Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
"Ne olur geri dönme!"
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Papatya" data-source="post: 778634" data-attributes="member: 91538"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><img src="http://i.imgur.com/nqWXCMY.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Önce <strong>Taksim</strong>'deydi. <strong>Beyoğlu</strong>'nda, <strong>İstiklal Caddesi</strong>'nde pek de ortalıkta olmayan duvarlarda gördüm:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!"</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Sonra <strong>Nişantaşı'</strong>nda gördüm aynısını. En afilli duvarı bile acısıyla tarumar edecek kadar acayip bir cümle gibiydi:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!"</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Büyük harflerle, şehre sığamayan büyüklükte.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">"Buralarda bir çocuk herhalde" dedim. "Kendi kendine çekmek istiyor acısını ve söylüyor bunu şehirde yürümekte olan sevgilisine."</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Sonra işler değişti. Maslak'ta, ki uzaktır Nişantaşı'na, oto sanayiinin duvarında gördüm aynı yazıyı, aynı harfler, aynı yazımla:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!" </strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Ne oluyor? Biri, bir genç adam muhakkak, şehrin duvarlarına kaydetmeye mi karar verdi acısını? Şehrin duvarlarını çize çize mi katlanıyor yalnızlığa? Çünkü sadece Avrupa yakasında değil, Anadolu yakasında da:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!"</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Büyük harflerle, kendine sığmayan büyüklükte...</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Alışır insan. Alıştığı, alışmaya başladığı anı da bilir üstelik. Gidenin yokluğuna alışmaya başladığını, bir hastalığın nekahet dönemine girdiğini bildiğin gibi bilirsin. Ve ondan sonra esecek bir rüzgâr, çalacak bir telefon, gecenin bir yarısı pişman olmuş biri beliriverdiğinde kapıda... En baştan, ta en baştan başlamak zorunda kalırsın hummaya. O yüzden işte, bir gün bir anda artık istemez olursun, geri gelmesini hiç istemez olursun. Giden bir kere gitmiştir çünkü. Bir kere giden ne kadar geri gelse gelmez. Gelişi bir türlü dikiş tutturamaz. Bu yüzden içinden, çok içinden yalvarmaya başlarsın:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!"</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #808080"><strong>Artık geri dönme...</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">İtalo Calvino'nun bir hikâyesidir. Âşık olduğu sevgilisinin her anını fotoğraflamaya karar verir adam. Giderek bir saplantıya dönüşür bu. O kadar çok fotoğraf çekmeye başlar ki, sonunda kadın bıkar ve gider. Bu kez adam, kadının yokluğunun fotoğrafını çekmeye başlar. Kadın "her yerde olmadığı" için her şeyin ve her yerin fotoğrafını çekmeye başlar adam, her anın fotoğrafını. Giderek kadının yokluğu, var olan her şeye yayılmaya başlar böylece. Onun gibi bir şey işte. O yüzden bir genç adam da elinde kara bir boyayla dolaşıyor İstanbul'da bugünlerde. Her yere yazıyor:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!"</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Belki önce kızın geçme ihtimali olan yerlere yazıyor. Sonra biraz düşününce başka yerlere. Sonra geceleri aklına geliyor kızın şehrin herhangi bir yerinde, orasında ya da burasında olabileceği, şuraya ya da buraya işinin düşebileceğini. Gidip oralara da yazıyor:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!"</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Bunun ne acıklı olduğunu, ne korkunç bir alışmak olduğunu biliyor adam. Peki kadın biliyor mu? Adamın nasıl bir isyan ve inatla ağulu aşkı başından kovmaya çalıştığını? Geri dönse adamın yeniden bütün şehri dolaşacağını... Bütün şehri dolaşıp tek tek o yazıların üzerini daha da kara bir boyayla kapatmaya çalışacağını... Hayatın maskarası olduğunu düşünüp düşünüp enayiliğine ağlayacağını... Şimdi, bugün, hayatın karşısında böyle maskara olmamak için bağıra bağıra yazdığını o cümleyi:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #bfbfbf"><strong>"Ne olur geri dönme!"