• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Nietzsche Ağladığında

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
1369824255_b.jpg
Hastalarından ve bir takım problemlerinden uzaklaşmak için Viyana' ya eşiyle birlikte tatile giden
Dr. Breuer'e bir gün aniden imzasız ve son derece küstahça yazılmış bir not gelir. Merakına yenik düşen ve daha sonra notun sahibi olan son derece genç ve güzel Rus asıllı Salome'yle buluşan doktorumuz Salome'nin Prof. Nietzche için yardım isteği ve onu geri çevirememesiyle hikayemiz başlar.

O sıralarda mesleğini ve evliliğini mahvetmekten hasta doktor ilişkisinde aşırıya kaçtığı için kıl payı kurtulan
Breuer'ın aslında karşı koyamadığı şey, bir hastaya yardım edecek olması değil Salome' nin güzelliği karşısında amansız Bertha hayallerinden büsbütün kurtulabilmeyi ümit etmesidir. Çünkü doktor da o sırada yasak bir ilişkiden yeni çıkmıştır. Önceki hastasıyla olan tek taraflı duygusal ilişkisi hastasının bir kriz anında karısının gözleri önünde ondan hamile olduğu yalanını uydurmasıyla son bulmuş ve Breuer onu başka bir doktora nakletmiş ve böylece bu meseleyi şimdilik kapatmış olduğunu düşünmüştür.

Tüm bu olanlardan yeni kurtulmuşken Salome'ye Nietzsche'yi tedavi edeceğine dair söz veren
Breur Salome'nin Nietzsche'yi ikna edip Breuer'e göndermesiyle ilk seanslarına başlar. Fakat Nietzsche çok gururlu ve asla kimseden yardım kabul edemeyecek intihara meyilli bir hastadır ayrıca yaptıkları uzun görüşmeler sırasında kesinlikle ruhsal sorunları olduğunu da kabul etmez. Bedenini ve ruhunu iki ayrı parça olarak betimleyen Nietzsche düşünmesini sağladığı iddia ettiği için bedensel acılarını bile sahiplenmiştir aslında. Bu yüzden de Dr. Breuer'ın amacı, onun hastalıklarını tedavi ediyormuş gibi görünerek, aslında hastalıklarının çoğunlukla ruhsal bozukluğuna dayandığına emin olduğu Nietzsche'yi
konuşturarak anlamaya çalışmak ve bir önceki hastası Bertha'da uyguladığı bir teknikle onu sonu gelmez acılarından kurtarmaya çalışmaktır.

Dr.Breuer seansları sırasında onun özel yaşamı hakkında bilgi almaya çalıştıysa da
Nietzsche ufak tefek ipuçları dışında tek bir kelime bile etmez. Doktor en sonunda ondan hiç bir ücret talep etmeden onu bir senatoryuma yatırmayı, migreni için üzerinde ilaçlar denemek istediğini ve bu gözlemler için de hastanede yatmasını uygun gördüğünü söyler. Ancak buna inatla karşı koyan Nietzsche tedaviyi kabul etmez ve doktordan bir an önce seanslarının son bulmasını ister.

Bu arada Nietzsche'nin sorunlarının arasında sadece günahkar üçlüsünün temel taşını oluşturan önceleri aşkla fakat sonraları nefretle bağlandığı
Salome'nin yarattığı hayal kırıklığın yanı sıra bir de kıskanç ve sürekli can sıkıcı haberler yaratmaktan başka bir işe yaramayan hatta üniversiteden aldığı aylığını bile tehlikeye düşürecek kadar ileri giden bir abla bulunmaktadır. Fakat Nietzsche ailesine o kadar bağlıdır ki ablasıyla arasına girmeye kimse cesaret edemez. İşte tüm bu sebeplerden dolayı tedavi konusunda açmaza düşen Breur bu duruma çok üzülür ve hem arkadaşı hem de öğrencisi olan hatta onun yerine zaman zaman çocuklarıyla bile ilgilenen kitapta sık sık Sig kısaltma adıyla çağırılan dönemin ünlü şahıslarından Sigmund Freud'la hep onun hakkında konuşurlar. Hatta bu konuşmalar o denli uzar ki önceki hastası Bertha dolayısıyla evliliğinde derin çatlaklar oluşan Breur yine evinde bir takım sorunlar yaşamaya başlar.

