36/Yasin70 (Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).
Ayetten de anlaşıldığı gibi, Kur’an yaşayanları batıldan sıyırıp
doğru yolu bulmaları için indirilmiştir.
1/Fatiha 5 (Ya Rabbi) Ancak sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz!
Ölen bir insanın elbette, Allah’a kulluk etmesi mümkün değildir, tabi yardım istemeside. Yazık ki ölülerin arkasından okunan kur’an, onları kurtarmak adına okunuyor, okuyan da ne okuduğunu dahi bilmiyor.
Keşke bilseler, bilseler kur’an’ın artık ölülere hiç bir fayda sağlamayacağını, ölüleri kurtarmak için değil, kendilerini kurtarmak için okurlardı.
Defin işleminin hemen ardından okunan, yasin süresine ne demeli, surenin içeriği “..babaları uyarılmamış bu yüzden gaflette kalmış bir toplumu uyarmak için..” indirildiği halde ve dirilere hitap eden bu surenin, ölülere okunuyor olması,insanların ne büyük bir gafletin içinde olduğunu gözler önüne seriyor.
27/Neml 80 Sen, ölülere şüphesiz ki işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
30/Rum 52 Tabiidir ki sen ölülere katiyen işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
35/Fatır 22 Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin.
2/Bakara 2 Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen
ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren Kitap'tır.
36/Yasin 5,6 Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır.
36/Yasin 10,11 Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.
Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele.
36/Yasin 22 "Beni yaratana ne diye kulluk etmeyeyim? Siz de O'na döneceksiniz."
23/ Yasin 23 "Hiç ben O'ndan baska ilâhlar edinir miyim? Eger O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onlarin sefaati benden yana hiçbir seye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar."
Bu,ve benzeri ayetlerde hep, yol gösterici ve uyarıcı oluşundan bahsediyor. Kur’an ı yol gösterici olarak değilde, ölülerin arkasından okunan mübarek bir kitap, oluşundan öte gidemediğini görüyoruz.
Bu ifadeyi kullandığım için üzgünüm ama gerçek bu.
Bugün hangi kapıyı çalsanız, hemen hemen kur’an ı Arapça okuyan insana rastlarsınız, ama içindeki emirleri, okuyup anlayana kaç evde rastlarsınız?
Kız çocuklarını kur’an kursuna gönderen aileler, ölünce arkadan kur’an okuyan biri olsun diye okutuyorlar, içindeki emirleri öğrenip yaşasınlar diye değil.
Üstat Mehmet AKİF ERSOY unda dediği gibi
İnmemiştir hele kur’an
Bunu hakkıyla bilin
Ne mezarlıkta okumak
Ne de fal bakmak için.
Kur’an’nın orijinalini elbette öğrenelim, ama yaşamak için, doğruyu bulmak için, anladığımız dilde okumamız gerekiyor. Rahman olan Allah bu kitap kılavuzdur, hidayet kaynağıdır diyor, Yani hakkı batıldan ayırmak için gönderdim diyor.
25/Furkan 1 Şanı yücedir o kudretin ki, hakla batılı ayıran o Furkan'ı, bütün
alemler için bir uyarıcı olsun diye kuluna indirdi.
Mezarlığın yanından geçen, hemen her insan mutlaka fatihayı okur. Dua eden hocalar duasında bize de bir fatiha yok mu? diyen ölülerimize de gönderelim diye dua ederler. Oysa fatiha süresinde “bizi doğru yoluna ilet..” diye dua etmiyormuyuz? ölünün artık doğru yola iletilme hakkımı var? Tabiî ki yok, doğru yola bizim, yani yaşanların ihtiyacı var. Şu gerçeği, artık inananların kabul etmesi gerek.
Kur’an bize Allah’tan gelen bir mesaj,ve yol gösteren bir kılavuzdur.
1/Fatiha 1,,7 Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla. Hamd, alemlerin Rabbi Allah'adır. Rahman'dır, Rahim'dir O. Din gününün Malik'i, sultanıdır O. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Dosdoğru yola ilet bizi. Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...
Bütün bunlar ehli sünnetin bu Kur’an’a tasvvurundan sirayet ediyor.
