Manisa Antik Kentleri (Ege Bölgesi)

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Manisa Antik Kentleri (Ege Bölgesi)

Stratonikeia (Siledik)

Kırkağaç'ın doğusunda, Kırkağaç, Gelenbe yolunun 12.km.sinde, ovaya hakim bir tepenin üzerinde, bugünkü Siledik köyünün bulunduğu yerdedir.
Karia bölgesinde, Muğla'nın Yatağan ilçesinin olduğu yerde, aynı isimde bir başka kent daha vardır. Stratonikeia,Hellen dilinde Stratonike memleketi anlamına gelir .

M.Ö.III. yüzyılın ilk yarısında, Batı Anadolu'ya egemen olan Seleukos Kralı I.Antiokhos'un eşinin ismi de Stronikei idi.Nitekim, Karia'daki kent gibi burası da onun zamanında kurulmuştur.Roma döneminde, Stratonikeia Hadrianus,daha sonra da Hadrianoupolis ismini almıştır.

Tarihte ilk kez ismi Attalos'un oğlu Aristonikos'un yakalanmasıyla geçmiştir. Aristonikos Pergamon devletini yeniden kurabilmek için Romalılarla savaşmış ve ancak başarılı olamayarak, esir düştükten sonra Roma'da öldürülmüştür.

Stratonikeia ile ilgili kalıntılar günümüze gelememiştir. Belki de bunun nedeni yörede arkeoloji kazılarının yapılmayışıdır. Yalnızca Siledik köyü içerisinde Erken Bizans Çağına ait rastlantı sonucu bulunmuş,yazılı kabartmalar ile pek fazla önemi olmayan bezemeli mimari taşlarla karşılaşılmıştır.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Khlıara (Kırkağaç) Antik Kenti

Bugünkü Kırkağaç'ın bulunduğu yerde olduğu sanılan Khlıara ile ilgili bilgilerimiz yetersizdir.Bu isim Hellen dilinde ılık anlamına gelirse de Prof. B.Umar, bunun Anadolu kökenli kula-ura'dan türetildiğini belirtir.
Khlıara'nın tarihi karanlık olmasına karşılık Kırkağaç ovasının ortasında höyük konumunda olduğu bilinmektedir. Buradaki yapı taşları çevredeki yeni yapılanmalarda kullanılmak için söküldüğünden günümüze hiçbir kalıntı gelmemiştir. Yalnızca höyüğün üzerinde Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen çok sayıda çanak çömlek parçaları bulunmuştur.

Roma döneminde kent konumunda olmayan küçük bir yerleşim birimi konumundaysa da Bizans İmparatoru Manuel Komnenos tarafından XII.yüzyılda geliştirilmiştir. Tarihi kaynaklara Bizanslıların Selçuklular ve bazı Beyliklerle yaptığı savaşlarda ismi geçmektedir. Burada yaşayanlar Ortaçağın sonlarına doğru Arap akınlarından zarar görmüş ve kenti terk etmişlerdir. Sonraki yıllarda da Khlıara'nın 5 km. kuzeybatısında bugünkü Kırkağaç kurulmuştur.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Sandiana (Yırca) Antik Kenti

Sandaına, Soma'nın 5 km doğu-kuzeydoğusunda, bugünkü Yırca'nın olduğu yerde idi. Bu ismin Dor göçünden önce, Anadolu kökenli olduğu sanılmaktadır.
Prof.B.Umar bu sözcüğün Tanrı Sanda'nın ülkesi anlamında “Wana” eklemesiyle türetildiğini belirtir. Böylece “Sanda'nın Yurdu” anlamındadır.

Sandaına'nın tarihçesi ile ilgili bilgilerimiz hemen hemen hiç yoktur. Ayrıca tarihi kalıntıları da günümüze ulaşamamıştır.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Kalanda (Kalamos) Antik Kenti

Kalanda, Balıkesir, Akhisar arasındaki Gelenbe'nin bulunduğu yerde idi.Kalamos sözcüğü Hellen dilinde kullanılmışsa da anlamı bilinmemektedir. Tarihte ismi ilk kez tarihçi Murait'de geçer.İmparator Friedrich Barbarossa komutasındaki Haçlı ordusu 1190'da buradan geçerek Thyateira'ya doğru ilerlemiştir. Bizans İmparatorluğu döneminde, 692'de piskoposluk merkezi olmuştur.
Arkeoloji kazıları yapılmadığından, toprak üzerinde de buluntu ve kalıntılara rastlanmamış olup, tarihi ile bilgilerimiz yetersizdir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Agoeira (Alloeira-Attaleia) Antik Kenti

Agroeıra, Akhisar'ın 9 km. kuzeyindeki yol kavşağına 9 km. uzaklıkta, halk arasında Koca Mezarlık denilen yerde idi.
Agroeira sözcüğünün Hellen dilinde anlamı yoktur.Büyük olasılıkla Luvi veya Lydia dillerinden gelmiştir.

Pergamon ve Seleukos krallıkları arasında bir sınır kenti olup pek fazla gelişememiştir.Ancak Attalaslar kent üzerinde durarak Attaleia ismini de yakıştırmışlardır.