Dr. Breur aynı zamanda çok sevdiği bir şey yapar: teşhis konusunda yetersiz olan çok sevdiği Sig 'i sık sık
Nietzsche için uyguladığı tedavi konusunda pratik yapmaya zorlar ve arkadaşına hastasının üstü kapalı anlattığı sorunlarının yanı sıra Freud'u geliştirmek için ona deneyimlerini anlatıp onun da fikrini alır.

Daha sonra günün birinde Dr.Breuer uyurken kapı çalınır ve kendisini
Herr Schlegel olarak tanıtan bir adam evinde kalmakta olan bir hastadan söz eder ve doktora bir kart uzatır, acil bir durum olduğunu söyler. Kartın üstünde Prof. Friedrich Nietzsche Filoloji Profesörü yazıyordur. Breur hemen Herr Schlegel'le birlikte Nietzsche'nin kaldığı yere doğru yola koyulur. Geldiklerindeyse Dr. Breuer çok şaşırır. Nietzsche odanın bir köşesinde duran ufak bir yatakta koma halinde uyuyordur. Dr.Breuer Nietzsche'nin başına masaj uygulamaya başlar. 30-35 dk. sonra Nietzsche kendine gelmeye başlar ve doktordan yardım etmesini ister. Breur asıl bu isteği duyduğunda büyük bir şok yaşar çünkü Nietzsche daha önce kimseden yardım istememiştir.

Breuer sabaha doğru Nietzsche'yi yalnız bırakarak diğer hastalarını kontrol etmeye gider.
Geri döndüğünde Nietzsche kendine gelmiştir. İşin daha da ilginç kısmı kendini doktora borçlu hisseden hastamız Breur'un isteklerine boyun eğeceğini bildirir.
Josef Breuer, efsanevi bir teşhis dehası, ümitsiz hastaların en büyük güvencesi, kırk yaşında ve beş çocuk sahibi. Mathilde adında güzeller güzeli ve zengin bir eşi var. Buraya kadar ideal ve özenilesi bir yaşamı olduğu düşünülse de hayatı ‘ama’larla dolu. Breuer, Bertha adındaki genç bir kadının tedaviye gelmesiyle birlikte yaşamının bağlı olduğu köklerin toprağını eşelemeye başlamıştır. Bertha, yirmi bir yaşında oldukça güzel ve çekici bir kadındır. Çeşitli semptomlar göstermekte ve semptomlar o kadar ileri gitmektedir ki ana dilini bile unutabilmektedir. Breuer bu genç kadına aşık olduğunu düşünmekte hatta bu uğurda beş çocuğunu ve karısını terk etmeyi göze almaktadır. Mathilde’ye karşı sorumlulukları ve evlilik yemini Breuer’u, Bertha’yı istemeye istemeye başka bir doktora sevk etmeye ve çok sevdiği asistanı Eva’yı göndermeye mecbur bırakmıştır. Breuer şimdi Bertha’nın hayaliyle her an ve her saniyesini geçirmekte, ihtiraslarının sağa sola çekiştirdiği fakat Mathilde’nin boynuna taktığı görünmez tasmayla kendisini hapsedilmiş hisseden Breuer, Mathilde’nin yüzüne bakmaya bile tahammül edememektedir. Hatta kurduğu fantezilerde içinde karısı ve çocukları varken evi alevler içinde kalmakta ve kendisi arkasını dönüp Bertha’ya doğru yolculuğa çıkmaktadır.

Breuer, günlük hayatın içinde Bertha’nın aşkı sandığı bir acının içinde kıvranıp giderken ofisine Lou Salome adında genç bir kadın gelir. Kadın tıpkı Bertha gibi karşısındaki kişiyi etkisi altına alma gücüne sahiptir. Salome, Nietszche adında bir filozoftan bahseder. Onun şu anda çok önemli eserler verdiğini ve gelecekte de dünyaca ünlü bir filozof olacağını söyler. Salome’n Breuer’den istediği Nietzsche’yi tedavi etmesidir. Nietzsche’nin bir takım fizyolojik rahatsızlıkları olduğunu ve kendisine olan büyük aşkı yüzünden de intiharı düşündüğünü söyler. Breuer, Salome’n etkisi altında olduğundan ve onu etkilemek istediğinden etik açıdan pek de akla yatkın olmayan bu durumu kabul eder. Nietzsche’nin Salome’n Breur’la iletişime geçtiğinden asla haberi olmayacak Salome başka bir ortak dostları yoluyla Nietzsche’nin tedaviye geleceğini söylemektedir.

