“Memleketin Kalkınması İlim İşidir”

Atatürk ile ilk görüşmem 1923’te oldu. Zafer kazanılmıştı. 1923 Ağustos ayında İsmail Safa’nın (Özler) Milli Eğitim Bakanlığı zamanında Heyeti İlmiye toplanmıştı. Hamdullah Suphi Tanrıöver, o zaman Türk Ocağı Merkezi olan Samanpazarı yolundaki eski manastır binasında heyetin şerefine çay vermişti.

O gece Atatürk de gelmişti. Oturduğu yere yakın bulunuyordum. Heyeti İlmiye’den söz açtı. Ne gibi kararlar alındığını sordu. Alınan kararların prensip kararları olduğunu söyledim.

-Ne gibi? dedi.

-Terbiye-i Umumiyede vahdet, terbiye-i meslekiyede ihtisas kararları gibi, dedim.

Başka bir şey sormadı. O aralık İstanbul Üniversitesi profesörlerinden Ankara’da bir Bakanlığın müsteşarlığını yapan bir zat, kendisine şu soruyu sordu:

-Efendim, memleketin iktisaden kalkınması için ilhamı devletleri nedir? dedi.

Atatürk üzgün bir oluşla şu sözleri söyledi:

-Memleketin kalkınması işi ilham işi değil, ilim işidir. Kalkınmanın nasıl olacağını düşünmek siz ilim adamlarının işidir. Bunu bize sizler göstereceksiniz. Hükümet adamları da bu yolda yürüyecekler.

Atatürk’ün bu sözleri ne kadar doğru idi. Profesörün sorusu yersizdi.


İsmail Hakkı BALTACIOĞLU.

“Atatürk”, Türk Dil Dergisi, 1 Kasım 1966
 
Top