</strong></span></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Ve bunun dünyanın en güçlü geri dön çağrısı olduğunu...</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">İstanbul'da genç bir erkek, bugün, delirircesine istiyor bir kadının geri dönmesini. Şehir duvarlarının manşetlerine taşıyor bunu. O adama işte, kolay gelsin diyorum..</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px">Ece Temelkuran </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Papatya, post: 778634, member: 91538"] [INDENT][FONT=Tahoma][SIZE=4] [IMG]http://i.imgur.com/nqWXCMY.jpg[/IMG] Önce [B]Taksim[/B]'deydi. [B]Beyoğlu[/B]'nda, [B]İstiklal Caddesi[/B]'nde pek de ortalıkta olmayan duvarlarda gördüm: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!"[/B][/COLOR] Sonra [B]Nişantaşı'[/B]nda gördüm aynısını. En afilli duvarı bile acısıyla tarumar edecek kadar acayip bir cümle gibiydi: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!"[/B][/COLOR] Büyük harflerle, şehre sığamayan büyüklükte. "Buralarda bir çocuk herhalde" dedim. "Kendi kendine çekmek istiyor acısını ve söylüyor bunu şehirde yürümekte olan sevgilisine." Sonra işler değişti. Maslak'ta, ki uzaktır Nişantaşı'na, oto sanayiinin duvarında gördüm aynı yazıyı, aynı harfler, aynı yazımla: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!" [/B][/COLOR] Ne oluyor? Biri, bir genç adam muhakkak, şehrin duvarlarına kaydetmeye mi karar verdi acısını? Şehrin duvarlarını çize çize mi katlanıyor yalnızlığa? Çünkü sadece Avrupa yakasında değil, Anadolu yakasında da: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!"[/B][/COLOR] Büyük harflerle, kendine sığmayan büyüklükte... Alışır insan. Alıştığı, alışmaya başladığı anı da bilir üstelik. Gidenin yokluğuna alışmaya başladığını, bir hastalığın nekahet dönemine girdiğini bildiğin gibi bilirsin. Ve ondan sonra esecek bir rüzgâr, çalacak bir telefon, gecenin bir yarısı pişman olmuş biri beliriverdiğinde kapıda... En baştan, ta en baştan başlamak zorunda kalırsın hummaya. O yüzden işte, bir gün bir anda artık istemez olursun, geri gelmesini hiç istemez olursun. Giden bir kere gitmiştir çünkü. Bir kere giden ne kadar geri gelse gelmez. Gelişi bir türlü dikiş tutturamaz. Bu yüzden içinden, çok içinden yalvarmaya başlarsın: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!"[/B][/COLOR] [COLOR=#808080][B]Artık geri dönme...[/B][/COLOR] İtalo Calvino'nun bir hikâyesidir. Âşık olduğu sevgilisinin her anını fotoğraflamaya karar verir adam. Giderek bir saplantıya dönüşür bu. O kadar çok fotoğraf çekmeye başlar ki, sonunda kadın bıkar ve gider. Bu kez adam, kadının yokluğunun fotoğrafını çekmeye başlar. Kadın "her yerde olmadığı" için her şeyin ve her yerin fotoğrafını çekmeye başlar adam, her anın fotoğrafını. Giderek kadının yokluğu, var olan her şeye yayılmaya başlar böylece. Onun gibi bir şey işte. O yüzden bir genç adam da elinde kara bir boyayla dolaşıyor İstanbul'da bugünlerde. Her yere yazıyor: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!"[/B][/COLOR] Belki önce kızın geçme ihtimali olan yerlere yazıyor. Sonra biraz düşününce başka yerlere. Sonra geceleri aklına geliyor kızın şehrin herhangi bir yerinde, orasında ya da burasında olabileceği, şuraya ya da buraya işinin düşebileceğini. Gidip oralara da yazıyor: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!"[/B][/COLOR] Bunun ne acıklı olduğunu, ne korkunç bir alışmak olduğunu biliyor adam. Peki kadın biliyor mu? Adamın nasıl bir isyan ve inatla ağulu aşkı başından kovmaya çalıştığını? Geri dönse adamın yeniden bütün şehri dolaşacağını... Bütün şehri dolaşıp tek tek o yazıların üzerini daha da kara bir boyayla kapatmaya çalışacağını... Hayatın maskarası olduğunu düşünüp düşünüp enayiliğine ağlayacağını... Şimdi, bugün, hayatın karşısında böyle maskara olmamak için bağıra bağıra yazdığını o cümleyi: [COLOR=#bfbfbf][B]"Ne olur geri dönme!"[/B][/COLOR] Ve bunun dünyanın en güçlü geri dön çağrısı olduğunu... İstanbul'da genç bir erkek, bugün, delirircesine istiyor bir kadının geri dönmesini. Şehir duvarlarının manşetlerine taşıyor bunu. O adama işte, kolay gelsin diyorum.. Ece Temelkuran [/SIZE][/FONT][/INDENT] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Yaşam...
Okunası Yazılar
"Ne olur geri dönme!"
Top