oduncu ve bir kuruşun hesabı
eskiden bir oduncu varmış.bu oduncu sabah ormana gider,odun keser ve pazarda satarmış.yine günlerden bir gün oduncu ormanda kestiği odunları satmış evine erzak almış en sona kalan 1 kuruşu cebine atımış, evine gidiyormuş, tellalın sesini duymuş ve dinlemeye başlamış
tellal:
-eyyy halk!kralımız öldü.kralımızın yakınları kralımızın mezardaki ilk gününü merak ediyor.eğer 1 geceliğine kralımız ile mezara girip mezarda 1 gece orada kalacak ve o na 1 kese altın verilecek.mezara kral ile girmek isteyen varsa saraya gelsin.demiş.
oduncu kendi kendine düşünmüş ''çok fakirim ben hep kuruş kazanıyorum oysa 1 kese altın ben ölünceye kadar yeter demiş.''ve saraya gitmiş
kralın yakınları kralı gömerken oduncu mezarın içine girmiş
kralın bir yakını:
-yarın gelip seni mezardan çıkaracağız ve sende bize gece neler olup bittiğini anlatacaksın.demiş.
mezar kapatılmış.gece olunca münken nekir melekleri gelmiş.bir bakmışlar bir ölü bir de diri var.kendi aralarında'' ölü hiç bir yere kaçamaz ilk önce dirinin hesabını alalım'' demişler.
başlamışlar sorguya.
-sabah ne yaptın?
oduncu ormana gidip odun kestim.
-sonra ne yaptın?
oduncu pazarda sattım.
-kaç kuruş tuttu?
oduncu:40 kuruş tuttu.
-parayı ne yaptın?
oduncu:eve erzak aldın.
-erzak ne kadar tuttu?
oduncu:39 kuruş tuttu.
-ee 1 kuruşu ne yaptın?
oduncu 1 kuruşa ne yaptığını unutmuş...
sabah olunca mezar açılmış.mezar açılır açılmaz hemen fırlar kimse ne olduğunu bilmez.
oduncu evine girer girmez kapıyı kapatıp kitler.
kralın yakınları dışarıdan;
-ne oldu?
-baari altınlarını al. demişler
oduncu:
ben 1 kuruşun hesabını veremedim ve siz bana altınları al diyosunuz.istemiyorum, demiş.