Nietzsche’nin Breur’un ofisine gelmesiyle kırklarındaki iki adamın birlikte bir ihtirasın peşine düşme süreçleri başlar.

Nietzsche ısrarlar üzerine ofise gelmiştir ve Breur’un da defalarca kapısını çaldığı doktorlardan biri olacağına inanmaktadır. Breur’un Nietzsche’nin semptomlarını tedavi etmek üzerine olan ısrarlarını Nietzsche “Onlar hastalığım değil, benim parçam. Onlarla yaşama cesareti gösterebiliyorum. Yaşamımın bir niçini var, nasılına da tahammül gösterecek güce sahibim.” Diyerek reddetmiştir.

Breur biraz afallamış gibiydi çünkü Nietzsche hiç de intihar edecek gibi değildi ama yine de onu görmeye devam etmesi gerektiğini hissediyordu. Nietzsche’yi etrafında tutabilmek için bir yol arayışına girdi ve Nietzsche’den sanatoryuma yatmasını, fizyolojik anlamda tedavi olmasını ve Nietzsche’nin de kendisine psikolojik anlamda yardımcı olmasını istedi. Hasta rolüne giren bir doktor olarak onu ruhsal olarak tedavi edebileceğine inanıyordu.

Günlerce sanatoryumdaki odada bir güç mücadelesi sürdü. Nietzsche yapay bir yaşam süren Breur’un ruhunun çağlamasının önünde bir tomruk gibi duran toplumsal dayatmalar, ahlak ve erdem gibi sansürlerden kurtulması gerektiğini düşünüyordu. Breur ise Nietzsche’nin Salome’e olan umutsuz aşkından bahsetmesini ve intihar hakkındaki fikirlerini öğrenmek istiyordu. Breur, o odaya her girişinde Nietzsche’yi tedavi etmek amacında olsa da kendisini azgın dalgaların arasında nafile kulaçlar atarken buluyordu. Bir süre sonra böylesine büyük bir dehayı yenmek yerine, ondan bir şeyler öğrenmeye karar verdi.

Nietzsche’ye göre hakikatin peşindeki insanlar iç huzurundan vazgeçip yaşamlarını bu sorgulamaya adamak zorundadır. Yalnızca sığ zihinli olanlar yani sıradan insanlar ve çocuklar sonsuz dek mutlu olabilir. Nietzsche’ye göre Breur, Bertha takıntısıyla sorunun köküne inmeye çalışıyordu ama yaptığı yalnızca çöpleri eşelemekti. Hatta ısrarla Nietzsche’nin de aşk hayatını sormasıyla birlikte eşelemek istediklerini düşünüyordu. Breur’un asıl problemi huzursuzluk duymak değildi yanlış konuda huzursuzluk duymaktı.

Breur’un asıl problemi ölüm kaygısıydı. Yaşamının bir düşüşte olduğunu düşünüyor, seçmediği bir hayatı yaşadığını hissedip sakat bir iradeden bahsediyordu. Bir seçim yapabileceğini öğretmişti ona Nietzsche. Kendi yaşamının iplerini eline almak, konformizmden çıkmak. Breur, genç Freud ile birlikte hipnoza girerek karısını, işini, ailesini her şeyi bıraktığı, Bertha’ya gittiği oradan Eva’ya sığındığı fakat Mathilde ile birlikte olmak geriye dönebilmek için yanıp tutuştuğu bir hipnozdan uyanıp nefret ettiği şeyin Mathilde değil boyun eğdiği şartlar olduğunu fark etmiştir.

Nietzsche’ye her şeyin nasıl başladığını anlatan Breur karşılıklı hesaplaşmanın ardından Nietzsche’ye ailesiyle beraber yaşamasını teklif etmiştir. Fakat Nietzsche gelecekteki nesillerin hocası olduğunu dans eden bir yıldız doğurabilmek için yalnızlığın ve kaosun boy göstermesi gerektiğini düşünerek yalnız devam eden bir yaşama doğru yola çıkmıştır.
 
Son düzenleme:

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
Seçtiğimizi düşündüğümüz yaşam ya da bizlere dayatıldığına inandığımız yaşam yani kısacası harcadığımız ve harcamayı düşündüğümüz yıllara şöyle bir uzaktan bakıp çemberin dışına çıkma cesareti olanların okuyabileceği bir eser. Uzun vadede kendini hissettiren, belleğinizde önemli bir yer edinen, ruhunuza kanata kanata tırnaklarıyla çizikler atan muhteşem bir eser.
 
Top