Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Kurtuluş Savaşımız ve Kahramanları
Kurtuluş Savaşında Ermeni Isyanları
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="wien06" data-source="post: 241195" data-attributes="member: 4383"><p>Birinci Dünya Savaşı’nın Galip Devletleri, savaş sırasında, aralarında yaptıkları anlaşmalarla, Türk topraklarını bölüşmeyi kararlaştırmışlardı. Mondros Ateşkesi ile de bu fırsatı ellerine geçirince; Suriye-Adana cephesindeki Türk Kuvvetleri’nin, Toros geçitlerine alınarak bölgenin boşaltılmasını istediler.</p><p></p><p>Yapılan baskılar sonucu, bu cephedeki Türk Birlikleri, Toroslar kuzeyine çekildi. Ateşkesin imzasından hemen sonra Adana’yı işgale başlayan Fransızlar, meydanı boş bulunca silahlandırdıkları Ermeniler ile birlikte bu işgallerini genişleterek, Adana’dan başka Kozan, Osmaniye, Tarsus, Mersin ve Pozantı’yı da işgal ettiler.</p><p></p><p>Bu arada İngilizler de, Antep, Maraş ve Urfa’yı işgal ettiler; fakat bir süre sonra aralarında vardıkları bir anlaşmayla bu üç ili Fransızlara bıraktılar. Böylece Fransızlar Adana kuzeybatısındaki Toros geçitlerinden Fırat nehri doğusuna kadar uzanan geniş bir alanı işgal etmiş bulunuyorlardı (*).</p><p></p><p>Fransızlar bu geniş alanda varlıklarını koruyabilmek için, İngilizlerin bu dönemde Doğu’daki Ermeniler’i kullandıkları gibi, Fransızlar da Suriye ve Güney Anadolu’daki Ermenileri kullanmak istediler. İngilizler Ermenistan devletine Türklerden aldıkları toprakları verirken, Fransızlarda kendisine bedava asker edinebilmek için bölgesindeki Ermenilere Çukurova bölgesinde, “Klikya Ermeni Devleti” kuracağı sözünü verdi.</p><p></p><p>Tehcirle Suriye’ye gelmiş olan Ermeniler ile Çukurova’da yerleşik Ermeniler, bu tatlı vaade kapıldılar. Böylece İskenderun Körfezi’nden Kafkaslara kadar Büyük Ermenistan’ı kurmuş olacaklardı.</p><p></p><p>Yaklaşık 5000 Ermeni, bu aöacı gerçekleştirmek için Lejyon askeri olarak Fransız ordusuna katıldı ve Fransız üniforması ile efendilerinin emrinde Türklere karşı çarpıştı. Tehcirle Suriye’ye gelenlerden geri kalanı, Fransız yardımıyla Çukurova’ya yerleştirildi. Yerleşik Ermenilerle bunlar birleşerek, Fransız silahları ile Milis kuvvetleri ve çeteler kurdular ve işgalci Fransız ordusundan ayrı olarak, Türk yönetimine başkaldırdılar.</p><p></p><p>Türk sivil halkının oluşturduğu milli kuvvetler, cephede Fransız ordusuyla, içte ve geride Ermeni çeteleriyle savaşmak durumunda, yerleşim yerlerini ve canını korumak zorunda kaldı.</p><p></p><p>Fransızlarla işbirliği halinde devlete başkaldıran silahlı Ermeni sayısı, yerleri ile birlikte şöyle idi(**):</p><p></p><p><strong>Antep’te 2500</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Maraş’ta 2000</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Saimbeyli’de 1500</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Urfa’da 1000</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Zeytun’da 500</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Şar’da 350</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Kozan’da 