“Kur’ân kutsal bir kitaptır. Kağıdı mürekkebi hatta kılıfı bile saygı değerdir, onun olduğu yerde ,ona doğru ayak uzatılmaz, öper başına koyarsın. Abdestsiz el süremez mübarek gün ve gecelerde okursun, anlamasan da olur ondan hasıl olan sevap; Enbiyalar, evliyalar, sahabeler, soyu tükenmiş, nesli kesilmiş bir fatiha da bize yokmu diyenlere kadar ulaşır.
Mutlak irade olan Allah’ın mutlak kelâmıdır. Allah’ın zatı ile kaim ezeli sıfatları olan ilim, irade ve kelâm sıfatlarının bir tecellisidir. Bundan dolayı “ezeli kelamıdır” Yaratılmamıştır. “Kelâm-ı Nefî” olarak yani mana olarak Allah ile birlikte ezelidir.”
İşte bu anlayış, Kur’an’ın indiriliş amacını rayından çıkarıp, toplumumuzda ki bu tabloyu ortaya koyuyor.
Kur’an’ın isimlerine dikkat!!!!!!!!
Mübîn: Gerçekleri apaçık ortaya koyan okuma demektir.
Zikir: Uyarı, hatırlatma anlamına gelir.
Furkan: Hakkı Batıldan Ayıran demektir.
Nur: Aydınlatıcı,
Hüda: Yol gösterici,
Hakim: Hikmetli, hüküm kaynağı,
Beyan: Açıklama,
Mev’ıze: Güzel öğüt,
Mecid: Şerefli, Rahmet, Ruh, Hak, Adl, Aziz, Kerim, Mübarek vb.
İsimler çoğalta biliriz, Kur’an’ın hangi isim ve sıfatına bakarsan bak hep dinamik, ölülere değil dirilere indirilmiştir.
Rahman ve rahim olan Allah, inananlara, Kur’an’ın çizgisinde yaşayan doğruyu yanlıştan ayırt edecek bir basiret ve feraset nasip etsin.
Ayetten de anlaşıldığı gibi, Kur’an yaşayanları batıldan sıyırıp
doğru yolu bulmaları için indirilmiştir.
1/Fatiha 5 (Ya Rabbi) Ancak sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz!
Ölen bir insanın elbette, Allah’a kulluk etmesi mümkün değildir, tabi yardım istemeside. Yazık ki ölülerin arkasından okunan kur’an, onları kurtarmak adına okunuyor, okuyan da ne okuduğunu dahi bilmiyor.
Keşke bilseler, bilseler kur’an’ın artık ölülere hiç bir fayda sağlamayacağını, ölüleri kurtarmak için değil, kendilerini kurtarmak için okurlardı.
Defin işleminin hemen ardından okunan, yasin süresine ne demeli, surenin içeriği “..babaları uyarılmamış bu yüzden gaflette kalmış bir toplumu uyarmak için..” indirildiği halde ve dirilere hitap eden bu surenin, ölülere okunuyor olması,insanların ne büyük bir gafletin içinde olduğunu gözler önüne seriyor.
27/Neml 80 Sen, ölülere şüphesiz ki işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
30/Rum 52 Tabiidir ki sen ölülere katiyen işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
35/Fatır 22 Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu Allah, dilediği kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin.
2/Bakara 2 Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen
ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren Kitap'tır.
36/Yasin 5,6 Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır.
36/Yasin 10,11 Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.
Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele.
36/Yasin 22 "Beni yaratana ne diye kulluk etmeyeyim? Siz de O'na döneceksiniz."
23/ Yasin 23 "Hiç ben O'ndan baska ilâhlar edinir miyim? Eger O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onlarin sefaati benden yana hiçbir seye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar."
Bu,ve benzeri ayetlerde hep, yol gösterici ve uyarıcı oluşundan bahsediyor. Kur’an ı yol gösterici olarak değilde, ölülerin arkasından okunan mübarek bir kitap, oluşundan öte gidemediğini görüyoruz.
Bu ifadeyi kullandığım için üzgünüm ama gerçek bu.
