evladım. Ben de yıllar yılı farklı dinleri, din üzerine yazılmış bütün kitapları inceledim. Hepsinin bu “yedi hakikat” etrafında toplandığını tespit ettim.

Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu?
Tâ ezelden gam türâbiyle yoğrulmuş bir bedendir bu!
Gelen gider, giden gelmez, iki kapulu handır bu!
Sakın insafı terk etme, makâm-ı imtihandır bu!


Yavuz Sultan Selim


“Hak tecelli eyleyince her işi âsân eder
Halk eder esbâbını bir lâhzada ihsân eder”
 

KaderKatibi

Dürüstlük insanın kartvizitidir, Matbaada basılmaz
Özel üye
Katılmamak mümkün değil. Her insan elini vicdanına koyarak kendini sorgulamalı.
Yazıdan küçük bir alıntı yaptım iki defa okumakta fayda var.

Yine baktım ki, insanlar sabahtan akşama birbirleriyle uğraşıyor, hayatı boş yere kendilerine zindan ediyorlar. Bütün bunların benlik, bencillik ve çekememezlikten ileri geldiğini gördüm. Ben de gönlümü bu kirlerden arıtarak, herkesle dost olup, huzur ve güven içinde yaşamanın yolunu buldum.
İnsanlar bir şeye dayanmak ve güvenmek ihtiyacındadırlar. Kimi zenginliğine, kimi güzelliğine. Bunların hepsi de bir süre sonra yıkılacak iğreti desteklerdir. Ben ise yalnız ona sığınıp, O’ndan yardım diledim. Bunun karşılığı ise sonsuz bir güven oldu.
 
Top