300</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Adana-Mersin’de 1.000</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Osmaniye-İslahiye’de 1.000</strong></p><p></p><p><strong><span style="color: Red">Toplam: 10.150</span></strong></p><p></p><p>Fransız ordusunun harekatı dışında, devlete başkaldırı şeklinde ki Ermeni isyanı, 7 Mart 1919’dan 6 Eylül 1921’e kadar; Adana, Kozan, Haçin (Saimbeyli), Şar, Göksun, Zeytun (Süleymanlı), Maraş bölgelerinde devam etti. Binlerce masum insanın ölümüne, onlarca köy ve kasabanın tahribine sebep oldu. Doğu Anadolu’da yaptıkları katliamları aynen burada da yaptılar.</p><p></p><p>Ermeni isyanının en kanlı bölgesi, daha önce on Ermeni isyanı yaşanmış Saimbeyli ile 6 Ermeni isyanı yaşanmış Süleyman’lı oldu. En son olarak, 6 Eylül 1921’de Zeytun (Süleymanlı)’daki isyan bastırıldı ve Ermeni çetelerinin savaşma azimleri kırıldı.</p><p></p><p>Fransızlar, yenilgiyi kabul edip, 20 Ekim 1921’de Ankara Hükümeti ile barış anlaşması (Ankara Anlaşması) yaptıktan sonra, işgal ettiği Türk topraklarını boşaltmaya başlayınca, isyancı Ermeniler ortada kaldılar. Yaptıkları onca kötülük, katliam ve vahşetten sonra bölgede kalamadılar ve Fransız ordusu ile birlikte çekildiler.</p><p></p><p>Sonuç, Ermenilerin bir kez daha kullanılması olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonunda ve sonrasında Doğudakiler İngilizler, Güneydekiler Fransızlar tarafından kullanılan Ermeniler, acaba bunu anlamışlar mıdır? Bugün ise beklenilen kimlerin duplörlüğünü yaptıklarını, kimler tarafından kullanılmak istendiklerini anlamalarıdır. Tekrar zararlı çıkmamalarıdır.</p><p></p><p></p><p><span style="font-size: 12px">(*) Görgülü, İsmet; Ana Hatları ile Türk İstiklal Harbi, Kastaş Yayınevi, 1999, s.60</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(**) Türk İstiklal Harbi 4. Cilt Güney Cephesi, Gnkur. Yayını, 1966, s.4</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="wien06, post: 241195, member: 4383"] Birinci Dünya Savaşı’nın Galip Devletleri, savaş sırasında, aralarında yaptıkları anlaşmalarla, Türk topraklarını bölüşmeyi kararlaştırmışlardı. Mondros Ateşkesi ile de bu fırsatı ellerine geçirince; Suriye-Adana cephesindeki Türk Kuvvetleri’nin, Toros geçitlerine alınarak bölgenin boşaltılmasını istediler. Yapılan baskılar sonucu, bu cephedeki Türk Birlikleri, Toroslar kuzeyine çekildi. Ateşkesin imzasından hemen sonra Adana’yı işgale başlayan Fransızlar, meydanı boş bulunca silahlandırdıkları Ermeniler ile birlikte bu işgallerini genişleterek, Adana’dan başka Kozan, Osmaniye, Tarsus, Mersin ve Pozantı’yı da işgal ettiler. Bu arada İngilizler de, Antep, Maraş ve Urfa’yı işgal ettiler; fakat bir süre sonra aralarında vardıkları bir anlaşmayla bu üç ili Fransızlara bıraktılar. Böylece Fransızlar Adana kuzeybatısındaki Toros geçitlerinden Fırat nehri doğusuna kadar uzanan geniş bir alanı işgal etmiş bulunuyorlardı (*). Fransızlar bu geniş alanda varlıklarını koruyabilmek için, İngilizlerin bu dönemde Doğu’daki Ermeniler’i kullandıkları gibi, Fransızlar da Suriye ve Güney Anadolu’daki Ermenileri kullanmak