Bugün hangi kapıyı çalsanız, hemen hemen kur’an ı Arapça okuyan insana rastlarsınız, ama içindeki emirleri, okuyup anlayana kaç evde rastlarsınız?
Kız çocuklarını kur’an kursuna gönderen aileler, ölünce arkadan kur’an okuyan biri olsun diye okutuyorlar, içindeki emirleri öğrenip yaşasınlar diye değil.
Üstat Mehmet AKİF ERSOY unda dediği gibi
İnmemiştir hele kur’an
Bunu hakkıyla bilin
Ne mezarlıkta okumak
Ne de fal bakmak için.
Kur’an’nın orijinalini elbette öğrenelim, ama yaşamak için, doğruyu bulmak için, anladığımız dilde okumamız gerekiyor. Rahman olan Allah bu kitap kılavuzdur, hidayet kaynağıdır diyor, Yani hakkı batıldan ayırmak için gönderdim diyor.
25/Furkan 1 Şanı yücedir o kudretin ki, hakla batılı ayıran o Furkan'ı, bütün
alemler için bir uyarıcı olsun diye kuluna indirdi.
Mezarlığın yanından geçen, hemen her insan mutlaka fatihayı okur. Dua eden hocalar duasında bize de bir fatiha yok mu? diyen ölülerimize de gönderelim diye dua ederler. Oysa fatiha süresinde “bizi doğru yoluna ilet..” diye dua etmiyormuyuz? ölünün artık doğru yola iletilme hakkımı var? Tabiî ki yok, doğru yola bizim, yani yaşanların ihtiyacı var. Şu gerçeği, artık inananların kabul etmesi gerek.
Kur’an bize Allah’tan gelen bir mesaj,ve yol gösteren bir kılavuzdur.
1/Fatiha 1,,7 Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla. Hamd, alemlerin Rabbi Allah'adır. Rahman'dır, Rahim'dir O. Din gününün Malik'i, sultanıdır O. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Dosdoğru yola ilet bizi. Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...
Bütün bunlar ehli sünnetin bu Kur’an’a tasvvurundan sirayet ediyor.
“Kur’ân kutsal bir kitaptır. Kağıdı mürekkebi hatta kılıfı bile saygı değerdir, onun olduğu yerde ,ona doğru ayak uzatılmaz, öper başına koyarsın. Abdestsiz el süremez mübarek gün ve gecelerde okursun, anlamasan da olur ondan hasıl olan sevap; Enbiyalar, evliyalar, sahabeler, soyu tükenmiş, nesli kesilmiş bir fatiha da bize yokmu diyenlere kadar ulaşır.
Mutlak irade olan Allah’ın mutlak kelâmıdır. Allah’ın zatı ile kaim ezeli sıfatları olan ilim, irade ve kelâm sıfatlarının bir tecellisidir. Bundan dolayı “ezeli kelamıdır” Yaratılmamıştır. “Kelâm-ı Nefî” olarak yani mana olarak Allah ile birlikte ezelidir.”
İşte bu anlayış, Kur’an’ın indiriliş amacını rayından çıkarıp, toplumumuzda ki bu tabloyu ortaya koyuyor.
Kur’an’ın isimlerine dikkat!!!!!!!!
Mübîn: Gerçekleri apaçık ortaya koyan okuma demektir.
Zikir: Uyarı, hatırlatma anlamına gelir.
Furkan: Hakkı Batıldan Ayıran demektir.
Nur: Aydınlatıcı,
Hüda: Yol gösterici,
Hakim: Hikmetli, hüküm kaynağı,
Beyan: Açıklama,
Mev’ıze: Güzel öğüt,
Mecid: Şerefli, Rahmet, Ruh, Hak, Adl, Aziz, Kerim, Mübarek vb.
İsimler çoğalta biliriz, Kur’an’ın hangi isim ve sıfatına bakarsan bak hep dinamik, ölülere değil dirilere indirilmiştir.
Rahman ve rahim olan Allah, inananlara, Kur’an’ın çizgisinde yaşayan doğruyu yanlıştan ayırt edecek bir basiret ve feraset nasip etsin.