Arkeoloji kazıları yapılmadığından antik kaynaklarda da ismi geçmediğinden tarihi ile ilgili bilgilerimiz yetersizdir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Trakhoula (Trakoula-Darkale) Antik Kenti

Trakhoula, Soma ilçesinin 3 km. güneyindedir.
Trakhoula sözcüğünün Hellen dilinde bir anlamı olmamasına rağmen Rumca Trakhys (taşlık,kayalık) sözcüğünden türetildiği sanılmaktadır.Prof.B.Umar'a göre kayalık yerdeki kent anlamındadır.

Günümüzde bir maden işletmesi ile Darkale köyünün bulunduğu yerdeki kentin tarihi ile bilgilerimiz yetersizdir. Ayrıca Eski Çağ kalıntıları da günümüze ulaşamamıştır. Yalnızca Bizans İmparatorluğu'nun son piskoposluk listelerinde ismi geçmiştir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Aigai Antik Kenti

Manisa ili merkez ilçeye bağlı Köseler Köyü yakınındaki Aigai antik kenti, İzmir-Aliağa'ya 14 km. uzaklıkta, Şakran dağından sonra gelen oldukça engebeli Gün Dağı üzerindedir.
Strabon Dikili'nin bulunduğu yarımadanın İlk Çağda isminin Arga olduğunu söyleyerek kent ile bağlantı kurmaya çalışmıştır. Aigai sözcüğünün Hellen dilinde karşılığı olmadığı, keçi anlamında “Aigos” tan türediği düşünülmüştür.Prof. Bilge Umar ise, bunun rastlantıdan ileri gidemeyeceğini söyledikten sonra “Toprak Ananın Yeri” olmasının doğru olacağı kanısındadır. Van Windekens'e göre Aigai sözcüğü “meşe” anlamındadır.

Herodotos'un on iki Aiolis kentinden biri olarak nitelediği Aigai, İon göçünden sonra kurulmuştur. Persler Anadolu istilâsı sırasında bu kent ile ilgilenmemişlerdir. Kentin stratejik, ekonomik yönden önem taşımaması veya sarp bir yerde oluşu da bunun nedenleridir. Anadolu'daki Pers istilâsından nasibini almadığından dolayı burada Arkaik çağa ait kalıntılara bolca rastlanmaktadır. Helenistik dönemde M.Ö.218'de Bergama Krallığına bağlanmış, M.Ö.156'da ise Bithynia'lı Prusias'ın egemenliğine girmiştir. Dacha sonra da Roma hakimiyetini burada görürüz. M.S.17'deki büyük depremden çok zarar görmüş, İmparator Tiberius şehri Tarihçi Tacitus'un yazdığına göre diğer 12 Aiol şehri ile beraber yeniden inşa ettirmiştir.

Aigaililer hayvancılığa önem verdikleri için buna paralel olarak dokumacılıkta Sardes'den sonra devrinin en önde gelenlerindendir. Hatta Aigai'liler komşu şehirlerle anlaşmalar yaparak onların dokuma işlerinden uzak kalmalarını istemişlerdir. İşledikleri keçi derileri ise antik dünyada çok beğenilmiş ve Smyrna ve Magnesia Agora'larında satılmıştır.

Aigai'de yeterince bilimsel kazılar yapılmamıştır. Yalnızca Osman Hamdi Bey'in verdiği izinle, Bergama kazılarını yürüten Richard Bohn başkanlığındaki Alman kazı heyeti 1886'da burada bazı araştırmalar yapmıştır.

Kentin dağlık bir alanda olması, yüzyıllar boyu taşlarının yağmalanmasına mani olmuş , bu yüzden üç ayrı terasla desteklenen Stoa, dayanak duvarları, Bouleterion, Tiyatro, Demeter ve Kore Mabetleri ile Stadyumun kalıntıları günümüze gelebilmiştir.

Teraslardan oluşan kenti kuşatan surlar üçgen bir alanı çevreler. Güney-batıdaki sur kapısı (El sernes tor) günümüze çok iyi bir durumda ulaşabilmiştir. M.Ö. VI.yüzyılda yapıldığını duvar tekniğinden anladığımız surlar M.S.17 depreminden büyük zarar görmüş İmparator Tiberius'un emriyle yenilenmiştir. Kuzey-batıdaki sur duvarları Helenistik özellikleri yansıtmaktadır.

Kentin kuzeydoğusundaki Agora antik çağ agoralarından farklı biçimde. “L” plânında olup yüksek duvarlarla desteklenmiştir.”L” ‘nin 82.30 m.lik uzun kolu doğuya , kısa kolu da kuzeye yöneliktir. Geç Helenistik çağdan kalan yapı üç katlıdır. Alt kattaki dükkanlar dizisi iki bölümlü kare mekanlardan oluşmaktadır.11 m.yi bulan duvarları, kapı geçişleri ve pencereleri oldukça iyi durumdadır. Buradan orta kata geçişi kemer sistemi sağlamaktadır. Orta katın doğu duvarı penceresiz olup uzun bir depodan ibarettir.Üst kat ise seyirlik yeri görünümündedir. Aigai'nin bu bölümünün yer aldığı yamaç,derin bir vadiye ve Güzelhiser (Tisnaıos,Titnaios) çayına bakmaktadır.