istediler. İngilizler Ermenistan devletine Türklerden aldıkları toprakları verirken, Fransızlarda kendisine bedava asker edinebilmek için bölgesindeki Ermenilere Çukurova bölgesinde, “Klikya Ermeni Devleti” kuracağı sözünü verdi. Tehcirle Suriye’ye gelmiş olan Ermeniler ile Çukurova’da yerleşik Ermeniler, bu tatlı vaade kapıldılar. Böylece İskenderun Körfezi’nden Kafkaslara kadar Büyük Ermenistan’ı kurmuş olacaklardı. Yaklaşık 5000 Ermeni, bu aöacı gerçekleştirmek için Lejyon askeri olarak Fransız ordusuna katıldı ve Fransız üniforması ile efendilerinin emrinde Türklere karşı çarpıştı. Tehcirle Suriye’ye gelenlerden geri kalanı, Fransız yardımıyla Çukurova’ya yerleştirildi. Yerleşik Ermenilerle bunlar birleşerek, Fransız silahları ile Milis kuvvetleri ve çeteler kurdular ve işgalci Fransız ordusundan ayrı olarak, Türk yönetimine başkaldırdılar. Türk sivil halkının oluşturduğu milli kuvvetler, cephede Fransız ordusuyla, içte ve geride Ermeni çeteleriyle savaşmak durumunda, yerleşim yerlerini ve canını korumak zorunda kaldı. Fransızlarla işbirliği halinde devlete başkaldıran silahlı Ermeni sayısı, yerleri ile birlikte şöyle idi(**): [B]Antep’te 2500 Maraş’ta 2000 Saimbeyli’de 1500 Urfa’da 1000 Zeytun’da 500 Şar’da 350 Kozan’da 300 Adana-Mersin’de 1.000 Osmaniye-İslahiye’de 1.000[/B] [B][COLOR="Red"]Toplam: 10.150[/COLOR][/B] Fransız ordusunun harekatı dışında, devlete başkaldırı şeklinde ki Ermeni isyanı, 7 Mart 1919’dan 6 Eylül 1921’e kadar; Adana, Kozan, Haçin (Saimbeyli), Şar, Göksun, Zeytun (Süleymanlı), Maraş bölgelerinde devam etti. Binlerce masum insanın ölümüne, onlarca köy ve kasabanın tahribine sebep oldu. Doğu Anadolu’da yaptıkları katliamları aynen burada da yaptılar. Ermeni isyanının en kanlı bölgesi, daha önce on Ermeni isyanı yaşanmış Saimbeyli ile 6 Ermeni isyanı yaşanmış Süleyman’lı oldu. En son olarak, 6 Eylül 1921’de Zeytun (Süleymanlı)’daki isyan bastırıldı ve Ermeni çetelerinin savaşma azimleri kırıldı. Fransızlar, yenilgiyi kabul edip, 20 Ekim 1921’de Ankara Hükümeti ile barış anlaşması (Ankara Anlaşması) yaptıktan sonra, işgal ettiği Türk topraklarını boşaltmaya başlayınca, isyancı Ermeniler ortada kaldılar. Yaptıkları onca kötülük, katliam ve vahşetten sonra bölgede kalamadılar ve Fransız ordusu ile birlikte çekildiler. Sonuç, Ermenilerin bir kez daha kullanılması olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonunda ve sonrasında Doğudakiler İngilizler, Güneydekiler Fransızlar tarafından kullanılan Ermeniler, acaba bunu anlamışlar mıdır? Bugün ise beklenilen kimlerin duplörlüğünü yaptıklarını, kimler tarafından kullanılmak istendiklerini anlamalarıdır. Tekrar zararlı çıkmamalarıdır. [SIZE=3](*) Görgülü, İsmet; Ana Hatları ile Türk İstiklal Harbi, Kastaş Yayınevi, 1999, s.60 (**) Türk İstiklal Harbi 4. Cilt Güney Cephesi, Gnkur. Yayını, 1966, s.4 [/SIZE] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Ülkemizin kuzeyindeki deniz hangisidir? (bitişik yazınız)
Cevapla
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Kurtuluş Savaşımız ve Kahramanları
Kurtuluş Savaşında Ermeni Isyanları
Top