Nokta Bar'da İnce Saz - Z. Çavuşoğlu

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Okuyan: Ünal Yeter - Tiyatro Sanatçısı



Samsun sokaklarında
sokak lambaları pırıl pırıl
kafelerde coşku
fener-samsun maçı mı varmış ne
nokta bar’da ince saz
ufak ufak girmekteyiz potaya
bir tek
iki tek
üç tek
tek tek teklemektesin ki ne kelime
ben teklerim
sen teklersin
o tekler
ama teklemez
biteviye döner namussuz
döner ha bire, gözüne baka baka dünyanın
bre nağbekar akrep
bre mel’un yelkovan
bre kastın mı var ki
böyle dört nala gidersin
hele gel otur
iki tek de sen parlat
gözlerinde
sarışın, esmer ve kumral
güneşlerin battığı
o şen şakrak sahillerin
en gizemli kuytularında
doyumsuz bir şehvetle sarılıp
çılgınca öpüp okşadığın
ve dizlerine kapanıp
defalarca ağladığın
o, yüreğinde sönmeyen bir yangın gibi
kadehe her dokunuşunda
gözlerinin önünde arz-ı endam edip
her hücrene sayısız kor ateşler bırakan
şimdi çok uzaklarda kalmış
o talihsiz kadını anlat

hadi gel inat etme
koy ver gitsin ardını
bir gün de saatler ilerlemesin
dursun ya da yok olsun zaman

anlat hele
o batan güneşlerle
eskimiş, tükenmiş anıların
her saat yeniden canlanıp
binlerce ağrılı düşlerle
yüreğinde nasıl kök saldığını
a n l a t…
bir tek
iki tek
üç tek
tek tek teklemesindesin ki ne kelime

telefonda inceden bir mesaj
“baba gelirken çikolata…”
sandalyeler sarsak
masalar gider gelir
“kim sallıyor bu gökyüzünü be !…”

tik tak, tik tak, tik tak…
zaman nasıl da akıp gidiyor bak

her neyse demem o ki canlar
gözümüz tok çok şükür
el etek öpüp yaltaklanmadık
umurumuzda değil
tahtırevanlar, koltuklar, makamlar
gönlümüze bağdaş kurup oturduk

tik tak, tik tak, tik tak…
zaman nasıl da akıp gidiyor bak

çocuk uyumuştur şimdi
hanım evde huzursuz
yüreği öfkeler içinde
fırtınalar içinde
ateşler, yangınlar içinde
nokta bar’da ince saz
sohbet koyu
tam dokuz kez öpüştük
ayrılamadık işte

tik tak, tik tak, tik tak…
zaman nasıl da akıp gidiyor bak

daha kaç bahar,
kaç yaz göreceğiz kim bilir
çürüyor ıslak toprak üstünde yapraklar
ağaçlar çürüyor,
dallar çürüyor
zaman çürüyor dostlar
sevgiler, bağlılıklar çürüyor
ve iki büklüm bedenler içinde
daha yaşama doymadan
nice canlar çürüyor

tik tak, tik tak, tik tak…
zaman nasıl da akıp gidiyor bak.

“Gök Yorgan, Yer Yatak” adlı kitabından..
 
Top