Aigai'nin tiyatrosu, mabetleri,Gymnasium'u Agora'ya simetrik olarak kuzey-batıda sıralanmışlardır. Batı teraslarından daha alçak olan alt terasın kuzeyinde tiyatro yer alır. Oturma sıraları ayakta değildir, Cavea'sının bütünü toprak altındadır. Skene yıkılmış ve taşları çevreye yayılmıştır. Helenistik devire ait olan tiyatronun M.S.17 depreminden sonra yenilendiği mimari süslemelerinden anlaşılmaktadır.

Tiyatronun kuzeybatısındaki küçük mabedin, M.Ö.2.yy.a ait kitabesinde Demeter'e adandığı yazılıdır. Kentin en önemli mabedi M.Ö. 48'de Prokonsül Servilius İsauricus'un Apollon Khesterios için yaptırmış olduğudur. Bu tapınağın doğusu ayrı bir Stoa ile çevrilmiştir. Kuzeyindeki Propylaion ‘un uzun kenarında 12 kısa kenarında 6 sütun vardır. Tiyatronun altındaki terasta Gymnasium bulunmaktadır. Binanın taşları, dor sütunları çevreye saçılmış bir durumdadır . Çevredeki mimari parçalardan büyük bir palaestra ile iki katlı bir stoa ile çevrili avlusu olduğu anlaşılmaktadır.

Kentin doğuya bakan yamacında Bouleterion bulunmaktadır. Yuvarlak olan bu yapının oturma kademelerinden ancak bir ikisi görülmektedir. Kentin nekropolü doğu ve güney yamaçlardadır. Çok sayıda lahit halen ayaktadır.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Iulia Gordos (Gördes) Antik Kenti

Gordos antik kenti, Manisa'nın Gördes ilçesinin olduğu yerde idi. Luwi dilindeki “palanga kazıklı çitle çevrilmiş alan” anlamına gelen Karda sözcüğünden gelmiş olabileceği düşünülmektedir. Gordos'un eski Hellen dilinde ise bir anlamı yoktur. Roma döneminde Iulia Gordos ismini bu kente vermiştir.
Ch.Texier'in Küçük Asya isimli kitabında Gördes'in, Atina kralı Kadüz'ün oğlu tarafından kurulduğu yazılıdır.

Tarihi çağlardaki konumu ile ilgili bilgiler yetersizdir. Ayrıca çevrede yüzey araştırması ve arkeolojik kazılarda yapılmadığından pek çok nokta karanlıkta kalmıştır. En eski kalıntıları, Kum çayının yukarı kısmında sarp bir yamaçtadır. Kent sonraki yıllarda daha güneye taşınmıştır.

Gordos'dan günümüze belirgin bir kalıntı gelemediğinden burası ile ilgili bilgi pek yoktur.Yalnızca Kadys (Gediz) ile ortak sikke bastırdığı bilinmektedir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Heirakome (Hierokaisareia) Antik Kenti

Heirakome, Akhisar-Salihli karayolu üzerindeki Beyoba ile Sazabe köyleri arasındaki düzlükte bulunuyordu. Bu kente Hierokaisareia ismini Roma İmparatoru Augustos vermiştir. Kentin asıl ismi olan Hellen dilindeki “kutsal köy” anlamındaki Heirakome de böylece değiştirilmiştir.
Heirakome'nin kuruluşu ve tarihi konularındaki bilgiler yetersizdir. Ancak kentteki Artemis mabedinden dolayı tanındığı bilinmektedir. Ancak mabedin eşyaları M.Ö.201'de Makedonya Kralı V.Philippos ve M.Ö. 155' de Bthynia Kralı Proussias tarafından talan edilmiştir. Kentin bulunduğu yerde birkaç mimari parça dışında hiçbir kalıntı ile karşılaşılmamıştır. Bununla beraber çevrede mimari parçalar ile yazıtlar dağınık biçimde yayılmışlardır.

Perslerin Anadolu'ya egemen oldukları yıllarda bu kentin insanlarının ateşe tapma geleneğini benimsedikleri de bilinmektedir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Hermokapelaia (Gölmarmara) Antik Kenti

Manisa'nın Salihli İlçesinin kuzey-batısında olduğu sanılmaktadır. Yeri kesinlik kazanmamıştır.
Hermokapelaia, Hellen dilinde “Tanrı Hermes'in meyhanesi” anlamına gelmektedir.
Kentin tarihi ile ilgili bilgilere kaynaklarda rastlanamamıştır. Bununla beraber Göl Marmara çevresinde rastlantı sonucu yazılı taşlara ,terrakotadan küçük heykeller ile sikkelere rastlanmıştır. Bunlar, Manisa Arkeoloji Müzesi'ndedir
 
Top